2 Sayfa Halkın Sesi Y Memleketi Tanıma Teşeb- büsleri Ve Halk Memleketi, yine — memleket halkına tanıtmak ve bu . vesile ile halkı eğlendirmek için ucuz tenezzüh katarları tertip obua- maktadır. Başka memleketlerin daha evvel tatbik ve güzel ne- ticeler aldıkları bu teşebbüsün halk arasında hasıl ettiği intibar ise aşağıki — satırlarla — tesbit etlik: Şemsettin Bey (Aksaray Kazgani- sadi mı!ııdleıı 84) — Memleketimizi tanımak için yeni ve kuvvetli bir cereyan başlamıştır. - Dedelerimizin çok yaşıyan dığıl çok gören bilir #Özü büyük bir hakikati ifade eder. SON POSTA DAHİLİ HABERLER Günün Tarihi Paris Belediye- sinden İstanbula Teşekkür Geçenlerde şehrimizi ziyaret &den Parin belediye heyetinin reisi M. Fike mbul belediye riyasetine bir mek- tup göndermiştir. M. Fike İstanbulda gösterilen misafirperverlikten dolâyi teşekkür etmekte, bu güzel yşehrin hatıralarını dalima muhafaza edeceğini söylemektedir. Muhafız Gücü Sporcuları Muvaffakıyet Yolunda » M — Muhafiz Gücü bi- sikletçileri dün sant 15 te İslahiyeye muvasalat etmişlerdir. Güçlüler şehre 25 kilometre mesafeden liva kuman- danı, kaymakam, Halk Fırkası erkânı Genç Bir Şoför, Kafatası Çatlamak Suretıle Öldü Akacak kan damârda durmazmış. Ewc şehrimizde ölümle neticelenen bir kazadır ki ıkb— mıza bu darbimeseli getirdi. Bir gencin ölümünü hazırlıyan facıa şöyle geçmiştir: Şaban Efendi genç bir şefördür. Evviki gün Cerrahpaşa hastanesine gitmiş. Bir müşteri çıkar diye kapıda beklemiye başlamıştır. Bu sırada hastanenin önünde durmuştur. Motörün — üstünde Bnünden gcrı dönmüştür. Fakat bu geri dönme esnasında feci kaza kendini göstermiştir. Şaban Kfendi Aksaraydan Cerrahpaşaya doğru çıkarken bir aralık yanlış bir manevra neticesi motörü cad- denin kenarında bulunan bakkal dükkânının duva- rma çarptırmıştır. Bu nokta iki metre boyunda taşlır. Çarptırma çok şiddetli olduğu için iki bir. motosiklet | getre boyunda bulunan bu taş yerinden sökülmüş, Şaban Efendinin Memleket dahilinde ve haricinde ya- [:nğııuı toplu ve münferit seya- tlerin hem sıhhatimiz hem de iktı- sadiyatımız üzerinde büyük tesirleri olur. Devlet demiryollarının bu seya- hatlerde büyük tesirleri oluyor. Ev- velâ İstanbul Sabanca seyahat trenleri tertip edildi. Şimdi de Ankara -Çan.- kırı seferleri hazırlanıyormuş. Bu se- seyahatler daha ucuz tarifelerle sık- Taştırılmalıdır. Rıza Bey (Beşiktaş İhlamur 99) — İstanbul - Sapanca ve Ankara - Çan. karı seyahat trenlerinden başka demir. yollarımızın son vâsıl - olduğu ıou.. lara kadar haftalık ve on beş günli ezinti ve tetkik trenleri de yıp.ı_._ Edı Yaz günlerinde gençlerimiz va- kitlerini kahvehanelerde değil daj; başlarında ve ana yurdun içlerinde geçirmelidir. Memleketimiz coğrafya ve tarih kitaplarından ziyade bu gibi tilerle daha iyi öğrenilir. Devlet =ydluı bu yaz için böyle bir #eyahat tertip ederse eminim ki çok rağbet bulacaktır. Bu suretle halk verdiği vergilerin nasıl çelik bir ağ gibi topraklarımızı sardığım da görür. Bu seyabhatler şimdilik toplu bir halde meselâ Yunanistan, Bulgaristan gibi komşu devletlere de yı'ılnıhdu * Şabân Bey ( Edirnekapı .Uımılnu ınhğı 71) — Türkler cekiden pek çok seyyah yetiştirirlördi. Evliya Çe- lebi bunların başında :ıllv Bugün hiçbir millet Evliya Çelebi kadar çok z ve tesbit etmiş bir seyyah Şoti 'tu::.ııl'üı. o ıı--'l'l- buz. de- nizlerine kadar gitmiş. Bugün meselâ Macarlar onun s#eyahatnamesinden tarihlerini " öğreniyorlar. - Fakat son sultanlar u-ııııyılı seyyahçılığımız sfıra h"ç" ve Ka zamanında bir Türk, Çine ve Jı::: yaya kadar gitmiş ve kıymetli bir eser — yazmıştı. î;_.__,n büyük vapurlar dünyanın dört tara- fından — veyyah — getiriyorlar. Fakat bizden bir Türkün bu şekilde seya- hat ettiğini bilmiyorum, Biz benüz cennet yurdumuzu bile tanımıyoruz. :;I:l;.'nl?:(:umuıı da kabul ederek a di çoğaltlmasını " ve imerafelerla uzat masını teklif ediyorum. Türk Demirciliği Şehrimizde bulunan demir sa- mayicileri bugün millt sanayi bir- liğinde mühim bir toplantı ya- pacaklardır. Bu toplantıda demir- ciliğimizi yakından alâkadar eden bazı meseleler görüşülecektir. arkadaşı şoför Süleyman Efendi vardır. sını ziyaret için hastaneye girmiş, motörü de kapıya müşterisi - dönünceye kadar arkadaşının motörile bir cevelân yapmak bırakmıştır. Şaban Efendi, arzusundan kendini alıkoyamamış, atlamış, arkasına da on iki, on üç yaşlarında bir çocuk alarak Aksaraya doğru inmişlir. LAlehye kadar çıkan Şaban Efendi npııhmanluın Bir hasta- motörün Üstüne Oradan kıldırmışlardır 3000İmzalıMazbata Hamamlar Kasımpaşalılar Derenin Temizlenmesi İçin Fele- diyeye Müracaat Ettiler Kasımpaşa — deresinin temiz- lenmesi ve üstünün — kapanması için, Kasımpaşalılar namına üç bin imzah bir mazbata yapılarak Wnye verilmiştir. Belediyeye şimdilik, derenin sularının mun- ftazam cereyanını — temin için, yalnız ağız kısımı temizletebile- cektir. Bu husus için — belediye bir tarak dubası aramaktadır. Beyazıt Camiinin Camları Beyazıt camiinin bazı camları kırıldığı “için güvercinlerin halıları kirlettikleri — anlaşılmıştır. Evkaf müdüriüğü bu camları tamir etti- recektir. 24 Saatin Hüâdiseleri Mahmudun idaresindeki yük arabası Cibülide Ali ismindebirine çarparak ağır sürette — yarala- mıştır. * Şoför İsmailin idaresindeki 338 numaralı otobüs Unkapanın- dan geçerken Muhiddin isminde bir ameleye çarparak ağır suret- te yaralamışlır. * Şoför Saimin idaresindeki 1979 numaralı otomobil Harbiye- de Onnik ismindebirine çarparak yaralanmasına — sebebiyet — ver- » Kasımpaşada oturan Aron isminde bir çocuğun Üzerine kay- nar su dökülerek kolları yan- mıştır. Banyolu Apartımanlardan Sonra Müşterisiz Kaldı İstanbulda banyolu apartıman- lar ve hamamhı evler çoğaldıktan sonra eski hamamlara rağbet azalmış, bir çokları müşterisiz kalmıştır. Bunlardan bir kısmı da daha - evvel kapanmıştır. — 1594 senesinde Cerrah Mehmet Paşa tarafından Cerrahpaşada yapılan hamam da uzun müddettenberi kapalı bulunuyordu. Fakat kapalı olduğu halde 500 lira kadar vergisi toplanmıştır. Sahipleri bu vergiyi vermemek için de tam 348 sene evvel yapılan bu tarihi hamamı — bir yıkıcıya 'satmak mecburiyetinde kalmışlar ve bu kıymetli eser de yok — ölmuştür. İstanbulda daha böyle müşterisiz kalmış birçok hamamlar vardır. Bunları yıkmak ve yerine başka bina yapmak çok zor olduğu için hamamlara yıkıcılar bile para vermiyorlar. İstanbulda en ucuz binalar da eski hamamlardır, Müzeler idaresi belediyeye müra- caat ederek bu gibi hamamlar yıkılırken müÜzenin İıılıerdır edil- mesini istemiştir. İki İhtiyar Arasında Samatyada oturan 70 yaşında Nuri Efendi isminde bir ihtiyar bir ayna yüzünden çıkan kavga neticesinde 66 yaşında — Salim Efendi isminde birini fena balde dövmüştür. Tahsil Müdürünün Teftişleri İstanbul - tahsil müdürü Ali Rıza Bey iki gündenberi bütün tahsil şubelerini teftiş etmekte ve bütün şubelerin hesap ve def- ter işlerinde yeknasaklık temin etmek için memurlara talimat vermektedir. | kadaşı Raifi ağır surette Şaban Efendi de motörün Üstünden ansızın fırlıyarak başı taşa çarpmış ve kafatası parçalanmak suretile kendinden geçmiştir. Hemen hastaneye kaldırilan Şaban Efendi ifadesini veremede ölmüştür. Tesa- düfün bir tecellisi olacak; motörün arkasındaki ço- cuğa hiçbir şey olmamıştır. Bu ani ölümden çok müteessir olan arkadaşları, Şaban Efendinin cenazesini hazin bir ihtifal ile Tarihi Evrak Bulgaristandan Gelen Çu- vallar Henüz Açılmadı Üç sene evvel okkası üç ku- | ruş on paraya Bulgaristana satı- lan tarihi evraktan (53) çuvalı iade edilmişti. Bu çuvallar ağız- ları mühürlü olarak Sultanahmet medresesine konmuştu. O vakit- tenberi bu çuvallar açılmamış ve ve iade edilen kâğıtların hakika- ten satılan tarihi evrak mı, yoksa işe yaramz kâğıt kırpıntısı mi ol- duğu tetkik edilmemiştir. Kâğıt- ların farelerin tahribine uğrama- ması ve çürümemesi için müzeler İdaresi yeni sene tahsisatından para ayıracak, bunları tetkik ve tasnif ettirecektir. Ceza Kesildi memiş otobüsler aranarak sahip- leri hakkında zabıt tutulmuş ve seyrüseferden menedilmiştir. Bu suretle 12 kadar otobüs ceza- landırılmıştır. Hasan Ali Bey Gitti Bir müddettenberi şehrimizde, Orta tedrisat müesseselerinin im- tihani bulunan umumi mü- dür Hasan Âli Bey Ankaraya dönmüştür. Dün Yakalandı Dört gün evvel Kilyosta ar- 'ara: hyarak kaçan Mustafa dün Beya- zıtta gizlendiği bir evde yaka- lııııııı. hakkında takibata baş- | janmıştır. belediye reisi, Dağ liva ve alay zabi- tan efradile kesif bir halk kütlesi tarafından pek hararetli bir rurette karşılanmıştır. Artvine Su Getiriliyor Artvin, 14 — Artvine beş kilometre mesafede bulunan Habazoğlu suyunun tahlili meticesinde iİçmeye elverişli olduğu ıılı.ılıı'h Bu « ıılııı Öz Türk Dili İçin Çalışa Dini NTük T. D. 'T. C, Umumi Kâtipliğinden: Cemiyetin neşrine başladığı “Tas rama Dergisi,, nin şimdiye kadar çıkan — fasikülleri hakkında — bun-« dan evvelki dokuz ilândan sonra yeniden mütalda gönderenlerin onun- cu İistesi: 1- A. Fevzi Bey, Muğla Maarif Mödürü, 2- Ali Rıza Bey. Biga Kay- makamı, 8- Cemil B. Subogar köyü Muallimi, 4- O. Gültekin B. Samsun Maarif Müdürü, 5- Denizli Halkevi, 6 Emin K. Çöl B. Mersinde harp malâlü, 7- H. Nami B. Havza İlk Tedrisat Müfettişi, 8- Karaburun Ma« arif Memuru B., 9- Kâzım B. Sıvas MMWH,NM.ŞM B. Bae hkesir İlk Tedrisat Müfettişi, 11- Mus« tafa B. Beşiride muallim, 129- Nazmi | Bey Manisa Horozköy Başmuallimi, 13- Osman B. Muğla Maarif Katibi, 14- Rüştü B. Seydişehirde Muallim, 15- Salt B. Beşiri Maarif Momuru, 16- Sait B. Silifke Belediye Relsh, 17- Selçuk B. Erzincan Ortamektep Türkçe Muallimi, 18- Şeref Arif B. Mersinde Muharrir, 19- Tevfik B. Fen Fakültesi Müderrislerinden. Bu zatlerin gönderdikleri fiş sayıvı 3267 dir. Evvelki dokuz liste ile bes raber gönderilen fiş yekünu 18556 yı bulmuştur. Her birine ayrı ayrı teşekkür mek« tubu yazmıya imkân bulunamadığın» dan görterdikleri hizmetten dolayi kendilerine alenen teşekkür olunur, Küçük San'atler Ve Ecnebiler — Türkiyede Türk — vatandaşlarına hasredilen kanynun tatbikine geçile mesi delayısile, Vilâyetçe icap eden hazırlıklara başlanmıştır. ğ Esasen ecnebi tabiyetinde bulunan küçük san'at erbabı. tamamile tesbit edilen vaziyette olduğu için, verilen mühletler nihayet bulunca, işlerink bırakıp birakmadıkları tetkik edile. cektir. p Son Posta'nın Resimli Hikâgyesi: ııı/ı/!/ııııı//////////////lı//”» zi Pazar Ola Hasan B. Dıyor Ki : — Bizim Ahmet Beyi gördün mü Hasan Beyi — Okadar camı sıkilmiş bir va- ıiycmkı'..* »« Dut yemiş bülbül gibi gçenelerini Biçak açmiyor mu desem? ». Yoksa sermayeyi kediye yüklet- d car gibi can mkıntılı içinde mi desemi, Hasan Bey — Bunlar gşimdi modası geçmiş tabirler azizim, zamana uygün