KÜ <Eer İ STT O , kalmaktadırlar, € Sı'y'fır Kari Mektupları Kömür Zammı Yeni Tramvay hatları inşası için tramvay - biletlerine yapılan zamdan evvel Tramvay Şirketi Elektrik - Şirketi ile hükümete müracaat ile kömür fiatının nis- » petsiz surette tereffüünden dolayı bir zam talep etmişlerdi. O zaman için pek haklı görülen bu müra- caat hükümet tarafından / kabul edilerek fialara ilâve edilmişti. Fakat birkaç seneden beri kömür fiatı son derecede düştüğü halde ne tramvay biletlerinde ne de Elektrik ücretinde tenzilât yapı- dığı görülmedi. “Binaenaleyh gerek bilet fiat- larının gerek elektrik ücretlerinin dnqh'lğü:! tarihten itibaren ahali- den fuzuli tahsil ettiği parayı da iade etmesi lâzımdır. - Şirketçe iadesi halinde — senc- lerdenberi mühim — bir yeküna n bu parayı Belediye =lîıl l;::inı hıı:un:lidiı. » Fimabat şirket yine bu yük- sek fiatları tahsile devam etsin fakat bu fazla para Belediyeye Rusya — İmparatoru, Üçüncü Petro ilk karşılaştığı — günden- Bit olsun. İstanbul halkı vesaiti nakliye pahalılığıla — Ülfet etmiştir. fedakârlığı da seve meve birçok sene ihtiyar eder yeter ki imara ve hayatı umumiye refah ve salaha kavuşsun. Şişli Köleyan apartımanı 6 Ahmet Rrdvan N Hayrettin İskelesindeki Lâğımlar Beyoğlu ve Beşiktaş semtleri- nin lâğımları Hayrettin iskelesin den denize dökülmektedir. Fakat bu lâğımlar denize dökülmeden evvel meydanlıkta dağılarak küçük - bir meydana getirmekte mi sıhhati ihlâl etmektedir, önüne geçilmesi — isabetli bir hareket olacaktır. ğ Beşiktaşta Hayrettin iskelesinde Alâeddin ç Alaçatılılar Bir Eczana İstiyorlar Alaçatıdan bir kariimiz ya- zıyor: Ğ Alaçatı iye merkezi, kaza merkezile Barbaros nahiyesi mer- kezine nisbetle daha kesif bir nüfusa maliktir. Yurtdaşların en büyük — ihtiyaçlarını doktorsuzluk ve eczahanesizlik teşkil eder. Son zamanlarda mütekâit bir doktor bu yoksuzluğu - karşılamış ise de ilâç tedarikinde çok müşkülât . 5627 nüfusu olan nahiyemizde bir eczane açilmasına müsaade edilmesi pek yerinde ve İsabetli olacaktır. Çünkü Çeşme lkl Alıı:;-:ıı ınd. ai d,'.:“lu. gelen hastalar ilâ tedarik — etmek mıehııı-i,.u_d: Kaşlılar Ziraat Memuru İstiyorlar Kazamız çok geniş ve sırf bir ağaç memleketidir. Buna rağmen kazada bir ziraat memuru -yok. Kazamızdan küçük olan yerlerde bile ziraat memuru vardır. Zaman zaman ağaçlarımızda hastalık — çıkıyor. — Bakılmiyör. Ziraat memuruna küvvetle ihtiyaç var. “Kaşı Mühmet ——re l mirisene e gn -— TAKVİM —— Gün CUMA - 25 MAYIS 934 Hızir 20 beri karısı — Katerini — soğuk bulmuştu. Gönülden gönüle yol var, demezler mi - ya. Katerin de Rusya veliahtı sıfatile karşı- 'sına çıkarılan ve kendine koca olarak seçilen Petrodan hiç hoş- “lanmamıştı. | Fakat saraylarda izdivaç, ek- Seriya gönül işi değil, — siyaset işidir. Bu #sebeple biribirini sev- miyen, sevemiyen bu iki genç te nihayet evlendiler, Peterhof sara- yına yerleştiler. Nişanlı bulunduk- ları günlerde tek bir muhabbet kelimesi teati etmemişlerdi, hatta müteakıp metresinin ayak- larına kapanarak - aşkını inliyordu. Katerin, kısa ve pek kısa bir zaman dairesinde yalnız kaldı ve sonra boş gönlüne güçlü kuvvetli bir erkeğin hayalini soktu. Bu, Gregori Orlof idi ve Katerini avucuna alabile- cek kadar kudret göstermişti. Petro ile Katerin Rusya paratöru ve ları yıl, işte bu vaziyette bulunu- yorlardı. Biri bir kadının kölesi, biri SON POSTA adlı bir asılzade İm- İmparator'çesi olduk- A T RUÇUR İ VCDESSUNU | ee ee AĞN CATIYESİ Mev” göstermemişlerdi. Parmaklarında | Kine — düşmüğlerdi. - Hattâ, taç nişan yüzüğü vardı. Lâkin bu | giyme merasimi yapılırken Kate- yüzük bir yüreği başka bir yü- reğe bağlıyan halkalardan deği'di. | İkisi de kendi gönüllerini — yine kendileri için saklıyorlardı. Bununla beraber bir arada ve bir dairede yaşıyorlardı. Çünkü Çariçe Elizabet, prenses Kateri- nin halası idi ve Petroyu bu güzel Alman kızile evlenmiye zor- lıyan da o idi. Bu sebeple genç karı koca yüreklerindeki karşılıklı hoşlamamak — duygusunu - müm- kün olduğu kadar' - saklamıya savaşıyorlardı. Bir müddet bu vaziyet devam etti, biribirlerine bakar kör gibi bakan ve biribirlerini görmiyen Petro ile Katerin en sonunda ri- yadan, iki yüzlülükten usandı. Da- ha doğrusu yüreklerde yaşayan mubhabbetsizlik gün geçtikçe ka- bardı, taştı ve bir vesile bulup ortaya döküldü, —karı kocanın daireleri ayrıldı. Petro, çok kaba bir adamdı, uzun 'aylar sabredip te nihayet karısının yüzüne karşı: — Seni sevmiyorum, senden tiksiniyorum! - Diye bağırdıktan ve: Ka . »— Ben de öyleyim, ben de! tiksinti içindeyim. h Cevabını - aldıktan - sonra he- men «Elizabet Voronçof» adlı bir Şimal yıldızmı kendine mihrap edinivermişti, gecesini ve gündü- 31 Arabi Rumi 10 Sefer W ea onmlrek y.ı.ıFnıv tE| Vakit Esani (yasat Güreş 0908 4 35| Akşam |4 — 19 2 Öğle “Vıuı islaz 12 10 16 y0f lmsak | 6 89 |2 15 uıi idadi |8 di n zünü onun yanında geçirmiye ko- yulmuştu. Voronçof, tam bir Şi- mal çocuğu idi. Rus Veliahdını bir sıpa, bir buzağı gibi kullanı- yordu, lüzüm gördükçe onu kam- çı ile dövüyordu. Petro da © su- retle müamele görmekten zevk alıyördu ve her kamçı ziyafetini | resmi bir ziyafet veriliyordu. Ka- terin de İmparatoriçe sıfatile sof-” rada bulunuyordu. Orada, 6 muh- teşem salonda Son Posta Yevini, siyasi, Havadis v Eski Zabtiye, Çatalçeşine sokağı, ABONE FiATLARI Abone bedeli değiştirmek Gelen evrak geri uıl.l-u. HWânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk rin, dostundan gebe idi ve Rus tahtına bir piç namzet hazırlı- yordu. Gönüllerini başkalarının eline veren bu haşmetlü karı koca ara- sında bir fark vardı: Petro, sadece seviyordu ve sevgilisinden başka yer yüzünde bir şey görmüyordu. Katerin ise aşk zevkleri arasında nefsini unutmuyordu, siyasi dala- vereler çeviriyordu. gün sarayda büyük ve metresinin bulun- İSTANBUL mahfuz ve gazetemize nittir. şindir. Adree S kuruştur. —— pul ilâvesi lâzımdır. Tarihi Müsahabe Şimdi Söyleyin Haşmetpenah Ahmak Kim? Katerin, Bir Söz Üzerinee Bir İmpara- torluk Kuran Kad (a ındır' — Metin ol, sersılma! bir gün bu sözün öcünü alaacaksın! maması Petronun gücüne gitti, bu teessürle birdenbire ka coştu ve Prusya elçisile konuşan Katerine bağırdı: — Ahmak! Sus, saçmalıyorsun! Katerin, bembeyaz kesilerek sofradan kalkarken koluna sev- gilisi Orlof girmişti ve kulağına eğilerek teselli veriyordu: — Metin ol, sarsılma. Bir gün bu sözün öcünü alacaksın! * Aradan kısa bir zaman geçti, Katerin güzelliğini ortaya atarak başına birçok adamlar topladı, hayrete değer plânlar tertibat aldı ve nihayet 1763 ihtilâlini vücude getirdi. Petro, aşk uykusu içinde sevgilisinden yediği kamçıların hazzını sayık- larken bütün Petresburg ; — Yaşasın Katerin ! Diye bağırıyordu ve ihtilâlci kadının sokaklara dizdirdiği vot- ka - fıçıları etrafında Petronun sukutu şerefine çılgın danslar yapılıyordu. Petro, bütün aşk hayatında ilk defa olarak güzel Voronçofu ve | onun tat veren kamçılarını unut- muştu, tahtım - ve hayatını düşü- nüyordu. Yanında yalnız Mareşal Münih vardı, şuraya buraya baş- vürüp . kuürtuluş çaresini arıyor- lardı. Bir aralık Kronştada gittiler. Fakat kaleye yaklaşınca nöbetçi bağırdı : nAĞrÇ * — Kim 07 “— İmparator ! Petro, bu kelimenin bir alkış koparacağını umarken şu cevabı aldı : — Ârtık imparator yok, çari- çe hazretleri var. Açığa ! Biraz sonra Petro, Katerinin âşığı Orlofun kardeşi Aleksi ta- rafından hapsolundu. O, kendini hapse koyan adamın elini öperek kemanını, zenciyi ve metresini yanına gön- dermeleri — şartile istifa etmeye köpeğini, — maskarası Mayis- 25 * Resminizi Bize Gönderini: . 3* Size Tabiatınızı Söyliyelim | Resminizi kupon İle — gönderiniz. — Kupon diğer sayfamızdadır. 40 Ankara: N. Sabahat Hanım: (Reeminin dercini latemiyor ) Serbest ve zekidir. Çocukça tavüf ve edaları vardır. Fakat bu hâli mkıö değildir. Arkadaşlarını — daha ziyad kızdırır, çabnk - gücenirse de - kin tul' mayan bir kalbi vardır. Arkadaşlarınd tahakküm edebilir. İddiayı sever. w 41 Ankara: R. Nahide Hanım: ( Resminlin dercini istemiyor ) Sakindir. Arkadaşlarına uyar, ta ve bareketlerinde — tatukluk dr İçinden pazarlıklıdır. Çabuk alınır. Des dikodulara karışmaz, hâdiselere n dan vermer. .- 42 Ankara: S, N. Hanımı (Fotoğrafaın dercini tetemiyer. ) Simasında bir huzün ve keder t yan insanların ifadesi vardır. Neşet nadiren muhafaza eder. Arkad tarafından yapılan alaylara, zahiren tabhammül göstermek isterse için için gücenir, samimiyetine - iti edilebilir. - 43 Ankarat N. R. Hazım: $ V3 Banı halleri d0 bumara b 4 edilen N. Sabahat Hanımın tab 4 rine benzerse de ikisi bir arada geçinmiyebilirler, — Yekdiğerini $ zamanda seven — ve tenkit eden ill arkadaş vaziyetindedirler. Süsü, zart” başkaları bakkında pek feragatküâr mak istemez. 39. Kayserki M. Âdil Ef.: ( Resminin dercini letemiyor ) Ahbabı, tanıdığı çoktur. Her sokular, pişkin ve olgun tavur ve hir reketlerile karşısındakini tıkmadan kör nuşur, kâh gülerek, kâh takılarak gülünçlü fıkralar, darbımeseller naklt” derek işini gördürür. Herkesle müsavi derecede samimi imiş gibi görünür. . 38. Erenköy Mehmet Kenan Bey: (Resminia dercini lstemiyer ) Muhitini bulduğu zaman alaycı V€ şakacı olur. Çabak kızmaz, bu hâlilt başkalarını daha çok kızdırabilir. Arkâ* daşlığı uyaalcadır. Etrafile pek alüktr dar olmaz gibi davranırsa da her şeyi görmiye, duymıya çalışır. - 37, Kınıltoprak Burhan Bey: (Resminin dercini tetemiyöwy Sokulgan değildir. Birdenbire ketf' | disini göstermez, müçtenip çekingeli ve mütereddit davranır, intizamı ge israf yapmaz, başkaları için mesuliyet" lere katlanmak ferağatli olmak istemelk Bu suretle birçok felüketlere, hadiseler $ re maruz kalmıyabilir. - 36 İstanbul: M. Zekâi Ef. (talebeji (Resminin dercini Istemiyor) Çetin işlerle uğraşmaktan haz edef Gözü pektir, Mevki ve ikbali sever, zaman zarfında kendisini gösterir, oyı larda, müsamerelerde her şeye reyi alınac insanlara mahsus ta' alır. Mahaza; bu müdahalelerini b rikli olarak neticelendirir. Aleksi, kolla; kavuş Te ollarını göğsüne — dedi, şimdi söyleyiniz:. Ahmak kim? Kate: rin mi, yoksa siz mi? İşte on yedi yıl evvel batıp giden Rus hakikt essisi Katerin bu kadındır. Bir ahmak kelimesile harekete geçti, idaresini eline aldı ve öldüğü va" kit, Avrupaya korkunç ve daimâ ileri atılmıya hazır bir devlet bı” raktı. Şimdi Katerin de, Petro da birtl hikâyedir. Fakat Katerin ııklg Petro ise ahmaklığı temsil el . yorl.. . * i M.T