Hefgün Antakia Ve İskenderun Türktür İnsenderunlu Tayfur * Antakya — ve — İskenderun Türktür, Türk yurdudur. Bu değişmez hükmün kuvvetini, geçenlerde Antakya ve İskende- rundan geçen Gaziantep - valisi Akif Beyin riyasetindeki Türk hudut heyet'ne karşı yapılan mu- azzam tezahürat çok derin bir heyecan ile ispat etti. Antakyalılar ve İskenderanlu- lar Tür!& vatandaşıdır. Bunun içindir ki bu saygılı Türk kar- deşlerimiz - hasretlerinin coşkun- luğunu, kbu güne kadar tarihte misli pek az görül, i i izhar ettiler. SA Fakat Suryede çıkan bazı teler bu öz Türklerin teza- üratını, sevinçlerini bir türlü hazmedemiyorlar, bunu bir küs- tahlık sayacak kadar bayağılık gösteriyorlar. Hattâ, öz Türk diyarı olan bu mukaddes yurdun bağrında. yaşıyan kahraman ev- lâtları kovmak cesaretini bile kendilerinde — buluyorlar. — Müli dıı_ıyf_nıyı karşı yapılan bu teca- :':z:m ne kahdar çirkin olduğunu iylem acet yoktur. Fakat, “,hl,i :Hl:l):ı söz söylemek için evvelâ efendi olmak lâ ü- ğlnııîılc idrak edem::ırıiı.eı:ıu yazıları yazanlar içi irki değil midir? —— S" daha çirkin Evet Antakyalılar ve İskende- runlular, senelerce hasretini k: tikleri ana vatanın miııh'ıl:rîn;, karşı sonsuz bir sevinç — tezahürü gö!terdilcr. Bununa gayri tabit telâkki edilmesi çok gülünçtür. O gazetelerin ileri sürdükleri mü. talealar ilim, irfan ve milli şuu bakımlarından hayret - ve te:ssü: vericidir. Türk mıntakası Antakyadı değil, Lâüzkiyeden, Hnı:ıd:: başladığını, — zaman gelmeden söylemek istemiyorduk. I2 nci — asır tarihçilerinden St_ır şehri - Piskoposu “Giyom,, Lâzkiyeden Çanakkaleye kadar pzanan mıntakanın baştan b Türklerle meskün old:ğ::u t:ş: bir — salâhiyetle söylemektedir. 1_43 senesinde Filistinden Iİ;'I:nııhy; Iııuîıı Kara v seyahat — yajş re gönya devlet ııuıımfâ" Beş- tran döla Brükyer, Suryeyi ter. kettikten sonra Hamaya geçerek oradaki Türk pızın’ııdı Türk elbisesi aldığını, buradan itibaren Türk elbisesile Viyanaya kadar seyahat ettiğini söylüyor. Buralardan on birinci asırda geçen Ehli salip ordusu, Türk bayraklarının dalgalandığını An- takye emiri olan Mehmet Türk- maninin kahramanca müdafaasını takdir ile anar. Sırası geldikçe [,;,ç?lı vesikalar göstermek imkiîıı elimizdedir. Antakye ve İskede- run, hak itibarile, dillerde destan ::.k'tıırAk" Lorenden daha yük- Alsaz Loren, aşağı yukarı terek Fellüılü bir îülyie ileı :î: idi: Burada dil ve kültür farkı sonradan görüldü. Hılhu= biz'm betbaht muz, ayrıldığı dakik itil Türktü ve Türktür: 'Ed:ı'ııetıin k acı, hürriyetin pek tatlı uldıı'::ıı iptidai insanlar — ve ilknıe'kh çocukları bile pekâlâ takdir edek eder- ler. Esaret zincirleri içerisinde yaşıyan ve yaşamaktan — zevk alanlar, hür — yaşamıya alışmış ve hür yaşamak için hayat- larımı bile veren, bu uğurda dükkân kapamuk değil, ölmeği şeref bilen bir milleti esareti lltı!ıdı yaşatmak — istemesi çok Zârip ve çok şayanı hayrettir. çl“ıkyı ve İskenderun Türktür. Ürk yurdudur.. ı | Resim Bu Sabah Karagümrükte Kanlı Bir Hâdise Oldu ı Bu sabah saat 6 buçuk radde- :idlde Karagümrükte çok — acıklı li Ma l ı ü K':mk:*pldn geçen göce sarhoş olduktan sonra karısını | biçakla öldüren ve üç küçük çocuğunu yetim bırakan | tcabihçi İsmailin vak'asını gazetelerde okudunuz. Bu vak'a K İçki Kürbanları B : bir tane, bin tane değildir. Hapishanede yatanların çoğu bu suretle içkinin kurbanı olanlardır. İçki, bizi cinayete sürükleyen tehlikeli bir afettir. İçki içmeyiniz. SON TELGRAF HABERLERİ Deviet Sermayesi Ve Kontrol Dün Mecliste Divanı Muhasebat Lâyi- hası Görüşülürken Münakaşalar Oldu Ankara, 11 (Hususi) — Dün Millet Meclisinde (muımeğı vergisi lâyihasının değiştirilen bazı mad- deleri kabul edildi. Sonra elektrik yergisi lâyihasının Dahiliye Encü- meninde de müzakeresi hakkın- daki teklif tasvip edildi. Bundan sonra da Divanı mu- hasebat kanun lâyihasının müza- keresine devam edildi. 39 uncu maddenin müzakeresinde İktısat Vekili Celâl Bey söz alarak, Su- mer Bankın meclis kontrolundan "uk—kıld.ığı hakkındaki sözüne Yaralananlar lerini değil, bir ir kaza olmuş, bir poli bir otomobilir altında, kalabik y."l"_llllşhr. _î]î:"l::ık.:pıdın Sirkeciye gel- :n:u'illdı bulunan bir polis deâi '::l“ K.ıı-:gümruk!ı tramvay- | tarafından Mıştır. lerinde — bir ir tramvayın ön hiç Bu Sirada — kı olaki arkadan gelmekte otnmomn;gu::h“ idaresindeki rüklemiştir, Nedim .h"k sü- deki bu zavvallı poli: hurduhaş olmuş, tedavi için siz bir halde Gureba hastanesine kaldırılmıştır. * Dün de 70 yaşında bir si- mitçi Tophane- — rıhtımına bağlı Adnan vapurunda simit satarken Şişli çocuk Bir sabah gazetesinde gu satırları okudük : “Birkaç senedir - memleketten seyahatler dolayısile memleket-dışına çıkan paralar epeyi bir yekân tutu- yor. Mesele yalniz bir seyahat, gönül eğlendirmek, dünyanın bizim hudut haricinde kalan kısımlarını göre mek arzusundan daha ileri gidiyor. Bir alış veriş ve bir gümrük kaçakçılığı halini alıyor. İSTER INAN mutlak bir haktır. Divanı muha- sebat devletin yalnız resmi daire- devlet bulunan her müesseseyi mutlak surete kontrol selâhiyetine malik olmalıdır.,, Celâl Bey, maddenin bu sa- lâhiyeti kâfi derecede tayin et- mediğini söyledi ve devlet ser- mayesile kurulmuş, olan müesse- selerin mali kontrolü M. Veniz_elos ç Çeşme 11 ( AA )— Eski Yu- nan Başvekili M. Venizelos dün sabah vapurla Sakız adası sahik gezinti — yapmıştır. Gerek M. Venizelos nan donanması hâlâ lunmaktadır. M. Venizelos halk Zaronun İsteği tedavide bulunan asırdide ihtiya- J tımız Zaro Ağa mutlaka evlenmek farzusundadır. Eyi olur olmaz ev- eceğini söylemektedir. B e ea ee İ ambara düşerek ağır surette yara- mış, Cemal, isminde bir çocuk şehremininde dut ağacından a_d_îiıerık yaralanmıştır. İSTER İNAN İSTER İNA cevap verdi ve ezcümle dedi ki: bir. kanun hazırlanmasını teklif “— Millet Meclisinin devlet va- | etti. ridat ve masraflarını kontrol etmesi Müteakiben — İzmir — meb'usu Hüsnü B. söz alarak bu mese- lenin halledilmesini istedi. Konya meb'usu Refik B. de Celâl Beyin fikrinde olduğunu söyledi. Bütçe encümeni reisi Hasan Fehmi B. ise maddenin kabulünü, Celâl Beyin teklifinin başkaca tetkik ve halledilebileceğini söyledi. Netice- de bu madde ve diğer maddeler de aynen kabul edilerek lâyihanın müzakeresi hitam buldu. için ayrı | müzakı — SS Nafıa Vekâleti sermayesi Teşkilât Lâyihası Bütçe Ve Yunan Encümeninde Kabul Edildi Donanması Ankara, 11 (Hususi) — Nafia Vekâletinin vazife ve teşkilâtına dair - hazırlanmış olan kanun lâ- yihası Millet Meclisi Bütçe encü- meninde müzakere ve kabul edil- a ese saakerş . mal e 'it e iştir : Memleketin imarını temin, mü- nakale vasıtalarını kileri takip etmek, resmi binalar inşaatını kontrol etmek, fen adam- ları yetiştirmek. erekse Yu- kızda bu- iyi - karşılanma- hastahanesinde yi diğer — maddeleri vekâlet teşkilâtına ait hususları tesbit ediyor. — *Mühendisler Kayseride Kayseri, 11 (A. A.) — Men- sucat fabrikasının inşaatına ne- zaret edecek olan üç kişiden mürekkep Rus heyeti, şehrimize gelmiştir. NMA! “Meselâ, parası bize nazaran düşük komşu devletler var. Onlara deniz yolile birinci mevkide 50 lira ile gidip gelmek mümkündür. “İki buçuk İira vize parası verdiniz. mi; pasaportu- nuzu alır, doğruca istediğiniz yere gidersiniz. * Ucuz, ucuz işler yaparsınız. Sonra döner İstanbula gelirsiniz. ,, İSTER İNANMA! lare, asri terak- i ı Kısası Sözün İstanbul, Cildi Bozulmuş Bir Kitaba Benzer! A E Meğer, — belediyeye azizliği yapan bizim yazı işleri müdürü imiş;- hem yalmız belediyeye mi ya, kısmen de- banal - Bunu son- radan ögrendim. - Bir gün kadın erkek yirmi otuz kişiden mürekkep bir heyet matbaaya gelmişler: — Nedir bu çektiğimiz? Fer- yadile müdürümüzün — karşısına dizilmişler ve rica etmişler: — Lütfen bize bir akıl öğre- tiniz! Bu heyeti terkip edenler Sul- tanahmet — parkının — köşesinden kıvrılarak deniz kenarma inen bir sokakta otururlar. Fakat bu so- kak İstanbulun taş ve toprak taşıyan ne kadar arabası varsa hepsinin de geçit yoludur. Burada bulunan evlerde geceleri tekerlek takırtısından uyumak, gündüleri de toz toprak dumanından pencere leri açarak oturmak- mümkün de* gildir. g Ne yapmalı! Bizim Pyııı müdürü düşünür. gazetenin ilk sayfasına kocaman lavhalar ve kocaman reıîmle_rle süslü bir şikâyetname koysa şim- diye kadar kaç defa yapılmış ve tesirsiz kalmıştır; gelenleri bele* diyeye yollasa şimdiye kadar kaç defa eşik aşındırılmış ta fayda vermemiştir, =ml Hatırına başka bir çare R z Size yine belediyeye git menizi tavsıye M"ı fakat bugün tam bir hıflı sonra, şehir me isinin hararetli, fırtınalı bir içtimar olacak, © gün. Belki sizi içeri almamak isterler, israr ediniz, toplanan heyetin sizi tem- sil ettiğini ve mutlaka mülekki- lerini dinlemek mecburiyetinde olduğunu söyleyiniz. Filhakika heyet tavsıyeyi din- ler ve tıpkı söylenen tarzda ha- reket eder ve kuvvetli bir vait de alır. Bizim yazı müdürünün be- lediyeye — yaptığı — azizlik bu. Bana yaptığına 8?’"":'2 ee tesi sabah hâdiseyi gazetede görünce bir durıiıkı için r“î-ı'f; bulunduğuma zahip oldum. Üic gııetâ ismine, hem de tarihine . baktım. Filhakika ayoi meseleyi hemen hemen ayni şekilde tam ©n sene evvel ben de yazmıştım, aa © vakitten beri: Alem yine — o alem, Devran yine o devran! Fakat senelerden beri iyileş- meyen dert, yalnız ( Nakilbent ) sokağı sükkânının mıdır? Yolunuz düşerse bir defa Kurüçeşmeye uğrayınız, yıllardan beri yapılan bütün — şikâyetlere, gürültülere, hattâ muhakemelere rağmen. kö- mür depolarının el'an yerlerinde durduğunu görürsünüz. Ne yapmalı? — Ah, şu Belediye, ah şus Belediye! el Diye feryadı bastırmak elimiz de, fakat Belediye.ne yapsın? İstanbul, cildi esasından b:*'** bir kitaba benzer, sayfaları telif istikametlerden esen rhıx lara tabi, mütemadiyen dalg mıp dürmakta, açılp kapanmakta, açılıp - ""'*"“ıı t lenmektedir. yalnız aa Si mu ya, bütün ıiir?uy. aynı V. mit y'“ga;f:lıkuııı: İnşallah on sene sonra bu satırları burada veya başka bir yerde bir defa daha okumak mecburiyetinde kalmaz- sınız! Ölüm Cezaları Ankara 10 ( Hususi ) — Erdek kazasının Yukarı köyünden Kara Hasan ile Malatyanın Komikköyün- den Süleyman oğlu Mehmedin ölüm cezalarının lndilâı M»si'ı;kn';l: tenmiş ve Yozgadın un zası Karakız — ki İsmail oğlu Yusuf ve Hüseyin- oğlu *Alis çarptırılmasını AA Bacümeni tasdik ÂT