29 Nisan SON POSTA * Sayfa $ Siyaset Âlemi M. Suviç'in Londra Müzakereleri İtalya Hariciye Nezareti Müsteşa ı M. Suviç Loncraya gitti ve dönaü, Brüksel yolile memleketine gelmek. tedir. Nezaret mevküni bizzat M, Musolini işgal ettiği için, Müsteşarı vasıtasile mdra ile temas etmesi zarırldir. Bu münısebetle denildi ki M. Suviç Londraca, silâhları bırakma içile meşgul oldu ve bu bahse AL manya ile Fransanın arasını bulacak bir fofıülıntubiüıe çalıştı. - Fakat Fransanın İngiltereye birdenbire ve- gip te her türlü müzakere kapısını kayyan aotası karşısında, bütün. ta- savvur! suya düştü. Şimdi, herkes 23 ma; Cenevredi l - ıım:'ı. e — toplanacak bırakıma konferânsin: mümkün mertebe fazla lıım;“"'; gitmiye uğraşıyor. Bu toplantının başlıca — #ahnesini, Feansız - Alman düellosu teşkil ede- cek ve Fransızlar, açıkça Almanları gizli gizli silâhlanmakla itham ede- ceklerdir. Böyle bir ittihamdan hasıl olacak ecurcuna, bu ansın me- rasimle tatfinini - temin — edecektir. Esasen, silâhlar meselesi etrafında apılan görüşmelerden hiçbir şey Lîı..;ı.eıwı Ku va devletleri mütehayyir e'medi, T ğimiliye Saviç'in Londen seyae hati, daha ziyade İtalyanın istikbalini Alrika ve Asyada gören M. Musolini- bin son nutku İle alâkalı görmek lateyen fikirleri üzerinde görüşülmesini temine li yaradı, — denilebilir. Çünkü işine nlıily:r ve istiyor ki h,:: nasebetle İngiltere İle, Mi seleler Üzerinde tam bir mutabal hasıl etsin ve müşterek bir battıha. reket plünı çizsin. Orta — Avrupada, Tuna — iki vaziyetini halletmek, yine ı,..um batin bir hedefi idi. Yani M. a seyahati, #ilâhlan bırakma ıısı::":'.' allük etmek icap eylerken Fransanın, hertürlü müzakere kapısını kapayan motasile hedefini kısmen değiştirdi. Ve şimdi, bu şeklile, Siyasi vaziyet fevkalâde mazik bir safhaya girmiş oldu. — Süreyya Cenubi Amerikada Birçok Devletler Harp Aleyhindeler Bötnos - A, 28 — Ameril goıı?ı. .ı:nbî.'" Ekuatör, S;lvıdh:r: vate Vi 'ana Şatemin Yezgeltlin ” (Pasten Hayti ve Arjantin ümetlerinin mümessilleri harp «leyhtarı bir misak imza etmişlerdir. “Son Posta ,, nın Edebi Tefrikam &7 Vebu arkadaşlıktan artık göre- bilecekleri müsamaha derecesinde istifade ediyorlardı. Bunu ona yine genç kız arkadaşları anla- llylvl::]rmm daha ileri münasebetlerde çok t Ü.İll Sevim ıııııç birwk: Adeta bir sır ifşa eder gibi: — İnsan yapacak — olduktan sonra yaşlılarla gezip eğlenmeli. Hiç olmazsa maddi bir istifadesi olur, Demişti, Zaten bu arzu adeta salgın bir halde bütün bu vaziyetteki genç kızlar arasına yayılmıştı. Sevim bir fransızca romanda okuduğu fıkrayı anlatıyordu: — Genç kızlar ihtiyarlarla Ü ve hattâ evlenmeli. ünkü bayatta lâzım olan servet- * Âğk iasanı doyurmaz. Genç- ALAY Uzak Şarkta Vaziyetin Gergin- liği Berdevam Londra, 28 — Hariciye Nazın pa- zartesi — günü Avam Kama« rasında — Çin meselesi hak- kında Japonya nezdinde ya- pılmış olan tes şebbüsten ponyaya yaps | tığı müracaat- ta Çin hak- kındaki mua« bedelerin Japon Hariciye n ihe Naztrı M. Hirota lâl ve bir taraflı olarak feshedileme. yeceğini bildirmiştir. Japonyaya, karşı Diğer taraftan pol arşı müşterek bir hare- :ıı.;ı l;ı"ı::;,n onünı:' ııçilılıek istenil. de haber veriliyor. İngil Amerika - sefiri Sir L.h.';ı'f."'i':'—" rika Hariciye Nazırile yaptığı mülâ- katın :;ıemmiyeıml alelâde bir me mahiyetine indirmı ınr'şd”m’elıtedîr. < HİN GiPiyiRt okyo, 28 — Japon Harici ve Harbiye nazırları arasında, Z:nuhî pçuri demiryollarının bütün Man- urinin İktısadi İnkişafı için umumi 'argâh vazifesini görmesi hususun- da Lir anlaşma yapılmıştır. İki nazır Japon — sermayedarlarının i sermaye yatırmalarının teşvik edi mesini de faydalı bulmaktadırlar, Nevyork, 28 — Nevyork Herald gıte!ııi Filipin adaları istiklâlinden ahsederek, Japonyanın şarkta al- diğı son yaziyet Üzerine halkın — te. lâşa düştüğünü Filipin istiklâlinin va- taiz verildiğini yazıyor. ktalyanların Şiddetli Nerrlyılı Roma, 28 — İtalya matbuatı, Ja- ponyanın Üzak Şarktaki siyasi” var ziyeti aleyhinde şiddetli neştiyatta =.ı=şrıııklı:ır. Gazeteler, devletlerin ğ arşısında felce gibi dürgün Tahmdameie ç uğramış iktısadi buhrana ve Amerikâ Tle İn- gi'tere donanmalarından çok aşağı olmaklaberabor, Japon filosunun ba noktada temerküz etmiş bulunmasına atfetmektedirler, İspanijada Kabine Buhranı u_mu(n.'—)_;vıul kabl. n;r teşkile memur M.Sampar memur edilmiştir. Radikal sosyalisile; cümhuriyetciler lııHııey’ı [îrı:ı:ınî.yoıl karar vermişlerdir. Cahit EMRi ve heyecanlı sevgi bu sevgilere çabuk - Kadını mesut edecek paradır. Bu garip fikirler onları âdeta tılsımlıyor, aşılıyordu. Bir arkadaşları — bir kösele Hüccarile tanışmıştı. Bankaya para yatırmıya gelen bu tüccar yaşlı başlı, evli bir adamdı. Fakat çok zengindi. Hafiften başlıyan tanış- maları pek çabük ilerlemişti. Ar- kadaşları şimdi onu âdeta gıpta ve hasetle takip ediyorlardı. Mü- nire bütön bu dedikodulardan âdeta nefret ettiği için onları ayıplıyordu. Onun içindir ki bu akşam eve başı ağrıyarak, kalbi çarparak bir sersem gibi döndü, Genç kız endişe içindeydi. ğ: j:pıcıktı. vetin bi bir de dişandan balarlı çebesl görülen umumi esi vardı. ÖO gururunda yle münase- HARİCİ TELGRAFLAR Silâhlar Meselesinde Ümitsizlik aei ca ea M. Davis'in Raporu Ümitsizdir VeÖnü r müzde Bir Buh- 'an Kaydediyor Vaşington 28 — Amerikanın silâh- ları bırakma konferansındaki mümes- sili M. Norman Davis, Cümhur reisine verdiği ümit kıncı bir raporda, silâh- ları bırakma meseles'nin kolay kolay lılledüıı!yıcı.hl. konferansın önü- müzdeki toplantısında bubran çıkar cağını bildirmiştir. Prag görüşmeleri Prağ, 28 — Fransa Hariciye Na« zırı M Bartu İle Çekoslovakya Hari. ciye Nazırı M Benes arasındaki gö- rüşmelerden sonra bir tebliğ meşre- dilmiştir. Tebliğde, iki hariciye nazı- rının bütün meseleler üzerinde muta- bik oldukları bildirilmektedir. Romada Bulgar - İtalyan Müzakereleri Paris 28 (A.A. Husust ) — Tan gazetesine Roma muhabirinden veri« len bir haberde, Bulgar Başvekili M. Muşanof ile M, Musolini arasındaki samimi görüşmede Balkan misakın- dan doğan vaziyetin de ehemmiyatla tetkik edildiğini bildiriyor. Malüm- dur ki Bulgaristanın misaka girmemesi İtalyayı çok memnun etmişti. Muha- bir diyor ki: İtalya Balkan misakına şiddetle mubalif olduğu için Bulgaristanın girmemesi için birçok teşebbüsler yapmıştır. Bundan dolayıdır ki Româ görüşmelerinde Bulgar-İtalyan — siyasi münasebetleri — takviye edilmiştir. Fakat 'bu hâdise Balkanlardaki - vazi- eti zehirlememiştir. Çünkü gerek talya, gerek Bulgâristan, gerekse Küçük İtilâf karşılıklı olarak suh yolu üzerinde yürüyorlar. ,, Muhabire, M. Muşanof beyanatta bulunarak Balkan misakının Bulga- ristan tarafından da imza edilebilecek yeni bir şeklinden haberdar olma« dığını söylemiştir, * Peşte 28 — M. Muşanof Sofyaya bareket etmiştir. * |i baterde'Her harekete düöküvemet edecek kuvvet buluyordu. Hayri Arif Bey çok terbiyeli ve nazik ber Münire böyle bir eğlencede erkek arkadaşla beraber buluna- cak kadar kendini kuvvetli hisse- diyordu. Yalnız daha ertesi günü bütün tanıdıkları arasında çalkalanacak bu beraberliğin — dedikodusunu düşünüyordu. Bu Belki de Necdete kadar kıskanç bir adamın böyle bir hâdiseyi makul görmesine ümkân yoktu. İstanbulda iken ona verilen jurnalları göğsünü gere gere inkâr etmişti. Çünkü onlar yalandı. Fakat bu balo havadisini duyduğu takdirde inkâr ede- mezdi. Hakikati söyleyecekti. Yalandan nefret ediyordu. F:kıc 'Necdetin bu. samimi Hadeyi kabul edeceği meçbuldu. O yaralandıktan sonra çok ber a a et üi nın münasel Hdi H ::ılı.-ıslh“h bir geceyi . Raporu veren M. Norman Davis M. Yevtiç Sofyaya Gidecek Belgrat 28 ( Havas ) — Hari, Nazırı M. Yevtiç ı’fyılnııdı Sofyaya M. Muşanof ile görüşecek, sonra Bükreşte küçük itlâf Konfe, ransında bulunacak ve müteakiben de Parise gidecektir. Muazzam Tayyare Ruslar, Büyük Bir Makine Yaptılar Moskova, 28 ( Tas ) — Maksim Gorki ismindeki en kuvvetli propa- ganda tayyaresinin İnşası geçen ay sonunda bitmiştir. Birkaç güne kadar tecrüâbe uçuşları yapılacaktır. Dünya- nin en küvvetli tayyaresi olan Mak« sima Gorki tayyaresi, mühendis Tupo- lof tarafıadan inşa edilmiştir. Ba tayyare, tek satıllı madeni bir taye yaredir. Bariz vasıfları şun'ardır. (8) Motör, yayılımı (64) metre olan serbest hareketli kanatlar, tayyarenin (35) metrelik asıl kısmı, İcişer metre kutrunda iki tekerlek, (220) kilometre wasati, (240) kilometre azami sür'at. Tayyure, katiyen yere İnmeksizin bin kilometre katedebilir. 'I':rııeıı. içinde şunlar vardır!. Rotatif bir ti. poğrafi Tmakinesi. Bu makine saatta çifte sayfalı BO0O risala basar. Fotoğ« raflar ve klişeler için de bir llborı- tuvar vesaire, Bir sinema cihazile elde edilen b_ütlıı vesaik, tayyarenin içinde gösterilebilir. — - geçirmelerini pek masumane bul- mayacaktı. Münire bütün bunları düşündü. Zihni bir noktaya daha take hiyordu. Bu daveti reddetiği halde Hayri Arif Beyin şahsına bür- metsizlik, emniyetsizlik göstermiş olmayacak mıydı? Genç kız dimağını iğne gibi oyan bu biribirine zıt düşünceler arasında hiçbir karar vermeden uyuya kalmıştı. Fakat güneşle beraber göz- lerini açarken o endişe kaldığı ne başlamıştı, 'adV.ıRY:t yaklaştıkca adeta mah- kemeye çıkacak bir maznun gibi beyecana düşüyordu. Kahvealtı ederken bir yolunu getirip anne- sinin fikrini almak iıh:l-a Hayri Arif in teklifini söyl: Aın:g tedbirli ve zeki bir kadındı. O daha hı;.reünw "I.ıukı:,nwAüf âg;ı kiıııTol- bilmiyor » Tae :.!:: kibar nazik hir";dım. Davetini reddetmek ona haka- rettir. Keşki Hayri Arif Bey gibi birkaç aile dostumuz daha olsa! Annesini bu açık ve tabli müdahalesi onun ham ve endi kalbini ferahlandırdı. Ve bu bis üzerinde daha fazla dürma- I Gönül İşlerı Kızlarını Çıldırtan Analar Dün İzmirden “Uysal,, isminde bir gençten dikkate şayan bir mektup aldım. Evlâtlarını çok sevdiğini zanneden bazı anaların, onları bazan cinnete kadar nasıl sürüklediklerini anlatan bu mek- tup, bütün ana ve analarının hatırı için evlerini bozan kızlar için ibretbahştır. Mektup sahibi dört sene evvel evlenmiştir. Karı koca biribirlerini çok seviyorlar. Fakat kızın anası yüzünden aralarına bir geçimsizlik giriyor. Ayrılmıya mecbur olu- yorlar. İki sene ayrı yaşıyorlar, Neden sonra kızın ailesi erkeğe müracaat ederek kızlarını [I_Sı- dermeye razı olduklarını hm yorlar. Erkek karısını getirtiyor. Fakat kadın melânkolik olmuştur. Söz söylemiyor, kimse ile konuşe muyor, birtakım hayaller göre düğünden — bahsediyor. K şaşırıyor. Kadını tekrar annesine gönderiyor. Fakat kadın gece gündüz gözyaşı döküyor ve ne yaptığını bilmiyor. Erkeğin iddi- asına göre kadın annesinin kur- banıdır. Çünkü karı koca sırf onun yüzünden bu hale gek Şüphesiz bu iddia, mücerret bir iddiadır. Fakat muhakkak olan bir şey vardır ki, o da kadının — hastalandığıdır. Koe- cayı burada — mes'ul — görsek bile, anneyi de tamamen tenzih edemeyiz. Ne kadar analar var- dır ki, çocuklarına fazla muhabbet göstermek ihtiyacile onları bed- bahtiye sürüklerler, Bu kadın da bu ana muhabbetinin kurbanla- rından biridir. Çocuğumuzu hepimiz - severiz, Onları evlendirinceye kadar üzere lerinde hakkımız olabilir. Evlenire ken seçecekleri kocayı bulmakta kendilerine yardım edebiliriz. Ve etmeliyiz, Fakat evlendikten sonra çok ve fuzuli müdahale ekseriya feci akibetler tevlit eder. Bundan kendimizi korumamız lâzımdır. HANIMTEYZE ——— —HTH——————— — - dan hazırlandı vapura yetişti. Bankaya gelirken tesadüf ettiği Sevim ona yine bu balodan bahe setmişti. — Çok istiyorum. Fakat ne yazık ki bir davetiye bulamadım. Çok eğlenceli olacakmış. Bütün gazeteciler de orada! Ve Münireye sordu: — Sen de gitmeyeceksin de- ğil mi? Bu sual ona adeta bütün Ğİ:= celeri, kararları keşfedilmiş heyecan verdi. Dudakları titri- Y Serim onun yüzüne bakıyordur — Ne o. İstiyorsun galibal — Hayır. Fakat herkes bun- dan bahsediyor da, henüz kara- ! LĞ Yerleğez Hiyil Atf Beyin bu davetten arkadaşlarına bahsetmemesi hakkındaki — tenbi- hini batırladı. Her halde ©o da dedikodudan hoşlanmıyordu. İş gömleğini giyip masasına geldiği zaman genç şefin köşesi henüz boştu. Bankanın ilk hare- ketleri başladı. Zil sesleri, ma- kine tıkırtıları ve talaş tozu dö- külmüş mermerler üzerinde hafif mk sesleri. O ae köz:derkal, işe başlamıştı (Asisim e)