24 Nisan 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

24 Nisan 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Salıdan Salıya Bugünün Çucuğu Her sözlerine: — Pekil! Her arzularına: — Başüistüne: Çünkü: Gün - onlann bafta onların haftam enların bayramı.. Kendi oğluma dedim ki — Buğün senin bayramındır., istediğin her şeyi yapacağım, ne istersin? Oğlum düşündü, hem de uzun ozun düşündü, ©o düşünürken ben de düşündüm, Kendi kendime: — Kimbilir, dedim, ne akla hayale gelmez münasebetsiz şey- ler istiyecektir. Hayret — ettim, şaşırdım, kaldı küçük diimi yutacaktım: — Baba, dedi, ba yeyi alırsın! , Her arzusuna, peki, k_":“ Vı_dellığ—iııı Oğlum ye tirilmesinde güçlük olmayan bir gey istemişti. Yakaladım; — İki yanağından öptüm: F günü, ve bayram ; ana münasip göreceğin bir hediy rine ge- * Bir fıkra aklıma geldi; — Ben bir çocuğun. her ar Srzuşunu yerine getirebilirim. Diyen bir adama bir ço- cuk vermişler.. Çocuk kahvaltısı- v ederken yağla balı gösterip: — Bunları biribirine karıştır. Demiş, adam yağı balı karış- tırmış. Çocuk bir lokma alınca: — Beğenmedim, demiş, bun- ları biribirinden ayır.. — Ben bir Çocağun her arzu- | Sunu yerine getirebilirim. undlîıynîı 'ndam.. bu teklif karş- ça he yapacağını şaşırmış. Ve lıbfıdu ki Çocuğun — arzusunu yerine getirememiş: * Yeni bir vak'a ile, ceki bir fıkra; yeni ile eskinin farkını ne- kadar iyi gösteriyor. kusu, mektepte f tirilen bir çocuk tabildirki: — İste denildiği zaman yağın baldan ayrılmasını ister, bugünün çocuğuda babasını şaşırtacak ka- idar tabil- ve mantıki” bir arzu gösteriyor. Çünkü günün çocuğu; ne üma- cı korkusu bilir, ne peri masalı dinlemiştir. Ne de falakayla der- sine çalıştırılıyor. ulkYıvğulnnn haklarıdır, bir haf ı a yır. ülsü .ğien.ıı'nle:. amlarında — gülsünler, A Hartfi Bazan yüzer denizde “Akay,, ın “A,, sı gibi. Bulunmaz bendenizde “Akçe,, nin “A,, sı gibi. Yollarda bin bir leke Görür pek çok tehlike Çıkmıştır gözü peke “Asfalt,, ın “A sı gibi.. Bazan sokakta gerer Ne görür ne de sezer, Bir ham armuda benzer “Armut, un “A,, sı gibi.. Bazan da barut, & we Ne hak bilir ne günahk; Fena, berbat bir matah; “Alem,, in “A,, sı gibi. P. O, H.B. diyece- | I f az | | mek gibil sordum: — Sen Framw sızca bilir. misin Hasan Bey? — Yesi — Yes, de- İngilizce demektir, ben sana Fran- evet sızca bilir misin | deye sorüyorum. — Ben de ver- diğim — cevapta ayni — zamanda İngilizce de bi diğimi — söylüyo- rum! yere nasıl n Hakkınız Var asan Bey çirki k trkasında çirkin lıîı-melbiıı.dm:'ix'ı Yünce söyledi: a İ dil*llüılı':irıx&ndı elbiseniz çok Zarar yok Yi gidiyor. aklırız var. O da sizin bana i; Hasan Bey, - Tramvay, Elektrik, Telefon şirketleri gibi imtiyazlı şirket Bey?. — Her istediklerini yapmıya kendilerini imtiyazlı addettikleri için! şirketlere neden demişler Hasan | İ SON POSTA AAAT AAA GA A G — — SA AM A T AR OLA Bir Masal Gibi r yokmu Daha Kolay Spor —oyunları - yapıyorlardı. Bu arada ip çekişmesi de oldu. Hasan Bey ip çekişenleri gösterdi: — Yazık, dedi, bir ipi kopa- rabilmek için bu kadar kişi iki taraftan çekiyorlar. İçlerinden bir | tanesi bir makas alıp kesmeyi akıl etmiyor. Evler Hasan Bey bir dostunun yazı- | hanesindeki daktiloyu, Yazı yazarken gördü: — Dostum, dedi, #enin dakti- lon evlidir değil mi? — Tamıyormusun Hasan Bey? — Tanımıyorum amma, harf- lere vurmasından anladım. Koca- sına tokat vurur. gibi aksi aksi vuruyor. makinede Her Perşembe Son Posta'nın ikinci sayfasında Pazar Ola Ha&âan Bey Seyahate Çıkacaktır Parşembe günü kendisini teşyie gelin Hasan Bey—Vapur hazretleri lütfen Köprübaşına kadar teşrif edip, otomobülere, otobüslere, tramvaylara kaza yapmadan bir yerden bir gidileceği hakkında bir konferans vermenizi rica edeceğim! — arttırır. -eti Buhrranl;ı Mücadele Hasan — Bey tişman bir ada- mı gösterdi: İk tı sa di buhranla müca- dele eden yegâ- işte ne insan budur.. — Ne iş gö- rür Hasan Beyl — Neiş gör düğünü bilmiyo- rum. Fakat çok fazla yemek yer, bu yüzden dün- yada — istihlâki Doğru Karısı Hasan Beye eski gün- lerden bahsetti: — Yeni evlendiğimiz zaman saatlerce ellerimi ellerinin ara- sında tutardın ! Hasan Bey güldü: — Döğru, dedi, şimdi benim de aklıma geldi, sen piyano çalıp başımı şişirmiyesin diye ellerini bırakmazdım ! — Epey zamandır gazeteler: de satılan sütlerin bozukluğundan | şikâyet edilmiyor, anlaşılan süt- çüler hile yapmaktan vazgeçtiler.. — Hayır azizim, ne kadar yazsalar yine nafile olduğunu anladılar da gazeteciler yazmak- tan vazgeçtiler. Hiç bir kadım onun kadar gü- zel olamazdı, saçları: altın - sarısı, yanakları elma kırmızısı, teni kar- dan beyazdı: Uzun zaman yanımda bulundu. — Bir sinemaya götür! Diye israr etmedi; — Evde kaldım.. Diye — ağladığını duymadım. | Otomobile bindiği zaman: — İlle bir apor kostüm - iste- rim! Diye tutturmadı? Eve geç gek diğim akşamlarda: — Nerede kaldın? Sözüyle beni karşıladığını gör- medim. Hele: — Komşunun baktın! Kıskançlığını hiç göstermedi; ne giydirdimse onu giydi, nereye götürdümse oraya gitti. Yalnız bir kusuru vardı; ki- çük bir kusur: Kucaktan kucağa gezer, kır mızı - yanaklarını erkek, l_ıdı'n küçük, büyük herkese dptürurdı Bir gece evimde — misafirler toplanmıştı; o, yine kucaktan ku- cağa geziyor, uzanan her dudağa yanaklerını öptürüyordu.. Birdenbire kıskandım, kolum dan yakalayınca yere attım. Ağlamadı. Bağırmadı. Bir şey demedi. Kınldı, parça parça Çünkü o bir taş bebekti. Yarım — Hasan Bey, insan bir elma yerken İçinden bir kurt çıktığını görürse ne kadar cam sıkılır değil mi? — Evet amma bundav daha can sıkicı bir şey vardır. — O da ne Hasan Bey? içinden — yarım karısma — yan oldu. — Elmanın kurt çıkması. — Yani kurdun öbür yarısını | elma ile beraber yemiştir, Nasıl Buldunuz? Hasan Bey lokantada bir bik tek istedi, biftek geldi, fakat © kadar küçük bir parça idi ki patateslerin altında adeta görüm miyordu. Hasan Bey yiyip bitir- dikten sonra garson sordu: — Bifteği nasıl — buldunuz Hasan Bey? — Patateslerin altında uzım Şanu buna Bendeniz paldır küldür.. Etrafıma çatarım; Bendeniz paldır küldür.. inanmam her yalana, Çıkartmam lâjtan mâna; Kolay gelmem oyuna; Bendeniz paldır küldür. Kaçana kaçmış derim; Gidene kış kış derim; Yanlışa yanlış derim Bendeniz paldır küldür.. Değişmez asla huyâm Korkmam tuza kuruyum; Her işte dosdogruyum; Bendeniz paldır küldür.. P. O.H. B.

Bu sayıdan diğer sayfalar: