Tecrübe cuk çok yaramazdı. müne geleni döver, karşısına çıkan şeyi , karardı. Bazan bah- çede tavuk- ların peşine düşer, birka- çını ya havuza astar, yahut ta ayak! biribiri, bağlıyarak asbiverirdi © ir e ” Çocuğun yaramazlikları” bini — aşmıştı... gelen şiküyetlerden bıkmış, usanmıştı. Meselâ çocuk 2 mektepte © birisile kavga eder başını yarardı. Yahut yoldan geçerken evler: den birinin camlarını kırar, ço- cuklara sataşır, öteki berikinin oyuncaklarını parçalardı. kırmızı yumurta yümü rtlamiş.. Çocuktan bütün satıcılar da y amış, şikâyetçi idiler.. — —— Satıcılara da bin türlü muzip- Elmacının elmalarını çalar, sonra birer birer bomba gibi P üzerine atar, kaçardı. Bir defa simitçinin ayağına karpuz kabuğu koymuş, zavallıyı Nibayet bir gün sına bir kâğıt yerlere sermişti. mektepten baba- likler yapardı. | Çöllerde ne ekin var, — Gördün mü hemşire?.. Kapı komşunun çillisi ia Şaşma kardeşim.. Çilli belki komünisttir!., Bazan bir rüzgâr eser, savrulur bütün kumlar, ne su var, ne de hayet, EE bir steak ile kavralur. kumlar, Pr ye ŞA SON POSTA. ÇÖL — İpek böceği kardeşi... Dünyanın en süslü bayvam sensin değil mi? — Evet amma yaptığım ipekleri ben giyemiyo- rum ki, kadınlar giyiyor! Öyle günler olur ki kuş uçmaz kervan Eİ rüzgârlar kum yoğdırır, insan önünü seçmez, Buradaki yolculuk seyahat değil, derttir, Yollarda susuz kalmak, en büyük felâketlir!. Afacan babasile birlikte misa- firlere ikram €diyordu.. Kahveler içildi, lâflar konu- şuldu.. Nihayet içlerinden biri Afaca- na seslendi — Bana bir bardak su geti- rir misin çocuğum?.. > ve ve .. acan itti... su ime. fakat . Seti ard Afacan içinden; vi yok, dedi farkına mine var bardağı ge güre a Fl Dedi. Bu ne bulanık su oğluml, Afacani yutkundu: — Bulanık değil efendim.. Mn Nasil bulanık değil. bale — Dün e idi, beyin evi önlinden tim, — Neden?. ler — Hasta mı Diye baktım. Kama gilin Afacan eğildi, baktı. Başka Memleketlerin Afacanlar, Kayboldu!, Cingöz halası- nın kapısını çaldı; - > Halal, — Gel oğlumi bam burada mi acaba? — Yocok, ne oldu., Kayıp mı oldu? — Evvelki ak- şam sallana sal- lana geldi. Bir şeyler içm'ş. i Bu sabah «hâ- lâ kendimi bu- lamadım, © hâlâ sanki kaybolmu- şum gibil» diyor. du., Aca Tin de mi diye sor- maya geldim. > Oğlum, baban burada mı?, iy Mübaşirsen yok, postacı isen burada?.. lan a m ğim halal, Ba- | Müallim Daima merha- metli olunuz. Sizden bir İstiyene, siz İki veriniz. — O halde bir numara far- la İstediğimiz zaman neden ver- miyorsunuz Muallim Bey?. güldü: i — Bulanık olsa hiç içindeki Sonra | sinek görünür mü, efendi amca?... ce uzun çocuk oldu. Babasından. ti di. Bu kâğıttn || /7er yerde göze çarpar, kum tepeleri kat katl. Re - Ka ocuğun, bir arkadaşının gözünü berelediği yanılıydı. lm lak ii © Daimi Er ği vi karşısma alıdı: | i T , 7, Sen arkadaşlarından birişi- Başka Memleketlerin nin gözünü berelemişsin?, dedi: Afacanları ) — Babacığım, ben fi i F | mmalliminin boks derslerine elk Te a Acaba yumruğum > uvvetlenmiş mi? diye bir tecrübe a Sinek Diş Ağrısı yaptıml!.. dedi.. N Eve büyük adamlardan bir Afacanın fena halde dişi ağ- ie misafir gelmişti, riyordu. Fakat bir türlü dişçiye gide- miyor, korkuyordu.. Annesi, babası okadar israr ettikleri halde dişçiye gidemedi.. O gün oflaya, poflaya dolandı. Gece bir türlü uyku uyuya madı.” vi Nihayet sabahleyin «mektebe Çocuklar afacanı o halde rünce «Voyvoool» diye etri Biri sordu: — Dişin mi ağınyor?. z mu? — Çokt. Cingöz söze karıştı: — Dişçiye gittin mi?. — Gitmedim.. Gitmek İste- miyorum. — Benim olsa o çektirirdim, korkmazdım.. — Senin olsa bende çektirir, korkmazdım yal.. Akşam üstü, komşu, - hanım- teyzeye geldi, şi- kâyet etti: © i — lun bur gün ee “öküzl, dedi. Hanım tey7e boynunu büktü.. — Kusura bah ma hanımcığım. Çocuk bu... Er de ne konuşur san, ötede beri- de gidip söylü- — eme Hayra sem e Ri A mek tepten .— â kaçardı. Oldukça Si da tenbeldi.. “3 Akşam eve ği gelince ders- T lerini serer .z tenbel tenbel yatağına uzanı, yatardı “Öküzl,, Başka Memieketlerin Afacanları — Ne o, yanağın şişmiş?. Annen mi vurdu?. , 0 Ve) Yı annemin eline çarptı. Annem vermadı. anağım snomi, E ike Çocuk oldukça haylazdı. Bazan bir babansini bulur, Birkaç defa babası, annesi ça” lışması için nasihatlar ettiler. Fakat çocuk hiçbirini dinle- miyordu. Bildiği yine bildikti.. Bir gün muallimden babasına bir şikâyet ldi. e Çocuğunuz ders dinlemez, derse çalışmaz oldu. Bir icabına bakıni.. iyordu.. Baba muallime dert yandı: — Ne olursa sizden olurl. Sık sık derse kâldırın.. Eti sizin ke- miği benim! Dedi, Dedi amma, fayda etmedi.. Çocuk tenbellikten vazgeçmedi. Bir gün babası çocuğu aldı; — Söyle bakayım çocuğum, dedi. Sizin sınıfta kaç talebe var?. Çocuk aptal aptal baktı: — Kalabalık ya.. Ön sırada kalabalıktan ders dinlenmediği için ben en aıkaya gittim babaf Dedi, - — Bütün oyuncakçı dükkân “larını aradığım halde bulamadım? — Ne arıyordun?. — Bedavadan bir oyuncakl.,