SON POSTA |Memleket Manzaraları Birer Mezar Olan — Höyüklerin Esra- O rı Anlaşıldı Zafranbolu (Hususi) — İç Ana- doluda gezenler bilirler. Ovalar- da sık sik höyüklere tesadüf olunur. İşte bu höyükler, bizim Zafranbolu — civarında da pek çoktur. Bura halkı bu höyüklere — “yücek,, tabir eder. Bazı âlimler bu höyüklerin işaret kulesi oldu- ganu ileri sürerler. Halbuki bu C civarda sık sık tesadüf olunan — bu höyüklerin vaziyeti bu iddiayı tamamen tekzip eder. Meselâ — (şaret vermek için bu höyüklere ihtiyaç — bissettirmiyecek — tabil yükseklikler vardır. Bunların bi- rer işaret kulesi olmaktan daha ziyade birer mezar olduğunda hiç şüphe yoktur ve hatta eh- ramların dala iptidai bir şeklini andıran bu höyüklerin Mısır eh- — yamlarından daha eski olması " we Mısırdaki ehramların bu me- | zarların tekâmül etmiş bir şek- linden ibaret bulunması çok muh- temeldir. Bu höyükler hiç şüphesiz vak- " tile burada yaşayan büyüklerin mezarlarıdır. Çünkü alelâde her hangi bir kimse böyle muazzam masraflarla mezar yapılamıyacağı tabiidir. Bilhassa Zafranbolunun Değir- mencik köyü ile Sırçalı köyü arasındaki saha küçüklü büyüklü bu kabil höyüklerle — doludur. — Köylüler define bulmak merakile t bu höyüklerden bir tanesini aç- mışlardır. Bu höyüklerin dahili vaziyeti şu merkezdedir: Tepeden açılan höyüğün şarki cenubisine müteveccih bir kapı görünmektedir. Kapıdan geçtik- ten sonra küçük bir Oda vardır. Bu odada yanyana iki iskelet bulunmuş. Fakat müruruzamanla — bütün terkibatını kaybeden bu ; S ameliyat masasında ölen — kemikler ele alınmıyacak hale gelmiş ve dokunulduğu zaman tuz gibi erimiştir. in başı ucunda çok iptidal şekilde yapıl- miş bir şişe içinde su bulun- O müştur. Mezar zeminden şu suretle vükselmektedir : Beheri birer metre tulünde ve altmışar santim genişliğinde — gayet — muntazam yontulmuş taşlar, mezar derinliği- - nin zemininden dalarak yüksşelmekte ve toprağa geldiği zaman tam bir- mahruüt teşkil etmektedir. Toprağın sathına kadar bu suretle yükselip kapanan mezarın üzerine mısıf küre şeklinde toprak yığılmış ve höyük vücude gelmiştir. Açı- lan höyük bu civardaki höyükle- Ü (i küçük olanlarındandır. Hili bir tarla üzerindedir. Fakat bu- günün parasile böyle bir mezarın vücüde gelmesi en aşağı beş yüz liraya tevakkuf eder. — M. E. — Mustafa Fevzi Beyin Ce- sazesi Akhisara Gidecek K Manisa ( Hususi ) — Meb'usu- muz Mustafa Fevzi Beyefendinin Pariste ameliyat masasında vefatı burada teessürle karşılanmıştır. Mustafa Fevzi Beyin yanında bu- lanan çucukları, bederlerinin ce- hazelerini Paristen Akhisara ge- tireceklerdir. Merhum — Mustafa Fevzi Bey, evvelce Pariste yine sabık T gmeb'uslardan Reşat Beyin yattığı — makberenin —yanına — defnedile- “ gektlir. | | | lan Şarköylüler Şarköy En Eyi İistihsal Yapan Bir Ziraat Kasabasıdır Şarköy, (Hu- susi) — İçtimal veza hayat birçok ka- za merkezlerimi- zin olduğu gibi sönüktür. Sinema tiyatro ve park- tan mahrum ©- akşam üzeri de- niz — kenarında Kurt Osman A- ganın gazinosun- da Marmara de- nizinin serin rüzgârını çiğerleri- ne çekerek Osman Ağanın ge- tirdiği radyoyu dinlemekle vakit geçirirler. — Köylüler — radyonnn memleket için ne kadar — elzem olduğunu takdir etmişler büyük fedakârlıklarla kasabanın bu ihti- yacını temin etmişlerdir. Kasabada iki ilkmektep var- dır. Kaymakam pek çok çalışkan bir zattır. Kendisini halka sev- dirmiştir. Kasabadan Mürefteye ve Tekirdağına — oldukça güzel Haplishanede Bir MahkümuArka- daşları Yaraladı Muğla(Hususi) — Evvelki gece Muğla hapishanesinde kanlı bir hadise oldu. Gözlerini kan bürü- ye dört adam, katil mahkümla- madan Çineli Ali Rıza oğlu Niyazi Efendiyi bıçakla ağır — sürette yaraladılar. Hâdisenin mahiyeti tamamen meçhuldür. — Yaralı — hastaneye kaldırılmıştır. — Katiller — nezaret altına — alınmıştır. - Hapishanede, mahkümlar arasında dönen bir şayiaya —inanmak — lâzımgelirse, hâdise, katil Niyazi Efendiyi öl- dürmek maksadile, maktulün aile efradı tarafından hazırlanmıştır. Fakat resmi tahkikat buna dair olan ihtimalleri tahakkuk ettir- memiştir. Kızılcahamam'da İki Cinayet Oldu Üç Kişi Adliyeye Verildi Kızılcahamam, ( Hususi ) — Binkoz köyünden Yakup oğlu Osman ile biraderi Mehmet ayni köyden Durmuş oğlu Mehmedi öldürmüşlerdir. ğ Cinayetin sebebi Durmuş oğlu Mehmedin koyunlarının Yakup oğlu Osmanla kardeşi Mehmedin ahlatlarını yemiş olmalarıdır. Günem nahiyesinin Eyceler köyünde de bir cinayet AliYüsıvuı isminde biri"ile’ıâ,:l:: met ve ka ası A, arasında tarla yllıüny;:: bir İııyv".gı çıkmış, neticede Ali Çavuş Ayşe Hanımı taşla vurarak öldürmüştür. Her iki cinayetin failleri Ad- liyeye teslim edilmişlerdir. Tekirdağında Buğday Mübayaası Tekirdağ (Hususi) — Şehri- miz Ziraat Bankası rençber köy- lülerimiz elinden buğday müba- yaasına devam etmektedir. Bu- güne kadar alınan buğdaylar dört buçuk milyon okkaya yakındır. Daha 6-7 milyon okka kadar buğday — almabileceği — tahmin olunmaktadır. Şarköyden bir manzara yollar vardır. Fakat bu yolların bazı yerleri bozuk olduğundan vesaiti nakliye buralardan çok zorlukla sefer edebilmektedirler. Hatta kış günleri seyahat im- kânsız bir haldedir. Her halde bu yolların tamiri halkım istifadesi noktainazarından elzem bir keyfiyettir. Şarköyün etrafında büyük çiftlikler vardır. Yazın halkın mühim bir kısmı bu çiftliklerde hasatla meşgul bulun- duğundan kasabada pek az kim- B A z Adâpazarı 'nda Tenis Kordu Yapıldı Beyler Kasabamızda birkaç gencin iştirakile ve Diyarbekirli zade Cemil Beyin riyaseti altında top- lanan onbeş kişilik bir grup bir tenis sahası vücuda getirmişlerdir. Tenis sahasında muntazaman çalışmakta ve umumi maçlara hazırlanmaktadırlar. Bozöyükte Tren Otomabile Çarptı Bozöyük ( Hususi ) — Bilecik Eskişehir arasında seyrüsefer eden bir marşandiz katarı bir. otomo- bile çarpmıştır. Kaza şöyle cere- yan etmiştir. Bursadan — Eskişehire giden bir yolcu otomobili Bozöyükten beş kilometre ilerdeki geçit üze- rinde patinaj yapmış, bu esnada Bozöyükten hareket eden mar- şandiz kalarının sür'atle geldiğini görenlerden birisi koşarak maki- nistten durmasını istemiştir. Tire- nin sür'ati fazla olduğundan dura- mamış ve otomobile çarparak bir müddet sürüklemiş ve şimendifer idaresine ait bir telgraf direğine çarparak arka - tarafını harap etmiştir. İnsanca zayiat olmamıştır. G. N *elere edilir. — Çiftçiler istihsallerini sa- tamamaktan çok muztariptirler. Bü- ön çiftçiler Zi- raat Bankasının buğday mübayaa etmesini dört göz- le bekliyorlar. 700 — hanelik bir kaza merkezi olan — Şarköyde ziraatçilik — pek ziyade terakki etmiştir... Halkın zahireciliktir. Şarköyde bu sene 250 bin kilo buğday ve 200 bin kilo arpa istihsal edilmiştir.. Buğ- day piyasası 3-3,5 arpa 2 kuruş- tur. Birinci derecede gelen buğ- day istihsalâtından başka bu sene 20 bin kilo keten tohumu 25-30 bin kilo sisam, 20 bin kilo koza ve 150 bin kilo da tütün istihsal olunmaktadır. Ziraatçilik hususun- da Şarköy pek parlak kasabamızdır. — Talât Behçet iki Kaza.. Bir. Adam öldü, Üç Kişi Yaralı Söke, (Hususi) — Burada iki feci kaza oldu. Bunlardan birini Sö- kenin Kızılbisar köyünden Ali ağlu Genç Osman yaptı. Osman işsizdi Canı sikiliyordu. Tabancasım - te- bir tesadüf | umumiyet itibarile geçim vasıtası ı | nereden çıkarıyorlar. mizlemek üzere çıkardı. Bu sıra- | da ateş alan tabanca, yakında bulunan Kezban isminde bir genç kıza isabetle ağır surette yara- ladı. İkinci kaza Güllübahçe kö- ünde oldu. Evvelki gece - çitte uyumakta olan bir ailenin Üzeri- ne buğday ambarı devrilmiş; aile efradı enkaz altında kalmıştır. Bu fcci vaziyet krrşısında aile reisi Rasim Ef. derhal ölmüş; diğer iki çocuk ağır surette ya- ranmıştır. Akhisar'da İki Kişi Bir Fabrikatörü Dolandırdılar Akhisar ( Hususi ) — Burada bir fabrikatöre Maliyece 52 bin lira vergi tarhedilmiştir. İzmirden bir muakkıple bir dava vekili bu fabrikatöre müracaatla — Maliye Vekâleti nezdinde itiraz yapıldığı takdirde bu vergiyi yarı yarıya in- direbileceklerini söylemişler ve bu iş için de fabrikatordan 1800 lira para almışlardır. Bu iki zat bir müddet sonra , fabrikatora verginin tenzil edildiğine dair bir karar da getirip vermişlerdir. Aradan zaman geçince Maliye Vekâletinden 52 bin liranın der- hal tesviyesi için bir emir gelmiş fabrikator o zanan elindeki kara- rı güstermiş, fakat kararın sahte olduğu görülmüştür. Adliye Vekâleti bu İzmirli mu- akkiple dava vekili hakkında ta- kibat yapmaktır. Cemlikte Esrar Kaçakçılığı Gemlik (Hususi) — Eski Tütün İinhisarı memurlarından Recep Efendinin evinde çuvallar dolusu esrar gübresi bul . Polis tahkikata devam fa Eyi&l 27 S TU FUT 1 Şairlik Ve Çapkınlık Narullah Ata Kâzım Nami Bey, Nedim için: “şair olmaktan ziyade çapkındır,, demiş. Halit Fahri Bey de: * Ne- dim'in uçarı çapkınlığı bile pek mükemmel bir şair — olmasına mâni değildir. Esasen böyle uçarı çapkın olmasaydı belki şair ola- mazdı,, demiş. Her ikisi de sev- diğim, hürmet ettiğim kimselerdir; fakat Nedim'in bir çapkın, hatta uçarı bir çapkın olduğunu bilmem Bizimi esi şairlerimizin hayatları, hele hu- susi hayatları hakkında hemen hemen hiçbir malümatımız yoktur, Kâzım Nami Bey ile Halit Fzhri Bey Nedim'in hayatına dair yeni vesikalar mı bulmuşlar? Aman şunları - gösterseler de — biz. 'e istifade etsek . Şairin —eseri bize — hay:- tım anlatamaz. Nedim zevkte: eğlenceden bahsetmiş olabilir; fa- kat bakalım çapkınlığı nazar y hâlini geçebildi mi? Onun ablavı gâyet mazbut, güzellere hiç ilti- fat etmez bir adam olduğu dahi iddia edilse biç hayret etmem. Vakıa: “ Ben şairim, o kameti mevzunu, doğrusu- Sevmem de- sem de belki yalan söylerim sana,, diyor amma bir başka gazelini de: “ Yok bu şehr içre senin vasfet- tiğin dilber, Nediml - Bir perisu- ret görünmüş, bir hayal olmuş sana,, diye bitiriyor. Sevdiği, be- raberce — eğlendiği, — uğurların- da kurban olduğu güzellerin hepsi de acaba böylece birer hayal — değil miydi? Zaten asıl çapkınlar hallerinden bahsetmeği sevmezler. Hele Halit Fahri Beyin iddiası! Nedim'in şair olabilmesi belki uçarı çapkın olmasındanmış! Sana- tın menşeinde insanın cinsi tema- yülleri olduğu iddia edilir; belki her sanat eseri cinsi ihtiyaçları- mizin — yolunu - değiştirmiş — bir surette — tezahüründen — başka bir şey değildir; belki yalmız bedii değil, her nevi faaliyetleri cinsi ihtiyaçlara irca etmek ka- bildir. Fakat bu iddialara bakıp da felan sanatkârın kuvvetini çapkınlığı ile ölçmeğe kalkmak pet basitçe bir hareket olur. Ya aşk hayatları pek sönük olan şairlerin, meselâ bir Mallarme'nin şairliği nereden geliyor? Ben Nedim'in çapkın olmadı- ğini iddia da etmiyorum; ne ol- düğünuü bilmiyorum. Yalnız eseri ile hayatına hüküm etmek tuhaf bir şey olur. Biz Halit Fahri Beyin manzumelerini okuyup da onun Hint'i, Çin'i gezmiş bir adam olduğunu iddia ediyor mu- yuz? Eserden hayatı anlamak belki kabildir; Fakat ben ancak “psyehonalyse,, üsülleri ile olur; o ilim de henüz kâfi derecede ilerlemedi. Sanat belki de bir vehim yaratmaktan başka bir şey değil- dir. Nedim, hayatı ne olursa olsun, Kâzım Nami Beyi de, Halit Fahri Beyi de, daha bir çok kim- seleri de kendisinin bir çapkın olduğuna inandırmış, eseri ile bir vehim yaratmıştır. Böyle adama hiç şairdir değildir. denebilir mi? Tekirdağında Afyon Ekimi Yasak Tekirdağ (Hususi) — Vilâye* timizin her tarafında afyon ekik- mesi Vekiller Heyeti kararile ya- sak edilmiştir. ğu karar bütün köy ve mahalle ihtiyar heyetler — —— aSi