y koşnillerine Ziraat Bilgisi (*) Dut Koşnillerine Karşı İpek böceği beslerien yerlerde dutlukların belli başlı dertlerinden biri ve belki en mühimmi dut koşnili —- Diaspis Pentagona deni- len bir haşeredir. Haşeratın yarım kanatlı sınıfına mensup olan bu haşerenin yüzbinlercesi genç dal- ların üzerini Hağlyüm ağacın nusgunu (emerler. Görünüşleri dallara yapışık bitler halinde olup erkeklerinin Kavkaası ufak uzun- ca beyaz renkte, dişilerininki ise beş köşeli ve sarı renklidir. mede iki nesil vererek her defa- sında 150 - 200 yumurta ve bu yumurtalardan da çevik kurtlar çıkarırlar. o Birdenbire çoğalan iller iki sene zarfında ekse- riya ağacın kurumasına sebebiyet verirler. Buna karşı bugüne Okadar apılan türlü mücadele şekilleri p “e 50 derecesinde muvaffak olabilmiştir. En çok kullanılan kıştan evvel ağaç dallarına Kalitorni iya bulamacı serpmektir, Bu bulamacın reçetesi şöyledir: 10 kilo su, 1 kilo kireç, İ kile irt). DM yazlı kireç ve kükürdün halis olmasına son de: rece dikkat etmek Jâzımdır. aksi halde hazırlanacak ilâcın tesiri olmaz. İlâcı hazırlamak için bir tenekeye 5 kilo su konarak Üzerine bir kilo kireç katılır. Bu kireç sönmüş ise tenekeyi ateş üzerine koyarak ilâcı yaparken xaynatmak lâzımdır. Yok'eğer sönmemiş ise kendi sıcaklığı kâfi elir. Kireç karıştırılarak erirken kürt de azar azar katılmalıdır. Daha sonra geride kalan beş kilo suyu kaynama ( kesilinceye kadar azar azar dökmeli ve sonra soğumıya terketmelidir. Bu suretle hazırlanan ilâç kış iptidasında dallar üzerine sürü lür, Bu ilâç her nekadar koşnil- leri imha etmekte ise de istimali €snasında ; tomurcuklar sakınıla- madığından ilâç bunları yakarak İ n zararlı olmaktadır. Bunun | gibi başka reçeteler de hep kıs- men zararlı olmakta idi. * Hergün yeni bir adım daha İlerliyen fen âlemi uzun çalışma” lardan sonra buna da çare bulmuş Ve bugün yeni bir mücadele wsulünü (meydana koymuştur. Malüm olduğu üzere tabiatteki r canlı şey bir diğerinin düş- Manı olup hayatta bekası öteki- hin ölümüne bağ dır. Bir balığ varlığı çok defa kendisinden tiğünü yemekle kaimdir. Bunun gibi haşaratta da biribirine düş- Wan olanlar vardır. İşte ziraat âlimlerinin buldukları esas ta bu- ma müstenittir, Bundan evvelki yazıların birin- de gelin böceklerinin yaprak bit- ine karşı olan gayretlerini azmıştık. O Prospatella (o Persili indeki bir haşere de dut karşı dehşetli bir mücadele vasıtasıdır. İtalyanın Şimal taraflarında çok olan koş- nillere karşı bu faydalı haşere hususi surette çoğaltılarak bah- Şelere | dağıtılmakta ve büyük faydalar elde edilmektedir. Bizde “de ilk defa Gemlik dutlukları İçin İtalyadan © Prospatellanın murtaları o getirilerek (O Kumla hçelerine konmuş ve faydalar edilmiştir. k Sözün sonu: Ziraat âle- minde fen, her türlü aczi günden © yeniyor. Yeni bilgilere narak, yeni usullerle çalışmak inci asir ziraatinin şiarıdır. Köylümüzün bu gibi dertlerinde ma ziraat memurlarile birlikte Salışmaları bizi her kederimizden kurtaracaktır. Çittçi ©) Ziraat hususundaki sorumuz. Sön Postam “Çiftçi, si als cevap verecektir. © G5 mezar san mz Samani ma semt SON POTSA Japon Milleti Kadar Müteas- Bugünkü Ja- pa »$ ruhlar tarafından sıp Cemaat Az Görülebilir ponyanın en mo- dern milletlerden geri kalmadığı- mı Beynelmilel manzume içinde aldığı O kuvvetli mevki gösteriyor. Buna rağmen bü- yük Japon küt- leleri — dehşetli surette cahildir. Okadar cahildir ki en mutaassıp en görgüsüz mah- lükların yanında bile arka safta kalırlar. Japon halkının bu cehaleti bilhassa Ja- pon doktorlarının şikâyetini omu- cip olmaktadır. Çünkü, bu yüzden, tıp âlemi- nin kazancı dehşetli surette azal- maktadır. i Bakınız bir doktor bu vaziyet- ten nasıl acı acı şikâyet ediyor: — “Bir gün muayenehanemde Otururken içeriye bir adam girdi. Bu adam hasta idi. Moayene et- tim. Gördüm ki rahatsızlığı bir hayli ilerlemiştir, O güne kadaf kandisini hiç tedavi ettirip ettir- mediğini sordum. Bir başka dok- tora tedavi ettirdiğini, fakat bu zatın, cephesi ters (istikamete müteveccih bir evde oturduğu için tedaviden aksi bir netice alındığını, bundan dolayı onu bı- rakıp bana geldiğini söyledi. Hastayı bir oOdaha dikkatle muayene ettikten sonra hastalığı ile ilk doktorunun evi arasında hiç bir münasebet bulunmadığını söyledim, Fakat sözümü dinlete- medim. Hasta adam benide bira- kıp gitti. Bir başka zaman bir diğer hastayı tedavi ediyordum, tedavi epey devam etti. Çünkü hastalık derhal iyi olur cinsinden değildi. Hasta o sabırsızlanmıya başladı, Nihayet bir gün kendi evi ile benim evimin cepheleri arasında münasebet bulmadığını söyledi. Bunların aksi istikametlere müte- veccih olduklarını beyan etti ve tedaviyi yanda bırakıp çıktı, gitti. A Efsanelere (o dehşetli. surette inanan, son derece mutaassıp olan Japonlar ayrıca haftanın muâyyen (o günlerinede hususi ehemmiyet verirler. Meselâ bazı işlerimi bazı günler yapmazlar. Hattâ o hayatları tehlikede bile olsa, bazı günlerde ne ameliyat olmaya, ne de hastaneye yatmıya razı olmazlar. Hatta bir defa- sında sür'atle ameliyat yapılmak lâzım gelen apandisitlen muz- tarp bir hasta, ne hastaneye yatmış, ne de ameliyat olmuştur. Çünkü, o gün, bu hastaya göre, meş'um bir günmüş, bu yüzden ölmüştür. Bir başka def'a basta olan bir çocuğu muayene etmek üzere bir doktor çağirılmıştı. Doktor has- tayı muayene ederken babası çıka geldi. Karsın haşlamaya başladı. Ağzına geleni söyliyordu. Çünkü bu adama göre eve dok- tor değil papas” çağırılmak ica- bedermiş, neticede, adamın İsra- rı üzerine doktor hastayı teda- viye muvaffak olamadan çıkıp gitmiş, onun yerine bir papas çağırılmıştır. Çünkü bu gibi mu- taassıp Japonlar, hastalığın fena gönderil diği ne kanidirler. Bu gi- bi habis ruhları papaslardan baş- ka kovacak kim- se bulunamıyaca- içindir ki çok uef'a hastaların başı ucuna onlar çağınlırlar. Bu hal, halkın papas- lar tarafından ge- niş mikyasta 80- gizlica papaslarla o anlaşmışlardır. İcabında papas doktordan, ica- bında da doktor papastan istifa- de etmek suretile gemilerini yü- rütürler. Istanbulda At Yarışları Neden Rağbetsiz? Bir Romanyalı At Meraklısı Müşa- hedesine Göre Sebepleri Anlatıyor Romanyalı at- çılardan ve yarış meraklıların dan çi Mustafa Ahmet Bey, son zaman- da memleketi- | mizde atçılığın ve yarış merakı ! nın gördüğü rağ: | bet üzerine şeh- * rimize (o gelmiş, muhtelif mevsim yarışlarında ha» zır bulunmuştur. Bu münasebetle müşahedesini kaydediyor : Mustafa Ah- met Beye göre at beslemek ve ata binmek Tür- kün milli şiarıdır. Son zamanda verilen ehemmiyet neticesi olarak memlekette, parmakla (gösteri lecek birtakım iyi cins atlar ye- tişmiştir. Buna rağmen at yarış ları kâfi derecede alâ- ka ve rağbet görmüyor. Elde ettikleri rekorlar da iyidir. Yarışlar bü- yük bir intizam içinde yapılıyorlar. İkramiyeler de bolcadır. Buna.rağ- men rağbetsizlik var- dır. Çünkü: 2400 metrelik bir daire çizen Veliefendi sahası çok büyük bir pist olmakla beraber ağ iyi bir ipodrom değildir. O Mustafa Ahmet B. Susuz ve kuraktır. Ancak muka- vemetli Arap atlarının koşusuna elverişlidir. .Yerli o hayvanlar ıslah için dışarıdan getirilen İngiliz atlarile burada yetiştirilen saf kan İngiliz tayları böyle çetin bir pistte bütün kabiliyetlerini gösteremez- İer, sakatlanırlar. Bir yarışta 7-8 atın birden yarıştan topal çıkması bu iddiayı ispat eder. Asabi hayvanlara bir kolaylık ve rekorlann kat'iyyetle takibi Halis Ingiliz Hedes için otomatik hareket İşaretleri bulunması şarttır. (Otomatik Starting). Şu halde, at yarışlarının rağbetsi? (kal ması evvelâ sahanın cazibesiz- “ğinden, sonra da dır huliyenin pahalı olma- sından ileri (o geliyor. ! Şurası kabul edilmek © lânmdırki çok hasılat . duhuliyenin yüksek kon- : ması ile temin edilmez, 2 i bahsi Oo müştereklerden 4, temin olunur. Binaen- N © aleyh çok bahsimüşterek yapılması için çok se- yirci celbetmek lâzım- dır. Bir cuma günü evinden çıkan bir insan, gideceği eğlence yeri ile cebinin muhteviyatını şöyle bir gözden geçirirken evvelâ ak- lına “ dubuliye , gelir. Halbuki duhuliye az olursa, yarışın heye- canile müşterek bahse girişmek, yarışın harareti meselesidir. Bu münasebetle spor gazetelerine de mühim vazifeler düşer. Yarışlardan evvel ve sonra hayvanların şeceresi o hakkında verilen malümat uyandırılması lâ- omşu Memleketlerd. Refik Halit Meh- imet Alinin Ne OL- iduğunu Anlatıyor | Halep, ( Hususi ) — Türkiye ve Türkler aleyhinde neşriyalta bulunan yüzelliliklerden Mehmet Alinin, Larepüblik Anşane ismin- de Pariste çıkan gazetesi Fran- sız hükümeti tarafından resmen kapatılmıştı. Bu yüzden neşredilmekte olan ( Vahdet ) gazetesi sahibi Nuri Genç Bey ile Refik Halit Bey aleyhine Mehmet Ali tarafından bir zemmükadh davası açılmıştır. Bu davaya sebep te, Refik Halit Beyin Mehmet Ali aleyhine yazmış olduğu bir yazıda, bu karektersiz adamın seciyesizliğini ve vatan hainliğini ortaya dök- mesidir. Mehmet Ali Vahdetin bu neş- riyata karşı Halep bidayet ceza mahkemesine müracaat ederek bin liralık bir zararı manevi davası açmış ve vekil olarak ta Tamzaryan isminde bir ermeniyi tutmuştur. Hicazda Umumi Seferber- lik Hazı'tıkları Cidde, (Hususi) — Son lerde Hicaz ini Yemen m münasebet çı safha- ya girmiştir. vel melümata göre Mekke'de göze çarpan bü- gi bir faaliyet ve hazırlık baş- mıştır. Yemen hududuna son on beş gündenberi başlamıştır. Yemen hududuna son on günden- beri mühimmat ve zahire sevke- dilmektedir. i Hicaz kıralı İbnissuut askeri j kıt'alarını Mekke civarına topla- mış, kabile reislerine gizli talimat ndererek herhangi bir harekete bulunmalarını tebliğ etmiştir. Bu suretle vaziyetin fevkalâde bir hal kesbetmesi yüzünden, umumi bir seferberliğin ilân edil- mesi beklenmektedir. Diğer taraftan Yemen hükü- meti de hudutlarında tahkimat yapmaktadır. Sandıklı'da Çiftçi Pancar Ekmek İstiyor Sandıklı: Afyonda (Hususi)— Kazamız 78 — Yi etmek- tedir. Umumi nüfus 35 bindir. Kaza merkezinde 1500 ev vardır. Halkı çiftçidir ve buğday, arpa, on eker. Afyon zer' ve isi inin tahdidi çiftçiyi çok müte- essir etmiştir. Şimdi çiftçi yerine pancar ekmek istemekte ve bu pancarı Uşak veya Eski- şehir fabrikalarına vermeyi dü- şünmektedir. Ancak pancar ekimi için çiltçiye müsaade edilmemiş- tir. müsaade verildiği takdir- de Sandıklı çiftçisi eski refahına kavuşmuş olacaktır. Tavşancılda Güreş mlsabakasi T: Hususi) — Köyü- çöle om eş al İbrahim, Bulgaryalı Rüs- tem ve Cabir ivanlar güreş” mişlerdir. a ye lira mükâfatı Adapazarlı Kâzım pehlivan kazanmıştır. Güreşi €ş- raftan bakkal Ali Ef. tertip et- miştir. zım gelen alâka için başlıca amil- lerdir. Şu halde, bugünkü halile yarışlara rağbet wyandırılamaz. i Dediğimiz şekilde tedbirler alın- mak gerektir ve düşünmelidir ki Avrupa hipodromları birer yarış sahası oldukları kadar birer de parktırlar. Hiç kimse, yarış batırı için güneş allnda çayır çayır yanmak istemez.