çe FNL L ÇAMT ND MT | Hergün | Avrupada Yaptığımız Uzlaşmalar Takasın kaldırılması münase- ı betile hasıl olan Hîkıîm;l kararsızlık ve hoş- Sönüü nutsuzluk, hükü- __T"“_. metin takas işini tasfiye için üç ay mühlet verme- sile izale edilmiştir. Alâkadarları — hoşnutsuzluğa sevkeden en büyük âmil, hüküme- tin evvelce verdiği sözü tutmuyor gibi görünmesi idi. Hükümet takası kaldırmadan üç ay evvel kararını haber vermeyi vadet- mişti. Halbuki takası hırdo!ıbırı kaldırmakla memleketin iki bu- çuk milyon lira kadar bir zarar görmesine — sebebiyet verilmiş oluyordu. — İşte — İktısat Vekili Celâl Bey bu noktayı düzeltmiş ve hükümetin sözüne itimat edi- lebileceğini ıspat etmiştir. * Celâl Bey Avrupada bulun- duğu esnada ta- Almanga İt kas ve kontenjan Uzlaşma | usüllerine ihtiyaç bırakmıyacak hususi - uzlaşmalar yapmıştır. Fransa, Almanya, Avus- turya ve Macaristanla yapılan uzlaşmalar. Yunanistanla aktedi- len son misaklar ve ticari anlaş- malar, iktısadi ve mali hayatı- mızda yeni bir hareketin başlan- gıcı gibidir. Almanyaya biz her sene 20 - 30 milyon liralık mal gönderir, Almanyadan 17-25 milyon liralık mal alırız. Ekseriyetle Almanyaya sattığımız mal miktarı, getirttiği- miz maldan fazladır. Almanyaya sevkettiğimiz mallar umumi ihra- catımızın yüzde on ikisine mu- adildir. Almanya ile yaptığımız uzlaş- mıya göre, Almanyaya göndere- ceğimiz malların yüzde otuz mik- tarını altın döviz olarak Reish- bank nezdinde (Cümhuriyet Mer- | kez Bankası) emrinde bulunacak- tır, Merkez Bankası da bu döviz- leri Almanya içinde istediği gi- bi kullanacaktır. Bu yüzde otuz- dan maadası, yani yüzde yetmiş için de, iki memleket arasındaki ithalât ve ihracatın teadülü esası kabul olunmuştur. Yani Alman- yaya yüz Hiralık mal ihraç olu- hursa, bunun otuzu altın döviz olarak ayrılacağına göre, Alman- yadan “Türkiyeye yüzde yetmiş nisbetinde mal getirilecektir. Ge- tirilen malın da yüzde onu Cüm- huriyet Merkez Bankasına yatırı- | lacak, mütebakisi için de senet verilecektir. Bu yeni uzlaşma şimdi tecrübe devresindedir. Vereceği — netice ancak birkaç ay sonra anlaşı- lacaktır. * Avusturya ile iki ay evvel ticari — uzlaşma le Uzlaşma| iki aydanberi tat- bik edilmektedir. Avusturya ile ticari muamele- miz Aşağı yukarı üç buçuk milk- yon lira kadardır. İki memleke- tin alıp verdiği mal mikdarı ara- #ında bir teadül vardır. Ticari uzlaşmalar da bu rakkamlara re tanzim edilmiştir. Maksat dö- viz ihracı suretile Türk parasının kaçmasına meydan vermemektir. İktısat Vekâleti Macaristan ve Fransa ile de aşağı yukarı aynı şartlar dahilinde uzlaşmalar yap- mıştır. Bütün bu uzlaşmalarda göz önünde tutulan esas tediye mü- vazenemizin bozulması ve para- ruıın kıymetinin muhafazasıdır. kinci mühim nokta da malları- mızın hariçteki müşterilerini kay- betmemektir. Bu mukaveleler bu — esasları temin ettiği için bizce çok ehem- miyeti haizdir. Piyasada biraz tatbikat güç- lüğüğörüıue bile, neticesi bizim için faydalı olacaktır. '—Resimli Makale 1 — Sahte doatlar, cibilliyetlerinin içyüzünü — göstermek için buhranlı ve düşkün zamanımızı — gözetirler. Fırtınalı havalarda içi dışına dönen SON POSTA 2 — Dostluğun en büyük miheki felâkettir. Saadet ve ikbalinizde yü- zünüze gülen, dost görünenler, (felâ- keti sözer s#ezmez yağmuru sezen kuş- 3 — İki betbaht veya iki mes'ut adam dost olabilirler. Fakat bir bet- bahtla Lbir mes'udun dost oldukları nadiren görülür. Dostlarınmızı mihek taşına vurunuz, tapon şömsiyeler gibi. lar gibi hemen ortalıktan kaybolurlar haklarında — hükümlerinizi — ondan sonra veriniz. SON TELGRAF HABERLERİ Müzakereler Bugün Öğleden Sonra Bitirilmiş Olacak Heyetimiz Yarın Avdet Ediyor Sofya, 22 (Hususi: Telefon) — İsmet Paşa ile M. Muşanof arasındaki müzakerelerin kat'i neticesi bugüy neşredilecek olan resmi tebliğ ile malüm olacaktır. Bulgar Başvekili M. Muşanof müzake- relerin neticesi hakkında gazetelere söz söyler- ken bu akşama kadar sabırlı olmalarımı bildirdi. Başvekil İsmet Paşa müzakerenin safhaları hak- kında Gaz i Hz.ne telefonla malümat arzettiler, Öğrenildiğine göre müzakereler şu üç safha üze- rinde yürüyor: 1 — Bulgaristanın Türk-Bulgar misakına girme- si, 2- Türk-Yunan misakı gibi bir de Türk-Bulgar misakı yapılması, 3 - Eski dostluk misakının tecdit veya temdidi. Bulgar heyeti ilk iki kısmı kabul etmiyecek gibi görünmektedir. Hariciye Vekili müzakereler hakkında kısaca şunları söyledi:. " Henüz müsbet bir netice Esraren,; giz Eller yoktur. Bu akşam belki neticeyi öğrenirsiniz.,, Şu dakikada vaziyet şöyledir: Müzakerler bugün öğleden sonra bitecek ve heyetimiz yarın sabah Var- nadan Yavuz zırıhlımıza binerek İstanbula döne- cektir. Yavuz zırıhlımızda Varna Vali ve kuman- danına bir çay ziyafeti verilecektir. Sofya, 22 ( Hususi - telefon ) — Bşvekil İsmet Paşa otuzdan fazla Bulgar matbuat mümessilini kabul etmiş ve şunları söylemiştir : “Türk - Bulgar — dostluğunun takviyesi hakiki emelimizdir. Bulgar milletinin de bu emelde olduğuna kanaatim vardır. Bulgar matbuatı bu dostluğun inkişafında —mühim vazifeler almıştır. Bulgar matbuatı isterse arzu ederse iki memleket arasındaki dostluğu takviye vazifesini ifa edecektir. Müzakerelere gelince; iyi neticelere varılacağına inanmak İlâzımgelir. Biz ne yapmak istediğimizi dün akşamki nutkumda sarih olarak ifade ettim.,, Meçhul! Demiryolu Rayının Sökülme Hâdi- sesi Bir Suikast ile Alâkadar Mı? Tahkikata Ehemmiyet Verildi Haydarpaşa - Ankara demir- yolunun Gebzeden gelen kısmın- da bir ray parçasının civata ve somunlar sökülmek suretile çıkarıldığını yazmıştık. Öğrendi- ğgimize göre burası — sökülme hâdisesi, Başvekil İsmet Paşanın bindiği trenin oradan geçeceği zamana tesadüf ettiği için tahki kat ehemmiyetli bir safhaya inti- kal etmiştir. Ankaradan gelen haberlere Emniyet İşleri Umum Mü- m bugün bu kısma giderek bizzat tetkikat yapacaktır. Ortada henüz nk'i bir delil » İSTER Burhaniyede Reşit adlı bir köy vardır. Geçen ay, olmamakla beraber bir suikast üzerinde ehemmiyetle durulmak- tadır. Cıvataların kendi kendine sökül- müş olması ihtimali varit görük memekte, bu işin esrarengiz bir el tarafından yapıldığı ileri sü- rülmektedir. Fakat bu esrarengiz el veya eller hakkında henüz en küçük bir bilgi yoktur. Şu dakikada Kocaeli Valisi Eşrel Beyle Devlet Demiryolları memurları mahallinde ikat ile meşguldür. Tahkikatın neti- ticesi bu akşam belli olacak de- nilmektedir. F:_f__;_—:_———_-_————— İNAN İSTER İNANMA! Şimdi de civar köylerden gelen silâhlı bir. kafile, Verilen malnmata göre rayın söküldüğü kısımla tren hattı, iki tarafı derin uçurumlarla çevrili bir mıntakadan — geçmektedir. Yoldaki en küçük bir arıza mut- lak sürette treni bu uçurumlardan birine yuvarlıyabilir. Başvekili taşıyan tren bu noktaya gelmeden evvel, demir yollar umum müdürü Rıfat Beyin taporu üzerine Nafia Vekili, hat- ra görülen arızayi trende İsmet Paşaya haber vermiş, tren dur- muş ve malüm olduğu üzere Baş- vekilimiz, Derincede Gazi Hazret- lerinin râkip oldukları Ertugrul yatına geçmişlerdi. —x bu köy halkı köyünden çıkarılarak başka yere nakle- dildi, köy boşaltıldı. kaymakama müracaat edildi. Oraya yeni tayin edildiği için bu nakilden haberi olmadığını söyledi. Arandı, tarandı mes'ul bulunamadı. köyün boş kalan evlerini yıkmış, enkazını yağma edip gitmiş. Bunu kimler yaptı, evleri yıkıp yağma edenler kimlerdi? Bu da belli değil. İSTER İNAN İSTER İNANMA! Sözün Kısası Yeni Bir Direk Dikildi A, E. Dünden itibaren sansür kondu. Mahkemenin — “ müheyyiç ve bilâfı hakikat,, neşriyatta bulun- duğumu düşünerek beni sorguya çekmemesi için — derhal — ilâve | edeyim: Sansürü koyan hükümet değil, sadece bir meslektaştır. İ Nasil yapabilir, demeyiniz, el — elden üstündür, arşadek, derler. İ * Arkadaşımız gazetelere bak- mış ve görmüş ki Türk dili tetkik cemiyetinin — her gün — toplanıp uğraşmasına rağmen gazetelerde öz ve sade dil savaşı eski hızını kaybetmiştir. Ve — meslektaşımız kararını vermiştir. Her gün gaze- teleri gözden geçirecek, sade söz kullanmıyanları kulaklarından tu- tup halka gösterecektir. * gazetelere Diyorki: “ Bu ereğe ve bu varağa var- mak yolunda biraz çabalamak dileğile bir gündelikten bir direk istedim, bu direğe arkadaşların yazıları arasında göze çarpan ağ- dalı Acem ve Arap terkiplerile | — karışık sözleri yüze vuracağım,, * Arkadaşımız bu yazısında erek ve varak kelimelerinin eski Türk- çede ne manaya geldiklerini an- latmayı unutmuş olsa bile ( gün- delik ) kelimesinin gazete, direk kelimesinin de ( sütun ) manasına geldiğini kaydettiğine göre ken- di yazılarını da bir eaki bir de ye- ni lisan ile iki def'a yazacağı anlaşılmaktadır. Muvaffakiyet di- — lerim. Milâs Musevileri Türkçeden Hoşlanmadılar! Milâs, 21 — Yılbaşı bayramı dolayısile bugün Havrada topla- nan Museviler Türkçe konuşturma — hareketi aleyhinde tezahüratta bulunmuşlar ve Türkçe konuşture ma birliği reisi ile kâtibini döv- — müşlerdir. M. Venizelos Dostluktan Çok Memnün Atina, 22 (Hususi) — Fransa- dan buraya gelir gelmez muhale- fet fırkaları reislerile Venizelos muhalif fırkaların Âyan Meclisinde ittihaz edecekleri ha- reket hatları hakkında bazı tali- — mat vermiştir. İ M. Venizelos Ankaradan yeni — dönen Başvekil M. Çaldaris ile de uzun bir mülâkat yapa- rak Türk - Yunan dostluğu etra- — fında alınan neticeler hakkın- da malümat almıştır. M. Venizelos Başvekilin izahatinden — çok — memnun kalmış ve Türk - Yunan dostluğunu kuvvetlendirdiği için kendisine tebrik ve teşekkürle- — rini bildirmiştir. i Bir Cinayet Dün Küçükpazarda bir cina- yet olmuş, Mehmet isminde bir — adam, kendisinden ev kirası iste- — yen Osman Efendi ile oğlu Rüs- tem Efendiyi ağır surette yarala- mıştır. — Yaralıların — vaziyetleri — tehlikelidir.