| Ziraat Bilgisi () İ Çanta Çiçeği Ç içeği etiştirilen çiçeklerin en güzel- Lrindıen olup gayet kıymettardır. Çiçeklerinin zarafeti ve şekilleri- nin garabeti pek eskidenberi çi- çek meraklılarının nazarı dikka- tini — çelp — ve Avrupadan birçok nevilerinin tohumları getir- tilerek ıslah edilmektedir. Çanta çiçeği iki sene payidar olan nebatlardandır. Maruf olarak iki nevi mevcuttur ki bunların da pek mütcaddit çeşitleri vardır. 1 — Hibrit yani mamız çanta çiçekleri: Bunların kâffesi saksi içinde yetiştirilir. Saksların ca- makân, limonluk, camlı kasalar içinde tutulması meşruftur. Bu nevin bas'ıca cesitleri Angelez (İngiliz) namrile mara — olup muh- &ı% renkleri hakidirler. — Yeni Hibrit ismile yeni bir çeşit elde edilmiştir. Bunun fidamı kuvvetli ve çiçeklerini erken açar Hibritler arasında fevkalâde gösterişli çi- çek'zri nazik ve pek nazarırubba olan bir kaç bodur çeşit mevcut- tur. Bodur /Nen/ çeşitleri diğer- lerine her bususta faiktir. Mayısta tezehhür ederler. 2 — Hibrit Vivas: Saksıda da yetiş! ril n hâlde bir mimozdur. Muntelif .cak ve şekilde çeşitleri vardır. Bunların kâffesi limonluk veya camakânlı kış bnhçesinin tezeyyiri hususuna yetiştirilmek- tedir. Kı:k santimetre kadar yük- selir. Limonluklarda kânunlardan marta kadar küme küme çiçek- ler açar. Fevkalâde mergup bir nevidir. Bütün çeşitleri kışın de- receyi harareti daima 5-13-5-18 arasında bulunan camakân ve bahçelerinde veya salonlarda bulundurulmak — şartile tezahhür ettirilir. Açıkta yetiştirilmesi ga- yet müşküldür. Mevki: Çanta çiçekleri ancak mayıstan — itibaren — kısa — bir müddet için saksı derununda ola- rak orta ve kenar tarllarının göl- geli mahallerini tezyine elve- rişlidir. Bu çiçekler daha ziyade salon ve camekân tezyinatı için- dir. Zira güneşten derhal müte- essir olarak bozulurlar. Bilâkis rutubet ile gölgeden ziyadesile hoşlanır. Yetiştirilmesi: ita — çiçe; tohumu haziran ile temmuz. ekilirse de bazı bahçıvanlar ağustosta — ekerler. İ dayetinde ektiğimiz cümlesi muntazaman — çimlenmiş ve fidanları kuvvetli olmuştur. En kolay ekme usulü şudur: İki numaralı toprak mahlütunu ça- naklara dolırıınıp toprağa sathını küçük bir saksı dibi ile sıkıştırı; tesviye etmeli badehu pek kü, olan tohumları pek az miktar kül ile karıştırıp öylece serpip sulanmalı- ser tohumlar seri ve kolay- imlenirler. Tohumlar çim- lenip 3- 4 yapraklı olunca ara- larından en büyükleri çıkarilarak küçük saksılara veya ayni toprağı havi çana! lara şaşı.tna edilir. |e ine kâffesi gölgelendirilir. Çün- ıll çanta çiçeği fida ve fidanları meşten — bozulurlar. edilen fidanları haftada 3 - 4 defa kireçsiz su ile sulamak fakat su- latıhrken fidanın yapraklarımı 1s- lnâıılîdk lâzımdır. ylülde ikinci bir şaşırtma ya- pılır. Bu defa fidanlar vasi aralık dikilir. Son bahara kadar. Bu su- retle mubafaza edilen fidanları Teşrini sani gelince limonluğa ab mak icap eder, Dimenleğa ahnca Yozgat’_ta İktısadi Buhra 70 Kuruş Masrafı Olan Bir Keçi Anca Bir Liraya Satılabiliyor .uYnozsıt. (:lu- z : Köylü Ziraat a va N Stlrea b bankasına buğ- ""'ı Apadolu — Örulş d çi B ÇAM EE LN düy setarkes yab ai |'nümüfhm’k'çe— j i » . nız iyi bir fiat BT bulduğuna değil, pağısı ve ziraatile mümtaz bir mevki ükcıpn müte- sahibi olan Yoz- hakkim ve dürüşt gat umumi bub- hresine m- randan en faz.. aabil kendisine Ki iltifat eden, ko- şe hirleri miz den biridir. Tiftik 25, ya- mıiyor, Bu hası- lat ile köylü ağnam vergisini bile ödeyemiyor. Her sene olduğu gibi bu se- ne de dört hafta süren büyük panayır açıldı, fakat her cins malın kaymeti düştü, keçiler 40 kuruştan bir liraya kadar satı- lıyordu. - Bir keçinin 50 kuruş vergisi, 20 kuruş ta çoban parası olduğu düşünülürsa faatın ne ka- İzmit'te Eroin Satan İki Kişi Yakalandı İzmit (Hususi) — İzmit valisi ve emniyet müdürü kaçakçılıkla mücadele işine azami derecede ehemmiyet vererek çok çalışmak- r. Cümhuriyet kırathanesi sahibi İbrahim Efendi ile Ömer Efendi isminde bir şahsın da eroin kaçak- çılığı yaptığı anlaşılmış, her ikisi de derdest edilerek İstanbul ihtisas mahkemesine gönderilmişlerdir. F 0 —— saksı değiştirilmelidir. Bunun için küçük saksı veya çanakları fideleri küçük fincan denilen sak- sılara almak ve iki ayda bir defa saksıları sıra ile orta süzme, bü- yük süzme ve karanfil denilen saksılarına saksılamak lâzımdır. Çanta çiçeği ne kadar sık saksılanırsa © nispette kuvvetli Şu kadar ki fidanlar camlara akın olarak yerleştirilmeli ve ada 1-2 defa sulanmalıdır. Eğer İlimonluk ratıp ise fazla sulamıyarak bir defa ile iktifa etmelidir. Mart nihayetine kadar camekânda kalan fidanların bazısı tezehhür eder. Nisanda car & ân- Aüdifili, Gümüş Hacıköy, Zafranbolu, — Sıvas, Bolu, Antalya, müş Hacıköy, Za aç Sökçi Anta bayramına ait intibalarını ve resimlerini gön 3 ğıfnnbnlıdı. 5 Boluda yapılan merasimi göstermektedir. afakmda uçarken i #ozgatlan Bir manzara dar düşük olduğu anlaşılır. Köylü — davarcılıkta — ekmek kalmadığını görünce bütün kuv- vetile sabana sarılmış, fakat bu sene de buğday hiç para etme- miştir. Bereket — versin Ziraat bankası değer fiatla buğday mü- bayaasına başlamış, köylüyü — is- tihsalini yok fiatile elinden ç- karmaktan kurtarmıştır. | Adapazarı'nda laylık gösteren, bakan bir çehre ördüğü için de sevinmektedir. Bu alâka ve hüsnü muamele köylüyü hükümete bir kat daha fazla bağlamıştır. Köylü, hükü- metin kendisini düşündüğüne, her müşkül — zamanında — yardımına koştuğuna emindir. Bu emniyet ve bu kanaatle de yeni sene için istihsal sahasında daha büyük bir gayretle çalışmıya karar ver- miş bulunmaktadır. Meclis Reisi Belediye Hastanesinin | Gönenlilerin İhtiyaçlarını Başdoktoru Değişti : Adapazarı (Hususi) — Bele- yin edilmiştir. Genç doktor varifesine baş- Jar başlamaz hastaneye ye- ni bir çehre vermiş, — poli- kilinik işlerini genişletmiştir. Edirnede Harman İşleri Edirne (Hususi) — Bu sene havalar hiç düzelmemiştir. Ekin hâlâ harmandadır. Fasılalı yağ- işle- Operatör - Hihami Bahri B. vdın çıkanlanlar ise on beş yirmi sonra çiçeklenir ve o vakit danları bolca sulamak lâzımdır. Lütfi Arif (*) Ziraat hususundaki müşkü lerinizi sorunuz. Soa Posta'nın (Ziraat inll- tebasmsı ) aize cevap - verecektir. göstermekte, 4 ve 6 da Sordular Gönen (Hususi) — Büyük Millet Meclisi Reisi Kâzım, Ko- lordu kumandanı Ali Hikmet Pa- şalarla Balıkesir Valisi İbrahim Ethem Bey Gönene gelerek bir gece misafir kalmışlar, sonra dönmüşlerdir. Kendileri kasaba haricinde erkâmı memurin ve halk tarafından istikbal edilmiş- ler halkla temasta bulunarak ihtiyaçlarını sormuşlardır. Halk Meclis Reisimizin bu alâkasından pek mütehassis olmuştur. Andiflide Kaçakçı'ık Andifli (Hususi) — Sahbilleri- mizden ecnebi Himanlarma güm- rüksüz mal kaçırmakta olan iki rum sandalı yakalanmıştır. Bun- ların sabipleri Meisli Mangos ile katil . İkisi de tevkif edilerek İhtisas mahkemesine ve- Balu Panayırı Bolu ( Hususi) — Bolu yiri Karaçayırda hnılnıı.,”lı-ç gün devam etmiştir. Panayir bu sene her senekinden daha kala- :ılık olmuş, gece yınlın:.ı. kadar levam etmiş, hararetli veriş yapılmıştır. Tayyare Bayramına Ait İntıibalar — Amasya mubabirlerimiz de zafer rden 1 — Antalyada, 2 Aamasyada, Amasya Tayyaresini va Amasya nevariş ve şefkatla | Irk, din, mekân ve düşünüş yolları ayrı ölan dünya içtimaiyat- çıları, hâlâ yeni ve orijinal bir rejim arıyorlar: Faşist îhlyı. Komün'st Rusya, Nasyonal Sosyalist Almanya, ge- çen asırların, Sünni Şü, Hanefi, Ortodoks ve Katolik merzhepleri gibi, bir müddet çalkanıp dura- cak, peşlerinde binlerce perestiş- kâr ve fedai koşturacak, bagı çağıracak, — iktidar — mevkiinde. izmihlâle ve oradan da tarihe karışacaktır. — -Bütün bu rejimler ne kadar eskirse eskisin, yenileri ne büyük küdretle parlarsa parlasın, yine ölmiyen, eskimeyen tek birşey vardır: Hürriyet.. Hürriyet, her rejime gebe kalır... Her rejim bu topü ihtilâl- lerini hürriyetin devasa cüsse- sinden gür sesinden ve kızıl ka- nmdan doğrur. Dünya tarihi rejime gebe kalan hürriyetin ne büyük ve ne geniş sayfalarını yazmış, ne uzun hareketlerini çizmiştir. Şeyh — Sadi, “ Gü- lüstan ,, da bir hikâye — nakle- der. Bu hikâye bugün için bile, en taze ve en makul bir zekânın mantıkıdır. Aradan asırlar geç- tiği halde, biz Şeyh Sadiye dai- ma perstişkâr ve hayranırz. * Şeyh Sadi hikâyesini şöyle anlatıyor: “Bir gün Kudüs'te Ehlisalibe esir düştüm.. Mihnet ve cefa içinde yaşıyordum.. Acı çekiyors dum.. Hıristiyan ordusunun her ferdi beni tahkir ediyor, dinim ve ırkım için bin bir küfür savu- ruyordu. Nihayet Kudüs yerlile- rinden bir şeyh çıktı. Benim ken- dim gibi fani meziyetlerime yüz altın biçerek beni kurtardı. Ba fidyel mecattan başka şeyh bana kendi kızımı- da 200 altın mihrimücccel ile — vermiş evlendirmişti. Şeybin kızı ga- yet huysuzdu. Evde daima kavga eder, dilinin yettiği kadar beni sokar, rahatsız ederdi.. ni- hayet bir gün yine hoysuzle kavgaya başladık.. bir aralık: —Sen ne nankör adamsın.. ba- bam seni frenğin esaretinden yürz altınla kurtardı. Dedi.. ve minnet yükünü omuzlarıma yükledi.. bu söze karşı dayanamadım.. bükük boynumla ona şu cevabı verdim: — Haklısın. Baban beni fi rengin esaretinden yüz altınla kurtardı.. fakat iki yüz altınla senin esaretine bağladı!.,, Xw 4 Eskişehir'de Kaybolan Genç Bir Kızın Cesedi Eu'undu Eskişehir (Hususi) — Çifteler nahiyesine tâbi İhsaniye köyü civarında 17 - 18 yaşlarında genç ve güzel bir kızın cesedi bulun” . Maktul Kadıkuyusu kör yünden Kadirin kızı Havvadır. Müddeinmumi Atilâ Rüştü Bey tahkikat yapmaktadır. Köyün en güzel — kızı olağ Havvanın gaybubeti ve bir müd