Siyaset Âlemi Uzak Şark Bir Barut Fıçısı Bir müddettenberi İngiliz matbu- atı, Japon sanayiinin bütün dünyada giriştiği Utaarruzi rekabetten (o bab- sediyor. Müddeti teşrinievvelde Bitecek olan bir ticaret muahedesi için İn- giltere ile Japonya müzskere halin- dedirler. Böyle bir sırada, matbuatın bu nevi aeşriyatta bulunması, vaziyeti kendi lehine imale noktasından bir manevradır ve doğrudur. Fakat son yirmi sene zarfında Japon sanayiinin vardığı inkişaf merhalesi rakamla tesbit edilip dev adimile aldığı me- salenin azameti tesbit olunursa böyle bir iddiaya mahal kalmaz. Filvaki İngiliz gazetelerinden Daily Expres muharrirlerinden Lon- di ğazah birer birer 7 t yer mağazalarını birçok “Yapan malları aldırmış, Bunlara al birçok ta İngiliz mamulâtt mübayan etikmiş. ör ki El elekirik sana; geçtikçe surette ise onlarla rekabete imkân yoktur. ml isjer bibema Jake tekir sanayinde muvaffak olan Japonlar cam sanayii tesisine teşebbüs etmiş ve büyük muvaffakıyetler göstermiye amışlar. İngiliz gnzeiesi, bumun sebebini, yevmiyeleri arasında mukayese imkânı olmıyan İkgiliz ve Japon amelelerinin yaşayış standardında o bulüyorlar ki doğrudur. sanayiinin bu müvaffakıyetli ilerleyişini tetkik eden “bir di; gazete ise Mançuricin ilhaka İer sonra Japonyada yeni ümitlerin doğ- ene Japan mesa yilisim lale İslim Mah kaydediyor ve diyor ki: “ — On sehe evvel Japonya ta- rafından terkedilen tecavüzi siyaset tekrar başlamıştır. Bu uğurda Japouya ———— ya hedefini bulmak, yahut mahvol | mayı göze almıştır., * Bu neşriyat Uzak Şarktaki vazi- yetin nasıl bir barut fıçısı olduğunu göstermiyor ma? — Süreyya İtalyan Tayyarecisinin Roma, 77 — Balbe filosunun #e- a esmasında ölen mülâzim Shag- nım cenaze merâsimi Balbo ile Atlas tayyarecilerinin huzurile yapıl. maaşlar. Lindberg Ve Karısı Nevyoriz, 22 — Tayyareci Lindberg ile karsı, İzlandeden Damimarkaya uçmak miyetindedirler. Viyana, 22 — Başvekil M. Dolfüs dün buraya geldi ve tayyare ile Salzburga gitti. M. Dolfüs, Musolini ile yaptığı mülâkattan' çok memnun olduğunu söylemiştir. Roma, 22 — M. Musolini, Avus- turya Başvekili M. Dolfüs ile yaptığı son konuşma da Avusturya'nın huya- tb ve istikbali, Tuna meselesinin halli ve dörtler misakının işlemesine bağalı si hakkında İtalya'nın siyasi nokta nazarını teyit etmiştir. M. Dolfüs de Avusturya'nın gerek dahili ve gerek harlei hal ve vaziye- tini anlatmış, Avusturya'nın istiklâli temeline dayanarak komşu memle- ketlerle, bilhassa İtalya ve Macaris- tanla ve imkân hami olur olmaz Âl- manya ile bir arada sulkü muhafazaya müöstenit siyaset ta- kibini düşündüğünü 85; N Par, 22 Püü Parlayan, çu mütaleayı ileri iğ M. Musolini ile M. Dolfüsün Avus- turyanın istiklâlini her şeye karşı muhafaza etmek ve bunun için Avus- turyaya yaşamak ve inkişaf etmek imkânlarını o bahşeylemek © zarüreti hakkında mutlak surette vazih bir neticeye vasıl olmalarını alkışlarız. Bu bususta, Viyans, Rome, Lon- dra ve Paris arasında tam bir fikir birliği vardır. Berlin, 22 — Avusturya Başvekili M. Dolfüs'ün seyahati matbuatın bir kısmını endişeye düşürmüştür. Jeneral Anzeyger gazetesi diyor ki: Bugün İtalya, o Avusturyann Al mauyaya ihakına Fransa ve İngiltere kadar aleyhtardır. Bu Alman siyase- tinin dalma göz önünde tutman icap - bir hakikattir. Die taraftan usturya (o yaşıyacak vaziyette değildir. Zararsız Bir Fırtına Hamilton, 22 — Bütün kapı ve pencereler kapalıdır. Şehirde Hamil- ton'un ccnubi gerbisinden gelecek olân bir firbna bekleniyor. Firtina saatte 60 mil süratte iler- lemekte fakat ciddi hiçbir hasara sebebiyet vermemektedir. Holivut Grevi Büyüyor Vaşington, 22 — Birkaç hafta ev- vel, Holivatta Başlamış olan sinema stüdyoları grevi gittikçe gönişlemek- tedir. Grevin bütün sinema sanayiine yayılması tehlikesi baş göstermiştir. Dünkülerin Romanı Burhan Ahmet Reşit yılbaşını ve yıl başı tatillerini İsveçe kadar yapa” Noelden üç gün evvel Paris ten hareket ettiler. Yol progra- Genç kız bü seyahatin Ahmet Reşit için istifadeli olmasın dü- Bunun için seyahat istikame- tini, Almanya, Danimarka üze intihap etmişti. Halbuki daha kestirme bir yol olarak Dantzık'tan doğru vapurla mi memnun oluyordu. Bir pazar- günü de şimal garından Ak manyaya hareket ettiler. ime eiİR seyahat o programına Er Ber şeyi üzerine almıştı. pıyordu. kız. Almanca bildiği için Edebi Roman —.r Cahit Fransadan çıktıktan sonra hiç müşkilât çekmediler. Ahmet Reşit Fransız kültürü, Fransız medeni yeti içinde yetişmişti. O âlemden çıkması çok. istifadeli oldu. Almanya trenle geçerken bile kudretini gösteren bir memleketti. Danimarkaya girdikleri zaman Ahmet Reşit kendisini büsbütün bir başka âlemde buldu. Burada görüşler, âdetler, te- Vâkkiler, hayat tara büsbütün başka idi. Ona öyle geldi ki İstanbulluya nazaran Paris nasıl bir yerse, Parisliye göre de Co- penhague böyledir. İnsanları, yürüyüşleri, konuş- maları başka. Avrupa merkezinde İsviçre nasıl İtalyan, Fransız ve Alman i marka da şimal memleketlerinin İngiliz, Alman, İsveç medeniyet- lerinin böyle süzgeçten geçmiş, incelmiş, ideal haline gelmiş bir idi. bulunan başka işlerin heyeti umumiye | SON POSTA Dolfüs Seyahatinden Döndü Avusturya Başvekili Musolini ile Yap- tığı Mülâkattan Çok Memnu İngiltere'de Masonlar bir sulh mabedi yaptılar. Resmimiz solda yeni mabedi sağda İngiliz Mason localarımn üstadı azamı Dük ol Connsught'u gösteriyor ——» < vee — — 18 inci Yahudi Kongresi Açıldı * leri iştirak Etmedi 27 — 458 devlet murahhas- lanma topliyan on sekizinci Sionist kongresi açıldı. Alman Yahadileri iştirak © edemediler. kongreye 400 Sokolof milleti ve M. Masarik yerme ge ri <p hürmetini bildirmiştir. Kongre namına İngiltere, Fransa, Polonya, Holanda, İtalya ve Amerika murahhaslarını selâmlamıştır. M. Sokolof şunlar söylemiştir » bahsederken genç kız gülümsedi: — Şimale doğru” ilerledikçe bu gözellik eksilmez artar. İsveç Danimarkadan çok mütekâmildir. Ahmet Reşit bu seyahatte hiç bir şeye karışmıyordu. Hatta Pa- risten hareket etmezden evvel genç kızla bu mesele üzerine konuşurken ona seyahat masra- fına mahsuben bin frank vermek istedi. Fakat Gretia itiraz etti; — Paristen ayrıldığımız daki- kada bir şeye karışacak değilsin. Trene bindikten sonra benim misafirimsin. artık yanında kâtibi, kalemi mah- sus müdürü ile seyahat eden bir milyoner gibi hiçbir şeye kanş- maz oldu. Noelden birgün evvel erken Stokholm'e vardılar. Gretta'nın annesi ve babası ve dostlarından birkaç (o kadın sıkıntıyı istasyonda hissetti. Çün- kür yolculuk müddetince > ile konuşmuyor. Genç kız onun in gilizce veyahut e bil- Şimdi bütün bir aile ile ta- için AE Em li bye Fransızca biliyordu, Babasile ko- sabah Bu isme lâyık en büyük ihtilal olan büyük Fransız ibtilâlinin Yahu- dilerin kurtuluşunu ilân ettiğini ve Fransanın Beni İsrail topraklarında bir mili Yahudi yuvam kurulmasını vadeden ilk devlet olduğunu hiçbir vakit umutmıyacağız. İtalyan Manevraları otomobille ermenin iltica ediyordu. Onu bir aile dostu gibi kabul ettiler. Mösyö Kolmodin daima gülen sıhhatli demir gibi bir adam, Grettanın o anneside böyle iki metreye yakın, gürbüz, sportmen bir kadın. Garda geçen kısa bir hoşbeşten sonra dostları onları otomobile kadar getirdiler. Direksiyomı Madam Kolmodin idare ediyordu. Şehrin bir tarafından tekrar dışarıya çıktılar. Grettanın ailesi Moelar gölüne hakim villalarda .Kongreye Alman Yahud in Ahmet Reşit (İskandinavya toprağına ayak bastığı dakikadan itibaren sarhoş gibi olmuştu. Bu iklim, bu hava, bu insanlar İçine bir misafir gibi girdiği bu Sile onun elini sikarken, konuşurken (Oo kadar sicak bir dostluk gösteriyorlardı ki yaban- alara karşı pek soğuk görünen bu insanların samimi hudutların. da bu kadar bararetleneceklerine ihtimal çeki Madam Kolmodin profesyonel bir şoför mahareti ile virajları sıyırıp rek düz müthiş bir aratle nini Mİ Karilerle i Baş Başa Akçayda Lâlenur Hanıma: Medeni kanun yalnız bir nikâh tanır. Bir adam iki kadınla ayrı ayn evlenemez. Sevgiliniz sizinle evlenmekte musırsa nikâh daire- sinde derhal nikâh kıyar ve emri- vaki yaparsınız. O vakit artık an- nesinin ısrarı fayda vermez, Çün- kü kanın o kızla tekrar nikâh kıyılmasına müsaade etmez. Yalnız bu takdirde kaynana- nızla bir arada oturamassınız. Er- keğin ayrı bir ev açması ve müs- takil bir yuva kurması lâzundir. Zaten saadetiniz için buna ihtiyaç ta vardır. Sevgiliniz buna razi olmadıkça evlenmeyiniz. * Sevim Ürgün Hanıma : Aşk insam ne verem eder, ne de öldürür, Arkadaşınızm aşkı yüzünden delirip öleceğinden bah- settiğiniz genç te hakikaten cin- net arazı varsa, bunun sebepleri başkadır. Binacnaley arkadaşı mızın Üzülmesine sebep yoktur. kendisini kurtarmış olduğundan bir hastalık v. arın diğer bir sebeble Şb de eye mahkümdur. Arkadaşımızı tesliye değil tebrik ediniz. N.R. Rümuzile yazdığınız vak'aye gelince, erkeğin samimi- yetine, namusuna, ve hüsnüniye- tne eminseniz, onları evinizde tarırsınız. F. erkeği iyice tet- kik ediniz, yanlış şeye alet , * tavsiye Oetmem, biraz yaşınızı ahp ta gururunuz kırıldığı zaman bugün ne kadar hata ettiğinizi an- hyacaksınız, ayağının yere bası- çalışmayınız. in Riçyon'dan | #2, havada gezmiye gelmişler HANIMTEYZE — — m parklar, biribirinden şık villâlar arasında zümrüt gibi bir çayır hğa karşı alçak duvari demir parmaklıklı bir kapının önünde durdu. İçeride, kumlu! geniş bir ye- lan sonunda, ağaçlar arasında villânın yalnız kırmızı sivri çatısı a. Yi otomobilden sıçradı, Parmaklık kapıyı itti. Demir ka- açılırken yine otomobile at- di. irdiler. “Genç azn doğduğu, büyüdü- kıza sarıldı, öptü, öptü, göle tamamile hâkim köşedeki © verandada (kahvaltı hazırlanmıştı. Hafif bir tuvaletten sonra burada toplandılar. met Reşit rüya görüyorum zannediyordu. > Burada gökyüzü daha alçak gibi. Dağların suların, ağaçların rengi çok çiğ ve sert, Şimal ikli- minin haşin havası tabiati de ona mukavemet edecek bir kabiliyete sokmuş, dağlar dik ve sivri, yarı bellerinden sisli ve bulut içinde kaybolmuş gibi. Sular yeşil ve kurşuni renklerin karışmasın- ( Arkan var)