B : b | 8 Sayfa ğ — SON POSTA GÜL HANIM Haçlılar, Mücahitler, Fedailer Arasında ae Yazanı Hacı Mehmet Kıbrısa Çıkmış Ve Orada Ömer Rıza Ortadan Kaybolmuştu Kıbrıs imperatoru — hergün gemiye ancak bir günlük su ve îiyece&i gönderiyordu, İmperator İsok, kumandan Haydar Beyin, Nikosyaya kadar giderek ona hürmet etmesini istemekte idi. Yoksa gemiye yol için erzak ve su — vermiyecekti. Haydar Bey gitmek istemiyordu. Çünkü bu davette esrarengiz birşey vardı. Belki bu davet kurulmuş bir tu- zaktı. Halbuki Limazolden ha- reket için erzak tedariki zaruri idi. Gül Hanım sordu: — Zaloğla Rüstem bey bu meseleyi halledemez mi? Haydar Bey cevap verdi: »— Hiç şüphesiz halledebilir. Fakat hballedemiyeceğine yemin ediyor! Günler geçiyor, sıcaktan adeta eriyorlardı. Hele bekle- mekten bıkmışlardı. Gemideki- lerden birçokları Kıbrıs humma- sına — tutularak — hastalanmışlar, içlerinden ikisi de bu yüzden öl- müşlerdi. Ara sıra şehirden bir takım zabitler geliyor, ve kuman- dan Haydar Beyin imparatoru riyaret etmesi lüzumundan bahse- diyor, sonra çıkıp gidiyorlardı. Çünkü Haydar Bey, bu - teklifi reddettikten başka Gül Hıııı- bir takım kayıkların dolaşması, Haydar Beyin gözlerini dört aç- mıştı. Sonra gündüzleri de sahil boyunca bir takım adamlar dola- şıyor, ve gemiye karşı y&rhel: istiyormuş gibi hareketlerde bu- kanuyorlardı. Haydar Bey, gemideki bütün adamlarını, tepeden tırnağa ka- dar silâhlamıştı. Bunların bepsi de kılıçlarım çekerek güvertede gidip ıelıyor ve bunları — görenler, mıy- yanaşmaktan korkuyor- Haydar Beyin tahammülü son dereceye varmıştı. onun için ilk fırsatta harekete geçmiye karar verdi, Bir sabah Zaloğlu şehirden geri dönmüştü. Yanında Kıbrıs ulularından birçokları vardı. Bun- lar, Haydar Beyle konuşmak ve uyuşmak için gelmişlerdi. Söz evvelâ Haydar Beyin imparatoru mutlaka ziyaret etmesi icap etli- ü açıldı. Sonra iş tehdide yardı. Haydar Bey aldırmadı sonra birdenbire emretti; — Zaloğlu Rüstem Bey! De- nizcilere söyle, derhal açılsınlar! Zaloğlu itiraz etti: — Fakat yiyecek yemek, içe- cek suyumuz yok! Haydar Bey ısrar etti: — Zarar yokl! Burada hum- madan mahvolacağımıza — deniz yözünde — açlıktan, — susuzluktan gebeririz, Sonra bize ne olursa bu Kıbrish - asılzadelere de - olur. .. Haydi, demiri aldır, yelkenleri aç W ve yürü! Yoksa sen bilirsin! Seni de, onları da haklarım! Zaloğlu kızdı, köpürdü. Fakat Haydar Bey dinlemedi. Bilâkis — Kıbrıslı eşrafa dönerek son söz- lerini söyledi: Ü —e b d ü erıık ve suyu temin edemınıı, yahut sizi de alır götürürüm. Kıbrıslılar birden yalvardılar: — Müsaade edin, sahile çıka- lım, istediğinizi gönderelim! Haydar Bey: — Hayır! dedi, öyle olmar. Ertak gelinciye kadar burada kalacaksınız! Bunun üzerine imparatorun yakinlerinden olduğunu söyliyen eşraftan biri sahile bir mektup gönderdi ve erzak, su gönderi- mediği takdirde öldürüleceklerini anlatlı. Çok geçmeden geminin bütün ihtiyaçları temin olundu, Haydar Bey de esirlerini bıraktı ve gemi hareket etti. Geminin hareketinden sonra Gül Hanım dikat etti. Hacı Meh- met ortada yoktu. Gül, mülâha- zasım, Haydar Beye naklettiği için o da tahkikat yaptı. Zaloğ- Tlunun anlatışına göre Hacı Meh- met, geminin Kıbrısa vardığı gün sahile çıkmış ve kaybolmuştu. Hiçbir kimse de onun encamı bhakkında birşey bilmiyordu. Hay- dar Bey, bu adamın, kaybolup gitmesinden memnun olmuş, Gül Hanım onun yüzünü görmediğin- Kıbrıstan hareketlerinden bir gün geçti. Her yaz mevsiminde olduğu gibi Suriye denizi, sakindi, © kadar ki gemi yerinden kımıl- damıyordu. Bu sükünet sekiz gün devam etti. Gemi pek yavaşlan- mıştı. Hepsi de, yağ gibi bir de- nize bakıp durmaktan usanmış- lardı. Nihayet bu süküneti bir hareket takip etti. Bu hareket arttıkça arttı. Müthiş bir kasırga, ortalığı kasıp kavuruyordu. Ka- sırga, ertesi günün akşamına ka- dar devam etti. Kasırga, biraz sükünet bulduktan sonra uzaklar- — Bunlar Antakye civarında- ki dağlar mı? : — Hayır! dedi, bunlar Laz- kiye ile Cebele arasındaki dağ- lardır. Fakat buralarda güzel bir liman vardır. Oraya uğrar ve dinleniriz. Haydar Bey anlıyamadı: — Cebeleye yakın olan liman, firenklerin elindedir. Oraya uğra- mak işimize gelmez ! Zaloğlu kızdı: ze ÖYİG ise IUÜ! Gemiyi siz idare edin! Haydar Bey etrafına bakındı. Dalgalar sertti. Onun için Zaloğ- kına: — Ne yaparsan yap! dedi. Ortalık kararmıştı. Geminin ışığı sayesinde sahili görüyor, ve yanaşmıya çalışıyorlardı. Geminin bütün yelkenleri indirilmişti. Geceyi, sallana sallana geçir- diler. Geminin en kabadayı deniz- cisi bile yere düşmüş, hepsi de Kmana girmek için aydınlık bek- lemiye başlamışlardı. Bir aralık Zaloğlu, geminin direklerind ,ğirhı bir fener yükseltdi — Korkmayın! — Kurtulduk! Dedi. Denizin sertliği geçiyor yahut gemi sakin bir suya ulaşıyordu. Dikkat ettiler. Bir nehrin ağzına girmişlerdi. Kıyıların iki tarafı da çalılıklar içinde idi. Zaloğlu bağırdı: — Demiri atın! Sonra bütün gemidekilere is- tirahat emri verdi. Dünkü tehlike geçmişti. Yorgunluktan yere se- rilmiyen yoktu. Yalnız Gül Hanım uyumadı, Yerinden kalkarak kamarasının kapısına gitti ve etrafı seyretti. Gün doğmak üzere idi. Dağları zarif bir pembelik sarmış, sahilin her tarafımı ince bir sis kaplamış- tı. Etrafta hiç bir şehir, veya bir köy yoktu. Demek ki burası metrük bir yerdi. Gül Hanım etrafına bakınırken bir takım ka- yıkların gemiye yaklaştığını duy- du, Merak — etti. Bu metrük yerde kayıkların ne işi olabilirdi?. Onun — güverteye doğru bakmasile Zaloğlunu gör- mesi ve vaziyetten şüphe etmesi bir oldu. ( Arkı.ıı var ) -—RADYO — 16 Ağustos Çarşamba İstanbul — 18 Gramofon: Plâk neş rFiyatı, 19 Cennet H., 1945 Hazım B. Y. karagöz, 20 50 udı Selâhattin B. ve Nobar EL. refakatile Hamiyet H., 21.30 gramofon: Piük neşriyatı, 22 Anadolu ajansı, borsa haberi, saat ayarı, Ankara — 1230 — Gramofon, 18 salon orkestrası, — 19 dana — imüsikisi, 20,15 ajans haberleri, Varşova — 21 Tagannili konser, 2215 hafif musiki, 23 dans musikisi, 23.45 dans mnsikisi. Peşte — 2L15 — Sözler, 23415 ha- berler müteakıben sigan musikisi, 24.35 rüdyo orkestrası. Viyana — 2020 Kanşık danslar, 9145 Ozamana nit sözler, haberler, 22,45 senfonik konser, Milâno - Torino « Floransa 2045 Plâk, 21,06 haberler, 21,85 Lto Fallin eserlerinden ismi bildiril- miyen bir operet temaili, Prag — 21 Köylü bandosu, 2145 atelyeden naklen bir temsil, 22 radyo orkestrası, Bükreş — 18 Hafif musiki, ha- berler, 14 kur konseri, 18 Romen musukisi, 21.06 keman konseri, 21 50 piyano — bonesri, — 2220 — viyolonsel köonseri. 17 Ağustos Perşambe Varşova — 21 Akşam — konseri (orkestra ile), 28 dana musikisi. Peşte — 21.10 Sigan musikisi, 22 85 opera takımı tarafından koönser, 28,35 son haberler, plük, 2435 caz. , Viyana — 20 Beethöven'in eser- lerinden seufonik konser, 2136 balta- nn haberleri, — 22.20 plâk ( meşhbur eserlerden ), 2240 Salzburg'dan “Fa- uat bava müssit olmadığı takdirde ha- HBE musiki, Milâno Torino - Floransa 2120 Mozartın “Donjuan,, operası. Prag — 21 “Tomy evleniyor,, isimli operet, 23,15 salon arkcatrası. Bükreş — 13 Haberler, plâk, 14 halif —musiki, 18 caz, 19 haberler, 20.20 — hafif musiki, 2106 Polonya gecesi, Lehlilerin aserlerinden konser, £2.20 devamı. Ankarada Yüzme Birincilikleri Ankara Gücünden Ab- dullah B. Birinci Geldi Ankara, (Hususi) — Bu cuma Gazi çiftliğindeki Karadeniz ha- vuzunda Ankara mıntakası yüz- me birinciliklerine başlandı. Ya- | Fış mahalli büyük bir meraklı kütlesi ile çevrilmişti. Yarışları mıntaka heyeti ile Türkiye id- man cemiyetleri ittifakı umuml merkezi reisi Aziz Bey idare etmiştir. Müsabakaya giren ku- lüpler arasında en ziyade derece alan Ankara Gücü oldu. Tekmik derecelerini yazıyorum: 100 metre serbest: Birinci: Abdullah B. Ankara Gücünden 1-33-6/10. İkinci: Faik B. Altınor- dudan 1-39-5/10. 200 metre kurba- galama: Bu müsabakaya iki mü- sabık “ştirak etmiştir. Fakat ha- ) talı yüzdüklerinden her ikisi de | diskalifye edilmişlerdir. 400 metre serbest: Birinci Ab- | dallah Bey Ankara Gücünden 7-57-2110, ikinci: Faik B. Altınor- dudan 8-13-4/10. 100 metre sirtüstü: Birinci Azmi Bey, Gençlerbirliğinden 2-16-9/10. İkinel: Hâmi B., Genç- lerbirliğinden 2-21-3/10 Ankara Gücünden Bödaullak B. Ağabeyisi ile birlikte 1500 metre serbest: Birinck Abdullah Bey Ankara Gücünden 35-50-5/10 İkinci: Yavuz — Bey Gençler Birliği, 38-15 derece alan yüzücülerimiz İstanbula giderek oradaki yarışlara da iştirak ede- ceklerdir. Heryonun Seyahatine Avrupada Çok Ehemmiyet Verildi ( Baştarafı 1 inci saâfada ) ı teakiben — (Moskova) yı — zıyaret edeceği cihetle seyahatının ameli fayda sahası bundan ibaret kab- mıyacaktır. Fransanın — son za- manlarda, İtalya ile dost bir si- yaset takip etmesi, Türkiye mu- allakta bulunan bütün — mese- do'ayısile Rusyaya temayül etmiye başlaması dünya siyasetinde na- zarıdikkati ehemmiyetle celbeden bir hâdisedir. Eğer M. (He- riyo ) bu seyahatleri esnasında esasen açılmış olan yolu daha zi- yade genişletecek zeminleri hazır- hyabilirse dünyanm yepyeni bir siyaset devri karşısında kalması çok mümkündür. m » M. Heriyo Geliyor Yapılan tahmine göre M. (He- riyo dün akşam Sofyadan hareket edecek ve bu sabah İstanbulda M. Heriyo ile birlikte Mkür Ankara Ziyaretleri gelmez Ankara cek ve o Hılıı_':fmıılı Bey ile birlikte m ve Yal iderek ımtııiıı:ı! edecek, sonra Ğ HaydutlardanKurtulmak MümkünDeğiy layısile cenaze merasimine ve te- essürlerimize İştirak eden zevatı kirama ayrı ayrı teşekküre tees- sürlerimiz mani olduğundan lüt- fen muhterem gazetenizin tavas- sutunu rica ederiz, Kerimeleri: Prenses Nazlı ve Rukiye Halim. 629 Galatasaray Yerli Mallar Sergisindeki YEDİKULE GAZ dalresini ziyaret edi KOK KÖMÜRÜ katrandaan çıkarılan maddeler. aa (6:60 ŞıRKETiNıN M