3A u v ” VAA #L YAP , SY A, OA NUĞ AD d 4 GÜL HANIM Haçlılar Mücahitler, Fedailer Arasında Yazan: Ömer Rıza GülHanım Kendini Yatağa Attı, Kalbi Parçalanıncaya Kadar Ağladı, Ağladı Ortalık henüz pek karanlık olduğu için kayıklar yollarını kolaylıkla bulmuyor, onun için sahilden pek uzaklaşamıyorlardı. Maksatları gün ışığıma kavuş- mak, ondan sonra sür'atle ha- reket etmekti. Gül Hanımın bu betaetten istifade etmeleri idi. Haydar Bey onun aklından geçeni anladığı için bir aralık ona : — Gül Hanım! Dedi, Her ne olursı olsun! Sizi götüreceğim. Sizi dayınız Sultan Salâhattine teslim edeceğim. Ondan başka hiçbir kimse sizi elimizden ala- maz. Onun için boş hulyalara kapılmayınız! Gül Hanım Cevap vermedi ve kendini mukadderata - teslim etti. Günün ilk ışıkları doğar- doğmaz kayıklar bütün sür'etile hareket etmiş, İıkcnder'ıyc lima- ganın dışında duran büyük bir gemiye yanaşmış ve Gül Hanım gemiye bindirilmişti. Gül Hamm dikkat etti. Gemiye girdiği zaman karşısına uzun boylu bir adam çıkmıştı. Bu adam hemen emir verdi: “— Demiri çekiniz! Sonra Gül Hanıma bakarak: — Görüyorsunuz a, Gül Ha- mim, tekrar — karşılaştık! dedi, belki de siz, beni bir daha gör- meyi aklınızdan geçirmiyordunuz! Gül Hanım bu adamı birden- bire tanımadı. Fakat aklını başına toplıyarak düşündü ve bu ada- mımm kim olduğunu anladı. Bu adam Zaloğlu idi. Yani ona talip olup onu alamıyan gençti. Bu adami burada görmek Gül | hanımı şaşırttı. Fakat Gül, ken- bini topladı ve cevap verdi: — Demek ki buradasmız Zal oğlu Rüstem Bey! Zaloğlu onun sözlerini — karşı- hksız bırakmadı: — Evet, Gül Hanım, dedi, siz nerede iseniz ben de orada- yım! Seni —mutlaka) alacağıma yemin etmiştim. Yeminimi tuta- cağıma emin olunuz! Gül 'Hanım tahammül medi. Bağırdı: — Senin burada işin ne? — İşim sizi bulmak.. Fakat Zaloğlu, Haydar Beyin yaklaşmakta olduğunu görerek hemen döndü ve tayfalarla ko- nuşmıya başladı. Haydar Bey, Gül Hanımı ala- rak kamarasına götürdü. Gül o kadar - müteheyyiçti ki — yere düştü, kendinden geçti. Kendine geldiği zaman geminin hareket ettiğini — gördü. Doğduğu — ve büyüdüğü yerleri son bir defa görmek için — tekrar güverteye çıktı. Haydar Bey onun bir tarafın- da, Zaloğlu öbür tarafında du- ruyorlardı. Tam bu sırada Kurt ile Doğan ve bütün arkadaşları deniz kıyısına varmış, Kurt atını denize sürmek istemiş, fakat ar- kadaşları onu tutmuşlardı. Gül O Hanım, geminin güvertesinden görmüş, o da kendisini denize atmak, onların onu kurtarmıya ede- gelinceye kadar deniz üzerinde yüzmek istemiş, fakat Haydar Bey de, Zaloğlu da onun ne dü- şündüğünü anlıyarak buna mani olmuşlardı. Gül Hamm, bir şey yapamı- yacağımı anladıktan sonra kolla- nni kaldırarak mendilini - salla- makla iktifa etti. boşaltmıya karar verdi ve ona dönerek bağırdı: K — Alçak, hain! Bütün bu fe- lâketler senin eserin. Babamın katili sensin! Er meydanında ba- bamla ve amcalarımın - oğullarile karşılaşamadığın için hile ve desi- seye müracaat ettin. Başkalarına uşak oldun. Sahtekâr herif! Sen- den intikam alacağım. Doğanla Kurt senin yaptıklarımı yanına bırakmıyacaklar. Çünkü onlar da beni takip edecekler! Senin kar- şılaşmaktan korktuğun kılıçlarla beni aramıya gelecekler. Şeytan, hain, rezil, alçak! Haydar Bey Gül Hammm ya- nında idi ve onun sözlerini dinle- yordu. O da Gül Hamım tasdik €tti ve: ; — Haklısınız! dedi. Sizin hid- ı detiniz de dayınız, Sultan Salahad- dinin hiddetine benziyor. Gözle- riniz de tam onun gözleri gibi alev saçıyor. Zaloğlu kaba kaba cevap verdi: — Amcanızın — oğulları peşi- | mizden . — Onlardan korkmuyorum. Ozlarla dövüşmiye Gül Hanim fazla söylemedi ve kamarasına koştu, kendisini yata- ga attı. Kalbi — parçalanıncıya kadar ağladı. Gül Hanım ağlamakta hakh idi. Onun aziz babası öldürül- müştü. Kendisi babasının ocağın- dan kaçırlınış ve nefret ettiği adamın eline düşmüştü. Fakat onun yine ümit beslemiye bakkı vardı. Çünkü dayısı Sultan Selâ- haddinin yanma gidiyordu. Sultan Selâhaddin onu hasımımın eline bırakmaz, Zaloğlunun ona tasal- üt etmesine meydan — vermezdi. Fakat Zaloğlu geminin içinde idi. Onun doksan dokuz- bileye müra- caat eder < enu rahatsız edece- ğginde şüphe yoktu. Fakat gemi- nin içinde onu müdafaa ile mü- kellef ve müdafaaya hazir olan Haydar Bey- ile arkadaşları da vardı. -Kendisi bunlara pekâla itimat edebilirdi. Gemi ileriledikten sonra Gül Hanimi deniz — tuttu. - Yemiyor, içmiyor ve hasta yatıyordu. Hay- dar Bey ona bakıyor, onun ye- | meklerini kendi elile getiriyor, fc- kat Gül Hamma bir lokma ye- dirmek mümkün olmuyordu. Gül | | venet vekâletine vesikalarımı gön- dermelidirler. Vesikalar | varakası, sıhhat raporu.. nında şişmanca bir kadın gördü. Ona sordu: — Kimsiniz? — Bir yolcuyum? Geminiz bir limana uğrayarak bir hasta bakıcı aradı. beni aldı. Ben de size ba- kıyarum. — Adın ne? — Meryem, Kocam da bahk- | çıdır. — Bana baktığınızdan- dolayı size teşekkür ederim. Kaç ğüm- denberi deniz üzerindeyiz? — Beş altı gün oldu. ( Arkası var ) —--—— Legli Tıp Talebe Yurdu Bu sene İstanbulda Fen fakük tesinin “F.K.T.,, sınıfına devam etmek üzere Leyli Tıp talebe yur- duna tam devreli lise ve tahsil itibarile buna muadeleti musad- ve iyi derecede mezun olanlar alınacaktır. Talebenin — yemesi, yalması ve Üstübaşı yurtça temin olunur. Ayrıca muayyen miktar- da muaveneti naktiyede bulunulur. Talipler nihayet 1 Teşriniev- vele kadar Sıhhat ve içtimai mua- N şunlar- dır: Hüvivet cüzdam, lise şaha- detname veya vesikası, hüsnühâl Bir de taahhütname verilmesi lâzımdır. Taahhütname — sureti şudur: Leyli Tıp talebe yurduna ka- bul edilerek tıp tahsil edip her hangi bir Tıp fakültesinden tabi olürük eylediğimde 9-6-32 tarih ve mumaralı kanun mu- cibince yurtta geçirdiğim zama- nın iki misli kadar bir müddetle Sıhhat ve İçtimai muavenet Ve- kâletinin tayin i maha- 'de ifasına mecbur hiz- meti kabul veya kabul edip te mu- meyi ve tıp tahsilini terkettiğim veya sıhhi sebepler haricinde fakülteden daimi olarak çıkarıl- Meraşta müteksit yüzbeşı Nuri B, kızı Mebha Hamma: Liseye girmek istemiyorsunuz, Size hiçbir tavsiyede bulunamam, * 68* İazah mektap sahibine : Bahriye mektebine ortamek- tep mezunları alınır. Mezun ol- Hanım sürekli bir uykuya dalmış gibi idi. uykusunda karmakarışık | rüyalar onu taciz ediyordu. | Nihayet Gül Hanım bir güa bu uzun uykudan uyandı ve ya- ı DA b ) Za e myanlar — imtihana — tabidirler. Fazla izahat almak için Kasım- < A sızlık yaparak hapse mahküm olmuş ve müddetini ikmal ettikten sonra tekrar bu sirkati yapmıştır. Resmimiz dün Bursadan getirilen iki sebıkalıyı göstermektedir. — Istanbul İkinci İcra Memurluğundan: Mukaddema Şehzadebaşı Kalenderhane mahallesi Kovacılarcadde- gi “101,, numaralı hanede mukim iken halen ikametgahı meçhul bulunan Şekip Bey Zevcesi Mediha Hatice Hanmıma Emniyet Sandığına rehnetmek suretile mezkür Sandık idare- sinden 17 Mart 931 tarih ve 43014 numaralı senet "mucibince istik- rax eylediğiniz yirmi beş liranın tesviye edilmemesi hasebile meblâğı mezbur borcunuzun yüzde dokuz faiz ve yüzde üç kumsüyon ve faiz ve kumsüyon ve masarif yekünundan yüzde iki buçuk muamele vergisi ve masarifi icraiye ile maan tahsili hususunun temiDi um- nında merhun hlıı_ı Bir roza akar pandantif icra ve iflâs kanu- nunun 145 inci maddesine tevfikan paraya çevrilmesi için daireye müracaatta bulunan alacaklı mezkür Sandık idaresi tarafından ta- lep edilmesi üzerine olbaptaki maddei kanuniye dairesinde tanzim ve berayi tebliğ mübaşirine tevdian tarafınıza gönderilen ödeme emri zahrına mübaşirinin vermiş olduğu meşruhatta mezkür mahal- de ikamet etmediğiniz bildirilmiş olmasına mebni tebligatı mukta- ziyenin bir ay müddetle ilânen tebliği takarrür etmiş olmakla ta- rihi ilândan itibaren 933/952 dosya mumarasile müddeti muayye- nei mezküre zarfında icranın durmasını mutazammin şitabi veya tahriri olarak bir itirazı kanuni sert veya borcunuzu eda eyleme- diğiniz takdirde müddeti mezkürenin hitamını müteakip berveçhi talep merhun mücevheratınızın paraya çevrilmesi hususundaki mu- amelâtı icraiyenin gıyabınızda infazına iptidar kılınacağı malümunuz olmak ve bu husustaki ödeme emrinin tebliği makamına kaim bu- lunmak üzere keyfiyet ilânen tebliğ kılımır. (4033) Istanbul Ikinci İcra Memurluğundan: Mukaddema Çihangirde Nazif Bey apartmanında 3 numaralı hanede mukim iken hâlen ikametgâhı meçhul bulunan tüccardan Küâmil Beye, Fmniyet Sandığına rehnetmek suretile mezkür sandık idare- sinden 12 şubat 931 tarih ve 42262 nmumaralı senet muti- bince istikraz eylediğiniz yirmi beş liranın tesviye edilidemsi - bhasebile mehlâğı mezbur. borcunuzun — yüzde dokuz faiz ve yüzde üç komüsyon vefaiz ve komüsyon ve masarif yekü- nundan yüzde iki buçük muamele vergisi ve masarifi icraiye ile maan tahsili hususunun temini zımnında merhun bulunan Bir çift pırlantalı küpe bir pırlantalı bir incili kıravat iğnesi bir çift roza kol düğmesi İcra ve İflâs Kamımunun 145 inci maddesine tev- fikan paraya çevrilmesi için daireye müracaatta bulunan alacaklı mezkür sandık idaresi tarafından talep edilmesi üzerine maddei kanuniye dairesinde tanzim ve berayı tebliğ mübaşirine tevdian tarafımıza gönderilen ödeme emri zahrına mübaşirinin ver- miş olduğu meşruhatta mezkür mahalde ikamet etmediğiniz bildi- rilmiş olmasına mebni tebligatı muktaziyenin bir ay müddetle ilâ- nen tebliği takarrür etmiş olmakla tarihi ilândan itibaren 933/604 dosya numarasile müddeti muayyenci mezküre zarfında isranın durmasını mutazamımın şifahi veya tahriri olarak bir itirazı kanuni sert veya borcunuzu eda eylemediğiniz takdirde müddeti mezküre- nin hitamını mütecakip berveçbi talep merhun mücevheratınızın paraya çevrilmesi hususundaki muamelâtı icraiyenin giyabınızda infazına iplidar kılınacağı malümunuzj olmak ve bu husustaki ödeme emrivin tebliği makamma kaim olmak “üzerej keyfiyet illıuıteblülnlııı. (4027) ğ ,âi öi o A Ü lt