13 Ağüstos f N Hergün Bir Lise Talebesinin * 4 Bana Anlattıkları! ——— — Üniversiteden sonra lise ve orta mekteplerin ıslâhına geçecektir. Bütün dünyada talebenin mek- tep üzerinde kontrol ve mütalaa hakkı — tanınmıya Çünkü — mektebin değil talebe müöessese başlanmıştır. muallim için için kurulan bir olduğu kanaati vetlenmiştir. Geçen gün liselerin ıslâh edi- leceğini işiten bir talebe geldi. Bana liselerin ıslahı hakkındaki fikirlerini ve dertlerini söyledi. Mektep meselesi talebe meselesi ise bu talebeyi siz de benim gibi lütfen dinleyiniz. V Tahsil devresinde talebenin en fazla ürktüğü şey bakalorya- | dır. Bakalorya ,”“(““""y“ | Türk mekteple- mtihanları | yinde bir umacı- dır. Bizde bakalorya, üç senelik bir devrede okutulan — derslerin talebede bıraktığı umumi kültür, seviyesinin ölçüsü olarak değil, her senenin derslerini aynen ez- berleyip ne dereceye kadar hıf- zettiklerini anlamak için yapılır. Bakaloryaya girecek bir tale- beye üç senelik malümatını kafa- sında toplamak için 15 günlük bir zaman verilir. , Bu gençon bqrceı'uıl de bu on beş gündüze katarak müte- madiyen okur, mütemadiyen ex- berler. Ezberlenen şeyden ne ha- :lr gelir? Bütün bu çalışmalar im- ihandan sonra kül kömür olur, Zaten mühim bir kısmı da imti- hana girmeden uçmuştur. Bu yüz- dendir ki her sene binlerce tale- benin sınıfta kaldığını duyar ve okuruz. — Bakalorya deıdyindzn, sıhhati bozulan, verem, menenjit Ebl hastalıklar kapan, canına yan gençlerimiz az değildir. Maalesef mektep- lerimizde hiç kıy- meti olmiyan bir ,de umumi kültürdür. Biz gazete, ilmi, edebi, içtimal Mevzularda kitap, makale oku- Mayız. Hayati şeylerle meşgul olmayız. Ders - kitaplarını da Sadece sınıfı geçmek için ezber- eriz. Okuduğumuz” her dersin ize ancak o sene için İâzım Olduğunu düşünür “ hayatta bu erslerin bana İüzumu yoktur ,, eriz. Muallimlerimiz - ne yazık ki - talebenin kitaptan kafasını kal- armamasını, ders harici hiç bir #ey okumamasıni bir meziyet, bir Çalışkanlık telâkki eder. Talebe | u şekilde büyür. Ona hayati erhangi bir mevzudan bahsedin, afasını imtihana çekin, memleket Mevzularından sorun. Dünya hâ- selerini me kadar bildiğini Araştırın; alacağınız cevap — Ben talebeyim. Siy: cak değilim. Şimdilik dersimi bilirim ,, dir. " inkilâp gençliğinden bekle- diğiniz bu mudur? Bir Otomobil Parçalandı Şişli Tünel seferini yapan vat- man Şevkinin idaresindeki 127 numaralı tramvay Tüncl istika- metiaden gelmekte iken İstiklâl caddesinde şoför Tahirin idare- sindeki 1290 No.lı otomobile arka- tarafımdan sür'atle çarparak Üüç metre kadar sürüklemiş ve kar- şıdan gelen diğer bir tramvaya çarptırarak parçalamıştır. - Nüfusça zayiat olmamış, vat- man Şevki yakalanmıştır. S d Na a kuv- | Birçokları muayyen bir yaşa gel- | dikleri zaman, kendilerini hayatın SON POSTA — Eğ Ölümden Korkmayınız Bi Ecnebilere dikkat ediniz, bizim | artık hayatın sonu sandığımız, kendi- mizl koyverdiğimiz çağda onlar he- nüz zinde, sıhhatli, iradeli, kuvvetli insanlardır. Çünkü kendilerini ölüme hazırlamıyor, bilâkis yaşamak İsti- yorlar. Ölümden — korkmayınız. Kazaen vaki -ölümlerden maada hiç kimse ölümün ne vakit geleceğini bilemez. *Dalmi bir hayata — mazharmışız gibi yaşamasını bilmek İâzımdır. SON TELGRAF HABERLERİ BirAvuç Başak Yüzünden Bir Gencin Hayatı S Malatya, 13 (Huuuıî)A—- Burıdîenîüç;k kavga maalesef kanlı bir akibetle kızan bir adam hasmını öldürmeyince hidetini teskin edememektedir. Bittabi - bilgisizlik iki aile yuvası yıkılmakta, bir veya çocuğu mezara götürülürken, bası veya çocuğu da hapishaneye sevkedilmekte, cezayı senelerce ve neticede adaletin çekmektedir. verdiği Hatunsuyu köyünde de yine böyle bilgisilik ve ve düşünememezlik yüzün- den yapılan bu vak'aların herbirisinde en azdan neticelenmekte, öndürüldü dâ;în;aıiılik yüzünden bi:cinıyet olmuştur. Köy ağalarından Hacının tarlada döğen sürerken Emine adlı ihtiyar bir ka- hizmetkârı Mustafa dın tarlaya gelerek dökülen başakları toplamak ailenin babası öbür ailenin ba- istemiş, Mustafa da kadını koğmuştur. Fakat kadın gitmemiş, Mustafa ile kavga etmiye başlamış, bu gürültüyü oğlu Mustafa duymuş, tar- laya gelmiş ve Hacının hizmetkârı Mustafaya “anamı neden kovuyorsun,, diye hücum etmiştir. İki Mustafalar arasında başlıyan kavga ölümle neticelenmiş, Hacının hizmetkân Mustafa, Emine kadının oğlu Mustafayı öldürüp kaçmıştır. * Üniversitede Beynelmilel Şöhreti Haiz İki Profesör Daha Geldi Yalova 12 ( Milliyet ) — Dr. Reşit Galip, Dr. Neşet Ömer ve Köprülü zade Fuat Beyler buraya geldiler.Reşit Galip B. Neş'et Ömer ve Fuat Beylerle uzun boylu gö- rüştü. Bilâhare, bugün Yalovayı teşrif eden Başvekil Paşa Hz. ne mülâki oldu. Reşit Galip, Neşet Ömer ve Köprülü zade Fuat B.ler akşam vapuru ile İstanbula döndüler. İki Profesör Geldi Dün Üniversitede — müsteşar Avni Bey büro işlerile meşgul olmuştur. Üniversitemiz için ecnebi profesörlerden — beynelmilel fi- zik âlimi Pr. Dr. Richard Con- rant ile Pr. Dr. Ceymis Frank dün şehrimize gelmiş ve profesör Malş tarafından karşılanmışlarır. Bir Yüksek Mektep Açılıyor Mülga Darülfünun profesör- lerinden ve sabık adliye müsteşarı Kenan Ömer B. bir yüksek içti- mai, idari ve hukuki mektep tesisi için teşebbüsata girişmiştir. Kenan B. bu mektebin profe- sör kadrosu — için Üniversiteden açıkta kalan arkadaşlarile temas etmektedir. M. Venizelos Siyasetten Çekiliyor Mu? Atina 12 (Hususi) — - ( Veni- zelos) un çok yakın tanıdıkların- dan bazılarının söylediklerinegöre Avrapada bulunan sabık Başvekil Yunan fırkalarının barışmalarını teshil etmek maksadile siyasetten çekilmek ve Yunanistana bir da- ha avdet etmeyip Avrupada ika- met etmek kararındadır. Bir Fabrikada Bir Amelenin Ayağı Kırıldı Dün Yediküle de Zeytinburnu çimento fabrikasında feci bir ka- za olmuş, Kâzım Ef. isminde bir amelenin ayakları kırılmıştır. Kâzım Efendi makinenin diş- lilerini tamir ederken askıya alın- mış olan makinenin pek ağır bir parçası' yerinden boşanmış — ve Kâzım Efendinin ayakları üzerine düşmüştür. Kâzım Efendinin sağ ayağı kemikleri parça parça olmuştur. 3 çocuk babası olan bu zavallı ameleye Cerrahpaşa hastanesinde derhal ameliyat yapılmıştır. Ağır- lığın sukutunda fabrika ustabaşı- sının hatası olduğu söylenmek- tedir. ; Gönen'de t Bu Sene Panayırlar Açılmıyacağ : Gönen, (Hususi) — Her sene eylül ayında açılmakta olan Man- yas, Sarıköy ve Dönüş panayır- larının bu sene hayvan hastalık- ları dolayısile açılmaması takar- rür etmiştir. Esas 9 bu panayır- lar açılsaydılarda alış verişin ol- mıyacaği tahmin edilmekte idi. Bir Tekzip Budapeşte 12 (A.A) — Macar Ha- riciye Nazın M. Kanya'nın İistifası etrafında yapılan neşriyatın asılımz olduğu beyan edilmektedir. Tayyare Kazası Rabat, 12 (A. A.) — Dün iki as- köri tayyare yere düşmüştür. Bir yüzbaşı ile üç k zabit ölmüştür. Maliye Müsteşarlığı Ankara 13 (Hususi) — Muha- sebei umumiye müdürü umumisi Faik B. Maliye tayin edilmiştir. Müsteşarlığına Yarış Davası Sait paşa zade Vehpi Beyin otomobil yarışı yüzünden Samiye Burhan Cahit Hanım aleyhine açtığı dava dün başka bir güne bırakılmıştır. İSTER İNAN İSTER İNANMA! Geçen de İstanbul Tayyare Ce telâş ve heyecan içinde orta yaşlı bir " müdürü aramış. Kendisini müdüriyete gölürmüşler. Hanim otürür oturmaz, — Efendim, demiş, cemiyetinizin vari çak bir ihtiraım var. ğ Bu sör umumi bir alâka uyandırmış. - Merakla hanımı dinlemiye başlamışlar. Hanım bir saat süren miyeti merkezine anım gelmiş Dinliyenlerin idatını arttıra- | hatırlatmışlar : bir konferans vermiş. Ailesinden, hayatından, düşü- ncelerinden bahsetmiş. Fakat bir türlü olduğunu söylememiş. sabrı ihtiran ne tükenmiş. Nihayet bir daha — Şu ihtiramızdan bahsetseniz! Hanım cevap vermiş: — Leke sabunu: İSTER İNAN İSTER İNANMA! Sözün Kısası M(ıamafih,— İse De, Olmakla Beraber —E $ Hiçbir şirkete teklif yaptınız mı? —— Bir yere anlaşılması bir az çetin istida verdiniz. mi? Haklı veya haksız bir işiniz mi var?. Şu üç kelimeden sakınımız: Maamafih İse de Olmakla beraber.. Hele kış günleri dehşetlidir; | taş koridorlarda bekledikçe, ayak- larınıza karasu yerine, buzlu su- lar iner. Elinizde istida, sesinizle oda- cıyı kızdırmaktan korkarak - yak- Taşırsınız. Ahçı iskambili oynar gibi, bir koz işareti vererek içer- dekinin hatırını, keyfini kapıcı- sından sorarsız. İşarete cevap İyi gelmezse hemen tersyüzü dönmeli; günle- rin ertesi günü de var.. Ertesi gün, daha odacıya ya« naşmadan içeriye aspirin götü- rüldüğünü görürsünüz. — Bugün de başı galiba.. Diyerek yine dönmeli... Daha ertesi gün o daireye ait gazetelerde iki satırlık bir ha- vadis okudunuz mu, o semte hiç uğramadan alabanda Tornistan! etmeli. Valhasıl Şef Beyin yakın- larından fazla, keyfini, sıhha- tını, kederini kollayarak bir gün içeri damlayabilirsiniz. Sırıtkan bir reveransla masaya doğru yanaşırsınız. Başını masadan kaldırıp, lüt- fen oturmanızı emrederse, ne âlâ.. Aksi takdirde kabahatli gibi tir tir titreyerek istidanızın okunma- sını beklersiniz... Zile basar, el pençe giren dak- tiloya söylemiye başlar. Gözleriniz yerinden fırlamış, hayretle istidanızdaki bütün arzu- larınızın yazıldığını işitirsiniz. Se- vincinizden şefin boynuna sarılip şapır şapır öpeceğiniz gelir.. Allahım bu ne anlayış! Ne bulunmaz zekâ... Diye masanın başındakinin kaim pederiniz olma- dığına lânet edersiniz... İstidanız olduğu gibi tekrar« lanır. Oraya kadarki sözler, mü- talâalar hep sizindir. Sizin imza- nıza gelince, el pençe durana emreder : — Bir nokta koy da noktai nazarımızı ilâve edelim! İşte o zaman; (maamafih) ( ise de ) ve yahut (olmakla beraber ) güllelerinden biri kâğıdın üstüne düşer. Yukarıda söylediklerinin büs- bütün aksi şeyleri iki- satırda hulâsa ettirir.. Ve kocaman bir rapor haline koyduğu sizin istida- nızın mükerrerini temize çektir- miye gönderir. Eski zamanlarda çok rastladı- ğimiz buü felâketin acısını uğr- yanlar bilir. Allah sizleri (ise de) (olmakla beraber) (maamafih) felâketlerin- den muhafaza eylesin! Duasını bugün de tekrarlarsak, görünür görünmez kazalara karşı peşin yalvarmış oluruz. ağrıyor hemen Mimar Sinanın Türbesi Büyük sanatkâr Mimar Sina- nın rbesinin tamir ve inşası bitmiştir. Bu hafta Evkafa teslim — edilecektir. Yeni binanin resmi —| küşadı yakında yapılacaktır. î F