SON POSTA Gâvur Mehmet Kara Yürek Çetesi Tefrika No. 83 Kurşunlar o Vızıltılar! Başucundan Geçiyordu Ölüm Hiçbir Zaman Hiçbir Kimseyi Bu Kadar Sarmamıştı! Gâvur Mehmet, başından fe- sini ve sırtından ceketini çıkardı attı. Koyu renkli bir mintanla kaldı. Belindeki uzun kuşağım çözdü. Yeniden enli bir surette sımsıkı sardı. Sonra, dört çifte tabancayı ayrı ayrı muayene ede- rek birer birer kuşağının arasına sıraladı. Daima yanında gezdir- diği takma bir palabıyığı, du- daklarının üstüne yapıştırdı. İnce ve keskin bir bıçağı dişlerinin arasma aldı. İki saattenberi tetkik ettiği bu arazide evvelce tasarladığı bir kuru derenin içine atladı, Yavaş yavaş aşağıya doğru kaymıya başladı. İki taraftan fasılasız bir su- rette atılan kurşunlar, ince ıslıklar çalarak başının üstünden geçiyor; yaptığı bu işin büyük bir cinnet olduğunu sanki ona ihtar ediyor- du. Ölüm; hiçbir zaman, hiçbir kimseyi bu kadar sarmamıştı. O, bir veyahut birkaç kurşunun isa- betile şimdi burada ölmekten korkuyor.. (Kendi o ölümünden sonra, buradaki" canilerin bir fırsat bularak savuşacağından ve tertip ettiği bu intikam plânının tebâh olacağından endişe edi- yordu. Sürüne sürüne ilerilediği bu kuru dere, hafif meyilli bir ya- maçtan iniyor; birbirini takip eden kıvrıntılarla taşlık bir arazıdan geçiyordu. Bazan hedefini şaşıran mermiler, bu taşlara çarpıyor; çarptıkları yerden sıçrattıkları taş kırıntıları, Gâvur Mehmedin yü- züne, ellerine, omuzlarına isabet ederek büyük küçük yaralar açıyordu. Gâvur Mehmet, gayet hesaplı bir surette ileriliyor; bir yılan gibi yerde sürüklenerek daima büyük taşları kendine siper ediyor, bu suretle kendisini Karadağlı ve hırvatlara göstermemiye muvaffak oluyordu. Gâvur Mehmedin gittiği tarafı endişeli (o nazarlarla takip. eden Hasan Beye birdenbire bir fikir gelmişti. Sanki meçhul ve manevi bir membadan ilham almış gibi, ihtiyatta bulunan bir müfrezeyi de getirtmiş, Gâvur Mehmedin iler- lediği cephenin karşısına yerleş- tirmişti, Şimdi buradan toplu ve fasılasız bir ateş başlamıştı, Bu ateş kar- şki cepheyi göz açtırmıyacak derecede bir şiddetle tarıyor, tepenin üzerindeki topraklar, bir bulut gibi havalanıyordu. Karadağlı ve Hırvatlar, bu ateşe odayanamamışlar, (derhal ateş keserek tepenin arkasına doğru sıyrılmışlardı. Hasan Bey, orada cereyan eden ahvali gör- müyorsa da, şakilerin sarsıldığını pekalâ" hissediyor; Gâvur Meh- medin işini biraz kolaylaştırdığı için büyük bir memnuniyetle bu manevrasına devam eyliyordu. Gâvur Mehmet, bu sıkı ateşi görünce, Karadağlıların birdenbire hücuma kalktıklarını zannetmiş ve biran için büyük bir heyecan ge- | çirmişti. Fakat, artık yaklaştığı taraftan ateşin kesildiğini hisse- dince sevinmiş.. Emniyetle ileri atılarak taşocaklarının hududunu teşkil eden iki tepenin arasına girmişti. Burası, ocaklara doğru bir uçurum teşkil ediyordu. Uzun müddettenberi işlenen taş damar- ları burada büyük bir boşluk bırakmış.. Arazinin bu kısmı ge- çilmez' bir hal almıştı. Onun için Karadağlılar bu cihete bir müda- faa kuvveti koymaya lüzum görme- mişlerdi. Buradan aşağıya inmek, hiç bir suretle mümkün değildi. Hatta buna teşebbüs etmek bile büyük bir cinnetti, Vaziyetin bu kadar fena bir şekil alması üzerine Gâvur Meh- met, kendi kendine söylendi: — Fana bir yola girdim. Bu- radan ilerlemek te, geri dönmek te çok müşkül... Hele şu uçuru- mun kenarına kadar gideyim. Belki orada bir yol bulabilirim. Dedi... Zaten uçurumun kena- rile bulunduğu mesafenin arası, üç beş adımdan ibaretti, Biraz daha sürünerek tamamen uçuru- mun kenarına. geldi. Buradan bakar bakmaz, yüzünde bir sevinç gölgesi belirdi. manzara, kendisine hiç yabancı gelmedi. Etrafı tepe- lerle çevrilen ve büyük bir huniye benzeyen bu dik ve dalgalı sırt- larda, iki gece evvel dolaştığı patikaları.. | mağaralara geçen o küçük tahta köprüyü.. birinci mağaranın ağzımı tanıdı. Karşı sında oiki tepenin (arasında barakalar görünüyordu. Başları ve kolları beyaz sargılarla sarılı Hırvatlar, bunlara girip. çıkıyor.. ortada ağır ağır dolaşiyorlardı. Barakaların önünde, ot minder- ler üzerinde de birkaç yaralının yattığı fark olunuyordu... Gâvur Mehmet, bu yaralıları gözile say- dı: — Görünürde, on yedi yaralı var.» Halbuki, bu (domuzların mevcudu, yüz yirmi dört kişi idi. Acaba ölenlerin adedi ne kadar? Dedi... Gözlerini, Hırvatların büyük bir inatla müdafaa ettik- leri tepelere çevirdi. o Çarça- buk kazdıkları siperler arka asında, büyük bir soğukkanlılık- la müdafaada sebat eden Hır- vatlar, bazı yerlerde, biribirle- rine çok yakın, bazı yerlerde de gözü bir noktaya ilişti. Hayret ve taaccüple gülümsedi: — Vay domuz herif vay.. Bu- rada da iş başına geçmiş. Dedi. Güvur Mehmedin bu kadar hayretini celbeden adam, Şöval- ye Bonelli idi.. Şövalye, elindeki bastonuna dayana dayana bir siperden ötekine gidiyor; yanında yaver gibi kullandığı iki Kara- dağlıya emirler veriyordu. Gâvur Mehmet, buna sevindi. Ve: ( Arkası var ) MAŞ a PAŞA AMME MM MAŞ Yerli Mallar Sergisinde Lâstik Mamulâtının i Memleketimizdeki Muvaffakiyeti Galatasray yerli mallar ser- gisinde oGislaved o mamulâtının teşhir edildiği paviyon, beğenilen paviyonlardan biridir. Bundan bir sene evveline gelinciye kadar lâstik sanayii henüz teessüs etmiş değildi. Lâstikler İsveçten geli- yordu. 932 senesinde Eyüpte, Baha- riyede kurulan Gislaved fabrikası İsveçte 40 senedenberi kendini dünyaya tanitan Forbuld firmasını en ince bususiyetlerile memleke- timizde tanıttırmak vazifesini üze- rine almıştı. Aradan henüz bir sene geçtiği halde yerli lâstikle- rin gördüğü rağbet, pek iyidir. Se ve Bahariye muhiti bu fabrika yüzünden faaliyet kesbet- miştir. Şimdilik fabrikada 300 amele çalışmaktadır. Lâstiklerin bütün işçiliği Türk işçileri tara- fından yapılıyor, Avrupadan gelen ham lâstik, burada yerli emeği ile, bez, triko ve şayak gibi mal zemesi tamamen “yerli fabrika- lardan tedarik edilerek ayağa giyilecek lâstik haline getiriliyor. En son sistem makinelerle işliyen fabrikada ham lâstik tam 18 eden geçerek mamul lâstik şek- lini alıyor. Memleketimizin senelik kaloş lâstik ihtiyacı tahminen 450 - 500 bin çifttir. Gislaved fabrikası, bunu temin etmektedir. Bundan başka, Romanya ve Bulgaristana da ihracat yapmak üzere hazır- lanmaktadır. Son senelerde, lâs- tik ayakkabı fazlaca taammüny, etmiye başlamış olduğuna göre fabrika (yalnız kavuçuğu dı şardan gelmek üzere, altı lâstik, üstü ketenden ayakkapları çıkar- mıya da başlamıştır. Fabrika ya- kında otomobil lâstiği imaline de başlıyacaktır. Yapılan istatistiklere (e göre, memleketimize hariçten senede(2) milyon liradan fazla otomobil lâstiği girmektedir. © Yerli otomobil lâstiği imaline başladıktan sonra Gislaved fab- rikası, memleketin bu sahadaki ihtiyacına da cevap vermiş ola- Bahariyedeki fabrikada, bun- dan mada, kavuçuktan su geçmez, sıhhi pardesüler imaline de baş- lamıştır. Bunlardan bir kaçı, yerli mallar sergisinde teşhir edilmiş ve beyenilmiştir. Rİ e rl e EN -—- TAKVİM— Gün PAZAR Hınr 31 13 AĞUSTOS 933 70 Arabi Rumi 74 Reblülahır 1352/31 » Taramur * 1349 Vakit 'Ezmnt (Vasatl n— Vakit | Ezani Güneş | 9 4.15 O7İ Akşam Öğle | 5 04) 12 18) Yatsı Metadi | 6 58 | 18 03) İmsak vasat La Tayyare Piyango Müdürlüğünden: 15ci Tertibin 4. cü Keşidesinde 40.000 lira kazanan 4548 numaralı biletin bir parçası İstanbulda, birer parçası İzmir ve Pütürgede satılmış, iki parçası İstanbul da satılmayarak iade edilmiş ve mütebakisi satılmamıştır. 20.000 lira kazanan 20890 numaralı biletin beşte birlik bir ve ayrıca onda birlik iki parçası İstanbulda bir parçası Ankarada satılmış bir parçası İstanbulda satılmayarak iade edilmiş diğer parçaları da satılmamıştır. 10.000 lira kazanan 10978 numaralı biletin iki parçası İstanbulda ve bir parçası Hendekte satılmış bir parçası İstanbulda, diğer bir parçası Adanada satılmayarak iade edilmiş, diğer parçaları satılmamıştır. İstanbul dörduncü Icra me- murluğundan: Kusımpaşada Camii- kebir mahallesininin Çiviciler ve Selka- pısı sokaklarının moktai iltisakında atik 1,8, 18,20,9,8, 17, 18, 20, 3, 17 cedit 22, 24, a 1, 28,9, 26,191 nu maral: halen tahtında iki dükkân bir bodrum ve ekmekçi ve eimitçi fırınlar rile fevkinde iki katta dört daireyi müş- temil kârgir a; mebni bulun- dugu atik 3, 18, 20 numaralı haremey- ni şerifeyn ve Kasımpaşa ve Darüşşa- faka vakıflarından olan bakkal gedi- inden münkelip mahallin 120 hisse itibarile 75 hissesi ve atik 17 numaralı İsmail efendi ve ve haremeyni mulıte- remeyn vakıflarından olan kömürcü gediğinden münkalip mahallin 1600 hisse terkibile 80 hissesi ve merkür âpartımanın ittisalindeki ekmekçi fırı- mn imüştemilâından bulunan ve üs- tünde odası olan dükkân muhtevi kıs- men kürğir ve kiwmen ahşap binanın mebni bulunduğu atik 19 numaralı 97 metreden ibaret mahallin tamamı takdi- ri kiymetten hariç bırakılarak borçlunun ühtesinde bulunan atik 7 numaralı Da- rüşşafaka vakfından olan mahallile atik 9 numaralı haremeyni muhteremeyn ve hareme; mazbut Kasımpaşa vak- fınden berber gediğinden münkalip ma- hallinin ve etik 3, 18, 20 numaralı haremeyni şerifeyn ve Kasımpaşa ve Darüşşafaka vakıflarından olan bakkal gediğinden münkalip 120 hisse itibarile 45 hissesine şayian mutasarnı! bülun- duğu mahallinin ve etik 17 numaralı lamail efendi ve haremeyni muhtere- meyn vakıflarından olan kömürcü ge- diğinden münkalip 1600 hisse itibarile 1520 hissesine şayian mutasarrıf bulun- duğu mahallinin ve atik 19 numaralı ahar oşhasa ait bulanan 97 metre mü- mile i a borçlu tarafından inşa iş olan gayri menkulün tamamına otuz ikibin beşyüz kırk dört lira loymet tak- dir edilmiş olup atik $, 18, 20 numa- rah o bakkal © gediğinden münkelip mahallin 120 hisse itibarile 765 hissesi ve atik 17 numaralı kömürcü gediğin- den münkalip mahallin 1600 hisse iti- barile 80 hissesi ve gayri menkulün kısmen ahşap ve kısmen kâğir kısmı: nn mebni bulunduğu 97 metreden iba- ret arsa satıştan obariç birakılarak borçluya mit mezkür gayri menkulden eski 19 numaralı 97 metreden ibaret üzerineki üstünde odayı muhtevi dülkün mükaddema demir ocaklı çiçek maychanesi elyevm alur ve iki harman mahalli ve un odası ve un deposu yı kanncak mahal ve halâyı ihtiva eden hemen kâğir kısmen #lişap bina ile apartman altındaki kahvehane ve bu- nun üstündeki oda ve kahvehane altın- daki bodrum haklarında da mahkeme ce davanın neticesine kadar ic tehirine karar verilmiş olmak dola; işbu mahaller dahi satıştan hariç bira- kılarak mütebakisi açık artırmıya ve- zedilmiştir. Satılığa çıkarılan gayri men- kulün krokisi tanzim etüirilip malikeme kararile satıştan hariç birskılmış olan aksam kırmı boya ile gösteril miştir. ; İşbu OoOkroki (o şartnameye raptedilmiştir. Satlığa çıkarılan kısma 28900 yirmi sekiz bin dokuz yüz lira kiymet takdir edilmiştir. 2-9-933 tari- hinden itibaren arttırma şartnamesi ve merbutu kroki dairede herköse açıktır. 14-9-933 tarihine müsadif perşembe günü saat İdtön 16 ya kadar İstanbul Dördüncü İcra daire- sinde açık arttırma suretile satılacak. tır arttırmıya iştirak için9i7,5 teminat akçesi abmır müterakim müsekkafat vergisi, Belediye rusumu vakıf icaresi müşteriye aittir 929 tarihli icra ka- nununun 119 uncu maddesine tevfikan' ipotekli U alacaklılar Oil& diğer alâkadaranın ve irtifak hakkı sahiplerinin gayrı menkul üzerindeki haklarını hususile faiz ve masarife dair olanğiddialarını evrakı müsbitelerile ilân tarihinden itibaren 20 gün içinde icra dairesine bildirmeleri lâzımdır, i ve Icra Memurluğundan: çık arttırma ile paray, il gayrimenkulün ne olduğu Mek ve dönümü: Çorluda köprüce çiftliği arazisi o dahilinde (kiremit laçağını 210, Preğli yolunda 240, bağlar altın. da 60, Katrancada 75, Martinçeşmede 25, Teke çatağında (270, Kavaklar önünde 6 dönüm tarlanın ve çayırlar. da 240 dönüm ça; yarı o hissesi, Mezarlık ardında 19, paşalı ağa çayın gerbinde 18, armut ağacında 15, kat- rancada 30, zümrüteli da 9, çengelli bayırında 94, bağlar taradı, 50, katrancada 24, çeşmeli yolunda 16 dönüm tarlanın ve çayı 13 din, şayırm tamamı. Takdir olunan iymet: tarlaların beher dönümüne 1,5 bir buçuk ve çayırların beher dö- mi ,I2 ön ikilira © Arttırmanın ılacağı yer, gü ? tal mat lde © veni A eyilNS 1 — İşbu gayrimenkulün arttırma esi 12/8/9339 tarihi; iti 3-31 No. ile Çorlu iel ryan nümarasında herkesin gö- ilmesi için açıktır. â olanlardan la çinli 0 Zi işbu şartnameye ve 9338-31 H. dosya va memüriyetimize müracaat 2 — Artırmaya iştirak içi M yek kıymetin 9 7,8 ipod , akçesi veya ne bir bankanın teminat mektubu tevdi ir. (124) yeğin İpotek sahibi alacaklılarin di- lerinin çan üzerindeki > a fe dai olan iddinlarni / işbu ilân tarihinden telerile birlikte memüuriyetimize bildir. meleri İle eler aksi halde hakları tapu | ile sabit olmadıkça satış İaşe ile ielie) ini ağ e ve İüzumlu malümatı almış ve bunları tamamen etmiş ve itibar olunurlar. me wi 5 — Tayin edilen zamanda gayri menkul $ defa bağırıldıktan sonra en — artarana ihale edilir. Ancak be- eli muhammen O kıymetin 97 75 ini bulmaz veya satış istiyenin ağına rüchanı (olan diğer alacaklılar olupta bedel hunların o gayri menkul ile te- İm edilmiş alacaklarının mecmuün- fazlaya çıkmazsa en çok tanlihüdü: beli kalmak; üzire arrma on beş gün daha temdit ve on beşinci günü ayni saatte yapılacak arttırmada bedeli sat; istiyenin alacağına rüchi olan diğer ir © gayri edil ile temin edilmiş alacakları mecmu- undan fazlayı çıkmak ve bilin kıymetin “4 75 ini bulmak şertile en çok artırana ihale edilir, Böyle bir be- del elde edilmezae ihale edilmez ve satiş geri bırakılır ve 2280 No.lu ka nun hükümleri tatbik edilir, 6 — Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse derhal veya verilen mühlet içinde parayı ye: ihale karan fühahanarak kendkilddn evvel en yüksek teklifte bulunan kimse ar- zetmiş olduğu bedelle almıya razi olursa ona, razı olmaz veya bulun- mazsa hemen on beş gün müddetle arttırma; çıkarılıp en arts trana İhale edilecektir. Ta iha le “arasındaki oOfark vö geçen günler e * 5 ten hesap olunacak faiz ve zararlar ayrıca hükme hacet Yalanı Mömeriyetimizze alıcıdan tahsil olunur. ( madde 133) Yukarda yazılı gayri menkuller yukarda gösterilen 12 eylül 933 tari- hinde Çorlu İcra Memurluğu odasın- da işbu ilân ve gösterilen arttırma şartnamesi dairesinde satılacağı ilân olunur. (6346) Aksi halde hakları tapu sicillerile sabit olmıyanlar satış bedelinin pays laşmasından hariç kalırlar alakadar- larin işbu maddeli kanuniye ahkâmina göre haraket etmeleri ve daha fazla malâmat almak istiyenlerin 931/34 dosya numarasile memuriyetimize mü- sacaatları ilân olunur, (6334)