İki İşgal Arasında Müna- sebet Var Mıdır ? Bundan birkaç gün evvel bir teb g_nî haberi, bize, uzak şarktan küçük ir haber irdi : Filipin e Hindiçini arasına sıkışmış birkaç küçük adanın Fransız kuvvetleri tarafından işgali haberini. , Arkadan yetişen mütemmim ma- ıı:"'d'ı.i;' hâdisenin Tokyoda hususi ir dikkat uyandırdığını bildiriyordu. Fransanın ihu'yı;lınıâ yetişmek fnî- ursun, — fazlasile —artan toprakları vardır. Buna reğmen uzak Çin deniz- lerinde, memleketi cüz'ülerine birkaç adacığı her halı daha ilâve etmek istemesi, de, bu adaların, mahallen hu- susi bir ehemmiyeti haiz olmalarından ileri geliyordu. Maamafih bazı Fransız garzete'eri, bu münasebetle Fransanın insaniyete bir hizmet yaplığımı yaz- dilar, dediler ki: “ Ortada herhangi bir emperyalist emel yoktur. Bilâkis vazife görmek gayreti vardır. Hindiçini ile Filipin adaları arasında — serpilmiş duran bu adalar, birtakım mercan kırıntılarından ibarettir. ve seyrüsefer için son derece tehlikeli idiler. Şimdi buralara sahil fenerleri dikilecektir.. Fakat bu bâdize üzerinden çok eçmemişti ki bazı İtalyan âlimlerinin Sikiad Yunan adalarına ayak - bas- tıkları duyuldu. Bu işte de askeri bir maksat olmadığı söylendi ve söyle. niyor. İki vak'a arasında herbangi bir bağ bulunabileceğini akla — yetir- miyenler de vardır, fakat b;ynılııilel tiyaset sahasında bir hâdise olur ..ıf..ı onu bir başkasının takip et- mesini beklemekte kaidedir. İsterse- miz, siz, buna, ilk vak'anın reaksiyo- öa deylal Hağ Kalama, ban, Cia sularında Fransız'ların insaniyet na- muna ayak bastıklarını iddia ettik- leri adalar hâdisesini, adalar denizin- de İtalyanların üç Yunan adasına çıkmalarını doğuran vak'anın hazır- Tayıcısı olarak telâkki ederim. Kanaat buyal — Yanılmış - olabilirim; amma şimdilik ben böyle düşünüyorum. Büreyya Çinlilerin Milliyetperverliği Roterdam 2 — Dün İstasyonda birkaç yüz Çinli arasında büyük bir kavga olmuştur. Bir Alman sinema şirketi 250 Çinliyi figüran — olarak tutmuştu. Çinliler Hususi bir trenle Berline gideceklerdi. Çinliler flimde bir Çin hezimetinin tasvir edileceği- Bi anlayınca büyük bir münakaşa başlamış ve bunu büyük bir kavga takip etmiştir. Dört kişi tevkif edil- Müştir. Almanyada İflâslar Berlin, ? — Temmuz ayı içinde 262 iflâs ve 115 konkordato talebi olmuştur. Geçen ay 264 iflâs ve 128 konkordato talebi vardı. | teşkilâtı mahkemeye Amerika'da Islg!ıat Amerikanın Mali Hayatı Bu Muazzam »-sifiztmün Teşebbüsü Nevyork 2 — Hükümet tarafından hazırlanan mali ve iktısadi kalkınma dünden itibaren tatbik edilmiye şlanmıştır. “Gönüllü kanunu, — ismi verilen bu yeni plân Amerikanın şim- diye kadar devam eden iktısadi riyet hayatında bir inkılâp yapacaktır. Şimdi, memlâketin bütün zirai, sınal, ve iktısadi kuvvetleri. milyon- larca sermayeleri - toplıyan '“";= teşebbüsler, küçük — vilâyet sana kaybedilmiş olan iktısadi refaha ka- vuşmak üzere başlanan sistemli mü- cadele için aymı safa sokulmuşlardır. Prensip itibarile tüccarlar ve sana- yiciler plâm kabul edip etmemekte serbesttirler. Fakat kabul etmezlerse fena vatandaş olarak kaydedilecek- lerini, işçilerile fena vaziyete düşi- ceklerini hatta ciddi içtimai karışık- hklara sebep olacaklarını biliyorlar. Plânın çalışma saati haftada 35 saattir. Ücretleri yükseltmiye cukları çalışmaktan menetmiye ait başlıca maddeler vardır. Bu tedbirler, maliyet fiatlannı son deröce yükselt- tiğinden satış Hatlarını da yükseltmek- tedir. Ve daha şimdiden, birçok sana- ğıcııleıkmhıllırını bu yüksek fiatla alıcı ulmak hu; di il tml) - İınllılııdır..uwn 'a endişe etmiye baş in a munızam, teşebbüsün neticesi nin bizzat iİşlerin yürüyüşüne bağlı olacağı tahmin edilebilir. Eğer iıl'zr M. Rüzvelt'in — gayretlerine — ihtiyaç göstermeden açılmakta devam ederse plân, iktısadi kuvvetlerin mantıki ve tabil bir neticesi olarak muvaffak olacaktır. Aksi takdirde tatbiki büyük müşkülâta tesadüf edecektir. Şikago 2 — Şikago sütçü teşkilâtı tarafından hükümetin ;ı'.':;:ııı ilk olarak meydan okunmuştur. Sütçü ; Te D müracaatla, zira- at nazaretinin aleyhine takibat yapıl- mastaı istemiştir. saegnıı:.hmv! bar kargaşalıklara, kat'ı - dahalesine — sebep olıııı'tur.". ea yaralı vardır. Japon Manevrası Ve İngilizler Londra, 2 — İngiliz matbuatı, 150 parça gemi ile Bahrımuhit garbında Japonlar tarafından yapılan manev- raları büyük bir alâka ile takip edi- yorlar. Bütün muhafazakâr matbuat, bu manevraları, — Amerikalıların — Hayti civarında yaptıkları manevralara kar- şı bir cevap olarak telâkki etmekte- dir. Berlin 2 — Almanyada komüniz- me karşı — açılan şiddetli mücadele devam — etmektedir. Geçen — tem- muzda iki Hitlerci —milisin — ölü- müne sebep olan komünistlerin mu- hakemesi bitmiştir. Muhakeme neti- <esinde dört komünist ' idama mah- küm edilmiş ve hüküm dün sabah infaz edilmiştir. Polis “ harbe karşı komünist , :ü-ll l:lıyidlâ dhneok saka tetbir- ler almıştı.. Gün disesir. geçmiş, yalnız halka beyanname dağıtan 16 Birçok — Amerika'da Haydutluk Hayd Park 2 — Amerika Reisi- cümhuru M. Ruzvelt adam kaçırma salgınına mani olmak için alınacak tetbirleri tetkik etmektedir. M. Ruz- velt haydutlü, her nevile müca: dele edecek kanun yapacaktır. miz Cemiyeti Akvamı temsil eden hey a Fraosız, Amerika, İngiliz ve İsviçre murahhasları görünmektedir. Almanyada Dört Komü- nist İ_d_aı_n Edildi ... 'İçin Bergölü Fransiz 4 'dı 'da kadınların beynelmilel kongresi açılmıştır. Buraya ayrıca l*emiyıı: î&:.;::l temsil od:ı bir kadın heyeti gönderilmiştir. Resmi i gösteriyor. Soldan itibaren Çin, komünist tevkif enilmiştir. Komünist- ler mevkuflar kampına gönderilmiş- lerdir. Varşova 2 — Harp aleyhine ko- münist günü hiçbir. büâdise olmadan “Mkıel 2 — Beyelmilel sindika birliği köngresinde harbe karşı mü- eadele müzakereleri yapılırken silâh- ları bırakma koönferansının mesaisi tenkit edilmiştir. Alman sindikaları- nın kaldırılmasının kongreye bir ders olduğu hatırlatılmıştır. Balbo Filosu Paris 2 — Balbo lilou)::uı'.:vıu- döl nde — iyi eşılanması Kt da'E rıvı işleri nazı- ratn emrine verilmiştir. Balbo filo- sundaki 24 tayyare bu gölde kolay- hıkla demir atabilecektir. —N Burhan - Hele Anadolu- içinde bu olan biten şeylerden haber bile yok. 'th.lmyetiı ilk günlerinde ko- mitenin meşhur - halk hatipleri ötede beride ağız dolusu Ilı::ıe: lar veriyor. Vatan, Millet, Hürri- yet diye feryat ediyorlardı. Her yerde şakır şakır alkışlanan bu nutukları hatırlarmısın? Neler, neler vadediliyordu. K Hatipler alkışla coştukça ken- dilerini l.uybediynı ve: ord— Vatandaşlar, diye haykırı: L u. Size yol yapacağız, mek- ı.îı;ı?.“h' bataklıkları kuru- he "; 'âk sapanla değil ma- Hai *l P biçecek, kağnı ile k anyı)':'k“l_:iıbılu, otomobiller- B lı_ Ayağımıza çarık p“lîı_d_d'ğ'l fotin, Rundu:a 'ıî"_ ceksiniz, artık n çorba, Ze değil tatlılar, bş.gkıuu'y??:mi '3']_' ’_c".'“"" içeceksiniz )330 nelik istibdadı Yıktık, hürri n kavuştuk. Artık Önümü; et Yürüyelim vatandı opi kları sağır edecik kadar Cahit aa 32 aa Erkeklik Ve Kadınlık Gururu zavallılar — ekseriyetle müânasını anlamadıkları gururlarının kurba- nıdırlar. Bir kız görürsünüz, sevgilisile lüzumsuz bir ıobepı: - . Barışmya can atar. Bu muvakkat ayrılık onu Üüzer, bitirir, fakat sevgilisine dönmeği kırık gururuna yakıştıramaz, kendi kendini bet- baht eder. Keza gençler görürsünüz, kızı çılgınca sever, fakat ona yalvarır vaziyet almayı erkeklik güruruna üfiı;ıııı. Uzaktan uzağa yanıp lur. Aşkta kızlık, erkeklik gururu- nun mânası olur mu? sevda gibi kuvvetli bir sel, bütür bu mâna- sız engelleri — silip — süpürüyor. Kızlık ve erkeklik gururlarını feda edemeyenler, sevdalarında samimi ve ateşli olmıyanlardır. İşte bir misal: Beyoğlundan — Reşat biri yazıyor; “ Mektepte iken bir kızı sevi- yordum, sonra bir mesele yüzün- den ayrıldık. Şimdi mektebi bi- tirdim, Barışınak isteyorum, Onun da beni istediğini bilyo- rum, Fakat onu aramayı erkeklik gurüuruma yediremiyorum.,, Ne buyurulur? Seven böyle düşünür mü? * Sıhh K. Z. M. Reşat Beye: Kız elbette size cevap ver- mez, Bahusus uzaklara — gitmek üzere olan bir kız ne diye cevap versin. Zaten o şarkta siz burada bulundukça nasıl münasebetinizi idame edeceksiniz. Bence bu sevdadan vaz geç. ş * 4 Topbanede N. B. Beye: Askerliğinizi bitirmeden dük- kân açmanız doğru değildir. Bu- günkü kazancınızla yeni bir ev de idare edemezsiniz. Şimdilik vazi- eti olduğu gibi idame ediniz. zancınız. artarsa evlenmeği o vakit düşünürsünüz. HANIMTEYZE işminde adam bağladıki eritmek için iki dok- tor akşamlı sabahlı masaj yapı- yorlar. Hürriyet kahramanıma gelince damatlık âdeta müşirlikten daha yüksek bir rütbe imiş gibi ona Edebi Roman öyle gurur verdıkl artık en yakın keskin ve sürekli alkışlarla biten | arkadaşlarını bile göremez bir bu nutuklar halkın kafasını leziz | halde. bir rüya gibi sersemletti. Sen bizde garabetmi ararsın. Demek bütün bu mahrumliyet- | Enver Bey damat olmak için pa- ler hep istibdadın: yüzündenmiş. | şa oldu. Bu da kâfi gelmedi. Ah- Kahrolsun, bunun böyle olduğuna | met Ef. ismindeki hbıı.ııııı da şüphe yok. Saray idaresi memle- | paşa yapmak lâzım geldi. Rllbe., ket idarasi değildi. Harşey saray | mişan kıtlığımı var. Aw içindi. din sokakta .d;i'; vurı:_ ;ierıerı- Fakat — meşrutiyet başladığı | lere mirimiran diye verdiği paşa- gündenberi ;ğ:üleı"'ı değişiklikte hk gibi ?iı_rülbc deıAhınct Efen- saray idaresinin yerine merkezi diye verildi. Slrl:dm d'o_ldıını'ı umumi idaresi geçmesinden ibaret. sürü sürü ıultınİ'E lan biri Ah- Komite idaresini anlarım. Ne- | met &pı;ı zade Enver Paşaya hayet müayyen, münevver- bir | verildi. ü ıı'ıı)nre derinyîyılıhnt programlarile İnkılâbın lımı;:u_unoktııl(ııd; ileri harekete geçerler, ve yık- | galebe çalmış olduğunu - kal tıkları istibdadın başka şekilde | etsek bile bu fi:ıvidı bütün şe- deyam etmesine yol açmazlar. refini kaybetmiş ıf'i'k'ırlcr d Halbuki bizim beyler inkılâbı Çok temiz peşi dağa çıkıp istibdat hükümetini deviren bir kahramanın ömrüne nihayet verdiği bir saltanatın er- kânma damat olması (rejim) he- sabına sakat bir harekettir. İttihat ve terakki buna mü- saade etmekle elindeki — silahı B &ee A di 3 sanki kendilerini iş başına çıkarmak için yapmışlar gibi iş kırata ge- lince gevşediler. Devlet makam- ları tılsımlı birer zevka safa koltuğu gibi osert, © dayanıklı, osporcu komitecileri yumuşatı- verdi. Talât Paşa bile öyle yağ en büyük hasmı olan saraya tes- lim etmiş oldu. Bütün bunlar halk üzerinde ne fena tesir yapıyor. Kendisini istibdattan kurta- ranların böyle istibdadı temsil eden saltanat — erkânıma hulül etmeğe, onların gölgesinde şeref aramağa kalktıklarını gören halk pek tabii olarak: — Demek bütün gürültü bir post kavgasından ibaretmiş! Diyor. Halk tabakalarının, © - cahil sandığımız geri sınıfların vakaları “can evinden öyle bir görüş ve öyle bir mana verişi — vardır ki bunu iktidar mevkündekiler an- hyamazlar. Türk milleti doğuşta dalkavukluktan nefret eden, mağ- rur ve hâkim bir millettir. Tarihin her köşesi bunu ispat eder, Dikkat edilse zaman za- man padişahların etrafını çevirip ona peygamber vekili, Allahın gölgesi ismini vererek tapanların hep Türkten —gayri — unsurlara mensup oldukları anlaşılır. Türk en siki zamanlarda efendiliğini bırakmamıştır. Onun kanındaki bu asalet wa- ten saltanata, azamete karşı bi- güâne kalmasını temin etmiştir. Böyle bir millet hesabına yapılan inkılâbın şuurunu kaybetmemesi için zaten tarihi vazifesi bitmiş olan saltanata ve saraya karşı devam- h bir cephe almak lâzımdı. İtti- hatçıların gafil oldukları ruhi ha- kikatlerden biri de budur. İttihat ve Terakki zannetti ki halk saray ve saltanata bağlıdır. Dava yalnız bir n iş- tipdadına nihayet vermektir. Ha- tanın büyüğü burada işte..! Halk geri kalmasının sebeplerini ve mes'üllerini biliyordu. Bilmese bi- le madem ki yıllarca Avrupalar- da menfi yaşayıp hürriyetin meş- rutiyetin manasını ve faziletlerini öğrenmiş olan inkılâpçılar salta- natı devirdiler, — Vazifeleri bu noktaları halka anlatmaktı. Bunu yapmadıkları için onların samimi- yetinden — bile Şüphe etmekte haklıyız. İşte halk bu noktaya mim koymuştur. Göklere çıkarılan in- kılâbın neticesi ayni — saltanat çerçevesi içinde Ahmetlerin gi- dip Mehmetlerin gelmesinden ibaret kaldı. — Fakat bir parlamento var, Diyenler, Kanunu esasiden bah- sedenler zannederim - vaziyeti hiç muhakeme etmeden zevahire ka- . Çünkü hiçbir ileri