10 Sayfa -— ———rrcre — £ AiîMeslek Aşkı Kara Yürek Çetesi Gâvur Mehmet Tefrika No. 74 Çete Reisile Karşı Karşıya.. Kadehler mütemadiyen dönüyor Gâvur Mehmet durmadan içiyordu Buna mukabil, Gâvur Mehmet- te Lünanın ellerine sarılmış öpüyor: — Allah senden razı olsun, Lünacığım... Elime verdiğin ipucu, hakikaten çok işe yaradı. Dün, kuyumcuyu nasıl kandırdımsa, bu gece de o senin Karadağlıyı bül- bül gibi söylettim. Lâkin dediğin gibi hakikaten korkunç herif... Etrafırdakileri — öyle yıldırmış.. kedine öyle bir bağlamış ki.. bü- tün oradaki Hırvatlar, adeta bir Allah gibi kendisine tapıyorlar. — Aman sevgilim, senden şü- phelenmediya?.. — Bilâkis, tamamen emniyet bağladı. Bu akşam, tekrar: Arna- vutköyüne gideceğim. — Gece, yine gelmeyecek Misin? — Biraz geç geleceğim. t Gâvur Mehmet, o akşam Ar- navutköyündeki mehyhaneye gitti; Dimodan yüz tane kalp mecidiye alarak bir kayıkla geç vakit İstanbula avdet etti. Üç gün evine kapandı. Hiç bir yere çık- madı. Dördüncü günü akşamı, yine Arnavutköyüne yollandı. Dimo ile arkadaşlarını buldu. Gâvur Mehmedin yüzünden neş'ö ve meserret saçılıyor.. pek az Türkçe bilen Dimoya, üç gün zarfında yüz mecidiyeyi su gibi sarfettiğini anlattıkça, Dimonun da memnuniyeti artıyordu. Gâvur Mehmet yaptığı işten ve kadar kârlı çıktığını göstermek - için cömert davranıyor.. Üstüste takı ve şarap ısmarlıyordu. Okadar içmişlerdi ki: Taşocaklarına gidi- leceği zaman Dimo ile ark: dışları olgun bir bale gelmişlerdi, Gâvur Mehmet yalnız Dimo ile arkadaşlarına bu ziyafeti ver- mekle kalmadı. Kaptan Mihalâ- viç'e de hediye olmak üzere bir Kaç şişe rakı ve şerap eldi. Or- talık kararmıya başladığı zaman, taş ocaklarına gitmek için ka- mışlardı. Gâvur Mehmet, sar- hoş görünüyor, ikide — bir de sendeliyor, düşecek gibi oluyordu. Meyhaneden — beş on adım uzaklaştıktan sonra Gâvur Meh- met birdenbire tevekkuf etti: — Hadi bakalım.. bağlayın gözlerimi.. lâkin bir kişi ile gi- decek halde değilim.. kollarıma girer, beni götürürsünüz. Dedi. Dimo, artık bukadar içli dış- h oldukları bu adamın gözlerini bağlamayı mertliğe yediremedi. Yarı Türkçe, yarı Hırvatça - ola- rak: — Yok canım.. Artık, sen de bizdensin... Burada gözlerini bağlamıya lüzum yok. — Yalnız, ocaklara — yaklaştığımız zaman, Bağlamalıyız. Çünkü bizim kap- tan, şakâya gelmez bir adamdır. Cevabını verdi. Yolda giderken, ekseriya Di- mo ile arkadaşları konuşuyordu. Hırvatçayı pek güzel bilen Gâ- vur Mehmet, -bu konuşmaların bir tek kelimesini” bile> kaçırmıs yor; bunlardan bir fikir almıya çalışıyordu. Bu suretle, ocak- ların teşkilâtına — asıl — imalat- hane ittiharz —olunan — mağa- ranın — ne şekilde — muhafaza olunduğuna dair epeyce malümat edindi. Ocaklara yaklaştıkları zaman Gâvur Mehmedin gözlerini bağ- ladılar” Kaptan Mihalaviç'in kulü- besine götürdüler. Kaptan Gâvur Mehmedi büyük bir memnuniyetle karşıladı. Hele hediye götürülen rakı ve şaraplara pek müteşekkir kaldı. Gâvur Mehmet hırvatçe bildiğini belli etmek is- mediği için türkçe söylüyor; fakaf kaptan türkçe bilmiyordu. Mos- koviç isminde ihtiyar ve sol kolu kesik bir adam getirdiler. Bu adam evvelâ Gâvur Mehmede kısaca kendini anlattı. Moskof muharebesinde, Rus ordusunda gönüllü olarak bulunmuş, sol ko- lanu bir gülle parçalamış. Beş oğlu varmış. Onlar, Taş ocak- larında amelelik yapıyorlarmış. Kendisi de kolsuz ve ihtiyar ol- duğu için amelelikte çalışamıyor- muş. Ufak tefek işlerde kullanı- hyormuş. Lâkin kendisi de vaktile olarak bir kaptan, bir voyvada alduğu | için bu süfli hayat gücüne gidi- yormuş. Hatta, bazan kendisine çok ağır muamele eden kaptan Mihalaviçe kızdığı için bırakıp gitmek- istiyormuş. Gâvur Mehmet Moskovi'çin bu sözlerini hiçbir. cevap vermeden dinledi ve sonra: — E, sor bakalım kaptana.. şimdi işleri ne yapacağız? dedi. Artık yapacakları işin müza- keresine - girişmişlerdi... Kaptan Mihalaviç, kendilerine kârlı iş temin - eden hediye getir- mek nezaketini gösteren Gâvur Mehmedin şerefine bir kuzu kes- tirmişti. Çarçabuk kızartılan ku- zunun dumanları tüterken hem yiyorlar, hem içiyorlar, hem de ve | konuşuyorlardı. | Kaptan Mihalaviç, çok uygun tekliflerde bulunuyordu. Mosko- viç'e diyordu ki: — Davut ağaya söyle.. Gü- müşünü, kalaşını kendi tedarik etsin.. Kalıp ve baskı masraflarını sonradan almak şartile, kendisine istediği kadar mal verebilirim... Yahut ortak olalım... Davut ağa, yani Gâvur Meh- met, ikinci teklifi daha muvafık buluyor. Derhal beş*yüz mecidiye için lâzım gelen parayı teslime hazır. olduğunu söylüyordu. Bu şekil, kaptan Mihalaviçe de uygun gelmişti. Derhal elini Gâvur Meh- mede uzatarak: — Kabul.. Dedi. Bu bir tek sözle, larında kuvvetli bir aktedildi. Kadehler, mütemadiyen dev- riliyor.. Gâvur Mehmet sarhoş- luktan bitkin bir hal gösteriyor- du. Artık, işe dairde konuşu- lacak söz kalmamıştı. Güâvur Mehinet, avdet için ayağa kalktı. " V Arkası var ).7 ara- mukavele burayı | cağından müracaatların dinlenmiyeveği SON POSTA " Eraği —— , MEKTEP | ERİ ıZı'raat 'Mekteplerine Nasıl Girilir ? İstanbulda Halkalıda lise de- recesinde bir ziraat mektebi, bir de Ankarada yüksek tahsil veren bir ziraat mektebi vardır. Halkalı ziraat mektebine gir- mek için şu şartlar lâzımdır: 1 — Ortamektep mezunu ol- mak; 2 — Yaşı bulunmak, 3 — Arazi sahibi veya çiftçi evlâdı olmak, 4 — Hüsnühal sahibi, sıhhatli ve Türk tebaası olduğuna dair vesikalar göstermek. Bu mektebe girmek için şim- | diden Halkalı ziraat mektebi mü- düriyetine — müracaat etmelidir. Yazı ile vukubulan — müracaat- lara da cevap verilir. Ankaradaki — yüksek — ziraat mektebine girmek için ise lise mezunu olmak şarttır. * Galatada Bahtıyar hanada Beye: Darüşşefakaya — girmek için anasız babasız veya hiç olmazsa babasız olmak şarttır. Siz ananız- dan babanızdan ayrısınız, fakat yetim değilsiniz. Yetim olduğunuzu ispat edecek ihtiyar heyeti vesi- kası gösterebilirseniz, Darüşşefa- kaya girmek hakkını kazanırsınız. * Bir Talebenin Şikâyeti Ben Sürtli ve 333 doğumlu- yum, Sürt ilkmektebinin 5 inci sınıfında — bulunuyordum. - Şehit çocuğuyum, hayatta kimsem yok. | Tahsilimi — ilerletmek — için Sürt belediyesinin yardımile İstanbula geldim. Burada Kadırga üçüncü ilkmektep bakalorya imtinanına giıerek şahadetnamemi aldım. L 19 dan Nejat ahadetname — tasdik — olunmak üzere Maarif dairesine gönderil- | miş. Fakat Maarif müdürü bey gelmeyince tasdik edilmiyeceğini söylediler. Mekteplerin kadroları kapanmak üzeredir, ne yapayım. Şehzadebaşında Srirtli: Bahri İstanbul Maarif müdüriyetinin dikkatini celbederiz, ümit ederiz ki | bu şehadetname - şimdiye kadar | Mektepçi | |. tasdik olunmuştur. R-hin Üzerine ödünç para ve- meye - tevli- kon maaş çüzdüm mukabilinde ödünç para vermek süretile icray | mek için kendisine mezu olan İstanbulda Veznecilerde -80 No, lu yazıhaneyi kanuni ikametgâh — ittihaz etmiş olan Türkiye tabiiyetinde 97 te- vellütlü ve iatanbullu Süleyma: Bey bu kere müracaatla. muamalâtını tatil etüğini ve işlerini tasliye edeceği- ni ve arlık ikrax işlerile meş; ınmı beyan ederek mevcut - teminat akçesinin geri verilmesini istediğinden yukarda yazılı muame disile alâkası ve iliş ü rını aramak Üzere birer hafta fasıla yapılmakta olan 3 ilândan itibaren 3 ay zarfında evrakı müsbitelerile muma- ileyhe ve yahut dairemize müracatları ve bu müddet bittikten #onra mevcut kendisine iade oluna- vo teminat ak bu baptaki talep mnlilmm olmak üzere keyfiyet nizamnamenin R tevfikan — ilân 15 maddesine yukarı | ASRET) Dün Moskovadan iki resim daha aldık. Futbolcularımızın Rusyada yap- tıkları ilk maça ait adan bu resimlerin biri inde takımımısın kaptanı Suat Beyi, sağda da Moskovada hareketi bedeniye meclisi reisini görü- reşmimizde ise (2) ye karşı (7) ile aleyhimizde netice- oyuncularımız vardır -— Spor Hareketleri yorsunuz. İkin lenen bu maçı yapan Yunan Futbolcuları İzmiri Ziyaret Ediyorlar Futbolun Sıklet Mefkei_iîİstanbuldan İzmire Git_mek Üzere İzmir ( Hususi ) — İzmir stad- yomu yakında çok mühim ecnebi temaslarına sahne olacaktır. Yu- nanistanın en kuvvetli takımla- rından Olimpiyakos, 8, 10, 15 ve 17 ağustosta İzmir stadyo- munda dört maç yapmayı kağul eğmiştir. 25 ağustosta Panatinaikos takımı şehrimize gelerek üç maç yapacaktır. Yunan milli takımı da eylülün ortalarında İzmire gelmeyi ve Yunan — muhteliti formasile üç maç yapmayı teklif etmiştir. * İzmirin “Altınordu - K, S. K. - Altay, kombinezonu Yunanis- | tanın “Panatinaikos - Olimpiyakos İstanbul tcaret müdürlüğün- | - Apollon,, kombinezonile mühim bir anlaşma yapmak üzere tema- sa geçmiştir. Bu anlaşmıya göre, Avrupanın en maruf takımları İzmir ve Ati- nada maçlar yapmak üzere mun- tazam bir surette organize edile- cek, Atinaya uğrayan takımların hepsi de İzmire gelecektir. “ Türkf- Yunan ,, kombinezon- ları ilk olarak Romanyanın Bam- pol takımını, ondan sonra da Çekoslovakyanın Isparta, Avus- turyanın First Vienna, Mıı.:ın'.ıtı- nın Üypest takımlarını getirecek- lerdir. Teşrinievvelde İtalyan Ambros- yana takımı da AÂtina ve İzmiri ziyaret edecektir, Bu itibarla ecnebi takımlarla apılan maçların sıklet merkezi îs(ınbuldan mire geçecek de- mektir. Rusyaya| Güreş Antrenörü Mü Gönderiyoruz ? Türk güreşçilerinin * Rusyada iki parlak muvaffakiyet — kazan- | dığını yazmıştık. Buraya gelen h.ıî erlere — göre — güreşçilerimi zin — başında — bulunan ğrq federasyonu umumi kâtibi Seyfi Cenap Beyin Rusyaya güreş an- trenörü olarak gönderilmesi mev- zubahs olmaktadır. Ancak bu vaziyet güreşçilerimizin Avusturya, Macaristandaki müsabakalarından avdetlerinden sonra belli olacaktır. Yenibahçe Stadyomu Kalıyor ; Belediye istimlâk işlerile meş- gül olan komisyon dün Belediye- d& toplanarak Yenibahçede stad mahalli için ahnacak yerlere kıy- met tahminile meşgul — olmuştur. Bu sene Belediye bütçesine ko- nan tahsisat ancak yapılacak is- timlâklere kâfi gelebileceği için stadyom mahallinin bu sene tes- viyesine bile başlanamıyacaktır. Beyoğlu dördüncü sulh hu- kuk mahkemesinden: Terekesine mahkemece vaziyet olunan Aleksandır Şeykoveskiye ait olarak: 1) Beyoğlun- da Yeniçarşı caddesinde (6) numaralı müskirat mağazasında mevcut yerli ve Avrupa şarapları ile rakı ve konyak ve saire açık arttırma ile 31-7-933 pazar- tesi saat 17 de satılacaktır: Talip olan- ların mezkür gün ve saatte mahal- linde hazır. bulunmaları lüzumu ilân (5898) olunur. Karaküş'de Abduilah B£ tokuntası sıra- “üda B3 numaraya' Taşınmkfir. (5080)