İTTİHAT v: TERAKKİ — Her hakkı mahfuzdur. — ikinci Kısım No. 93 Nasıl doğdu ?, Nasıl Yaşadı ?. Nasıl Öldü?» Eğer Bu İşi Mutlaka Yapmak İstiyorsa- nız Başka Bir Maliye Nazırı Bulunuz! Vakıa, işlerinize karışmak iste- mem. Yalnız söylemek isterim ki: Meşrutiyet demek; kanunu hâkim kılmak ve halkıda bu kanaate alıştırmak demektir. Böyle olduğu halde; şimdi tanzimat devrinden evvelki hale rucu etmek.. bilâse- bep ve bilâ muhakeme şunu bunu hapis ve tazyik ederek malını müsadere eylemek doğru mudur.. bu iş bana, pek soğuk ve pek menfur görünüyor... Eğer bükü- metçe böyle bir karar verildi ise, benim bundan malümatım yok. Ziya Paşanın bu sözlerine derhal cevap verdiler: — Hayır efendim. bunda hü- kümetin hiçbir alâkası yok... vaziyet, gayet sarihtir. Halk galeyan halindedir. Bu adam- ların o evlerini muhasaraya ak mışlar, nümayişler yapıyarlar. Hü- kümet, : bir <fenalığın önüne geçmek için bu adamları halkın elinden alacak; dairei askeriyeye getirip. kapıyacak. Bu adamlar | da; hayatlarını ve mallarını kur- tarmak için servetlerinden birer kısımnı ister istemez verecekler. Bu mantığı, Ziya Paşanın ka- fası birtürlü almıyor; şaşırmış bir vaziyette, beylerin yüzüne baki- yozdu. Onlar, sözlerine devam ettiler — Maliyenin vaziyetinden şi- kâyet ediyorsunuz. İşte, biz de size para getiriyoruz. Şimdi, lâfin kısası budur. Siz bize nasi- hat vereceğinize, bu paralardan hazine hesabına istifadenin yolunu öğretiniz. Bunların Osmanlı ve yahut ecnebi bankalarındaki pa- ralarını nasıl alabiliriz? Ziya Paşa zihniyetini bir- türlü tebdil edemiyordu. Nihayet, münfail bir lisanla cevap verdi: — Beyleri. Ben, sizin düşün- celerinizi henüz anlıyamamışım.. Kanunu Esasiye sadık kalacağıma dair Padişahın huzurunda resmen yemin ettim. Bunu iyi biliniz ki. siz, böyle halkın galeyanından istifade ederek bükümet bari- nde hüküm ve nüfuz yürütmiye kalkarsanız; beklediğimiz sükün ve hali tabii avdet edemez. Hali tabii avdet etmedikçe de varidat ve omasarifatı devleti (tanzim etmek mümkün olamaz. Gayri- tabii ve gayrimeşru yollardan hazineye gelecek paranın miktarı »oden (ibaret olursa olsun, açık yaramıza merhem olamaz. Size Şunu kati olarak söyleyim ki: Ben hazineye müsadere akçası alamam, Buna vicdanen razı olamadığım gibi, kanuna ve vazileme de muvafık bulamam. ğer, siz bu işi mutlaka yapmak İstiyorsanız,. Allahaısmarladık. Ben gidiyorum. Fikrinize mülâyim bir Maliye Nazırı bulunuz. Ge- rip, içerideki Nezaret sandalye- Ve bu sözleri söyler Söylemez, derhal salonu terketti. İş odasına geçti., Cemal, Rahmi ve Hafız Hakkı Beyler, salonda Yalnız kalmışlar, fena halde bo- zulmuşlardı. Ziya Paşanın, pişmiş. Ae ee Hele verdiği dersleri, gururlanna | ne sıfatla bu resmi Tahsin Paşanın, ibriktarbaşı Kâmil Beyin, Ebülhüda Efendinin, Zü- Yöflü İsmail Paşanın, diğer bazı zevatın konaklarile, Arnavutkö- yünde Bahriye Nazırı H. Rami Paşanın, Tophane Müşiri Zeki Paşanın, Şehremini Reşit ve Da- hiliye Nazırı Memduh Paşaların yalıları Sadık Efendinin avenesi tarafından muhasara edilmişti. En evvel ele geçen, H. Rami Paşa olmuştu. Yalısının önüne halkın toplandığını görür görmez derhal sandalın hazır ettirmiş; Karşıyakaya geçerek halkın gale- yanı sükün buluncaya kadar bir yere saklanmıya karar vermişti. Fakat açıkgözler, derhal buna mani olmuşlar; sandala bineceği esnada o paşayı | yaka lamışlardı. Halk, büyük zaferden mem- nun bir belde, H. Rami Paşayı Zaptiye Nezare- tine getirmişler.. izi mü- tehassısı mübtedi Yusuf Beyin oda sında ( bulunan sabık omubassır Sadık . Efendiye EN lm demişlerdi. © Sadık Efendi, makamda yedirememişlerdi. Birkaç dakika | bulunuyor.. memleketin emniyet salonda hiddetli hiddetli gezin- mişler.. Ve biraz da, öfkeli öfkeli söylenmişler.. Sonra, çıkıp git- mişlerdi. Maliye Nezaretinin muhteşem salonuda şu tarihi mükâleme ce- reyan ederken, İstanbulun muhte- lif semtlerinde de muhtelif hâdi- seler vukua geliyordu. Bu sabah intişar eden bazı gazeteler, Bahriye Nazırı H. Rami Paşanın yüz bin lira ihtilâs ettiğini ve onun da ( Arap İzzet ) gibi firar edeceğini yazmışlar; efkârı umumiyeye yeni bir galeyan tohumu saçmışlardı... Ortaya, Yanyalı Sadık Efendi isminde sakallı bir adam atılmıştı. Bir aralık mektebi sultanide mu- bassırlık eden ve bir hayli zaman- danberi de boşta gezen bu adam, şurada burada nutuklar vermiye başlamış; işsiz güçsüz güruhun- dan başına yüzlerce adam top- lamıştı. Sadık Efendi, A. Rami Paşa hakkında gazetelerin verdiği havadisi elinde bir bayrak gibi kullanıyor: — Milletin kanını sülük gibi emen bu adamı.. Yalnız bu adamı değil. Bütün hafiyeleri.. Bütün hırsızları yakalıyalım.. Bunlardan milletin intikamını alahni, Diye Haykırıyordu... Toplanan serseri güruhu, zaten kendilerine alaylı bir iş arıyorlardı. Sadık E£. nin beyecanlı nutkuna hak veri- yorlar.. Ne yapılması lâzım gelece- gini soruyorlardı. İki saat evvel bir hiçten ibaretken şimdi, yüzlerce kişiden mürekkep bir aveve sa- hibi olan Sadık Efendi, bunları takım takım ayırıyor, muhtelif | iki saat ordu. Bir semtlere yolluy “Bâşkâtip BN ve asayişine nigehban olan bir dairede ne salâhiyetle o hüküm- ran oluyordu?.. O anda, bu sualin cevabını vermek mümkün değildi. Yalnız malüm olan bir şey varsa, H. Rami Paşayı geti- ren ve avluyu işgal eden yüz- lerce halk Zaptiye nezaretinin | köhne binasını temelinden sar- sarken, Zaptiye Nazırı Ziver Bey çıkmıyor. Hatta yave- rini çağırarak: — Şu işler, biraz daha gürül tüsüz olsun. Bile diyemiyordu... Şu anda Zaptiye nezareti dairesinin yegâne âmiri Sadık Efendi idi. Nitekim, Osmanlı imparatorluğunun sene- lerce Bahriye mazırlığını yapmış olan müşir Hasan Rami Paşa, Sadık Efendinin huzuruna getiril- diği zaman, Sadık Efendi derhal emir vermişti: — Arayın şunun üstünü, H. Rami Paşanın üstünü ara- mıya başlamışlardı. Evvelâ, çıkan şeyler şunlardı: 1 Osmanh 12 Fransız ve 1 Rus altını, bir kasa anahtarı. Üç yazıhane anahtarı, Selânikten, merkezi umumi tara- fından (gönderilmiş iki telgraf (Bu telgrafnamelerin omünderi- catı, Hasan Rami Paşayı istifaya daveti havi idi. ) bir de ( Bahriye nazırı, Hasan Rami ) imzalı bir müdafaaname sureti, Araştırma bitmişti. Fakat, orada bulunan- lardan biri tarafından, bir ses yükseldi: — Arka ceplerine © bakına- m mp GEN Ör lila EİN denlerin işletilerek daydalaz ge 7 Memleketteki Pamuk Cinsleri Islah Edilecek İzmir Mıntakasındaki Islah İstasyonu Faaliyete Geçmek Üzere. İzmir, (Hususi) — Nazillide | yapılacak olan, garbi Anadolu pamuk ıslahat iri önüm in- şaatına başlanı: » Pamuk is- tasyonu için 27000 lira tahsisat gelmiştir. İstasyon dört ay içeri- sinde ikmal edilecek ve bu müd- det zarfında da pamuk cinsinin ıslahı için ilk tecrübeler yapılmış bulunacaktır. Pamuk istasyonu müdürlüğüne tayin edilen Celâl Bey, Nazilliye gitmiştir. Celâl Bey, pamuk istas- yonunun ilk plânda yapacağı iş- leri şöyle hulâsa etmektedir: — “İstasyon, ilk plânda pamuk vaziyetinin, zamanının ihtiyaçları” na göre tanzimi ve pamuk cinsi- nin ıslahını temine çalışacaktır. Pamuk © tohumlarının ıslahında istihdaf edilecek esas nokta, pa- muk elyakının kemiyet ve keyfi- yetçe yükselmesidir. Hâlâ, mem- leketimizde yetişen pamukların elyakı kısa, sert ve mukavemet- sizdir. Bu evsaf bozükluğu, pa- muk cinsinin ihtiyaç karşısında tamam bir cevap teşkil etmesine manidir. Menderes: mıntakasında Ame- rika pamuk cinslerinden bir veya birkaçının ikamesi istasyonumuz- ca mukarrerdir. Tohum ıslahı işinde özlü ne- tiçelerin alınması için, bu sene Adana pamuk istasyonu müte- hassısı M. Klark ile beraber tec- rübeleri bozmak şartile ufak bir intihap yapmak tasavvurundayız. Çok ümit ediyoruz ki, üç sene zarfında, Menderes vadisinin top- rak, iklim ve işleme şartlarına uygun bir tip bulup, bunun ta- mimine muvaffak olacağız. . Ma- Nazilli pamuk istasyonu müdürü Celâl B. bir pamuk tarlasında halli şartlara uygun bir tipin ta- mimi kadar muhafazası da mü- himdir. İş genişledikçe ve tatbik sa- hasını arttırdıkça mıntaka, min- taka, tohum tasfiye menajlan tesis edilecek ve-bunlar istasyo- numuzun murakabesi altında bu- lundurulacaktır. Tobum ıslahı hallinden sonra, Menderes pamuk meşgalesinin istihsalâtına tam bir tecanüs te- minine muvaffak olmak kabil olacaktır, İstasyon, bu sene ihzari işlerle iştigal edecek, önümüzdeki ba harda tarla ve lâburatuvar me- saisine, yeni yapılacak binalarda başlanacaktır. ,, kk emmi Ankarı Postası ( Baştarah 1 inci mi ) tirmesi, © fabrikaların * ikbsadi yin. tesbit ettiğine göre, geniş İ şartlara uygun bir şekilde çalış- mikyasta meyva istihsal mıni sı olan Malatya ve bhavalisinde su ihtiyacı son derecesine var- mıştır. Vekâlet oObu O vilâyetimizde meyvacılığın daha ziyade ilerle- mesi için Malatyaya bol su temi- nine karar vermiş ve faaliyet programına bunu da ilâve etmiş- tir. Vekâlet Adana vilâyeti da- hilindeki bir kısım araziye de su temin etmiye karar vermiş. ve bir de proje hazırlanmıştır. Mersin limanı: Erganinin ba- kırların, © Adana (o havalisinin pamuk ve hububatıni ecnebi memleketlere İyolliya cak olan | Mersinde tam manasile asri bir liman vücude getirmek hükü- metin kati kararları arasındadır. Nafia Vekâleti ise bu karar hakikat haline getirmek vezifesini üzerine almıştır. Filhakika Vekâ- letin alâkadar dairesi mersinde | yeni ve asri bir liman inşa ettir- mek için müteahhitler ile müza- kere halindedir Yollar ve köprüler: Nafia Ve- kâleti, memleketin bütün belli başlı merkezlerini birbirine kara yollarile bağlamak hususundaki faaliyetine, programa uygun ola. rak devam etmektedir. Ayrıca muhtelif yerlerdeki geçit ibtiyaç- larını göz önünde tutarak bura- larda yeni köprüler yaptırmak için kararlar ittihaz etmiştir. Bu cümleden olarak Hopa « Borçka yolunda ve Çoru| i üzerinde yapılacak kimi nün inşasina yakın Ğ : çak yakında başlana- ktısat Vekâletinde İktsat Vekâletinde faali i i 3 yet, ticaret. münasebetlerimizin artma si, memlekette yeni bul lunan ma- Ye malâri etrafında teksif edilmiş bulunmaktadır. Öğrenildiğine göre | İktisat Vekâleti — altın o madenlerimizin biran evvel verimli bir - şekle konulmasına büyük bir ehemmi» yet verilmektedir. Bundan ayrı o- larak memleketimizin muhtelif ver- lerindeki petrol kaynaklarının işle- tilmesi hususunda da kat” kararlar verilmiştir. Son olarak Bartında ve bir petrol kaynağı daha unmuş ve bu; ü sille, raya nümuneler Ziraat Vekâletinde Çiftçi ile baş başa ve ej ele yaşayıp köylümüzün daha çok mahsul almasını gaye edinen Zi- raat Vekâleti, bilhassa memleke- tin her köşesinde asri ve bilgili şekilde çalışılmasını temin busu- sunda büyük mektedir. gayretler Sarfet- Vekâlet, bu sahada yeni Zira- at enstitülerinin azami faydalar temin: edece; 21 Kümeli kaan getirmiş u arada tohum yonlarının, köylünün man almasını gaye edinerek ça- lışmalarına da vekâlet son dere- <e ehemmiyet vermektedir. Zira- at Vekâleti ormanlarımızın da islâh ıslah. istaş- fazla randı- | edilmesi için kararlar almıştır. Hülâsa olarak diyebilirim kiz bütün Vekiletler bir tarafta elle- rindeki işleri başarmiya uğraşır» ken, diğer taraftan da yeni ka- nun projeleri tanzim ediyorlar. Her halde Millet Meclisinin önü- müzdeki devresinde mühim kas nun İâyihalarının tetkik ve (müs zakeresine şahit Diğ güre ği di İbn bie ll likle yp e di inanlar oi a