SON POSTA GÜL HANIM Haçlılar, Mücahitler, Fedatler Arasında Yazan: Ömer Rıza Evet, Bır Kadının Kalbini İğfal Edecek, Kafasını Çelecek Kadar Güzel! Acele etmeyin. Vakit gddı mi, | gümüşten kilidi ve anahtarı vırdı ben size izin veririm. Bu dakika- dan itibaren şu evlenme lâfını artık kaldırın. Çünkü önünüzde iki yıl var. Belki ben bu iki yıl içinde mezarı boylarım. Fakat siz yine kararınızdan dönmeyin Haydi Gül! Kahramanlarını teşyi et! Doğanla Kurt amcalarının e- lerini öptükten sonra çıktılar, Gül onları kapıya kadar teşyi etti. Merdivenleri ağır ağır indiler. Merdivenleri indikten sonra uşa- ğin yabancı bir misafirle konuş- tuğunu gören Doğan tammadığı bu adama: — Kimsin? Demiş, O da niyazkârane bir eda ile: — Affedersiniz! Garip bir yolcuyum! Bu gece misafir edil- meyi rica ediyorum! Bir;de —İı alicenap Duman Beyle görüşmeyi diliyorum.. Dışarda bir. merke- bim de var. Emrederseniz onu ahıra alsınlar! Fakat merkebimin sırtında bir sandık var ki ema- mettir. Onu Duman Beye, Duman Bey vefat ettiyse kerimesi Gül Hanıma teslim etmiye memurum! Kurt, hemen sordu: — Kimin tarafından memur- sunuz? Ve yabancı cevap verdi: — Bunu ancak bey hazretle- rine söyliyebilirim. Müsaade eder- seniz sandığı içeri alayım! Doğan muvafakat etti: — Peki! dedi, biz de sana yardım ederiz. Üçü birlikte Aavluya çıktılar. Merkep duruyordu ve sırtına üstü çuvallarla örtülmüş bir sandık bağlı idi. Yabancı sandığı çözüp indirmiş, Kurt merkebin ahıra götürülmesini emrettikten sonra Dogıılı birlikte sandığı taşımış, içeri almışlar, sonra Doğan amca- sını çağırmıya gitmişti. Duman Beyin kendisi aşağı inerek yabancıyı karşılamış, sc- lâmlamış, sonra sormuştu: — Kimsin? — Bendenize Halepli — Hacı Mehmet, derler. Beni kimin gön- derdiğini ancak kulağımıza fisıl- dayabilirim. Duman Bey eğilmiş, Hacı da onun kulağına bir kelime fısılda- mış, Duman Bey sararmış ve ür- permiş, sonra sormuştu: — Sen onun elçisi misin? — Evet efendim, hacca gidi- yordum. Onun bulunduğu şehre uğradım. oda bu emaneti verdi. Sandığın içinde bir mektup ta var. Onun tevabını istiyorum. — Pekâlâl Duman Bey adamlarına em- retti: — Bu sandığı odama götü- rün ve açın! Doğan ve Kurt sandığı yük- lendiler. Duman Bey de önlerine düştü. Hepsi de deminki odaya girdikten —sonra sandığı ye- re yerleştirdiler, çuvalları attılar, Tahtadan bir sandık çıkmıştı. Tahtaları söktüler, bunların için- den fildişinden yapılma musanna bir sandık daha çıktı. İç sandığın ____.__..J_u___.ı.ıdx.ı._!.'.__ PP LA W ORAT PY Y ĞDN 2 $ di b #A LA Duman Bey emretti: — Açın! Doğan kilidi açtı ve sandığın kapağını kaldırdı. Ortalığı nefis bir koku kaplamıştı. Sandığın içi ipekten bir örtü ile örtülmüş, ipeğin üzerine de bir mektup konmuştu. Duman Bey mektubu alarak mührünü bozdu, tomarı açtı ve Doğana uzatarak: — Okul! Dedi. Doğan okudu: * Allahın kulu Eyüp oğlu Yusuf Salâbaddinden asil, alice- nâp eniştem Duman Bey Hz.ne! Şayet Duman Bey vefat etmişse onun kerimesi ve benim hemşi- rezadem Gül Hanıma. Sen Duman Bey! Gençliğinde işlemiş olduğun kabahati elbet unutmamış olacaksın ! Ben sana elimden gelen her iyiliği yaptığım halde senden kemlik görmüştüm. Sen benim hemşiremi kaçırarak ailemin şerefine kastettin. Bizi herkesin — gözünden — düşürecek, düşmanlarımızın aleyhimizde tür- lü türlü sözler söylemesine saik olacak bir suç irtikâp ettin. Hem- şirem vefat ettiği için, Allah tak- siratını affetsin. Onun vefatı bizi dilhün etti. Fakai onun bir kız çocuğu doğurması bizi teselli etti. Merhum hemşiremi ne kadar sevdiğimi unutmamışsındır. Onun sevgisi kızına geçti. Biz. de bu kızı istiyor, valdesinden ona ka- lan herşeyi kendisine vermek diliyoruz ! Bu yalnız benim arzum değil bütün ailenin arzusudur. Ben bütün ailemize, bu arzuyu is'af için şöz vermiş, bu sözümü yerine getirmek — için — birçok defalar teşebbüs etmiş, fakat sen — bana — karşı — gelmekte ısrar — etmiştin. Sana — son defa olarak müracaat ediyor ve bu müracaatımı karşılıksız bırak- mamanı bekliyorum. Şayet bu sefer de ricamı reddedecek olur- san iyi bil ki, icap ederse, sana karşı, en şiddetli tedbirlere mü- racaat edeceğim ve sörümü yeri- ne getirmek için her şeyi yapa- cağım. Beni dinlersen ne âlâ! Dinlemezsen sen - bilirsin.. Ben sana ve hemşiremin kızına karşı muhabbetimin nişanesi olarak Gül Hanıma sultanlık payesini tevcih ediyor, Ba'lebek emaretini ona bahş ediyorum. Ba'lebek ve havali- sinin bötün iradı ona aittir. İcap eden bütün muameleler yapılmış ve bütün bu havali bilfül Gül sultanın ismine çevrilmiştir. Cevabını bu mektubu sana getiren Hacı Mahmede ver, Ken- disi cevabı hana getirecektir. hicretin 581 inci senesi ilk baharında yazılmıştır. ,, Mektubun bir de hıd,ı:ıı dı. Doğan onu da okudu: “İşbu mektubu yazıp mühür- ledikten sonra sana şunu da haber vermeyi münasip gördüm. Son günlerde Gül sultan, birkaç kere rüyama girdi. Büyük bir zaferi kazandığım sırada onun yanımda bulunduğunu, ve bana ıiıı ge- tirdiğini gördüm. Onun için Gül | Hanımın — tarafımıza gelmesinde hayır ve beşaret vardır. ,, -G— Mektup okunduktan — sonra hepsi de birbirlerinin yüzlerine baktılar. — İlk önce Kurt söz söyledi: — Sakın bu da bir tuzak olmasın! Duman cevap verdi: — Oğlum Kurt! bunun tuzak olup olmadığını anlamak istiyor- san sandığın üstündeki örtüyü kaldır! Kurt, amcasının dediğini yaptı ve birdenbire gözleri ka- maşarak — geriledi. — Karşılaştığı mücevherler, ömründe görmediği şeylerdi. Kırmızı, mavi, yeşil kıy- metli taşlar parıl parıl parlayor, bunların aralarında mat altınlar ve beyaz inciler göze çarpıyordu. Gül Hanım, bunlara bakarak: — Ne kadar güzel! ne kadar güzel! dedi. ( Arkan var ) İstanbul Tramvay Şirketi ve Şark Demiryolları Kumpanyası Muhterem ahaliye ilân Halkın deniz banyolarına de- vamını kolaylaştırmak maksadile 14 Temmuz 1933 ten itibaren, tec- rübe olarak ve diğer bir karara kadar lıtıııhı! Floryı Plâj tenzilâtlı birleşik bıleinr satılma; ğı baş- lanacağı muhterem ahal olunur, ye ilân Bu biletler tramvayla şehrin Kf hanği bir mahatlnden kesil nlx Eminönü veya Sirke- ciye De!l du ile Sirkeciden- Horyıyı. îüçülı Çekmece ) azi- met ve HPıuyllyf,l bl?:çğk :lli ece je ile âj- y bönüi birim girmek ve lu ile Sirkeciye ve Sirkeciden ayni araba içinde şebekenin her hangi “ir mahalline tramvayla avdet için mutebrdir. TARİFE Noekliy — veontsi ve köprüler rümü dühül olduği « adez Ği Sten 10 Büyükler yaşına kadar a çocuklar bunuş xuruş Tramvayın her 08,15 50 hengi mevkii ve Demiryolu 1 ncı mevki Tramvayın her hangi mevkü ve Demiryolu 2 inci melvki Tramvayın hec hangi mevkü ve Demiryolü 3 üncü nıvlı Bilet yukarıda üıılerl beyan olun.n dört plâjdan her hangi birine girmeğ Mhiyet diği gibi bu plâjlar dahilindeki tek- mil tarifeler üzerinden *» 20 ve 80765 6425 Küçük Çekmecedeki İstasyon bü- | fesinde: ıı'îllhel:ı:illh dahi sa- lâhiyet verir, bu hiletkf Sir- keciden geçen veya varan tramvay arabalarında bi- letçiler tarafından verilir. Ahali mezkür biletleri tramvay hıklınd.ınî?l:.thı noldılır= bir çoğun onlardan te- darik edebilirler. ü4 Kömürler De Asrı!eştı! Bu Kömürün On Kiloluk Sandıgı 25 Kuruştur Artık kömür- lerde — asrilı Odunumuzu 69:1. kömürümüzü da- ha yazın sıca- B gında hazırlamak ne kadar iyidir. Yazın evlerimiz- de bir odun, kö- | mür kokusudur Gi gider, bodrumlar | açılır, lar rabalarla kuru Şöyle yüz Te KASAF Kai ı yorsunuz.. Kömürcü derhal paçaları sıvar." Çıraklardan bir kaçı dağ gibi kömür yığınları başına toplanır. Biri koca küreği bu dağ gibi kömür yığı- mına havale edince, ortalık toz dumana boğulur, göz gözü görmer.. Sizin ya- pacağınız iş derhal dükkândan kaç- maktır. Duramazsınız.. İmkânı yoktur. Bittabi siz sokağa fırlar fırlamaz içe- riden kömürcünün çatlak sesi başları — 43, 65, 75, 821.. Tabii bu — kilo — rakamlarının hepsi doğrudur. dinemez. Siz yoksu- muz ya, bir kaç kilo kümür tabil ha- vadan gider. Bazı kömürcüler, çuvale toz dol- durmakta mabirdirler.. Hem öyle toz doldururlar ki, haberiniz olmadan, belki bu tozla beraber, toprak, taş ta satın almış olursunuz.. Yazın sıcağında kışin — derdini çekmek doğrasu yenilir, yutulur. yey- lerden değildir. O halde ne yapmalıyız?. Hileden, tozdan, pislikten kurtulmak için bize ne çare tavsiye edersiniz? Kömürün ihtikârından — nasıl kurtulmalıyız?.. Evimizde kalöri- fer yoksa nmasıl bir kömür kullan- malıyız?.. Derseniz şimdilik size asri kömürü, ideal kömürü tav- siye ederiz | * Zıngıl Şirketi yeni bir kömür imal etmiş... Fakat bu hiç sizin bildiğiniz gibi değil.. bu kömür, acaip bir şey... Bu şirket, Ayan- cıkta bunları nasıl - yapıyor bilir- misiniz?.. kömür haline ve onar il yerleştirerek piyasaya çıkarıyor. Bu asri kömür, halkın kömür sı- kıntısına, bazı. kömürcülerin halka oynadığı oyuna nihayel vermek ve reklâm olmak üzere piyasaya çıkıyor. Fiati çok ucuz.. On kiloluk kömürü ginizi zanmedecek ve gözleri açılacak. Fakat vaktaki kutu açıhp ta Sudan dilberleri gibi tatlı renkdi, tatlı vü- cutlu kömürler ortaya çıkınca, tasav- vur edin, ev sahiplerine kargı ae güzel bir sürpriz olacak!.. * Bu kömürler hiç kararmadan nuzu derhal geri alırsınız.. Bu suretle kömürün kilosu size 2 kuruşa gelmiş olcaktır. ki, kışın, fırtınatın, kariın — gürültüsünde, soğuğunda bu bulunmaz bir ni- mettir. Kalorifer ve taşkömürlerini tutuşturmak, — salonda — alelâcele ısınmak, masa ve — sandalye yapmak hususunda şirketin ku- ru odunları da odunun asrileş- mişidir. Hulâsa, kısa keseyim, şirketin lıtınbııl ajanı Talât Bey bu kömür ve odunların faydala- rını sayarken adamı doyuracağını bile iddia ediyor, çünkü bu kadar ucuz kömürden, bir senede yapılacak tasarruf muhakkak ki, birkaç ay insam tok tutacak paranın - birikmesini mucip ola- * yış caktır. - -r- —a Talebelere ve ailelere ilân Ecnebi baanları tedrisatında mütehassıs olan BERLİTZ MEKTEBİ Bütlün yaz açık olup, müptedi ve müterakki talebe için yeni kurslar vücude getirmek suretile tatillerden istilade ettirir. İşbu kuralar atideki Hiaanlarla şimdiden başlamıştır. Türkçe, Fransızca, İngilizce, Almanca, İtalyanca v. «. İatanbul - Beyoğlu, 878 İstiklâl caddesi 378 z Ğ,