Hergün Seygahia; Meselesi Takas Meselesinde Tütünlerimizin Vaziyeti * Dün matbaamıza İtalya Turist cemiyeti tarafından neşredilen bir ni © mecmuanın iki için SeyyaMl v . li Bu Gelmiyor | nushaları gördük- ten sonra Türkiyeye niçin seyyah gelmediği sualinin cevabı kendi- kendine tavazzuh etti. Dünyayı celbiçin bu kadar metodik, bu kadar ilmi, bu kadar ince çalışan- lar varken, mahsulleri için hava- dan yağmur bekliyen insanlar gibi seyyahların kendi kendine İstanbula gelmesini bekleyen bir memlekete seyyah gelir mi? Filhakika dünkü gazetelerde gördük. 1933 senesinde bütün dünyada dört buçuk milyon kişi- lik bir seyyahat hareketi olmuş- tur. Bu dört buçuk milyondan Türkiyeye yalnız 20 bin kişi gel- miştir. İki hafta evveline kadar Yunanistana 120 vapur seyyah geldiği halde — İstanbula — ancak 12 seyyah vapuru uğramıştır. 1932 senesi içinde yalnız Ro- dosa 75 bin seyyah gitmiştir. İstanbul, seyyahlar için Ra- dostan elbette çok daha ziyaret edilmesi arzu edileck bir yerdir. Radosu İstanbula tercih eden seyyahların şehrimize gelmeme- sinin muhtelif sebepleri vardır. Bu sebepler de aşağı yukarı ta- ayyün etmiştir, İtalyanın, Yunanistanın seyyah celbi için müracaat ettikleri va- sıtalara baş vurmak, onların gös- termekte — oldukları - kolaylıkları göstermek, şehrimize gelen — sey- yah adedini hiç olmazsa iki mis- line çıkarır. Bunu Türkiye turizm cemi- Yeti yapıyor. Hükümet işi eline alıp doğrudan doğruya bu mese- le ile meşgul olsa, herhalde faydalı bir hizmet görmüş olur. * 'ürkiye tütününün Avrupa ve Amerikada muayyen alıcıları Hakas İşinde| ve müşterileri var- Hütünlerimizi dır. Bu müşteriler her sene Türkiye- den tütün ahrlar. Fakat Yunan ve Bulgar tütünleri de Türk tütünleri ayarında sayıldığı - için bu iki komşu —memleket ek- seriya bizim müşterilerimizi — eli- mizden almağa çalışırlar. Bu sebeple son senelerde bu müş- terilerimizin çoğunu kaçırdık. k Bu müşterilerden biri Maca- ristan, biri İtılyı. ve biri de Al- Mmanyadır. Bu sene Yunanistanın (Dil Cemiyetinin Toplantısı Macar rejisi ile anlaştığı bildiri- liyor. Aynı zamanda Yunanistanla talya arasında bir tütün anlaş- Ması vücuda gelmiştir. Yunanis- tan İtalyaya tütün verecek, karşı- 1 mal olarak alacaktır. Aynı Zamatıda Almanya ile de 3 milyon marklık bir tütün alış verişi yap- mıştır. , Almanyaya sattığımız tütün Mmiktarı günden güne azalmakta- dır. Burada bizim yerimizi Bulgar- lar almaktadır. : Avrupaya yılan, kaplumbağa, Bambo ağacı ihraç edeceğiz diye Sövünürken asıl ihraç maddemizin Müşterilerini kaçırıyoruz. Bu, Dim- yata pirince giderken evdeki bu- gürdan olmiya benzemiyor mu? buğday mübayaası Ziraat Bankası Adana minta- kasında buğday mübayaasına de- vam etmektedir. Şimdiye kadar çiftçiden yeni mahsul — olarak 600 bin okka buğday mübayaa edilmiş ve bu suretle fiatler ta- bii halini bulmuştur | ( İSTER İNAN “Ticaret,, -gazetesinin 11 temmuz nüshasında şu müzeyyen fıkrayı okuduk: wTürk köylüsünün Ankaradan verilen hür buyuruğa derin bir inanışı vardır; bu İnanış o kadar engindir ki köyümde tek bir kişi bu yeni teşkilâta karşı bi'i.ne kalmadı; varını yoğunu kooperatifin ilk sermayesine | KI Zaferin Neş'esi * W n Yokuş bir dağı tırmanmak zordur v& yorucudur. Çalışmak ta dağa tır- macmak gibidir. Zordur ve yorucu- dur, I Fakat dağın cepesine çıkınca özüsüze açılan geniş ufuk, temiz hava bütün yer- gunluüğünüzü alır, Mes'ut bir İetirahatia zevkini duyarsınız. Muvaffakiyet bu tepeye çıkmak gibidir. Muvaffakiyetin sarhoşluğu bülüm yorgunlukları unutturur. Muvalfakiyette tahakkuk etmiş bir arzu ve ihtirasın mükâfatı vardır. Bu mükâfata hak kazanabilmek için bu yorgunluğu göze almak lâzımdır. —— —— SON TELGRAF HABERLERİ “Altı Haydut Üç Yolcuyu Feci Şekilde Öldürdüler Şerirlerin Hepsi Yakayı Ele Verdi Akçedağ ( Hususi ) — Viranşehir bağlı elmalı köyünde feci bir cinayet işlenmiştir; Köy muhtarı Osman Ağa yanında karısı ve gelini olduğu halde ağıldan evlerine dönerken Sürgü çayı geçidinde bir pusuya düşürülmüşlerdir. Cinayet pek feci olmuş, pusuyu kuranlar her üç yolcuyu öldürdükten sonra Osman Ağayı bıçaklarla da parçalamışlardır. Cinayet yerine gi- | den:r bir mucizenin de şahidi olmuşlardır: , Atılan kurşunlarla cesedi delik deşik olarak ISlıı_:ethıııııı kucağındaki iki aylık yavru- ya hiç bir kurşun isabet etmemiş, bu süt yetimi yavrucuk her tarafından kanlar sızan anacığının memesini emer bir vaziyette görülmüştür. "Nafia Vekili — |Yunan Borçları Elâzizden Erganiye Gidiyor Elâziz, 22 (Hususi) — Nafia Vekili Hilmi B. şehrimize gelmiş, belediyede şerefine bir ziyafet verilmiştir. Vekil Bey hastaha- nenin temel atma merasiminde hazır bulunmuş, şimendifer inşa- atını tefliş etmiştir. Vekil Bey bugün Ergani madenine hareket edecektir. Hicaz Polis Müdürü Hicaz polis müdürü Mehti B. elkülâh dün İskenderiyeden şeh- rimize gelmiştir. Türk dili tetkik cemiyeti bu- gün öğleden sonra Dolmabahçe sarayında bir toplantı yapacaktır. Soyguncular Geliyor Samsunda yakalanan Bursa soyguncularını getiren Cümhuriyet vapuru bugün limanımıza gelecek, şerirler buradan derhal Bursaya gönderileceklerdir. Sabık Miralay tahliye edildi Atina, 21 (A. A.) — Tevkif edilen sabık Miralay Zervas cür- mü sabit olmadığı için serbest nahiyesine ayrıca teşvikile öl. Murahhaslarla Hamiller Arasında İhtilâf Çıktı Atina, 22 (Hususi) — Londra- dan gelen t göre hamiller Yunan mural menfi ce- vap vermişlerdir. Hamiller Ak- vam cemiyeti iktisat komisyonu- nn verdiği raporu kabul etme- mekte ve faiz miktarını indir- mekte ısrar etmektedirler. Yunan murahhasları bir itilâf zemini bulmak kabil olmadığı için — Londra'dan harekete ve Parise giderek oradaki :.'ıı_.n..ı. ereye karar vermişlerdir. BÜ E A salacık, olaaıMabi, usan Meclisinde bu meseleye dair hükümetten istizahta bulu- nulacaktır. — Ray Otobüsleri Ankara ve İstanbul banliyo- ları ile Ankara, Kayseri, Sıvas hattı üzerinde ıııleâ':cek olan ray otobüsleri yakında gelecek- tir. Bu otobüsler ray üzerinde olduğu gibi şoselerde de işledi- ğinden diğer otobüslerle raka- bet kabil olacaktır. Vak'a duyulur — duyulmaz Virınşehi;; ınıhiyui ü ustafa Bey bizzat takibata şlamış ve Bad e Oflda Kalilerii teepil ve, davlst etmiştir. Bu katiller elmalı köyünde Kezer oğulla- rından İbrahim, Mehmet, Nuri, İbrahim, Hacı, kara Mehmet ve Mamodur. Katiller cürümlerini itiraf etmişler, vak'ayı mü- teakip silâhlarını gömdüklerini söylemişler ve yerini tarif etmişler, oraya götürülerek silâhlarını çıka- rıp teslim etmişlerdir. K lesidir. Katiller Kezer ismin- =îr ıüıııf:vıkük Oı= Ağanın tahrik ve ve bu cinayeti bu e_ılı' ki- Türk - Bulgar Ticaret Mukavelesi Müza- keresi Niçin Geçikiyor Türkiye ile Bulgaristan ara- | sında Sofyada cereyan etmekte olan ticaret müzakereleri teehhüre uğramıştır. Neticenin ancak bir ay kadar sonra alınacağı haber verilmektedir. Sofya sefiri Tevfik Kâmil Be- yin verdiği malümata göre bu techhür, Bulgaristanın evvelâ Çe- koslovakya ile bir ticaret mua- hedesi yapmak istemesinden ileri gelmektedir. — Galatasaraylılar Galatasaray — lisesinden bu ders senesi 40 kadar genç dip- loma almıya muvaffak olmuştur. Hepsini tebrik ederiz. Yanarak Öldü Efganistanın hükümet merkezi olan Kâbilde bir facia olmuş, Efgan hükümeti tarafından cel- bedilen doktorlarımızdan Bediü Beyin refikası Piraye H. yanarak nin intikamını almak için işlediklerini söylemişlerdir. — —. bırakılmıştır. " feci şekilde ölmüştür, ——— İSTER İNANMA! | İzmirde - çıkan —a7 İSTER İNAN İSTER İNANMA! vermekten hiç kimse çekiamedi. “Fakat geçen günlere aylar ve seneler ilâve edil- dikçe benim gibi her köylüde derin bir inkisar yer aldı: Köyümde kooperatifi idare eden başlar aslan payımı kendilerine ayırdılar. Ve uhtelerine emniyet edilen vazifeyi iyi idare edemediler. Sözün Kısası Sınıflarda Kalan Gençlere Dair Ayten Bu yıl muhtelif derecelerdeki mekteplerde binlerce talebe sı- nıfta kaldı. İlk ve Orta mektep- lerden liselere, Fakültelere kadar bütün irfan — müesseselerimizin imtihan neticeleri bunu gösteri- yor. Şüphe etmeyelim ki bu akibet bugüne kadar mekteplerde takip edilen terbiye ve tahsil usulünün yanlış anlaşılıp yanlış takip edil- mesinin neticesidir. Tahsilin metodu ve sistemi vardır. Bunu kavrayıp — tatbik etmek bir meseledir. Bu güne kadar mekteplerimizde yarı A- merikan, yarı firenk usulü bir tahsil ve terbiye Pprogramı tatbik ediliyordu. Bu usüller tahsil ha- yatındaki gençlerin içtimai se- viyelerine, aile vaziyetlerine göre tesirini gösterir. Mekteplerde eski inzibat ye- rine geniş bir müsamaha sistemi kabul edildi. Bu, serbest düşün- celi, münakaşaya elverişli, hayata daha yakın gençler yetiştirmek için en emniyetli bir yoldur. Fakat hayatının yarısı mektepte, yarısı aile ocağında geçen tale- benin bir taraftan mektep ter- biyesi, bir yandan aile vaziyeti içinde hedefinden şaşması pek tabiü idi. Tahsil aylarında bile günle- rinin bir çoğunu sinemada, stat- yomda, konserde, tenezzühte ve sokakta geçiren bir talebenin imtihan günü apışıp şaşırmasına hiç hayret etmemeliyiz. Sonra mektepte — öğrendiğini — evinde unutan, muallim ders verirken aklı falan kulübün lik maçına takılan bir gencin basit bir kimya ipopotam görmüş gibi — ürküp afallamasına da şaşmamalıdır. İnsan oğlu doğuşta havai şey- lere ciddi meselelerden fazla mey- yaldir. Tahsil çağındaki ruhlar bu temayülü daha fazla hissederler. Binaenaleyh mektep sıralarını Ho- livut stüdyolarına çeviren bir mü- samahakârlığın akıbeti - elbette bizi memnun etmez. Cumhuriyet evlâtlarının med- rese çömezi gibi ahretlik olmala- rını kimse istemez. Fakat tahsil ve terbiyenin yalnız spor ve yak nız sinema olmadığını da anlama- mız İâzımdır. Genç ve inkılâpçı Maarif Ve- kili Reşit Galip Beyin İlk hamlede gözüne çarpan bu vaziyetten tem- kinli ve mazbut bir sistemle kur- tulmiya baştıyoruz. Bu yıl sınıflar- da sapır sapır dökülen talebeler düne kadar takip edilen fazla müsamahakâr programların kur- banidırlar. Bir yıl sınıfta bekle- mekten birşey çıkmaz. İnkılâp, yarın memleketi ellerine teslim edeceği evlâtlarını çok kuvvetli yetiştirmek mecburiyetindedir. Bu- nun için de düne kadar ihmal edilen zaptu raptın derhal ye- rine getirilmesi, bugünün çocuğu nun daha disiplinli bir tahsil çem- berinden geçirilmesi lâzımdır. Sözün kısası: Sınıfta kalanlara müteessir olmıyalım, Bu, bize ver- diği ders sayesinde yarını kurta- racak bir akibettir. Yunan Kabinesinde Atina, 22 (Hususi) — Yunan kabinesinde — değişiklik olacağı kakkındaki — şayialar kuvvetlen- mektedir, muadelesi — karşısında —