— Anne bugün mektebe çicek götürebilir miyiz? — Olur yavrum, gidin bahçe- den kesin. hocanın masasını iyi süsleyecek. Bak, o dibinde parlıyan şey n« l — Bak Zerrin, bu zambaklar acaba? Çocuklar zambağın dalında parlyan şeye hayretle baktılar. Bu annelerinin bir hafta evvel kaybettiği yüzüktü. — Çabuk anneme götürelim. — Bunu nerede buldunuz çocuklar? Nejat gülümesdi: Zambak dalile beraber büyümüş anne!?.. O;ı;ı Ve Eğlence Bir Zekâ Oyunu Elinize bir bilya veya taş al- Nız, ve arkadaşınıza deyiniz: . — Sen bu taşı uzaklara öyle bir şekilde atacaksın ki taş yine sana geri gelsin.. Bunun yapa- lir misin? N Arkadaşınız size bunun kabil olmadığını söyler. Siz de taşı hemen havaya atı- Tiz ve tekrar tutunuz. İşte taşı :hm, ve yine bana geldi?. Yan- mı., Tabit doğru.. Doğru söze ne denir?. — Faydalı Bir Eğlence Bu Hikâyenin Boş Keli- Mme'erini Benimle L eraber Doldurur Musımuıî’ı ü de bazı kelimeler ıi!iıuîiı;üı:îkl ğer bu kelimeleri lursanız hikâyenin manası alır.,, ge " ÜÇOK soğuk bir kış gecesidi. Rüzgür pencere ... nden içeriye giriyordu. Necdet mangalın ke- harında uyuklamıştı. O gün korsan hikâyesini ... .. görüyor- du. Birdenbire bymnde:n SaBGla ayağına değen bir şey onu halde korkutmuştu. Gözlerini .mı kitapta okuduğu ---.. yan M:ıt: zannetmişti. Ayağına de- ğen küçük köpeği olduğunu görünce güldü... Eğer bu hikâyeye ilâve edile- cek kelimeleri bulamazsanız, "Çi fanın son — sütununun — altındal çerçeveye bakınız. c Ha kalardan Tünel Bu oyunu peçete halkalarile oynayabilirsiniz. Eger peçete hal- kaları yoksa, bu yuvarlakları mukavvayı yapıştırarak ta yapa- bilirsiniz. Resimde gördüğünüz gibi 3 halkayı masanın ortasına diziniz. aralarında az açıklık olmal. Siz veya oyunculardanbiri elinde top olduğu halde masaya yaklaşır, topu bu üç halkanın arasından geçirmiye çalışır. Bu oyun göründüğü kadar ko- lay değildir. Halkaları yere dü- şürmemek, topu üçünün de ara- sından geçirmek lâzım. Halkaları düşürmeden geçiren oyunu kazanır. Karikatür Tayşan Hanım — Deniz ge- misi suyun dibine dalınca, bu üs- tündeki toplar ıslanmaz mı? Gemici — Hayır efendim. Ge- micilerden biri topların üzerine bir şemsiye tutar. | <zadı. Deniz kenarına baktı, ev- l | | Artık yorgun bir ağacın kenarına | vinçle annelerine koştular... itina KA7 SON POSTA Turgut saatlerce kız kardeşini d& arad, etraftaki bahçelere baktı, hiçbir. yerde bulamadı. dayandı, etrafındaki manzarayı seyre daldı: — Bu karşıdaki kayaları bu- raya niye yapmışlar; manzaranın güzelliğini — bozuyorlar. Şermin bunların arkasına saklanmış ol- malı?.. Turgut sabırsızlıkla kayalara koştu. Buraya gelince, kayaların içinde kocaman bir mağara gör- dü.. Mağaranın kapısndan ses- lendi : : Şa | — Şermin.. Şermin... Şuşu... Mağaranın- içinden hafif bir ses geldi. Turgut cesaretlendi, | mağaranın içine Coğru yürüdü. — | — Nihayet seni buldum, ğ' | şu.. Amma da yaramazsın... Bu- | ralara saklanmak nereden hatı- rına geldi? | Şermin güldü: — Hergün saklandığım yer- leri öğrendin.. Ben de buraya geldim. Mağara karanlıktı, yalnız, du- varların dökülen taşları arasından ince — ışıklar eliyordu. Turgut | etraf na bılnııîı Koti — Bu mağara eskiden hır- sızların mağarası olmalı.. Acaba yaramaz, — yaramaz içinde saklı bir a. Şermin bu ,eı:ı-ı. T.ım duyunca şaşaladı: — Bilmem... Amma şimdi ar- tık buraya gelemezler... Her GKÜ Bökürler F bakliyor... Bak Tutu, aklıma birşey geldi. Öbi benim isim R | Arkn:n:lınıu bu Ms:ııh::lhnı. rasına davet edeyim, Burada eğlenelim. Çocuklar her ikisi de bu se- hd ge d ö ziler samer a )| — Anne arkadaşlarıma hediyele- ) ri nasıl vereceğim bilirmisin.. ma- | ğaranın içindeki kumların arası- na saklıyacağım. Her çocuğa bir de kürek vereceğim, hepsi kazıp bulsunlar.. bunları benim koydu- ğumu da söylemiyeceğim, define mağarasında hırsızların - bıraktığı eşya zannederler, daha çok — se- vinirler. k ğ Annesi o gün hediyeleri aldı. ir da arkadaşlarını mağa- raya davet için, davet kâğıtlarını yazdılar... Ertesi gün sabah erken, Tur- gut, Şermin, anneleri hep bera- ber mağaraya gittiler.. hediyeleri toprağın altına sakladılar.. Şer- min büyük bir mukavva levbanın üzerine “ define mağarası,, yazdı mağaranın kapısı Üzerine astı. gÖğkdel sonra — arkadaşları geldi. Hepsine burada hırsızlar- dan kalma eşya olduğunu söyle- diler.. çocuklar büyük bir zevkle toprağı lıııyori":ıhediydui bul- ALBE n SS Nai ÜRLSÇ7 gicik ların arama iştihası bitmedi, Ma- ğaranın - İÇ taraflarına — girdiler, bü, bir şevkle kazmaya devam d= Fal bu defa hakiki defineyi buldular.. hırsızların se- | nelerle evvel bir kayanın altına | gömdükleri define, yağan yağ- murlarla yığılan bir kum yığım- nın altından çıktı. Bu define hep- sini zengin etmiye kâliydi... Bir oyun, bir saniyede haki- kat oluverdi. | lari Güvercin Yoldan Geçmeli? Küçük evin önünde bir güvercin var. Yuvasına gitmek istiyor. Fakat önünde birçok karışık yollar var. Yuvasına en kestirme Bu Ir!_aertVa»ki ğilmece;nı;z._. Yuvasına Hangi hangi yoldan gide bilir? elinize bir kalem alınız gaganın olduğu i yerde, yukardaki açık yoldan çıkınız ve yuvaya giden yolu bulunuz. İ Bulduğunuz yolu kalemle çiziniz ve resmi kesip bize gönderiniz. : Yolu doğru bulanlardan 100 kişiye güzel hediyler verilecektir. Küçük O_İ(ıîucülan Küçük okuyucularımızdan al- dığımız güzel yazılara — sütunla- rımızda yer veriyoruz. Bu hafta aldığımız iki şiri aşağıya koyu- yoruz: 5 VATANA TAHASSÜR Hergün sabah olunca; Penceremin boyunca, Güneş içeri bakar. Sevinç neş'e nur saçar, Karşıda mavi deniz, Üstü ufuk belirsiz. Bazan kalbim dalar da; Derim gurbet diyarda Yaşıyorum elemle; Gece gündüz kederle. Kimseler yok yanımda. Bikesim ben bu elde. Bazan kara çıkınca, Sağa sola bakınca; Ararım hep vatanı, Annemi ve babamı. Hi Geçen Bilmecemizi D 20 Haziran tarihli nüshamızda neş- rolunan bilmecedeki hokkabazı sey- veden on dört seyirciyi tamam bulan- lar arasındın hediye alacakların İsim- lerini aşağıya dercediyoruz. Hediye alacaklardan — İstanbulda bulunan karilerimizin Pazartesi Per- şembe şünleri öyleden sonra bizrat idaremize gelerek — hediyelerini al- maları lâzımdır. Yalnız taşra karilermizin hediye- leri posta ile adreslerine gönderilir. Birer oyuncak alacaklar: Kandilli kız Hiresi h)ebeım'_dvll 414 İlikmet İbrahim, İstanbul 2 inci İlkmek- tep talebesinden 174 Zaler Gülüzar, Sultanahinet 2 irci İlkmektep talebe- sinden Fuat Şevket, Bakırköy İstasyon civarı 13 Sadiye Mazhar Hanım ve Beyler. Birer muhtara defteri alacak- Konya kız 1arktebi muallimi Ömer Lütfi Bey kımı vedia, Kurtuluş caddesi 29 Araksi Acemyan, Beyoğlu 37 inci mektep talebesinden Bedia, Samsun feeuk kilisesi karşısında (212) mütekait Lütfi Bey kızı Cahide, 49 uncu İlkmek- 'liye başhemşiresi Şükriye, Beyoğlu Ci- n Sütunu Gurbette ılhm Hasrete dayanamam. Derim ey güzel Vatan Sensin bizi yaşatan. Yauzan: İzmit ortamektep 11 A 381 Nezihe İbrahim BAHAR Artık Bahar geldi çiçekler açtı, Güzel kokuları etrafa saçtı. Çocuklar sevinip kırlara koştular, Şarkı söyliyerek birden coştular. Kimi aynadı, kimi atladı, Kimi çayırdan çiçek topladı. Bahar sizindir koşun, oynayın, Lâkin dersinizi hiç unutmayın. Biraz sonra mektep tatil olacak, O zaman kalbiniz neş'e dolacak. Tatilde daha çok öynıyacaksınız, Fakat bu ay çalışmalısıniz. Adana M. İbrahim ;)ğru Halledenler tep talebesinden 164 Nihat Mehmet, — Edirne avukat Cevdet Bey kâtibi Re- şat Gündüz, ÜUzusköprü Eulııh_ıuın mahallesi kunduracı Mustafa efeadi kızı Melek, Beyoğla 11 inci -*'—ep hlıbe. sinden 74 Adnan, nıhıelh_nılk oteli altında Şafak berberi vwasıtasile Hikmet, Adana Köprübaşı doktor Abdullah Bey kızı Tesellâ, Tıp fakültesi ikinci dahi- hapgir Firuzağa Matara sokak Hayriye, Boyuzt Elektirik şirketi Hans Keleci- yan, Konya avukat Lütf Bey kızı Nezahet Muzalfer, Kastamonu Şefkat ticaret evi Ali Ruhi Bey oğlu Aslan Turgut Bey ve Hanımlar. Birer dolma kurşun kalem alacaklar: Örtaköy 38 İlkmektep talebesinden 11 63 Küdret, İstanbül birinci İlkmektep S17 Meleksima, Kızıltoprak 6 mci we - tep 114 Sahir, İstanbul 1 inci muk p 86 Müeddep, İstanbul Alemdar caddesi 40 Meliha, İstanbul 44 üncü mektep talebesinden 303 Meliha, İstanbul Ane kara caddesi 36 Atiye, Büyükada Ebe sokak 3 Sabiba Kaşif knım ve Beyler, ae j var.)