13 Temmuz 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

13 Temmuz 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e Hİ Uzun bir yolculuktan sonra, — aradıkları kaleye — varmışlardı. Yorgun, bitkindiler. Buraya var- dıktan sonra yabancı, vahşi ba- O kışlı, esrarengiz - tavurlu, kizil ' hançerli adamlar, daha doğrusu haydutlarla dolu bir muhite düş- — tüklerini görmüşler, içlerine bir — az da korku sinmişti. Kalenin sahibi, hükümdarı ve ;eylıı olan zat, bütün muasırları- nı, devrinin cihangir hükümdar- larından en adi fertlerine kadar herkesi yıldırmış, herkesi kar- kutmuştu. Onlar da bunu biliyor- — lardı. O devirde bir kimse onun — kalesine yanaşmayı, onun adam- larına sataşmayı aklımdan geçir- — miyordu. ğ Fakat işte bu iki kardeş, bu- — raya gelmişlerdi. Maksatları o — zamanki İsmaililerin, yahut ba- — tünilerin, Ehli salip dilince Assa- — sinlerin şeyhi “Sinan,,la görüşmek — ona dertlerini anlatmak, ondan — yardım dilemekti. Çünkü amcaları — Duman Bey, soön nefesini verir- — ken bu adamın yardımını temin etmelerini vasiyet etmişti. Ni İyi karşılanmış, kalenin içine “ kolaylıkla alınmış ve misafirha- Ö meye götürülmüşlerdi. — Fakat — muühit o kadar yabancı, ha- — wa o kadar sıkıcı, - ve burada — yaşıyanların hali okadar kor- kunçtu ki iki kardeş, buraya — geldiklerine, — şimdipen pişman — olmıya başlamışlardı, çünkü ken- — dilerini bütün dünyadan ayrılıp, — bambaşka, fakat mezar gibi, bir “âleme girmiş sanıyorlardı, f Ortalık kararmıştı. Misafirha- ğ meyi mumlar, kandiller yakarak — aydınlattılar. K İki kardeş biribirinin yüzüne — bakıyor, biribirine bir şey söy- — lemiyor, söylemiye cesaret ede- -— miyorlardı. —Muhitin esrarengiz havası, onları konuşmaktan, iç- — lerinden geçeni biribirine açmak- — tan alakoyuyordu. Fakat ikisi de içten geçeni anlıyorlardı. İkisi yorgun, argın, olurmuş, — düşünüyor, için için hasbıhal edi- — yörken misafirhanenin sağ tara- — findaki perdeler açılmış, ellerin- O de tabaklar, siniler, liğenler, — ibrikler nçıyın bir alay kadın — İçeri girmiş, iki kardeş alıklaşmış ye hayret içinde kalmışlardı. L Kadınların hepsi de güzel, hepsi de genç ve kıvraktılar. fl%pıı de gülümsüyor, ve arada bir i kardeşe bakarak - fısıldaşıyor- rdı. Genç kadınlar sofrayı kurmuş- — lar, yemekleri koymuşlar, sonra içlerinden ikisi liğen ve ibriklerle kardeşlere yaklaşarak ellerine su dukmüşler, onlara şakrak, şuh bir esle : h — Yemeğe buyurun ! — Demişler, onlar da sofranın /| başına geçmişlerdi. Kurt ile Doğan - İki kardeşin di - yemeğe başlar başlamaz gö- ,.ı amiyen bir takım kadınların tatlı eda ile saz çıldılıdınııı, sihirli GÜL HANIİM Haçlılar, Mücahitler, Fedatler Arasında nıgnıelerîle ıınırlen gevşel:n şarkılar okudukarını duydular. Uzun ve yorucu bir yolculuk- tan sonra bu nefis yemeklere, bu güzel yüzlere, bu tatlı nağme- lere kavuşmak, cennete girmek gibi bir şeydi. Fakat şu muhitin yabancılığı, şu muhitin - vahşiliği olmasaydı... Hizmetçi kızların en güzeli şarapla dolu bir surahiyi iki kar- deşin önüne koymuş: — Buyurun için! Diyerek çekilmişti ! Bu öyle kolay kolay reddolu- nacak bir davet değildi. Kızın sesi ne kadar tatlı, kendisi ne kadar sevimli, cazibeli ve güzel- di, onun iki kardeşi davet etme- sinde insanın içini gıcıklıyan, ona hulyalı dakikalar yaşatan bir eda vardı. Fakat iki kardeş kendile- rini kaptırmadılar. İkiside biribir- lerine baktılar. İkisi de bir anda | kaşlarını kaldırarak bu şarap sü- rahisine el uzatmak istemedikle- rini biribirlerine anlattılar. Yemek bittikten sonra Kurtla Doğan tekrar ellerini yıkayıp bir kenara çekildiler. Deminki kızlar boş tabakları, tepsileri götürdük- ten sonra yere yataklar yaptılar. Sonra hepsi de yinefgülerek, vyine kırılarak, iki kardeşi selâmlamış, ve çekilip gitmişlerdi. Kurt ile Doğan günlerdenberi yatağa hasrettiler. Kalktılar, so- yundular. Biribirlerine bir tek söz söylemeden yataklarına uzandılar. Bu muhitin esrarengiz, ürpertici havası iki kardeşin ağzını mühür- lemiş gibiydi. Burada her şey umulmadık yerde çıkıyordu. Bir taraftan bir perde — açılı- yor ve insan hiç beklenilmiyen manzaralar, hâdiseler karşısında kalıyordu. Herhalde onların bir hareketini — bile kaçığmıyan bir takım gözcüler, umulmadık yer- lere saklanmış olacaklardı. onun için burada söz söylemek her- halde tehlikeli birşeydi. Yorgün olmasaydılar, bir da- kika bile uyuyamıyacaklar, saba- ha kadar bekliyeceklerdi. Fakat günlerce devam eden tehlikeli, maceralı yolculuk onları okadar yormuştu ki yatağa girer girmez en derin uykuya daldılar. Bütün Ömer Rıza Yazan: Şeyhın Sarayında... “Ölüme De, Hayata Da Hâkim Olan Efendimizin Huzurundasınız ,, gecz o güzel kızlar, rüyalarında dolaştılar. Uyandıkları zaman sabah ol- muştu. Dikkat ettiler. uyuduktan sonra üstlerine birer örtü daha örtülmüş! Demek ki geceleyin de onları yalnız bırakmamışlar, hava biraz soğuduğu için onları örtmüşlerdi. İki. kardeş yataktan kalkıp giyinmişler bir kenara ilişerek beklemişlerdi. i zenci içeri girerek kar- deşlere: — Buyurun! Demişler, onları alıp mükel- lef bir hamama sokmuşlardı. İki kardeş tekrar soyunup sı- cak sularla yıkanmışlar, sonra ipeklerle işlenmiş havlular içinde misafirhaneye dönmüşler, daha dinlenmişler, sonra tekrar giyinmişlerdi. Derken yine perdeler aralan- mış, akşamki kızlar gelmiş, kah- vealtıları getirmiş, yatakları kal- dırıp götürmüş, iki kardeş de kahvealtıdan sonra Cebel Şey- hinden haber beklemeğe başla- mışlardı. Çok geçmeden boylu boslu, beyaz ipekten elbiseli, kemerli, kemerinden küçük bir hançer sarkan bir kadın içeri girerek iki | kardeşi selâmlamış, onlara: — Kurt ve Doğan Beyler! | Demişti; Efendimiz sizi kabul ede- | cek! İkisi de kalkarak, bu rehperi takip ettiler. Bu kadın onları mi- safirhaneden bahçeye çıakrmış, bahçede dolaştırdıktan sonra baş- ka bir kapıdan içeri alarak bü- yük bir odaya götürmüştü. Burası, kemerlerinden — kızıl hançerler sarkan bir sürü adam- larla dolu idi. Hepsi de kardeş- lere vahşi vahşi bakmış, aralarında yabancı görmek yüzünden ho- murdanmışlardı: İki kardeşin sonradan anla- dıklarına göre bunlar Cebel şey- hinin fedaileridi. Şeyhlerinden bir emir alınca, her ne " pahasına olursa olsun, onu mutlaka yapan, bu uğurda ölmekten korkmıyan yılmaz adamlardı!... ( Arakası vart ) Geceliyin | 13 Temmuz - Perşanıbe İstanbul (1200 m.) — 18 Gramofon, 18.30 Fr. dera (Çilerlemiş olanlara), 19 Kemâal Niyazi B. ve arkadaş 20 Nebil oğlu İsmal Hakkı B, — 20,30 kemani Reşat B. ve arkadaşları, 21.30 gramofon, 22 ajane, — borsa haberleri ve saat ayarı, Ankara (1538 m.) — 12.30 Üramo- fon, 18 alaturka , 1945 viyolonsel könseri (Edip B. T.), — 19.15 alaturka saz, 20.15 ayans haberleri. 21 Tagannili orkesira 28 dans müsikisi. Varşova konseri, Budapeşte — 20.36” Piyano ve vi- yolonsel sonatları, 21 konfermne, 2145 Sigan musikisi, 28.20 Eğlenceli — mu- siki. Viyana — 2045 Amsterdam'dan naklen Strausa'un idaresinde verilecek tagannili konser, 23.25 tagannili dans musikisi, Milâno - Torino - Floransa 20.20 ecnebi Heanile haberler, plâk, 21 haberler, konser, 31.45 Puecini'nin (Turandot) isimli operan: Prağ — 20.15 halk şarkıları, 2035 Temsil, 2145 konferans, 23.20 Orkes- tra konaeri, Bükreş — 13 haberler, plük, 13486 plâk, 17.80 çocuk programı, 18 orkea- 2045 — Vagner'in İrtihal Ve Tedfin Edremit'te — Doktor Kâmil Emin Beyefendinin refikaları ve — Edremit eşrafından Serdar zade kerimesi ve Hacı Ahmet Ağa hafidesi Pakize Ha- mimefendi sıkıt neticesi kanı zehirlene- biraz | rek septisemiden Bahkesir doğum evin- de vefatı derin tcessür uyandırınıştır,Bu elim haberi cenazenin Edremit'e nak- Hini işiden dosdarı vk Edremi göz yaşları arasında 4 temmuüz tarihine ve salı gününe müsadil lidi nebevi akşamı medfeni ebedişine tevdi. edilmiştir. Merhüme — Balıkesir doğum — evinde tedavisinde — gösterilen azami ihtimam Vve gayrele rağmen kurtarılamamıştır. Geride 4 yavru bıra- kan merhume hayrı çok — sever müh- taçlara yardım eder kimsesizlerin elin- den totar güler yüzlü saliha bir ka- din olan merhume T'akize Hanım Ed- remit mülhakatında çok sevilirdi. Zev- ci mühterem doktor. Kâmil Emin Beyefendiye — dostlarına — ve tün — Edremit —halkıma — tasiyetle mizi sunarız. Cenabıhak merhumenin taksiralım af ve ailei kederdidesine Babri cemil ihsan buyursun, — ( 5462 ) FENERBAHÇE EŞYA PiYANGOSUNUN keşidesine, ancak, gününüz kaldı, Acele ediniz. (5397) Bugündan Itibaran Şehzadebaşı HİLAL Şinemasında FEDAİ DONANMA İşbu büyük film için beş milyon dolar sarfedilmiş ve bütün Amerika bahriye filoları ve beş bin Amerika bahriyelisi iştirak etmiştir. Muaz- zam deniz ve harp filmidir. İlâveten: ÖLÜM VADİSİ Büyük sergüzeşt romanı, ayrıca en son dünya havadisleri. Her yer 20 paradi 15 kuruştur. Bugün 1 de ta- lebe matinesi vardır. 10 kuruştur. eşeseseceRA AAA AAAAA AA RADYO | .vî j aa AAA mamaa ea n a Te a n se ea LA sA AA AAA eserersesacenAn. 065 af GT , 14 Temmuz Cuma Varşova — 1935 plâk, 91 - Fran- sızların 14 Eylül bayramı münasebeti- le şenliklere iştirak, 23 dans muskisi, Peşte — 2045 — keman konseri, tiyatro (Stüdyodan), 23.85 Or- konseri, iyana — 20.25 Opera parçaları, 2205 propaganda konferansı, 23 plâk konseri. Milâno - Torino - Floransa 21 haberler, plâk, 21.35 temsil, karısık örkestra — müsikisi, Prag — 31 karışık neşriyat, 21.35 Fransz ihtililine ait bir temsil, 23 son haberler, 23.20 Rusça neşriyat. — Roma — 2250 karışık konser. Bükreş — 13 haberler, plâk, 13.46 halif musiki, 90.25 plâk, 21 Fr' neşri. )ıı 21.20 Fransız eserlerinden Laııııır. Fııınıy enrlennden ııgınıı -— TAKVİM — Gün PERŞEMBE Te 13 TEMMUZ 933 8 Arabi Rumi 17 Reblülevvel Ll.!ll 30 » Hariran - 1340 31 Vakti | Ez v...ııl Vakit (.ı..'lıuı 4 30)| Akçşam Öğe |a 19 | Yatar İkimdi | & 38 | 16 10| İmsak Erant 1648|(2 » İstanbul Tramvay Şirketi ve Şark Demiryolları Kumpanyası Muhterem ahaliye ilân Halkın deniz banyolarına de- vamını kolaylaştırmak maksadile 14 Temmuz 1933 ten itibaren, tec- rübe olarak ve diğer bir karara kadar İstanbul - Florya - Plâj ;:.:lı:::ı gidip gelme tenzilâtlı irleşik — biletl lmağ y lanacağı muhterem ıhılyı—.ü olunur. Bu bıleder tramvayla şehrin her hınği ir mahallinden kesik- siz sefı Eminönü veya Sirke- ;_iıye. Dzı 'olu ile Sirkeciden loryaya, arzi- met vye g'l çilkÇclııooı)m. Şekıı.ı:ce ı|l: Küçük plâj- lan birine lu ile Sirkeciye [Inııl " *m: ayni ırıbı içinde ;ebekeıın her hangi bir mahalline tramvayla avdet için muteberdir. TARİFE Nakliye vergisi ve köprüler rüsumu dahil olduğu halde : 'Aten 10 Büyükler yaşına kadar için çocuklar kuruş karuş Tramvayın her 959,75 50 hangi mevkii va Demiryolu 1 nci mevki Tramvayın her 20,75 4 bangi mevkü ve Demiryolu 2 inci mevki ) Jramvayın her 6425 33 hangti mevkii ve Demiryolu 3 üncü mevki Bilet yul ıılerı beyan olunn dört | ]dın her hangi birine girmeğe salâhiyet verdiği gibi bu plâjlar dahilindeki tek- mil tarifeler üzerinden * 20 ve Küçük Çekmecedeki İstasyon bü- fesinden * 10 tenzilâta dahi sa- lâhiyet verir. İşbu biletler Sir-« keciden geçen veya Eminönüne varan tramvay arabalarında bi- letçiler tarafından verilir. Ahbali mezkür biletleri tramvay hatları müntaha noktalarının bir çoğunda plântonlardan , dahi te- darik edebilirler, örü y a e — — - ——

Bu sayıdan diğer sayfalar: