lke < Li SON POSTA Sayfa 8 ONLARI. BEN ÖLDÜRDÜM! Yazan: Ağlama Gitmiyeceğim Suat Derviş iyor l Sesim endişe ve heyecanla tit- riyordu: — Üzülmek mi diyorsun? de- > babacığım üzülmek ne de- sen gidersek ölürüm anlıyor Söylediğim (yalan değildi. Eğer beni burada yalnız bırakıp gi öl emindim. O: daha sarılmıştım. Ya V vaşca: — Baba! dedim. Söyle... N zaman gidiyorsun? Ne zami Bu gece mi? Yoksa yarın mı?. Söyle diyorum. Çabuk söyle. Ve birdi hıçkırmıya baş- n bu neticeyi pek iyi biliyordum. Pan bu felâketli ğu his- günün ağır ağır Yi ğını sediyordum. Bunun böyle olaca- ğı pek tabii idi. Bugün bü şey- lerden mesul olan annemdi. Ka- bahatlı o idi.. Benim >: evinden ; soğutan, - uzak o na kabili Gamak “bir hale sokan onun rahatını, istira- sahi, saadetini kaçıran yalnız o hain annemdi. Babam artık bi aramızda mes'ut değildi. Elbette bir gün gitmesi, kaçması sı omukadderdi.. ö ei Bir ye ge yok1.. Bunların hep- a.. Ortada hiç a Mi yok... onu dinlemi- yordum, hıçkırıklarım gitgide zi- gadelşiyordu. he olaci Beni hiç düşür iyonu yalsız, ne baba? asıl tek başına?.. Annen ei ma i? , Göz aşları arasında: ai Ne annesi!.. Diye hayk - Annem artık ii mey değil.. Artık bizi s Miri meş'um haberi verdiği gece, beni bugün bu felâketlere sebep olan annem için, böyle rencide ediyor, hirpalıyordu. — Yavrum.. iki gözüm.. “m . vallahi gitmiyorum. sai bir şey yok... bu vii gr fikirden ibaretti... Se ee im (diyorum. vadediyorum ki m iyeceğim. müsterih ol.. ağlama canım Da Kl Göz sma tutmak kabil değildi, oi da si nede olsa bir gün ——— demek e olsa gideceksin. Bu; Pimi e. mak deceliin. Böyle c. gibi bir evde uzun zaman rulabilirmi?.. Bu hale lama imkân varmı ki: Fakat söylemiyor, mü- maden. ağlıyordum babam uş başımı okşıyordu. yrd çocukluk bale. alli lama diyorum.. inan bana gitmiyorum.. gitmiye- ceğim.. yanıma — Sahimi söyliyorsun? — Sana li ki git- iz Yemin et et.. oh babacı- ği babam.. yemin et bana.. 2 Ee min kır zarmış ollağüku fark etmişti. — Ne o Sadiye?. Ağladın mı? Diye sordu. — Ai anne. Ağladım. in? — — çe ü babam seyahate çıkmak istiyor.. — Ne?.. Ne diyorsun? Ba- ban seyahate mi gidiyor Annem hayr. O, başını kabahat işlemiş bir ozel gibi tabağına indirmiş süküt edi- yordu. — Bu ne demek ?.. Sadiyenin dediği * doğı Nedir bu seyahat hikâyesi 7. le bana iç bahsetmemiştin | “a m gözlerini ona kaldır- madan yavaşça cevap vermişti: — Sadiyenin çocukluğu.. Or- tada el ciddi bir şey ik ki. Ehemi bir sözden çılgın kız mi bk vak'a ii dı.. Daha al verilmemiş şöyle bir fikir... Bundan Sadiyey. set m Meselh bundan ibaret lerileri buruşmuş, bo- slm zavallı yüzünün tekallüs anlamak adimülimkândı. Yük gi biri insan e ben- en bun ağladığını farketmemiştim. mnem, onun göz yaş- arının birbiri arkasından yüzün- den süzüldüğünü dehşetle gör- v oluyorsun ?:. Allahaş- tuğ a ne demek!.. Diye haykırdı. Babam elindeki çatal ile bıça- ii rek ellerile yüzünü ört- — sz akat nen var?. Söylesene.. — Bir şey de Geçti bile... Sesi artık titremiyordu. Fakat pg gm > de levam edi- arile kli a Pp çok yavaş bir sesle mırıldanıyordu: — Bir bilmiş olsaydın ne ka- dar müteessirim. Ne kadar bet- Tasavvur edebilsen çek- tiklerimi... Babam ona cevap vermiyordu. (Arkası var ) ne seni, ne beni... ie yeğ yalnızım.. Barada bir an LU yi Beni hep yalnız nim için, hiç vakti misafirleri var bana beli vakti yok!.. Oh an- nem bizi sevmiyor Wir o öyle hain öyle fena oldu ki bilsen!.. Babam sert bir sesle sözümü kesmişti : — Sus.. Çılgın çocuk! Nasıl akalin annen için böyle şey- ler söyliyorsun Birden - kelli boynun. "çekerek dizlerimden kalktım, Da rek bukadar sert ol- iştu. Sn ve yine masamın başına oturmuş, ellerimle yüzümü kaparak e ağlıyordum. Sadiye yavrucuğum!.. ni cevap İn Fakat fırtınalar vardı. içinde b Gidecekti, beni bu- rada yalnız bırakarak ride zel Ve böyle — giderken, , bana bu Matvuat Cos y sti tarafından terti, edilen 33 MATBUAT ALMA ı çıktı. Her kitapçıda bulunür. © Fiatı 1 liradır. Amerika'da Garip Bir Reklâm Tarzı Daha Burada gördüğünüz resim Nevyork'un en geniş caddelerinden birinde alınmıştır. Yalnız lüks otomobillerin geçtiği bu cadde böyle konserve fabrikasının en birinci şart NN için Amerikalılar böyle garipliklerden çok istifade ediyorlar. Bu eşek arabası reklâmını yapıyor. bir Muharrirler Ne Kazanırlar? Günde Beş Sütun Yazı Yazan Muharrir ( Baştarafı | inci, sayfada ) Banka memurluğu tahsilimi bitirmiş, bir nevi iesiğye am yapıyordum. zaman o hasi olan Selâmi ii v2 om için birkaç ve roman tercüme ii gri yazılar Ali Nacinin nazarı dikkatini celbet- miş Selâmiye: — Bunlar senin değil, şu asıl yazanı bize getir! Demiş. Davet üzerine ie gün Akşa- eldim. ünden “beri de brake lilerin. Maamafih bu, yazı mm başlangıcı sayılamaz, Ben yerleşmeden çok evvel dim bir şiirle Yahya Kemalin ve ar- kadaşlarının nazarı dikkati celbetmiştim. Hatta beni ral aldılar, işimden ayrıldım onlarla birlikte yarı Bohâme bir hayat yaşadım. Şiir mecmuaları neş- rettik. Bunun haricinde Anadoluda şair Nazım Hikmetle e onun ve benim yazdığı larla ağız ağıza Ye bavul kaybettik... Zevkimize Göre Yazsaydık! Bir aralık mevzu, m intikal yy Va - Nu k kimselerin iş sil. olan “ halk Mim » te- ranesi doğru değildir. Dedi. Hal- kımız uyuyor denemez. En cahil tanınan Kii bile: loskof one demiş, dinle pi sözünü! Şeklinde sıksık kulağımıza ge- len muhavereleri gösteriyor ki onlar ellerinden geldiği kadar okuyorlar. lünevverlerimizde halkı okutmak büyük faaliyet var. Ve meselâ bizler halka ol bilmek için kalem- lerimizi kendi zevklerimizden fi dakârlık Oederek kullanıyoruz i aslı e her halde başka türlü olur: kserisi tercüme lemek ii > açılan ağızlar haksızlık ediyorlar. Edebiyatın Piyasası — Bizde b muharrirler niçin zama orlar. — Edebiyatın de bir piyasası . Ve bu işe de ve ta- Çarşıda lep li hükimdir eselâ ucuz sebze nasıl m Tabii ayl eser veren kazanır. Ve tabii şişirme AR ciltler Dn kazançtan mahrum kalı > ei de belki vet olan erini fena arzederi yani Raye Tel ve boynu büküktürler, Sir z dil, bir ton cür'et ardır. Fakat bir yaprak eser yk İkisini bir araya (topla- bilen (o gemisini (o kurtarıyor. Yoksa bittabi karaya oturuyor. — Mubarrirlik hayatınızın e şunuza giden tarafları nelerdi, — Ne bileyim. Meselâ ol masi kıt karilerin safiyetleri ho. şuma gider. Onların beni tanıma- ları hoşuma gider. Çok. şıma git Meselâ Balıkpa- zarından bir okka kiraz alırken anav:; — Beyim, der hani şu roma- nın Sonu —.. varacak. Allah aşkına, pek mi gıdıklıyor! Şu Aliye dın allah için. Sonunu dört başını mamur ediver Şunun yiz. ge e bir ocak kurtulsu: m | 3 geldiğiniz yerde reiez ek olurlar, Ağızlarını kula! pi Be Ra ii Sevkalâde bir Çeneleri açılır. Sonundan bir y çık diye dinlersiniz, o geni söyler, söyler, söyler... leme, kel silsilesi vızıldamış, sizi b. şuna vaktinizden tmıştır | ni haricinde a bir sebeple yazılarımda, den Tedakârlık etmek ei yetinde kalmakta en sinirlerimi üye bir şeydir |.. min EN Ke Bis gazetede a « Hangi kitapları nn) > » im ra cevaplar. çoğu Vâ- - n bütün eserlerini ocaklık et ek fikrindeler, şiikeleli ind sildi: Ha; dedim geçmi; lsun, sizin sesli başında bir yangın tehlikesi esiyor! Vâ-Nü Bey güldü; — Eksik olmasınlar, ben yu- a da söyledim, ben de onlar- la hemfikirim. Ve şimdiki halde piyasaya ee “eler be- nimsemiyoi rum. Bu yangınd. nimsedikleri Yelin ba tehli- kede olanlar şekl rımı sıralayacaklar? Naci Sadullah — TAKVİME Gün PAZARTESİ Hızır 30, 26 HAZİRAN 933 ZA Arabi Rumi 2 Rebiülevvel 1352 ( 13 - Haziran - 1349 Vakit | Evant/Vasatif Vakit JExant |Vasati Öğe Güneş |845(4 20) Akşamı? — 431 (12 16) Yat (20412) ikindi | 8 32 | 16 17) İmsak |6 24