24 Mart 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

24 Mart 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Sayfa Memleket Manzaraları Zafranbolu Köy Delikanlılarının Gezintisi Zafranbolu, (Hususi) — Akvi- ran köyü gençleri ile Yörlük kö- yü gençleri Eymür — köyünde toplan p bir kır gezintisi yap- mıiya karar vermişler, beni de bu gezintiye iştirake davet et- mişlerdi. Eymürü bu münasebet- le gördüm. Akviranla Yörük köyü ara- sında Kepze denilen harabele- rin Şimal kısmında yüksek bir tepe Üzerinde kurulmuş olan Eymür'de senenin en sıcak gü- | nünde — bile paltosuz oturmak mümkün değil. O kadar serin ve o kadar rüzzârlı. Civar eğlenti yeri olan bu yer, gençlerin pek hoşuna gidi- yor. Bir gezintide icap eden bütün lüzumlu şeylerin hep ge- tirilmiş, bir tarafta yemek pişirili- yor, diğer tarafta köy delikanlı ları bu gezintinden azami istifa- deyi temin için muhtelif oyunlar ve köy sporları yapıyorlardı. Bir aralık köylerin bülbül sesli ço banı geldi, Oturttular ve söylet- tiler, hem yank, hem cinasli söylüyordu: 'Tiren gelir kışladan Direkleri vişmeden Köy parası değilmi Muhtarları deirten... Sürmeliyim Yallah.. Akşama kadar binbir eğlence yapıldı. Bir bahar gününün ya- ratt ğı zevk ve neş'e içinde kö- ye dönüldüğü zaman bu sayılı kır eğlentisinin tafsilâtı eğlentiye İştirak etmiyenlere anlatılıyordu. * Kocunuz köyü nmev'i şahsına münbasır bir köydür. Hatıl de- nilen odunların biribirlerine ç- tılması ile yapılmış evlerda per cere varifesini camsız çerçivesiz Temekler görüyor. Gerek bu köyün, gerek civardaki diğer köylerin abalisi Zafranbolu-Bartın ticcarlarının Hazarlarında çalış- maktadırlar. Fakat çalışma şeraiti gok ucuxz ve adeta bogaz toklü- gunadır. —İşte ömrünü hazarda geçiren bir işçinin söyledikleri: — Biz para almayız. Onlar bizim vergimizi verirler. Ürzeri- mizde şalvarlarla gömleği alırlar, Çalışırken karnımızı doyururlar. Bu işçi 22 yaşlarında vardı. Fakat yaşmın 15 olduğunu söye lüyordu. İşi biraz eşeleyince me- selenin iç yüzü anlaşIdı. Anadoluda erkek — çocukların yaşlarını birkaç sene küçük yaz- dırıyorlar, Fakat bu bir takım içtimat mahzurlar doğuruyor. Giz- li evlenme... Gayri meşru çocuk ve nihayet bükümetten yaş sak- lama bu mahzurların başındadır. Mehmet Enver Tokat'ta Yeri Bir Hastane İnşası Için Tahsisat Kondu Tokat (Hususi) — timizin en (ınlılı M,:ı.:::; birisi hastane idi. Mecut hastane derme çatma ahşap bir evde bulunuyorda. Bir hastane lâzım gelen — şeraiti ihtiva etmi yordu. Hususl muhasebe bütçesine bu sene asri bir hastane inşası için 20 bin liralık tahsisat konuk: muştur. Bütçe tasdik edilr edil- merz inşaata başlanacaktır. Malatya Nasıl Kurulmuştu? Yunanlı Hakim Malatyos'un Kurduğu Şehir Şimdi Harabe Halindedir Malatya (Hw susi) — Tarihte Üç malatya var- dir: Eskişehir Ma- latyası, Aspozi Malatyası, Ürdü- zü Malatya Eskişel latyası Fırat sü- yunun garp ta- rafındaki Eski Melatgyada Selçüki tarzında Ulucami sahra üzerine kurumuş bulun- - T Kazame elt neinee maktadır. Hicretten evvel Yu- » HŞ î nanlı Melatyos ismindeki hekim tarafından kurulan bu Malatya 480 tarihinde Selçuktlerin eline geçmiş ve burada Selçukiler ta- rafından birçok medenli eserler vücude getirilmişlir. Bu esezlerin birçoklarının — harabeleri — hâlâ mevcuttur. Bugünkü Malatya Nasil Kuruldu Bugünkü Malatya şu tarif ettiğim eski Malatyanın bahçesi halinde ve yaz mevsimlerinde ikamete mahsus birkaç binadan ibaret küçük bir sayfiye İmiş. 255 tarihindeki Nezip muharebe- sinde Hafız Paşanın kumandasın- daki büyük ordu Malatyada kış- layınca ©o sene ahali şehre nak- ledememiş — ve #sayfiyede kal- mış, bu suüretle de sayfiye olan şebir genişlemiş, halk Eskişebire avdetten sarfınazar etmiştir. Fakat bu vazgeçiş eski Ma- latyanın harap olmasına sebep olmuş, — Eskişebhire — dönmekten sarfınazar eden balk oradaki mu- azzam mebaniyi yıkarak enkarzını genişletmekte oldukları Aspozi sayfiyesine nakletmişlerdir. Sonra da meiruk kalan bu Eskişehirde han, hamam, çarşı, bedesten, cami gibi birçok eser- ler de gün geçtikçe harap olmuş Şarkta Kış Çok Şiddetli Oldu Birkaç Kişi Donarak Öl- müş, İki Kişinin De Elleri Dökülmüştür Erciş (Hususi) — Bu mubitte kış çok şiddetli olmuş, devam eden kar fırtınaları yüzünden yollar kapanmış, posta münaka- İâtı durmuştur. Ahlat'ın Kırklar mahallesinde Şeref oğlu Mahmut donarak ölmüştür. Bundan başka Adü'ccvaz İle Bitlis arasında kosta nakliyatı yapılırken muhafz jandarmalardan — biri — donmuş, diğer jandarma ile postacın n da elleri donarak İşe yaramaz hale gelmiştir. Bitlin. ile Tatvan arasında Rahva denilen yerde iki adam karlar sltında kalarak ölmüştür. İstanbul postası Rahva ile Tatvan arasında sırtta taşınmak suretile getirilebilmiştir. Kırşehir'de Bir Adamda Menenjit Hastalığı Görüldü Kırşebir - (Hususi) — Şehri- mizde Yenikadı mahallesinde bir adamın menenjit hastalığına tutul- duğu önlaşılımıştır. Hasta derhal hastaneye — kaldırılmış, mahalle kardon altına alınmış, bastalığın sirayet ihtimallerinin önüne ge- SÖON POSTA y mçe Eski Malatga'da Emiri Ömer camli harabesi va bugün ancak ankazı kalmış- tr. Bu meyanda Bağdat - fatihi Muradın silâhtarı Mustafa paşa- nın bina ettiği han da vardır. Yıkılan şehrin ankazile imar edi- len Aspozi gün geçtikçe büyü- müş, yeni Malatya büyüdükçe de eski Malatya küçülmüş ve niha- yet bugünkü haline, 300 — evlik bir köye inkı'âp etmiştir. Yeni Malatya yani bugünkü Malatya Ömet Hayyamın muhayyelesinde yaşattığı bağlık, bahçelik, bol meyvalı, berrak sulu bir diyardır. harabesi Üçüncü Bir ma'atya Bu iki şehir- den eski bir Ma- latya daha var- dıir ki buna da Urdüzü Malatyası denilir. Urdüzü Eskişehirin yarım saat — ilerisinde- ki Aslan tepe- sinde kurulmuş bulunmaktadır. Elyevm bu tepe füzerinde bir Fransız heyeti ilmiyesi hafriyat — yapmaktadır. Bu hafriyat esnasında bir kr ral heykeli bulunmuştur. Araştır- ma derinleştirildikçe büyük bir medeniyetin asarı meydana çık- maktadır. Yazılı Mayvalar Meyva istihsalile meşhur olan Malatyada çok - tuhaf bir meyva yetiştirmek usulü vardır. Ekseriya elmalar üzerinde tatbik edilen bu usul meyvaları yazıli olarak yetiştirmekten ibarettir. Meyva — meraklıları yazmak istedikleri bir cümleyi siyah bir kâğıt üzerine oyarak kemale ermiş bir elmanın Üzerine sar- makta, elma güneşin tesiri ile kızardığı zaman oyulmuş — olan bu yazılar elmanın kabuğu üze- rinde kızarmakta, diğer kısımlar ise siyah kâğıttan güneş nüfuz etmediği için sarı kalmaktadır. Gençlerin Aşk Nağmeleri Bu usul ile gençler biribirle- rine aşk nağmeleri bile ithaf etmekte, batta bayram tebrikleri yapmaktadırlar. Bugünkü Malatya birçok meş- hur adam yetiştirmekle müfte- hirdir. Başvekil İsmet Paşa Hz. de Malatyanın çocuğudur. B. Turgut Gönen Hapishanesinde Bir_ Kavga Çıktı “Gönen hapishanesi ve mahkümlar Gönen (Hususi) — Hapishanede bir kavga çıkmış, mahkümlardan Ibrahim, Kıptı Yaşarı bıçakla yaralamıştır. Kavga esnasında ayırmak için araya girenlerden bir kaç kişi yaralanmıştır. Vak'a hapisanede bir arama yapılmış, ekmek İçersine saklanmış bir bıçak bulunmuştur. Kavga edenler mahkemeye verilmişlerdir. Alaca Postı Müdürlüğü Alaca: Çorumda ( Hususl ) — Posta Müdürü Hulüsi lira ihtilâs ettiği iddiasile işten el çektirilmiştir. Yerine Ankara telgraf muhasebe — kaleminden Cemalettin Bey tayin edilmiştir. çilmiştir. Şehrimiz Millet meks teplerinden — 200 — erkek, 40 Hanım talebe mezun olmuştur. El'aziz Fırka İntihabi El'aziz (Hususi) — Ticaret Beye, 400 | odası intihabatı yapılmış ve C. H. F. sınca namzet gösterilen Kışoğlu Hasan, Azizanlı İbrahim, Sungur zade Abmet Şükrü, Bö- lükemini zade Vehap, İktısat Bankası müdürü Hacı Kadir, Arpacı zade Mustafa, mütekait Hıdır Beyler seçilmiştir. Mart —4 Gençlik F— Acaba Neye İstidadım Var ? Birçok fikir veya hareketlerin bazı noktai müşareketleri vardır ki sizi istidat ve meyliniz haks kında tenvir edebildiği gibi siz de onu dikkat ve basiretle mü- Iâbaza etmelisiniz. Bir. kitabı karıştırırken — bil hassa harflerin şekli, dizilişi, kâğıdın cinsi, fasılların -suretl taksimi, resimlerinin inceliği ve başlıklarının — tertibatı Üzerinde durürüz. Bu dikkat acaba tipoğe rafiye olan meylimizin bir nişa«s nesi olmasın.. Sokakta birçok mağazaların önünden hiçbirisine dikkat et meden yürürken birden bir vit rinin önünde duruyorsunuz, Bu- rada teşhir edilen eşya, teferrue atına kadar sizi alâkadar ediyor. Bu tevakkuf ve alâkadarlık hiç bir fikir ve menfaat için değildi. O halde esbabimı. araştırınız. ve buradan bir netice çıkarınız. Birkaç arkadaş'a muzik dine lediniz. Bir saat soura, bir gün sonra, hulâsa bir zaman sonra hanginiz kolaylıkla ©o parçayı tekrarlıyorsa onan en - akostik kulağı var demektir. Mektepte hesap meselelerini en evvel siz mi hallederdiniz? Arkadaşlarınızın içinde han- gilerini sever, hangilerile beraber bulunmak — iştiyakım — duyarsınız, Bunlar ne yapar. Sizinle ne konuşurlar? Birisi bir borsa ko- misyoncusudur. Onunla daima kıymetlerin meddücezrine, ape- külâsyonların hafi kombinezon« larıma ait muhavere ve münaka» şalar yaparsınız. Öleki büyük bir hububat tacirinin kâtibidir., Size alelekser hububat piyasas sından bahseder ve arpa mezru- atının tehlikede olduğu daha şimdiden söylendiğini izah eder. Bir diğeri bir san'at evinin memurudur. İşlerine nezaret ettk ği yeri görmek Üzere sizi de götürür. Size sizi hiç sıkmıyan misallerle birçok tafsilâtı veriyor. Bu Üç arkadaşınızdan hangisl sizi alâkadar etmektedir ? Hangi- sini daha fazla ve canlı bir me rak ve tecessüsle İstifsar ediyor- sunuz. Elbette bir gün bu tecem süsünüzü tahrik edene: — Senin — patrona — beuden bahsedemez misin?.. diyeceksiniz. Lisede iken kimyaya marakı» mız vardı. Bu fen fikrinizde en geniş mevkiij tatmuştu! Ecsamın terkibatını öğrenmek istiyordunuz. Bütün düsturları ve sureti istih« raçlarını ezber biliyordunuz. Ho- calarınızın bakkınızdaki — tevece cühlerini, hüsnü nazarlarımı görü- yor, duyuyorsunuz, Her sene bi rinci mükâfatı siz kazanıyorsunuz. O halde tahsilinizin nihayetinde bu keyfiyeti ihmal etmeyiniz, Mümkünse eczacı olunuz, Bu &- nıfı muvaffakiyetle başarmak için büyük bir kabiliyeti haizsiniz, Kazara ruhunuza hâkim olan meyil ve arzuya muhalif belki de muhasım bir muhitte bulunmanız mümkündür. Meselâ siz denizin tehlikelerine göğüs geren bir bahriyeli olmak veya dünyanın ıssız köşelerine medeniyetin nu- runu götüren büyük seyyabları taklit etmek arzusile tutuşurken dünyadan uzak küçük bir köyde bulunuyorsunuz. Etrafınızdakiler, arkadaşlarınız fikir ve projeler- (Devamı 10 uncu sayfada )

Bu sayıdan diğer sayfalar: