21 Mart 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

21 Mart 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— l Pantalon Modası ı Ben - söylemiştim; evet ben meşhur Pazar Ola Hasas Bey bir buçuk iki ay evvel yine bu say- fada, bu sütanda kadmların kı- yafetlerinden behsederken: " Ni- çin bizden ayrı geyiniyorlar ,, diye ortaya bir fikir atmıştım. Benim fikrim burada kalacak zannetmiştim. Fakat fikrim ne- dense M. Şorun kızı gibi havala- nmca soluğu Yunanistan'da tran- sit yapmadan Amerika'da aldı. Şimdi orada kadınlar erkekler gibi- pantalon ceket geyiyorlar- mş. Desenize şu koca kafamla epey iş beceriyormuşum. Ta Amerika'nın dikbaşlı sivri dişli kadınlarını bile yola getirdim. Gazete sayfalarında pantalonlu kadınların resimlerini görüyorum. Pantalon bizim erkek panta- Tonlarının aynı, caket te Ööyle.. Fakat yüz, göz tuvaletleri yine eskisi gibi yerinde. p Yalnız bu fikri ortaya attığı- ma beni pişman eden, yüz defa, bin defa, yüz bin defa pişman eden bir cihet varı Kadınlar, geydikleri pantalon- larının eteklerini de entarilerinin- ki gibi ikide bir kısaltup uzat- mıya kalkarlarsa, biz onları ken- dimize benzetelim derken, onlar bizi kendilerine benzetmiş olurlar. * Artık işimiz yoksa; biz de onlar gibi Üç günde bir terziye gidip, İütfen şu pantalonun ete. ginden İki santim kessene, lütfen altı santim eklesene, diye kısalt- tırıp, uzatt racağ r. Bu iİşi de yapabilmek için dört gözümüz sekiz gazelenin ou altı moda sayfasında acaba kısa etekmi, yoksa uzun etekmi modası var, öğrenelim? düşünce- sile İşimizden gücümüzden de olacağız, * Dedim ya!.. Yine bize zararı | me gelmez. Düğme Gece Hasan Beyin oc'a» | sına girdi kor- hırsız solu karıştırmıya başladı, Hasan Bey birdenbire uyanıp bağırdı: — Ne yap- yorsun -orada? Hırs z korktu. Hasan Bey de- vam etti: — Yakalığımı çıkarıp oraya koymuştum. Düğ mesini bir tarafa atayım — -deme, sabaleyin, yaka düğmesi yine kay- boldu, nirlenmek hiç işi- diye si- imperatorluktur: madım. Karısı — Selma Hanıma şa- şıyorum. bu kadar yaşlı oldu- ğu halde halâ genç görüne biliyort.. Hasan Bey — Ne şaşıyorsun karıcığım, elil senedir bu (İşin | Idmaninı yapıyor. ——— — L IA TERELLLLE A | — Almanyanın idare tarzı — Para at azizim, yazı gelirse Cumhür Başka türlü anlamauın Ççaresini hen de bula- SON-POSTA nedir. Hasan Bey,, Verdim İşte sazı elime, Alı ah alıverdim.. Ne geldise dilime; Çalhı çalı çalıverdim.. Param vardı, savurdum; Turnayı gözden — vurdüam, Şimdi şapa oturdum.. Kalı kalı kahverdim.. Dolaştım gezdim yaya, Metelik kalmadı yal,, Yina tatlı bülyaya Dalı dah dalıverdim.. No güzel. şimdi bahar, Eğlenelim çocuklar; Gönül eğlence arar.. Salı salı - salverdim P.O.H.B. Tilki Bahsi — Hasan Bey Şorun nanistandan geri gelmiş. — Ne olacak azizim, — tilkinin dönüp — dolaşıp geleceği kürkçü dükkanıdır. Teskin Mak donald tahdidi — teslihat konfe ransın daki kargaşalığı teskin etmiş Hasan Bey.. — Bu mühim bir iş mi, kem- dine güveniyorsa gelsin de bizim evde kargaşalık çıktığı teskin etsin. tura gelirse zaman Komşa — Havalar düzeldi düzreleli çoluk çocuk şöyle bir gezmiye gidip rahat bir neles alamadım!.. Hasan Bey — Sen de azk- zim olmıyacak şey lstiyorsun. Hem çoluk çocuk gezmiye gide- cek, hem de rahat neles mi alacaksın 7 | ı Paraşüta Dair kızı Yür | Hasan Bey bağırdı: Han.m, Hanım şu bizim bah- çeyi biraz düzeltsene. — Nevar, niçin Hasan Bey? — Romanyadan — pazaşütle gökyüzünden yere İnen bir kız gelmiş, belki bizm bahçeye ini- verir.. Lokantadan Çıkarken Hasan Bey lokantadan cıkr yordu, garsonlardan birinin eline: — Bana bir yenice al. Diye bir lira sıkıştırd. dakika sonra sigara geldi. — Kibdil. Birkaç garson birden Hasan Beyin .sigarasını yaktılar. — Paltomul.. Garsonlardan - biri eteğinden, öteki kolundan tattu, Hasan Beye paltoyu gidirdiler.. Tam kapıdan dişarı çıkarken birçok garson birden yerlere ka- dar eğildiler. Hasan Bey: — E, dedi, şimdi sırası geldi liranın Üstünden artan seksen kuruşu verin bakalım!.. Okunacak Kitap Kitap meraklın bir dostu, Hasan Beye kütüpanesini gösterdi: — En üst gözdeki felsefi eserlerdir. İki B lli — Onun altındaki görzde on yedinci asra ait klâsik kitaplar yar.. — Âlâl — Daha altındaki göz Şekı- pirin tiyatrolarile doludur.. — Nefisi.. — Onun altındakinde de ro- matizim edebiyatının şaheserleri varl.. Hasan Bey artık tahammül edemedi : — Peki amma asıl ukunacak kitapları nereye koyuyorsunuz?, Yine Gelmiş Hasan Beyin evine bir dilenci geldi. Ekmek ve yemek verdiler Aman Pire Yanğlm Senin Elinden gitti. Ertesi gün tekrar geldi.. Kapıyı Hasan Bey açtı.. — Yine mi yemek istiyorsun?. — Hayır! — Öyleyse niye geldin.. — Aşçınızı değiştirm, memnun olmadım diye! dokunacak. Dilim tutulsaydı da söyliyemez, ellerim kırılsaydı da yazamaz olsaydım!.. Yüz defa pişman, bin defa yüz bin defa pişman oldum.. Bir acaip hayvan file benziyor, 'l;ğhuıııuııu inci gibi diziyor, Bir gecede beşyüz yatak gerziyor.. Yandın pire yandım senin elinden.. Hasan Bayi sovenlerden A. Hilmi Ben sana — neyleyim hey zalim pire, Koymazsın gözüme uykular gire; Yorganı açık koysam sokulur, dolar.. Aman pire yandım senin elinden!.. Pazarola Amerika Ve Biz Amerika'da dolar ortadan elini eteğini çekince, medeniyette n fazla'ilerledikleri iddia edilen Amerikalılar jJik insanlar gibi müba- dele (trampa) usulile alış veriş etmiye başladılar. Kumaş alıp tereyağı veriyorlar, kadınlar saçlarını kestirmek - için berbere boş para çantalarını bırakıyorlar, Evine doktar çağıranlar vizite parasını yumurta ile ödüyorlar.. Ötekiler ne ise; fakat bu sonuncuya aklım ermedi. Biz burada bazan doktor vizitelerini evimizin tapusile ödediğimiz bir devirde Amerika doktorlarının. yumurtaya razı olmalarına şaştım. Eğer günün birinde mübadele usulü bizde de tatbik edilecek olursa — evimize gelen bir kısım — doktorlara, vizite — Dcreti olarak — vereceğimiz en küçük şey.. doktor hastayı — muayene ettikten sonra, kısaca bir teşekkür ve veda merasimi yapıp, piliyi pirtiyi toplayınca kendi evimizden çıkmak ve evimizi doktora br rakmaktır. Zaten şimdiye kadar, vizite Ücretlerini apartmanlarla ödediğimiz, bazı defa görülmemiş şey değil ki! Ne dersiniz? — Cemiyeti Akvamda acaba kadın azâ çok mu 7 — Niye sordun Hasan Bayl.. — Hiç bir meselede doğru dürüst anlaşamı- —- Eski bir fizik mualilmi bir tek kıvılcımia bir treni yürütebilmek Imkânını bulmuş.. — Ondan evvel, tapu idaresinde biriken kâ- gitlları yürütmiye imkân bulsaydı fena olmazdı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: