Davul Oğlan Köyünün Kavunları Nallıhan (Hususi) — Natlıhana dört ve Beypazarına G saat me- safede yeşil ve şirin bir köy vardır: Davuloğlan. Bir tepeye gırlını vermiş olan bu köyün önünde ilk evvel göze çarpan harman yerleridir. Çoltik tarla- ları, kavun ve karpuz bostanları ile dolu büyük bir ovası ve vasi bir ormanı olan bu köyün or- manla ovası arasından Aladağ isimli bir çay akar. Çay üç ka- nalla ovaya taksim edilmiş bulun- maktadır. Bu kanallardan birisi Delik- kaya köyüne kadar uzanmakta- dır. Davuloğlan ovasının yetişlir- diği kavunlar nefaseti ile meşhur- dur. Köy Beypazarı ve Nallıhanın sayfiyesi vaziyetindedir. Bu kö- yün hususiyetini — “ saf hava, iyi su, tam gıda, şeklindeki sıhhi vecize ile ifade etmek kabildir. Üç yüze yakın nüfusu olan köyün bütün ahalisi bu üç sıhhat şartına uyğun olarak yaşamakta ve her biri sıhhat nümünesi halinde bulunmaktadır. . . Bilecik'te Mühim Miktarda Fidan Tevzi Edildi Bilecik (Hususi) — Fidanlığı- mız 150 dönüme yakın bir geniş- liğe malik olup şimdiki halde senede — bağcılarımıza — -parasız olarak« 200 binden fazla köklü Amerika asması ve 12 binden ziyade aşılı, köklü bağ çubuğu ve 50 bin kadar yetişmiş dut fidanı tevzi edilmiştir. Hükümetimizin umum! bütçe- den bir çok faedakârlık yaparak tesis ettiği bu fidanlığın günden güne tevsiine çalışılmaktadır. Posta Otomobilinde Kaçak Susağırluk, (Hususi) — Evvelki gün Balıkesir - Bursa postasını yapan otobüs gümrük muhafaza memurları tarafından muayene edilmiş ve içinde Üç bavul do- husu sigara kâğıdı bulunmuştur. Ba bavullar Oşman oğlu Ke- rım isminde birine nittir. Kerim ortadan kaybolmuştur. Hayrabolu'da Çok Feci Bir Cinayet Hayrabolu, (Hususi) — Bura- da bir cinayet olmuş, Bursanın Kabayük köyünden Hasan ismin- de bir genç Şehibe isminde sev- diği bir kızın başka birisine ve- rilmesinden — müteesssir — olmuş, çiftesini alıp kızın evine gitmiş ve pencereden kızı son defa ola. yak bir kera daha görmek iste- diğini söylemiş, kız pencereyo ç- kınca Üstüste iki defa ateş edip kızı öldürmüştür. Katil cinayet- ten sonra doğru adliyeye gidip teslim olmuştur. Bandırmada Orta Mektep Açılıyor Bandırma, ( Husust ) — Ka- zamızda Ortamektep — açılması için emir verilmiştir. Belediyemi- zin kendisine ait binasını Orta- mek:ep için tahsis edeceği söy- lenmektedir. Şehrin büyük — caddelerine karş İıklr ağaçlar dikilmektedir, Kızkağaç Mahkema Roisliği Kı aç (Hususi) — Akhisar hukuk hâkimi Muzaffer Bey şeh- rimiz keme riyasetine, M nisa ni Kâmil B. de müddei- umumiliğe tayin edilmişler ve yvazifelerine başlamışlardır. sulh h -— SON POSTA Ayancık'ta Spor Sevgisi Gençler, Halkta Musiki Ve Temsil He- yecan Ve Sevgisini Uyandırdılar Ayancık (Hue- susi) — Burada gençler — #pora çok Ffazla ehem- miyet vermekte- dirler, - Mevcut idman yurdunun ayrı ayrı futbol, völeybol, boka, güreş, tenis, mu- siki, temsil te- şekkülleri — var- dir. Her - şube kendi sahasında canlı bir faaliyet — göstermek- tedir. Temsil şubesi tolif ve ter- cüme eserlerini muvaffakiyetle temsil etmektedir. İdman yurdu İstanbulda bile bulunmıyan gayet asri va bütün gşeraiti haiz bir futbol sahası yaptırmıştır. Saha- nın bir köşesinde tenia mahalli de vardır. Kulüp için yeni bir . . $ Eskişehir'de Muallimler Birliğinin Senelik Kongresi Eskişehir ( Hususi ) — Mual- limler Birligi senelik kongresini yapmış, nizamnamede bazı tadilât yapıldıktan Sonra idare, mura- kabe ve haysiyet divamı heyetleri seçilmiştir. İdare Heyetine Tahsin Gök Alp, Mükerrem, Şeref, mmll ve İsmail Hakkı Beylerle Naciye ve Macide Hanımlar, Murakabe Heyet İbrahim Niyazi, Orhan, İsmail Oluğ Beyler, Haysiyat Divanına da Samib, Kâzım, tHasan Necati, Şevket Beylor ve Remziye Hanım — geçilmişlerdir. Bilâhara İdare Heyeti kendi arasında bir intihap yaparak Riyasete Tahsin, Veznedarlığa İsmail Hakkı, Umu- mi kâtiplize Mükerrem Beyleri seçmişlerdir. Eskişehir'de Fakir Talebenin Himayesi Sakarya Mektebinde fakir talebe için bir himaye heyeti teşkil edilmiştir. Heyet mektepte mevcut fakir talebeye - elbise ve sıcak yemek temin etmek Üzere faaliyete geçmişlir. Heyetin fa- aliyetini daha müsmir bir şekle ifrağ maksadile de Asrl sine- mada —bir müsamere — tertip edilmiştir. Müsamereye halk bü- yük bir göstermiş ve salon hıncabınç dolmuş, kimsesiz yavrular için yapılan bu müşa- merenin de fevkalade güzel ol- ması temin edilmiştir. .«D1e9 | Andifli'de Beş Haydutun Feci Hareketleri Andifli (H ususi) — Beş ka- çakçı köylerine dönerken yolda Bağlıağaç köyünden hayvanlarını otlatmakta olan Döndü ismindeki kıza rasgelmişler ve haydutça kızcağızı berbat ve harap etmiş- lerdir. Bundan sonra da cürüm- lerinin meydana çıkmamaşı için kızı öldürmek istemişler, fakat mücize kabilinden bir tesadüfle bu kötü niyetlerinde muvaffak olamamışlardır. — Hâdise haber alınınca bu beş kişinin takibine çıkılmış, — beşi de yakalanarak Cümhuriyet adaletinin pençesine tevdi edilmişlerdir. Geradede Söz Derieme Gerede (Hususi) — Söz der- leme heyeti kaymakam İsmail Vehbi Beyin riyasetinde faaliyete başlamıştır. alâka vıBaybu.rE Ayancık İdman Yurdu Sporcuları bina da İnşa ettirilmektedir. Bu binaya İdman Yurdundan başka Hilâliahmer, Himayel Etfal, Tay- yare Şubesi gibi teşekküller de taşınacaklardır. Sporcularımız kurban bayramında — Samsun'a giderek birkaç maç yapacak- lardır.Spor, kısa bir müddet zar» fında burada hayret uyandıracak Kurtuluş Günü Ve Kahramanı Bayburt kahramanı İlyas Ağa . Bayburt, ( Husus! ) — 21 Şu- bat Bayburd'un kurtuluş günüdür. Evvelâ Rusların istilâsına uğrıyan Bayburd Ruslar çekildikten son- ra da Ermenilerin işkencesi altında kalmış bulunıyordu. Bayburd bu tahbammül edilmez işkencelerden ancak 21 şubat 1333 de kurtuk muştu. Baybura'lılar bu kurtuluş gt nünü tesit ederlerken 80 yaşında bir ihtiyarın da hürmetle önlünde eğildiler ve allerini öptüler. Bu ihtiyar Bayburd kahramanı İlyas | ağa idi. Bir gün Ermeniler 180 Bayburtlu Türkü bir taş mağara- ya kapamışlar, yakarak imha et- mek istemişlerdi. Bu ihtiyar © 180 vatandaşın önüne geçmiş, tırnaklarile yerden söktüğü taş- larla düşmanların Üzerine hücum etmiş ve tüfenk seslerini taşla susturmıya ve onları acı bir hezi- mete uğratanıya muvaffak olmuş- tur, tes'it merasiminde (Halka ve mekteplilere şeker ve sigara tev- zi edilmiş, resmi geçit yapılmış, geçit alâyının ilk safında geçen Bayburd akıncılarının en (önünde yine Bayburd kahramanı İlyas ağa görülmüştür. Merasim pek parlak olmuş, Halk kurtuluş yünü münasebetile coşkun tezahürat yapmıştır. derecede Inkişaf etmiştir. Bilbassa burada spor aş- kını aşılıyan ve burada spor he- ecanını yaşatan idman Yurdunun faaliyeti takdire şayandır. Genç- likte musiki zevki de gittikçe inki- şaf etmektedir. Ayancık 'Himayol Etfalinde Ayancık (Hu- #usi) — Himayel Etfal Ayancık Şubesi senelik kongresini yapmış, yeni İdare Heyeti intihabatı neticesinde Re- lsliğe Orman Komiser Muavinl Rağıp, kâtipliğe muallim Şevket Beyler, azalıklara da — muallim Bedriye Hanımla Müddeiumumt Macit, tüccardan Mithat Beyler seçilmişlerdir. ——i Bergama'da Üç Mütecaviz Şehri Alt Üst Etti Bergama (Hususi) — Burada bir cinayet olmuş, Arnavut Rıza, Ali ve Sado isminde üç kardeş alacaklıları olan bir hamamcı ile kavga etmişler ve bu kavga esnasında bir başka adamı öldürmüşlerdir, Üç kardeş kavgaya başlayınca silâhlarına sarılarak İstiklâl mey- danma kadar koşmuşlar ve mey- danı harp sahasına çevirmişlerdir. İki tarafın attığı kurşunlarla ha- mamcı Hâzım ve Arnavut Rıza yaralanmışlar, tesadüfen bir kah- venin önünde oturmakta olan Hüseyin Efe de ölmüştür. Fırıncı Rıza ve kardeşleri kaçmıştır. Derdestleri için takibata başla- nılmıştır. Borgamada Talobeleri Himaye Bergama ( Hususi ) — Mek- teplerde teşekkül eden himaye birlikleri büyük bir gayretle ça- lışmaktadırlar. İkinci mektap Hi- maya, Birliği bu sene kırk çocuğu giyindirmiş, elbise ayakkabı, iç çamaşıtı ve mendil vermiştir. Bu kimsesiz fakir çocukların öğle ve akşam yemekleri de temin edilmektedir. Kastamonu'da İzciler Samsuna Gidecekler Ve Müsamere Verecekler Kastamonu (Husust!)— Kasta- monu İisesi ixcileri Samsuna gide- ceklerdir. İzciler Samsunda güzel bir müsamere vereceklerdir. Şim- diden hazırlıklara başlamışlardır. Kastamanuda Bir Hirsiz Kumpanyası Kastamonu (Hususi) — Zab- tamız 20 kişiden mürekkep bir hirsiz. kumpanyası yakalamıştır. Hırsızlar jandarmalar vamtasile halka teşhir edilmiş, çaldıkları eşyalar sahipleri celbedilerek tez- pit ve müsadere olunmuştur. Cihanbeyli'de Zelze'e Cihanbeyli, (Hususi) — Birkaç gün evvel kazamızda yeniden bir zelzele olmuş, beş ev yıkılmıştır. Yirmi ev de zelzelenin tesirile çatlamıştır. Hazım isminde | Tarihi Fıkra |Bir Sakal Nasıl Ağarır? Kıymetli muharrir — Sabiha Hanımefendi, geçen gün ellerine İngilizce bir kitap almışlar, ha- raretle tercümeye — dalmışlardı. Merak edip sordum: — No yaziyorsunuz? — Saçların niçin ağardıklarnı — Kitapta yenl bir şeymi var? — Hayır. Hep bildiğimiz şey- ler: Kıl - diplerindeki — boyayıcı maddenin azalması veya tüken- mesi, şiddetli bir heyecanla veya uykusuzlukla hüceyrelerde kar- gaşalık vukuu. Benim dikkatimi uyandıran şu kitap muharririnin ağır bir matemle bir gece içinde saçların ağarabildiğine, yaş kü- çüklüğünün böyle bir ağarışa mani olamıyacağına dair yaptığı iddia ile saydığı misallerdir. On- ları tercüme ediyorum. — Muharrir, Insanların ister« Törse saçlarını ve sakallarını ağar- tabileceklerini yazıyor mu? — Hayır. — Onu da müsaadenizle ben Nâve edeyim ve fıkrasını söyliye- yim: İkinci Mahmut, büyük rüt- belerle çarçabuk yükselttiği bir hocayı şeyhislâmlığa da geçirmek istiyordu. Bu hocaya “Mekki za- de, deniliyordu. Henüz gençti, siyah sakallı idi. Halbuki şeyhis- lâm olmak için hiç olmazsa kır sakallı olmak lâzımdı. * İkinci Mahmut, birkaç kere, gözdesi olan Mekki zadeye, ka- rarını ima etti ve bu kararı, şu siyah sakal yüzünden icra ede- mediğini de anlattı. Fakat hoca- nın ortadaki manli gidermediğini görünce Aaçıkça haber yolladı, *gakalını ne yapıp yapıp ağısl- sıni, dedi. ğ Bunun Üzerine Mekki zade he- kimlere baş vurdu, kitaplar ka- rıştırdı ve — nihayet günde iki defa sakalını misk ile amberden mürekkep bir halitanın buğusuna tutmaya başladı. Mini mini bir gümüş mangala atılan tutam l tam misk iİle amberin nefis ko- kulu dumanında hakikalten boya boran hassa varmış. Çünkü bir ay sonra Mekki zadenin sakalı, şeyhislâmlığı temin edecek ka- dar, beyazlaşmıştı. Sabiha H. güldü, söyledi: — Bu; ıtriyatın saçları ağart« tığını ısbat eden bir fıkra, Zaten biz de fazla sürülen kokuların böyle bir metice verdiğini bili- yoruz. Cevap verdim: — Hayir Hamımefendi. Bu, koku işi değil, hırs işidir. Mekki zadenin içinde yanan ihtiras ate- şidir ki saçının rengini bozmuş- tur. O olmasaydı amberle misk- ten birşey çıkmazdı! — M. T. Antakye Zabitan Yurdu Açıldı Antakye (Hususl) — Tahtapa- zarında güzel bir bina bulunarak zabitan yurdu ittihaz edilmiş ve küşat resmi yapılarak 350 kişilik bir çay ziyafeti verilmiştir. Yurtta her akşam toplantılar yapılmakta ve ailev! eğlenceler tertip olun- maktadır. şu sözleri Soma Hilâliahmerinde Soma (Hususi) — Hilâliahmer şubesinin senelik kongresi yapıl. mış, yeni idare heyeti reizliği hükümet tabibi Sadık, kâtipliğe nüfus kâtibi Abdürrahim, vezne- darlığa tüccardan Hacı Nebi zade Ahmet Beyler intihap edilmişler- dir.