Hasan Bey — Ben bundari daha manalı bir levha görmedim.. | Daha Mı Iyi I T l Dostu Hasan Beye karısından Şikâyot ettir — Bilsen Hasan Bey, bir huyu Öyle canımı sıkıyor ki, bana müte- madiyen ölen kocasından bahsedi- yoru — Aman hazret hiç sesini gçıkarma, ya maazallah sen öldük- teh #onra varacağı kocasından bahsetseydi dahamı Iyi idk Masraf Hasan Beyin ziyaretine her gelişinde bir kutu şeker getirmeyi itiyat edinen komşusuna Hasan B.: — Komşu, dedi, bir daha böyle şeyler getirme sen de bilir- sin ki bu zamanda iİnsan fazla masraftan kaçmalıdır.. | — Aman Hasan Bey ne olur bir kutu şeker benim için büyük bir. masrafmı?. — Yok senin için söylemiyo- rüm. Şekeri çoluk çoçuk yeyince mideleri bozuluyor duktor, ilâç parasını ben veriyorum. Temenni Şair Filorinalı Nazım, Hasan Beye bir şiirinli okuduktan sonra: — Bu şiir, dedi, benim şah #serimdir. Ancak ben öldükten #oara neşredilecektir. — Gerek edebiyat, — gerek İnsaniyete büyük bir iyilik etmiş olmak için daha çok seneler yaşar manı temenni ederlin Östat |.. Dedikodu Haydi gelin yanıma, Dedikodu yapalım.. Duymasın kimse ama, Dedikodu yapalım.. Anlattılar Naciye, Evinden gitmiş diye; Bilmemki acap niye.? Dedikodu — yapalım.. Selma Hanım değişmiş, Siştikçe artık sişmiş; Bu da nasıl bir işmiş?. Dedikodu yapalım.. Ayşe geldi buragya, Gidiyormuş bir çaya., Yüzünde on kat boya; Dedikodu yapalım Hasan Bayir karısl SON POSTA nkbahar Yakın bir yerde bir bülbül ötüyor. Pencereye dizilmiş sak- sılarda çiçekler yeşil boyunlarını uzatıyorlar. Güneş köşebaşındaki bakkal dükkânının önüne aydınlık bir örtü gibi yayılıyoru İşte İlkbahar. Karşıkl evin — kapalı — duran perdelerinin köşelerinde işlenmiş kalp resimleri var. Entarisini sarm saçları gibi rüzgârda dalgalandıra dalgalar- dra koşan gçenç kıza, uçurması- nın ipini toplıyan mahalle çocuğu yan bakıyor.. Tekir kedi duvarın Üzerinde kamburunu çıkara çıkara yalamıyor. İşte ilkbahar.. Horoz ötüyor, bir. gramofon bağırıyor. “Vur patlasın çal oynasin,, “Bu hayat böyle g.çor hey bü hayat büyle geçer,, Uzaktan bir sesı “Silivri yoğurdu kaymaklı,, İşte ilkbahar.. Evine dönen Evkaf memuru- nun elinde bir demet salata soğan var. Lâcivert bereli kızın peşinden yürüyen delikanlı pardesüsünü omuzuna atmış.. Bayrampaşanın baklasını sa- tan satıcı küfesinin etrafımı kır- mızı gelinciklerle süslemiş.. İşte ilkbahar.. Hapşu, hapşu, hapşul. İşte ilkbahar.. Öhö, öhö, öhö. İşte ilkbahar.. Pazar Ola KARNAVAL MEVSİMİ Hasan Bey — Ne mes'ut iInsanlar, artık sİscakiıye tesadüt #eimek korkusu da yok. Dans Salonlarında Bir hafta, on gün evvel ga- zeteler yazdıları Bir dans - salo- nunda bir dans müsabakası yas pilmiş.. - Müsabaka — nihayetinde müsabakayı kaybedenler hakemle kavga etmişler. Bunları yakala- yınca karakola - götürmüşler. İç- lerinden — birinin üzerinde bir | kama bulunmuş. Evvelki gün bir başka havadis: — * Yine dans - salonunda Marika İsminde bir kadına bir adam dansetmek için musallat olmuş. Marika kabul etmeyince öteki hiddetlenmiş, tokat, tekme atmiş.. v A benim #mokinli, smokinsiz, fraklı, fraksız beylerim.. Medent bir eğlence olan dansın da, her şeyin olduğu gibi bir edebi, erkânı — vardır. Dans salonuna giderken karaormanda odnyılıi_ı_ çıkar gibi yanına kama, tabanca almıya İüzum yoktur. * Marikanın gönlü seninle dam setmek İstememiş. Olur a.. İste- meyiverir.. Orada yapacağın iş te, pakâlâ deyip yerine dönmek- tir. Yok, ille benimle dansede- ceksin diye tokat, - tekmeya giri- şilir mi ? Bir defa kadına el kaldırmak dünyanın her — tarafında —ayıp görülen bir harekettir. Sonra da dans gibi medeni bir eğlence için böyle vahşice hareket işitik miş şey değil.. Sizin gibilerin zilli davulun ahengise uyup dönmeniz için daha on firin ekmek — yemeniz Tâzım |. Şimdilik gelim. sayı İle kendinize Hasan Bey Bahar Geliyor Mevsim değişti gine, Bahar geliyor bahar. Erken erken bu sene; Bahar geliyor bahar.. Bakınız neler, neler.. Dam üstünde kediler; Mirnav mırnav dediler, Bahar geliyor bahor. Coşan kan damurlarda.. Gözüm vardı o yarda, Geliyor haydi varda Bahar geliyar bahar. Esiyor hafif rüzgâr; Yeşillenmiş ağaçlar, Ne tatlı şey bu bahar.. Bahar geliyor bahar.. P. O. H. B. Hava Alacak Bir gazete idaresinden Papas'ın kızını kaçırdığı Şor'un evine tele- fon ettiler.. Hasan Bey telefondaki muha- vereyi dinledi. — Madam Şor orada mı?.. — Hayır yokl.. — Nereye gitti?.. — Hava almıyal.. — Desene bundan sonra hava Alacağını kendisi de anladı. ağladım Hasan Bey anlattı: Seksen yaşındakl — adam altmiş yaşındaki oğlunu tokat- ladı. Oğlu büngür hüngür ağ lamıya — başladı. — No ağlıyorsun, ben seni başka sefer de dövmüştüm, © zaman hiç ağlamamıştınr |.. — Tokatların çok yavaş gek di de baba, gitgide kuvvetten düştüğünü hissedip ağladım ?.. Şor'un Kızı El'an Bulunamadı — *“Şor,lar kızlari bulunmadıkça dokuz doğuruüyorlar — Dokuz kişiye daha gün göründü desene!