7 Şubat 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
ı Dünya Hüâdiseleri l | Geç Kalmış | Bir Fenni ’ Araştırına Sovyet Rusya Fen Akademisi, çimidiye kadar Si- berya'nın — insan | ayağı — basmamış kısımlarında fen- ni tetkikler yap- mak Üzere bir fen heyeti tertip etmiştir. Bu heyetin vazifesi, 1908 senesinde, Siberya'nın şark ta- | raflarında düştüğü tahmin olunan gayet büyük bir “haceri semavi,, | yi arayıp bulmak olacaktır. Bu taşın düşüşü öyle müthiş bir hâ- dise olmuştur ki yaptığı gürültü 2000kilo metre uzaklardan işitilmiş ve hasıl ettiği hava tazyiki o za- | man İngilterede bile hissolunmuş- tur. Taşın düştüğü yerin İnsan- dan bâli olması bir nimet ol- muştur. Eğer bu taş nüfüsu fazla bir memlekate düşse (di, müthiş bir faciaya sebep olacak- t. Çünkü fenn? hesaplara göre bu tapın düşmesi, tamam otuz kilometrelik bir «ahayı berbat bir bale getirmiş olmak lâxımdır. Taşın düşmesinden yirmi beş ee- v« sonradır ki bu heyet araştır- muya çıkmaktadır. Gözden geçi- rilmesi lânmgelen saha gayet geniş olduğu için taşım bulunup bulunmıyacağı da ayrı bir. me- seledir. 25 sene ev- velki bir vak'anın peşinde * Frınıu doktorlar — sındikası, isimli şayanı hayret bir sahte doktor bakkında son de- rece şayanı dik- kat bir dava açmıştır. Hakikati söylemek İâzımgelirse Eynar sah- te doktor da değildir. Bu adam, bir manyatizmacıdır ve manyatir- ma sayesinde, çimdiye kadar kendisine müracaat eden hemen bütün bastaları iyi etmiştir. Bu adamin şöhreti okadar genişlemiş ve doktorların faaliyotini tahdit edecek öyle bir şekil almıştır ki nihayet bu adam aleyhine dava açımıya mecbur olmuşlardır. Fa- kat işin garip tarafı şudur ki bu adam doktorluk yaptığını tddia etmemektedir. Yalnız, ken- disine müracaat eden hastalara, ellerile dokunmaksızın birtakım İşaretler yaptığını ve bu sayede hastaların iyi olduğunu söyle- mektedir. Ba adam, iddiasımı mahkeme huzurunda da - tekrar #tmiş, şahit olarak getirdiği ve Iyi ettiği eski hastaların cümlesi, Eynar'dan — minnetle bahsetmiş lerdir. Mahkeme, doktorluk yap- madan hasta İyi eden bu adam bakkında bir karar verememiştir. Sosyalistler Kabineye Girmeyecek Paris, 6 — Sosyalist fırkası mlli! meclisi, 2182 teye karşı, 2636 veyle fırkanın sol cenah temayüllerini temsil oden M. Severak'ın takririni kabul etmiştir, Bu takrirde fırka azaları kongre- nin mukarreratına İrİayet etmiye davet edilmekte ve hükümete iştirak aleyhinde karar veri- mektedir. Üç Kişi Asılacak Varşova, 6 — Yonov- Lubi- eleki mahkemesi, cinayetle itham edilen 3 haydudu lama mah- küm etmiştir. İngilterenin Paris Sefiri Paris, 6 — İngiliz sefiri M. Tirel düa Londra'ya — bareket etmişiir. ! I SON POSTA ae — KADINLAR SALT Yeniçeriler, Fettan Kadını Öldürmek —— — Ş — ee ee aei e A ANATI İstiyorlar Bir Türlü Bulamıyorlardı Nihayet Onu Yaka- ladılar, Kafasını Uçurdular Ve... Yatağanlar parlıyoz, Yeniçeri- lerin korkunç naraları (Şeyhülislâm Sun'ullah Efendi ) konağının cam- larını sarsıyordu. Kapıya dayanan bizzat şeyhislâmı görmek için | istiyor: — Arzıhalimiz — var. huzuruna çıkmak İsteriz. Diye feryat ediyorlardı.. Niha- yet, beş kişilik bir heyet, şeyhülis- lâmın huzuruna girdi. Karşısına dizildi. Sun'ullah Efendi, korku ve telâş ile sordu: — Hacetiniz nedir, Eşbehler? Yeniçeriler, cevap verdiler: — Sahibi şerlat efondimiz. #izden bir sualimiz var.. bizlere (Ulüfe) diyo verdikleri Fasit ak- çe İle aldığımız. mekülât helak mıdır?... Sual mühimdi. Fakat kaça- maklı bir cevap vermek te müm- kün değildi. Çünkü heybetli vü- cutları titriyen ve öfkeden ağızları köpüren yeniçerilerin, — kolayca teskin — edilemiyecek derece da hiddetli oldukları — görünmekte idi. Şeyhülislâm cevap verdi: — Elbette helâl değildir. O zaman, yenlçeriler, gökre- diler. Hep bir ağızdan içlerinde. ki derdi döktüler. — Ya, böyledir de, bize ol yahudi avratımın bozuk ve mag- şuş akçesini niçin verdirirler. Haram mal yedirirler. Bu haleni- ce bir tahammül edelim. Bir Ya- hudi karısı bu devletin ve bu milletin başına musallat olmuştur.Bir taraf- tan cihânı haraca keser, diğer ta- raftan da bizleri harama sev- keder. Artık, bu hale nihayat vermeök gerektir. Mezburenin kat- line fetya isteriz. Dediler. Şeyhülislâm Sun'ullah Efendi, bir mermer gibi donmuş kalmıştı. Eğer gu anda, bir kaç vezirin katli için fetva İstemiş olsalardı, belki — bilâtereddüt — verebilirdi. Fakat, çimdi karşısında dizilen, ve elleri, palalarının üstünde tit- reyen Yeniçeriler, öyle bir kadı- nın katli hakkında Fetva İstiyor- lardı ki bunu vermek okadar kolay değildi. Buna binasn şeyhül- islâm bir manevra çevirmek i- tedi. — Varın.. arnhal edin. Bana getirin... Muradımız ne ise padi: Elbette V_ şabıl”ca arzedeyim. Hattı hüma- yün ile cevap versünler. Dedi. Yeniçeriler, bu cevaba ramı olmadılar. Hiddet ve tehditlerini arttırdılar. Fakat kurnaz Şeyhül- islâm buna da bir çare buldu: —Şerlatta, temmiye ve Yahudi- ye bir hatunun katli için fetva vermiye cevax yoktur. Emir ile katli ancak imi sulk- taniye monuttur. Bizler, şeriat | hadımıyız. Kitaptan hariç iş ya- pamayız. Bu cevap, Şeyhüllslümı kur- tarmıştı. Fakat o nisbette de Ye- niçerilerin öfkesini arttırmıştı. O gece Orta Cami'de toplanmıya ve bu işi konuşmıya karar verdi- lor. * Yeniçerilerin öldürmek İste- dikleri kadın ( Ester Kira ) tsmim de bir Musevi kadını idi. Bu ka- dın, ( İkinci Selim ) Devrinde sa- raya İntisap etmiş, kendisini (Safiye Sultan )a — tevdirmişti. Safiye Sultan, (Kadmlar Salta- natı ) ma en parlak — devrini yaşıyor, koca Osmanlı ölkesini dilediği gibi idare ediyor, vezir- ler azil ve nasbeyliyor, Padişah nüfuz ve kadretini gölgede b rakarak devletin bütün ve kudret azametini kendi şahsında toplu- yordu. Onun sıyti. şöbreti, Osmanlı ülkesinin hudatlarını bile aşmış, Avrupa saraylarına kadar - taş- mıştı. Fransa Kıraliçesi ( Katerin dö Mediçi), — Safiye Sultana mektup yazıyor, ( İspanya Kıralı ikinci Filip ) e karşı açtığı harpte kondisine yardım istiyordu. Ve- nedik saraylarında Safiye Suk SON POSTANIN İLÂN FİATLERİ —İlânın tek sütun1 satırı gazetenin metin yazısile vasat! 4 kelimedir. 2—Ayni yazının 2 satırı 1 santimdir. 3—Daba kalın ve daha inte yazılar santim İle hessp edilir. 4 —Sayfasına göre ilânlar aşağıdak! fiatlere tAbidir: Sayfa taci Santimi 400 250 200 00 5a 25 Kr. 4.bB « Diğer suytalarda Bon — #sylada 5 ı l ş._ı_;ıı T AARNEE LA I Karl Mektupları Ne Zaman Yapılacak Topkapıdan Yenibahçeye kadar Davutpaşa İstikametinde uzanan yolun parkeye tahvili için Bele diyenin 1932 bütçesine tahsisat konulmuş ve 1932 yol programına da ithal edilmişti. Bütün semt balkının mütemadi teşebbüsleri ile programa ithaline muvafla- kiyet bâsıl olan bu yolda hentiz İnşaat bazırlıklarına — başlanma- mıştır. Söylendiğine nazaran bu yolun keşif evrakı da meydanda yoktur. İstanbulun Trakya cihe- tindeki mülhakatı ile yegüâne muvasalesini temin eden bu mü- him yolun bir an evvel İaşasını rica ederim. Topkapıi Yusuf Ziya " Cevaplarımız 'ı tandan bahsolunuyor, ona - kiy- mettar hediyeler gönderiliyordu. Safiye Sultana bu şöhreti temin eden ( Ester kira ) idi. Bu kadın, İstanbulda bulunan ecnebi sefirle- rile sık sık görüşüyor, onların gerek saray ve gerek hükümet nerdinde bütün işlerini kolaylaştırıyor, ve- rilen hediye ve rüşvetlere vasıta oluyor, günden güne göhreti ar tıyordu. Safiye Sultanım bu gördesi ayni zamanda devlet ricalinin de yegâne mercil İdi. Rütbe ve me- muriyet almak isteyenler, mutla- ka (Ester Kira)ya müracaat eder, hükümetin en muğlak maliye iş- leri bile ancak onun reyile İste- nilen mecraya girerdi. Bu zeki kadın, son zamanlarda gümrük- leri de iltizam etmiş bunun ha- sılatından verdiği paralar da ye- niçeri ve sipahilerin (ulufe)lerine tahsis edilmişti. Fakat Esterin hükümete verdiği paraların ekse- risi, silik, noksan ve mağşuş çe kıyor, bu da birçok dedikoduya sebebiyet veriyordu. Zaten gerek halk ve gerek yeniçeriler, artık her iİşe saray kadınlarının ve bahusus bu Mu- sevi kadının karışmasına taham- mül edemiyorlardı, ,Sarayın aley- hinde ibulunanlar, bir çıbanbaşı koparmak, (Kadınlar Saltanatıjnın nufuz. ve kudretini kırmak lsti- yorlardı. Yeniçeriler ve sipahiler, elaltından tahrik edilmiş, biddet- lendirilmiş, şeyhülislâm Sun'ullah Efendiye gönderilmişti. * Gece, ortacamide — toplanan yeniçeriler, sabah namazını kılar kılmaz, bir ( cemiyeti azim ) ile sadaret kaymakamı Halil Paşanın konağına — gittiler. Divanhaneye girdiler. — Yehüdiye —Kira kadımın elinde hizmet defteri satılursa, elbette komazız. Meydana gel mek gerektir. Deye, ayak dirediler... Mesele padişaha — arzedildi. — Saraydan derhal cevap geldi: — Mezxbure, şimdicik pünhan olmuştur. Bulumcak, aman ve gaman verilmer. Fakat bu cevap, yeniçerileri tatmin etmedi. Vaziyet giltikçe nezaket — kesbediyor, büyümek, del budak salmak — ve hatta. Köprü Adalar iskeleti Mmemurlar rından Bahçet Boyelt — Ekmek marhi — çerşamba gününden muteberdir efendim. * Kouyada Bahir Beye; — Kart teksiri bakkı - telif kanununa |tâbidir. Maamafih Türk, Fransız ve Alman kartlarındau maadannın teksirinde biç bir mahzur yoktur. Kopacak bir isyan — dalgasının saraya kadar çarpmak ihilmali baş gösteriyordu... — Saraydan, (çavaşbaşı Ömer Ağa) ile (kapı- cılar kethüdası Nasuh Ağı), Ester Kira'yı aramıya — memurs edild. Bu aramıya, yeniçeriler €e iştirak etti. Şimdi, mütcaddit kollara ayrılan yeniçeriler, mu sevi mahallelerini geziyor, güp« beli evleri basıyor. Bu nüfuzlu kadını arıyorlardı. Tesadilf, — Çavuşbaşı Ömes Ağaya yardım etti. Kira, tepdili kıyafet ederek yanında ikl çocu« gile (Galata) tarafına geçmek ve Venodik gemilerinden birine iltie ca etmek üÜzere iken ele geçirildi. Semerli bir beygire bivdirildi. Etrafı, yalın kılıçl mülfrezelerle muhat olduğu balde, Halil Paşar nin konağına getirildi. Orada bakliyen yeniçeri ve sipabiler, Kira'yı görür görmerz, ileri atık dılar : — Bre koman şu Ffettanı... Diye bağardılar. Safiye Sulta- nın bu kıymetli gözdesine hançer vo kılıç Üşürdüler, Beygirden dük şürdüler. Ayağına ip takarak sokaklarda sürüdüler. x Safiye Sultan, bu hüdiseyi duyar duymaz çok mütcessir ok du., Derhal Şeyhulislâm ile Halli | Paşayı azlettirdi. Fakat.. Kira'nıt | servetini saraya aldırmaktan d& | nefsini menedemedi. ( Verirhar mı)na adamlar gönderildi.Kiranıd orada hazine ittihaz ettiği odalaf açtırıldı. Kıymettar eşya ve ipel halılarla dolu olan denkler vt sandıklar saraya taşıltırıldı. But” | ların arasında yüz yük çik akçt ile demir sandıklar dolusu, ranbaha taşlar da vardı, Safiye Sultan'ın matemi, pel uzun sürmedi: — Muradullâh, böyle ılız Haspanın ruhü) - gşadolsun; ai oldultan #sonra da bldleri etti. $ Dedi.. Kendlsine bukadar (88' 4 ret ve servet temin ede: l İ Kira'yı, ax zamao sonra uaü” verdi, Ni
