7 Şubat 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Amerika'da Hâlâ İşsizlik Derdi Yeni Amerika Relsic?mhurundan çok şey bekleniyor. Bilhassa İşaizl k meselesinin halli, beklenen bizmet- lerin başında yeliyor. Yenl vazifesine başlaması için takriben bir aylik tamanı kalan M. Roozvelt şimdiden, buna dalr bazı kararlaştır mış. Meselâ, işziz iş bulmak için geniş mikyasta arazi tesviyeleri yapılacak, şimdiye kadar işlenmemiş birçok topralar ekilebilecektir. Bun- dan başka, Amerika'da sık sık vu- kuan gelen su baskınlarının önüne geçmek için gayet büyük setler ya- pılacak ve yalnız ba sahada 50 - 70 bin kişiye Iş bulunabilecektir. Eski Cümhur relsi M. Hoover de bir zamanlar, işsizlikle — mücadele etmek İçin umran İişleri yapmayı, işsizleri yollarda çalıştırmayı düşüne mütü, Fakat mevcut İşsiz miktarının yekünu o derece yüksektir ki bunla- rın miktarı önünde gözü korktu. Han- Kibirisine İş verilebileceğinde tered- düt etti. Görülüyor ki M. Roozvelt e M. Hoover'in işsizlikle mücadele hususunda bulabildikleri çareler he- mon bemen biribirinin aynıdır. Bun- dan evvelki tedbir semere vermedi. Bundan sonzakinin bir tesir hâsıl #debileceğini — zannetmek — safdillik Olur. — Silreyya Bir Felemenk Harp Gemisinde İsyan Çıktı Batavya, 6 — Dezeven Pro- vinsiyan ismindeki Felemenk x rbr hsnın yerli mürettebati arasında bir isyan çıkmıştır. Kumandan ile müstahdiminden bir kısmı karaya çıkarıdıktan sonra zirhli Öleleh Somatra Timanını terketmiştir. Yerli olan mürettebat, evek den geminin kontrolünü ellerine #Ulmışlardı. Filonun diğer gemile- © firari zırllıyı aramaktadır. Belçika'da Bir Yangın Paris 6 — Brüksel'den bildi- rildiğine göre Belçika'da bir yan- gın, Sen Hüber ismindeki küçük Şehrin HÜcaret — mülesseselerinin bulunduğu mahallesinin büyük bir kızmını tahrip etmiştir. Duvar Ar, kasında Almanya'da Yeni Hâdiseler Yasayan Bir Ses: “Karada, Denizde Ve Havad Silâh Müsavatı İsteyoruz N Berlin, 6 ( A.A.) — Berlinde Milliyetperverlerin aktetmiş obk dukları içtimada Reis M. Vinter- feld, yakında icra edilecek olan intihabatın eski parlementolardan daka iyi bir parlemento meydana getirmiyeceğini aöylemiştir. Çelik miğferliler teşkilâtı reit- lerinden M. Dösterberg, bu teş- kilâtın akdetmiş olduğu umumi bir içtimada “Almanyanın karada, denizde ve havada ordu besle- mesine mumanaat edilmesine mü- saade edilmiyeceğini bütün cihana karşı ispat etmesi lâzımdır.,, De- mij; 'ıl;riln 6 — Hitler, fırkasının riyaseti vekâletini Berlin meb'usu M. Gobbels'e tevdi etmek tasav- vurundadır. Siyasi Bir Cinayet Berlin 6 — Magdeburg nahi- yelerinden Stassfurt , nahiyesinin birinci belediye reisi, sosyalistler- den M. Kasten, geçen geceki kargaşalıkları tenkil etmiş oldu- ğundan dolayı"'Nasyonalist Genç- lik ,, teşkilâtı Azasından (7 ya- şında bir lise talebesi tarafından öldürülmüştür. Katil tevkif edil- miştir. Büyük Bir Cenaze Merasiml Berlin, 6 — Hitlerciler, mü- temıdiyen yağmakta olan yağ- mura rağmen — arkadaşlarından Maykovski ile bir polis memuru- nun cenaze merasimine — büyük bir nümayiş şekli vermek iste- mişlerdir. Büyük bir halk kütlesi, müf- rit milliyetperverler hücum kıta- atı müfrezelerinin ve Çelik Miğ- ferlilerin çeçit resminde — hazır bulunmuştur. Saat 19 a doğru, — Ünilor- masm — giymiş — olan — Hit- ler, yanında —erkânı — harbi- yesi olduğu halde gelmiş ve heyecan içinde olan nümayişçiler tarafından selâmlanmıştır. CENEYRE'DE «Haftada 40 saat mesai,, ka- bul etme konferansı henüz nelicelenemedi. » Gazeteler - Netice 40 sene sonra alındı. Silâh Konferansında Almanya'nın Yeni Kararı Karşısında Fransa Nasıl Davranacak? 6 — Gazeteler, sil ı bırakma konferansı umuümi ka: 'o- nunun müzakeratını dikkatle fıi, etmekte ve M. Pol Bonkur'un söy- liyeceği nutku beklemektedirler. M. Bonkur, Fransiz. plânını şid- detle müdafan — edeceğini — beyan ir. Pötü Parizyen'in muhabiri, plânının uğradığı bücuml Framsanın Cenevredeki hiç te fena olmadığı mi leasındadır. Merasimde Hitler, ön safta bulu- vesair müfrezeli nüyordu. Yavında sabık Alman ve ::m"h Va Ta Hhatı ve kardeşi vardı. Cenazeler, Berlinin şimal me- G TEFRİKA NUMARASI: 74 G “MİLLİ GLEEAR — Muharriri: Burhan Cahit Kaymakasa Farukta ne za- Mandanberi kaybettiği neşesini .“ımuı gibiydi. Ertesi gün dos- Yalır.nı topladı. Harbiye nezare- gitti. Kaymakam Faruk henöz gel- Biyen başkumandanı beklemek İçin istihbarat şubesindeki arka- L'I'lmıııı yanına m büyük bir neşe — ile Hepsi etraf.na toplanımş soru- di: — Paralar, paralar nerede? Biri ilâve etti: — Maçkaya uğrayıp geldise enmiştir. Te ş:l’ canım, yapmaz onul — Kâüfir, yaptırır. vallabi şe- *zade kadar olmasın! Kaymakam — Farak hayretle YA bakıyordur: ÇG ':'mu!ı. Ne var? iz! k i t Anlattı, a Nihat bir — çırpıda - Bir şey değil a canım, se- ? .._n'.ıek-r zadenin otuz bin li- ON deve yapmış! ROMAN,, GELTEST — Bana ne! — Döğrü, eh anlat bakalım, ne zaman geldin, ne yaptın! Binbaşı Zeki gülerek sordu: — Senin için milyoner oldu diyorlar. Artık istifa edersin tabil Kaymakam Faruk sert sert | İ baktı! — Alayın sırası değill Hava- dis verin, capheler masıl. -Asker nasıl? Yüzbaşı Nihat cevap verdi: — Yakında Konya cephesi açılacak ? Ve izahat verdiler. Truak ve Surye — cephelerindeki — düşman tazyikinin mükavemet edilmez bir hal aldığını, geri teşkilâtın pek bozuk olduğunu anlatt lar. Kaymakam Faruk zateti vakıf ulduğu vaziyetin böyle selâhiyet- tar ağızlardan artık Ümitsizlikle ifade edildiğinl işittikçe mütoessir oluyordu. ç Başkumandanın geldiğini ha- / ber verdiler. rdır. Hiçbir hadise olmamıştır. Derlin, 6 — Nasyonal .sosya- Paşa onü büyük bir iltifat ile kabul etti. Genç Erkâm harp Iş. hak- kında izahat verdikten sonra vesikaları ve çeki masanın üÜze- rine bıraktı. Paşa çok memnundu: — Teşokkür ederim, dedi. Bu iş öyle dal budak saldı ki böyle kestirme halletmekten baş- ka çaresi yolılıı'. Zile bastı, giren yavere: - — Muhasebe müdürünü ça- Emrisi verdi. İki dakika sonra Muhasebe Müdürü gelmişti. Paşa'dört büyük harp sene- sinde ölüm ve hayata hükmetmiye alışan — sert, kestirme şesile şu emri verdi: — Romanya'da — ordumuza düşen ganaimden zahireler yine ordu emrinde miştir. Keresteler müzayeade ile satılmıştır. Vesika- ları Faruk B. tarafından hazır- lanan bu kerestelerin bedeli şu çektir. İmzalıyorum. Bir mermi kovanına benziyen hokkaya kasatura şeklinde büyük bir kalem daldı. Sonra çekin ar- kasında — yıldırım — düşer — gibi dolaştır Bu garzete diyor klı “Berlin'den gelen bir telgrafname Başvokil M. Hitler'in milli müdafaa rilasasının | senelik mecburl aakeri hizmet usulünü ihdas eden projele- rinl kabul ve tasvip etmiş olduğunu bildirmektedir. Fakat, muahedelerin bu suretla İblâli karşımında Fransa yalnız Başına kalmak — tehlikesine maruz değildir. ———T A NO ASAT zarlığına defnedildikten — sonra, | listlerin hücum kıt'atına mensup bir müfreze kumandanı olan M. Pasman, komünistler tarafından atılan 5 kurşunla öldürülmüştür. 31 komünist tevkif edilmiştir. — Mühürledikten sonra ban- kadan alır, vezneye yatırırsınız. Bu çara yıldırım ordularının ih- tiyacı için sarfolunacaktır. Muhasebe müdürü büyük bir tazimle çeki dosyeleri aldı. Çı- karken paşanın mavzere süngü takarken çkan korkunç çakırtır ya benziyen sesi tekrar duyuldu: — Levazımın ita emirlerini de bana getirin, tetkik edeceğim. Kapı kapandı. Paşal — Geç davrandık, — dedi. Levazım — işlerini çok evvelden kontrol etmek İJâzımmış. Şimdi en zaif tarafımız bu. Taeşkilât bozuk, suiistimal çok geniş... Bu işler maatteessüf namuslu bildiği- miz adamların da ablâkını bozdu. Sora biraz düşündü. Masanın üzerindeki birkaç telgrafı okudu, — Hafta sonunda cepheyl teftişe çıkacağım, bana refakat et, dedi. Hergün erkânıharbiyeye uğra. Fakat bu seyabhatten kim- seye bahsetme! — Emredersiniz paşam. — Haydi, şimdi istirahat et! Kaymakam Faruk, tekrar İş- tihbarat şubesine döndüğü zaman Kaymakam Kemal Bey ona te- lefonu işaret ettir Genç Kızlar Peçe kalktı, kafesler, Indirildi, a Zannediyoruzki bütün - kızlarımız hava ve güneşten istifade edi- yorlar. Hayatı görüp yaşıyorlar. Halbuki bâlâ rublarındaki pe- çe ve kafesi kaldıramıyan aileler çocuklarını hâlâ esaret ve ıstirap içinde yaşatıyorlar, Bu esaret hayatının _kıılınııı üzerinde yaptığı tesiri anlamak için şu mektubu okuyunuz: * 20 yaşında hsasas ve çirkin olmuyan 'bir kınm. Herşeyden - içle- nirlim. Şu talisiz güzel gözlerimden hiç yaş eksik olmaz. Beni bedbaht eden — allem Beni okutmadılar, hayatımı kazanmama müsaade etme- dilec, evin dört duvarı içine hapset- tiler, “ Burada yaşıyacak, kısmetini bekliyeceksin. , dediler. Çok temiz yatiştim. Şimdiye kadar kimse ile temas etmedim. En büyük emelim iyi bir ev hanımı olmaktır. Fakat evlen- mek mümkün değil, kimse benl görmüyor. Zaten erkeklere pek lti- madım da yok, anlıyorumki çoğu evlenmekten ziyade gönül eğlen dirmek taraftarı. Bir ay evvel nişan- Tanmıştiım, Sonradan — nişanlımın iyi bir adam olmadığı anlaşıldı, ayrıl- dik. Annem babam beni ar'ık fazla görüyor, yedirdikleri bir lokma eke meği hergün burnumdan getiriyorlar. ümde birçok muvakkat evlen- meler oluyor. Fakat ben o kızlardan değilim. Böyle bir hayata tahammül edemem, Benim gibi bedbaht kız- ların bu dünya: yaşamalarının manası var mı? , Kurufidan Kapalı bir hayat yaşamanın bastası olan bu genç kız, evlat» larını sıkı bir hayata alıştırmak isteyen alleler için iyi bir ibret nÜmuünesidir. Fakat kızım, beni dinler misin? Evvelâ yaşın genç, evlenme zamanın geçmiş değill Bu kadar bodbin ol mıya İüzum yok. Şimdi kazanmak d güç.. Erkekler — evlenmekte hareket ediyorlar. Onun için acele etme. Senin s#okağa çıkmı maklığın tanınmana ıııl.doıudlı:. Elbette bısım akrabanız, dostunuz, tanıdıklarınız vardır. Bunlar vasıta. sile sizi de Öğrenen ve tanıyan ine sanlar bulunur, Ailenin sana karşı fena bir vazl- yet aldığı hakkındaki iddiana müsa- mde et te İnanmıyayım, Bunda mü- balâğa ediyor, hatta aldanıyorsun.. Fakat sokağa düşen kızların halini de elbet beğenmezsin. Birçoklarının muvakkat izdivaçlara yuvarlandık- larını tasdik ediyorsun. O halde otur olturduğun yerde ve kısmetini bekle. Aceleye me lüzum var ? HANIM TEYZE — Galiba kokunu aldılar. Yine aranıyorsun. Gün geçmiyor, bir haber var mı soruyorlar. Şimâk yise EiMklAFi — Kim? — Orasını benden iyi sen bilirsin azizim. Şimdi anladık ki Romanya dönüşü Maçkaya uğrar mamışsın | Yüzbaşı Nihat takıldı: — Tekmil —haberini evvelâ Amirine vermeli. Sonra ( tecavüzü merci ) olur. Kaymakam Faruk arkadaş- larının yanında telefonla konuş- mak iİstemedi. Şimdiki halde işi yoktu. Akşama — vakit varken Dilrüba Hamıma kadar gitmek kabildi. Yüzbaşı Nihada kendini ararlarsa derhal bulmaları için evinin ve Dilrüba Hanımın tele- fon numaralarını verdi ve çıktı. Mektubuna cevap alamadığı için — meraktan çatlıyan —genç kadın —onu çılgın bir sevinçle karşıladı. Boynuna atıldı. Kaymakam Faruk bugün pek neşeliydi. Bilhassa paşanın teftiş seyahatine iştrak etmesi onu çok sevindirmişti. Genç kadiın da onu böyle neş'eli görünce bütün şetaretini anlatmıya fırsat bulmuştu. CArkasi var)