AN MET REİS Yazan: Piyer Melon ““SON POSTA Ahmet İyi Bir Bahçıvandı Ahmet Güzel Ve Muhteşem Bir Bahçe Yaptı. Efendisinin Kızlarile Tanıştı Rıhtıma gelindiği zaman, Ah- met, eşeğin sırtından sebze bal- yalarını indirdi, önde yürüyen kendisi gibi diğer sebze yükleri- ni taşıyan Ceneviz “denizcilerini takip etti, Kamçılı nezaretçilerin göz hapsi altında inleyen iki sırs- ya dizilmiş kürekçi Müslüman ve ve Türk esirlerin onu gözlerile yiyecekmiş gibi dışarıya taşan bakışlarına lakayt, ambarlara in- di, yükünü bıraktı, tekrar dışarı çıktı. İhtiyar Amiral mütemadi- yen Ahmede dikkat ediyor ve bu adamın nefsi üzerindeki hakimi- yetinden dehşet duyüyordu. Kem disine verilen bahşışı büyük bir bürmetkârlıkla alan Ahmet dudak- larının arasında teşekkür kelimeleri mırıldandı, eşeğine bindi, ayağın- daki arkasız pabuçlarım sallaya, sallaya tekrar geri döndü, Di Kastro sarayının hizmetçiler kap sw önünde eşeğinden indi, yuları- nı eline aldı ve kapının karanlık gölgeliği içinde kayboldu. Ahmedi, gemisinin kumanda köprüsünden gözlerile takip ve tarassut etmekte devam eden Amiral Dorya, onun kaybolu- İ wyla beraber kalbinin donar gibi olduğunu hissetti. Çünkü bu | adam, rıhtıma ayak bastığı andan, | tekrar saray kapısının Üzerine kapandığı zamana kadar bir defacık olsun gözlerini kaldırıp ta denize bakmamıştı. * O senenin haziran ayı sonla" nna doğru idiki Di Kastroların evinde büyük bir değişiklik hâsıl oldu. Çünkü tahsilde bulunan Markinin iki kızı tatil münase- betile ailelerini görmeye gelecek- lerdi. Genç kızlar, Savona'da, başrabibeliği (bizzat (OMarkiz'in hemşiresi tarafından yapılan bir manastırda okuyurlardı. Hâdise, daha evvel malüm olduğu için, icap eden emirler verildi. Ahme- din nezareti altında olmak üzere on, on beş kadar amele işe ko- cak o zamandır ki Ahmet, Efem dilerinin başucunda . bulundukla- rından haberdar olmuş göründü. Derhal ayağa kalktı ve kendi | | verdi, az sonra boz renkli eşek adeti üzere selâm verdi. Marki: — Abmet, dedi, bunlar benim kızlarımdır, bana nasıl itaat edi- yorsan onların sözünü de öylece dinliyeceksin, sonra (kızlarına döndü: — Yavrularım, diye başladı, bu adamın adı Ahmettir ve be- nim bizmetimde (bulunmaktadır. Dayınız amiral Andre Dorya onu bana verdiği zaman haşin bir korsan olduğunu söylemişti, fakat ben, bu söze inanmıyorum. Çün- kü onu, bütün bu bahçeyi dü- zeltirken gördüm ve sümüklü bö- ceklerle (o çekirğelerden . başka kimseye fenalık yaptığına şahit olmadım, diyebilirimki o dünyada onun gibi bir bahçevan daha gö- rülmemiştir. Bütün bu patikaları yapan, mimozalarla ( palmiyeler: diken valhasıl Cenevede bir eşi bulun- mayan bu bahçeyi meydana ge- tiren Abhmettir ve bunu, «rf bizi memnun etmek için yapmıştır. Sen Lükrezyal berçlin odanı süslemesini arzu ettiğin şu çiçek leri ondan istersin, sen de Madda- lenal merkeple gezmek için Ahmedi çağırırsın. , Sonra Ahmede hitap etti: — Çocuğu gezdirirken dik- katli ol OAhmet! her ne kadar hayvan sakinse de ihtiyatlı bu- lunmak daima faydalıdır. Ahmet cevap verdi: — Müsterih olunuz, merkep uslu duracaktır. Hayvanlar ço- cukları severler. Eğer Matmazel hayvanı dövmek istemez ve ku- laklarını çekmezse, hemen şimdi- den gidip getiririm. Sun'i yulmuşlardı. Her tarafa büyük yap- Hançere raklı salmiyeler dikiliyor, yer yer | gül fidanlıkları vücude getiriliyor, rostal masa ve kanapeciklerin Üstüne zarif kameriyeler kurulur yordu. Bahçenin tümsekleri kazılırken Ahmet, küçük bir su sızıntısı bulmuştu. Bu sızıntıya güzel bir yol yaptı, kademeli kazıntılarla biribirini kovalıyan birkaç sun'l şelâle vücüde getirdi, bunfüirn etrafını su zambaklarile süsledi. Bahçe, bu suretle baştan başa değişmiş ve tanınmıyacak bir bale gelmişti. Vakit akşam üstü idi. İşçiler dağılmışlar, Ahmet ise, kendisi- nin de beğendiği eserine son tötuşları yaparken Efendilerinin vraktan sökün ettiklerini gördü. yanlarında, muhteşem yazlık el- iseler içinde yavaş yavaş yürü- mekte olan genç kızlar vardı. samet onların gelişini görmemiş Zibi önündeki işe daldı. Geldiler ve Ahmedin tam yanı aşında durarak gölgelerile mevw- <udiyetlerini haber verdiler. Ab- ME e ei Malömdur ki hançere ses ma- kinesidir. Hançeresinde arıza olan adamlar ses çıkaramazlar. Sesin kısılması da hançerenin anzaya uğraması neticesidir. Fakat fen bunun da önüne geçmiş, son zamanlarda suni hançere de ya- pılmıştır. Hançeresi vazifesini ya- pamayan kimseler, resimde gör- düğünüz şekilde bu hançereyi kullanıyorlar, Küçük kız, Ahmedin: İstediği teminatı büyük bir. memnuniyetle küçük hanımın emrine made bulunuyordu, Ondan sonra, her gün, dantelâ ve dikiş derslerinin arkasından Maddâlena bahçeye çıkıyor: — Hmet! Diye bağırıyor, Al- met te elindeki bütün işleri bı- rakarak küçük hanımın sesine koşuyordu. Esasen merkep çok- tanberi hazırlanmış bulunurdu. Ahmet, ona, kırmızı balıdan gü- zel bir eğer yapınış, yine kırmızı pomponlarla gemini süslemiş ve çok şık bir kıyafet temin etmişti. Küçük kız henüz on yaşlarında Idi ve son derece zeki id. Ah- met onları, başbaşa bırakıp ta arkasını döndüğü xaman, merkep sebze tarhlarına dalarak kendi- sine ziyafet çeker, Maddalena da kırmızı turpları kopararak renkli buketler tanzim ederdi. Ondan sonra #onu gelmiyen koşuşmalar başlar, o Ahmedin bağırışmaları duyulur, Allahtan medet istediği işitilirdi. Bütün bu hengâmede Maddalena'yı en çok kızdıran, mütemadiyen OAhmedin O eşeğe bağırması olurdu Mazmafih bu suretle hareket ederken on ya- şındaki o çocuktan O Ahmedin korktuğu farz olunamazdı. Bir gün, Marki di Kastronun gük meden kırılarak sorduğu bir su- ale cevap verdiği gibi, Ahmet; eşeğe hitap etmekle dünyanın en makul mahlükuna hitap etmiş olduğu kanaatinde idi Sebze tarhlarının içine dalmaktan büyük bir zevk duyan kart s.paya ge lince; (o Ahmedin O bağrınalarını adeta ve dikkatle dinler gibi bir an durur, bir kulağını indirip öbürünü kaldırır, ağzındaki son yeşillik (parçasını çiğner ve süklüm püklüm bir tavir takınırdı. * İntikam (almak istiyen ve kaçmak niyeti il hazırlık yapan bir korsan için senelerce, gayet halim bir insan maskesi takınmak ve içinden gelen hisleri geri tep- mek mümkündür. Fakat bir kadın veya kız mevzuubahu olduğu za- man böyle bir gaptedebilmesi daha güçtür. Ni- tekim (efendisinin büyük kızı Lükrezya'nın ve'ye babasının evine gelmesi de işte böyle olmuş ve Ahmedin rahatını kaçırmıştı. Maddalena'dan yedi, sekiz yaş daha böyük olan Lükrezya için hayat, bahçenin çiçeklerini yolmak ve babçivanları hiddetten küplere bindirmekten ibaret ola- mazdı. Filvaki öyle de oldu. Lükrezya'nın Ceneveye gelişini takip eden ilk resmikabulleri mü- teakıp evin etrafında hasusi bir değişiklik hasıl olduğunu annesi de farketti. Bir takım ihtiyar madamlar sık, sık ziyaret yapar olmuşlardı. (Arkası var ) insanın kanını" İ ait şirin bir F Sa aa 5 veiğ id- detli Bir Mücadele Başladı Bunların İçinde, Han Ve Apartman Sahibi Olanlar Az İstanbulda balk ww 5 ledemediğimiz (5 X“ dilencilik mesele sini, birçok mem- İ leketler, hem de İ esasından tasfiye yapınak suretile kökünden kaz mışlardır. El aç- p mak, birçok Insan- ir lar için çok ağır (© bir baysiyet meselesidir. Bazr larına göre İse, diğerlerinin sağ- lığından istifade etmek demektir ki bir nevi hak- tır. Mamafih ge- len geçene henüz sl açan insan- ların bulunduğu memleketler yok değildir. Fransa bunlardan biridir. Fakat oradada, bu belânın halli lözümü, son gün- lerde geçen birkaç vakadan sonra bir zaruret olmuştur. Bunlardan işte biri: Maruf muharrir Orelyen Şol bir gün sokaktan geçerken bir dilenciye rastgelmiş; adamın haline acım'«, iki metelik vermiş. Dilenci pir a alır almaz civardaki gazete müvezziine koşarak bir borsa csöveli almış. günlük flatları göz- den geçirmiye başlamış. Mubarrir yazıyor: Bu hadise- den sonra artık sadaka vermeye tövbe eltim. * Bir diğeri: Yine son günlerde, bir dilen- inin Üzerinde mühimce bir para bulunmuş, zabıta şüpheye düşe- rek tahkikat yapmış ve görmüş” ki, para hakikaten kendisinindir. Bundan başka, bu adamın bir de evi olduğu tahakkuk et- miştir. Zabıta bu zengin dilenci- yi sorguya çektiği zaman şu ga- rip cevabı almıştır. — Evet, bir evim var. Fakat kiracılarımdan parâ alamiyorum. ! Vergi borçlarını verebilmek için dileniyorum. * Bir başkası: Paris Borsasının civarında, sima- ms herkesçe tanınan bir dilenci vardır. Sefil, berbat bir baldedir. Bir gün, işinden çıkan bir amele bu adami görüyor, acıyor, cebin- den bir miktar para çıkarıp ve riyor, dilencinin, bu ameleye ver- diği cevap şudur: — Al, dostum al; sen benden daha mühtaçsın. Filvaki bu dilenci de, diğer bir | çokları gibi zengin ve sahte | bir dilenci idi. Vuk'ayı gören borsa memurla- rından biri akşam olduktan sonra bu dilencinin peşine takılmış ve bunun, civardaki küçük oteller- den birine girdikten bir müddet sonra yıkanmış (olduğu halde ve tertemiz bir kıyafetle © çıkıp trene liodiğini ve Paris'e cvar | küçük bir kasabada, Okendisine köşkte kızı ve da- i madile beraber bit etmiştir. Birçok büyük servetler gibi oturduğunu (eş- e Mm ii. eme getz ilkin inin ük Değilmiş.. i Paris sokaklarinda bir D" nci kadın bu dilencinin (sirin köşkü de, gelip geçenin onluklarile mey dana getirildiğine şüphe yoktu. Paris © belediyesi, (işte bu vak'alar ürerinedir ki (o şiddetli bir dilencilik (mücadelesi aç» mıştır, ad SON POSTA istanbul BORSASI 31. 1- 1933 Paralar (satış) kuruş kuruş 1ieterlin 728,—| 28 kuran 122, 1 delar 21509) 1 gilin Avan, 2650 20 fr. Fransız OİİLDOİ OP pezeta 7— 10 Hiret 24—İ b Mark “30,50 20 fr. Belçika in) iddeti 24,00 20 dratmi 25,50! 3 Pengö e 20 ir. İşviçra O #Z,—' MM 'ey a— 2 leva BAN | 20 dinar Biye 1 flerim 85, 1 Çervamaçş —— Çekler Londra 72200 | Pre 15,415 | Nev - yerk 0,4708 | Viyma 4,1325 İ Paris 2 İN 575 Milano #2 |B 14738 Brtikesi 385 | Varşova 42025 Atina #i,955 Peyte 360123 Cenevre (oo 243575 | Bükreş 78125 be 68 Baiyrat 34,405 Amatardam İİ7I5 | densova 105750 Hissu senetleri Tes Tira İş Bank.(Nama) İĞ) Anada'u1G0V. 1780. « (lâmile) 8 | Şerk DX. “4145 « Mücess)lli— | isı Tramvay “51,50 Osmanlı Bank. 5— | i elan e | çelen side Şirketi Hayriye 1,9 | Terkon 3825 Haiiç 094 | Havya 7— Anadolu» GOV. 2100 | Tetetoa *10,— » *OP. 2875 | Boneli "4,5 Esham va Tahyilai a Ira Lira İ İatkrimı Dahili 5450 | Rep 180 | Düyunü Mu 6200 | Termvap 497 İ Gümrük 49 İRün 1870 Saydi mavi 660 | Üsnüdar su 70, Bağdat sertip E 05 | Yerken 41,50 - . A 00) | Plekirik BORSA HARİCİ Tahvilât- Meskükal vira | Hira Türk Altı 5 İİ GReyetp 410. 7 İ (Vahiy 4645 © İnce heşibir'ik altan (Cünhur. yeti 4490. (Hama) arman 040 (Meşa) , 470 (vaulkğ , 48ü0 Müimheriyet; M3 | Mann Pe 1886 lü3400 (Ari) * .. A ümit) & Mi C) Bivemisis Yüyü iesağlaie. o. im S