30 Ocak 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

30 Ocak 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA MET REİS D_ Sayfa Fransızlar Zeplin Balonla- ŞAİRÜRÜR öamama aai a ——— AH Ahmedin Muvaffakiyeti Üzerine Azar İşiten Kâhya, Ahmedi Tekrar Dövdü Dünkü Kısmın Hu- lâsası Amiral Andre Dorya'nın, amcar zadesi Marki Di Kastro'ya büyük bir minnet borcu vardı. Çüvkü Andre Darya'nın yoğ-ni Ciyaret tino; bir muharebede Burbırot donanması tarafından ağır su- vette — yıralarmıştı. — Marki - Dİ Kastro bu gönci muhakkak bir ölümden — kurtarınıştı. Delika'lır Bık kısa bir müddot içinde İyP leşmesine Markiz Di Kastro'nun güzel gözleri de gök — mücasir olmuşty, Ândre Dorya birgin akdenizde bir. daniz — muharebeslude bir Türk gemisini esir aldı, Gemie Beki eşya ve mal taksim - edildi. AÂndre Dorya'nın hissesine de Mmücevher, harp aleti ve güçlü kuvvetli 12 Turk denizesl di ş- müştü. Buulardan biri de muhar gebede şohit düşen Türk kalyon kaptarının oğlu Ahm wti.Ahmet, bütün Barbaros -<enizcileri gibl İriyarı, güçlü kuvvetli esmer ve güzol bir dolikanlı idi.Esir p w2ar rında satıldığı ta-dirde sahibini zengin edecek — bir esirdi. Asdre Dorya, Ahmedi Marki Di Kastro'ya hediyo etti. Ahmet elinde kazma Lahçeado çalışıyor> . Marki bu devisa esirinden mnuündu. Yeni etir. en ağır igeri gik demeden yapacak Küde yette oldugundan ihtiyar bahçr yan kâhyası da vaziyetten mewr Bundu. Diğer esirlere fona müs- le yapılmasını ediyordu. Fatat bir Türke her işi yaptırmakta ve dayak atmakta bir mahzur yoktu. İhtiyar kâhya, bu muhake- meyi yapar yapmaz Ahmedi kar- ga na alarak - vazifeleri bakkında kendisine uzun bir nutuk verdi ve daha şimdiden ileride çöre- ceği muameleye hazırlam ş olmak için, mükemmel bir dayak attı. ©O akşam, kapı yoldaşı aşçıbaşıya da söylediği gibi: — Bu Türk, erçeç, beni memnun etmiyeceğine göre, ken- disini bekliyen akibete şimdiden haz rlamıya başladım ! Dedi. Ve ilâve etti: — İmparatorlukları idare et- mek için bundan iyi usul yoktur. Yumruk ve tokat sağnağı ak tında Ahmet hiç kıpırdamadı. Dayak bittikten sonra yuvarlan- dığı yerden kalktı ve yerlere ka- dar iyilerek kendisini döven adamı selâmladı. Saf kâhya ise, kalben memnuo ve mağrur oldu. , » Ahmet yeni vazifesine başlı- yalı henüz bir ay olmuştu ki bütün Ceneveliler Di Kastroların 'Türkünden bahsediyor, bu ada- mın, bir taş parçasını bir. sepet meyva haline koyacak bir maha- rette olduğunu söylemekle bitire- miyorlardı. Ahmedi, bu suretle metbedenlerin hakkı vardı. Çün- kü o, İtalyanlar gibi tembel değildi ve önüne konan birkaç dönümlük çorak toprak parçı- sından bir şeyler çıkarmıya az- Metmişti. O güne kadar sebze bahçesi karmakarışıktı. — Hüdayi nabit bir surette — yetişebilenler Şöyle, böyle — mevcudiyeflerini muhafaza etmişlerdi. Fakat bir parça bakıma, çapalanıp sık, #ık Yazan: Piyer Melon Herkes Ahmetle Meşguld Ahmet Reis sulanmak - ihtiyacında bulunanlar etrafı kaplıyan ot y ğınları ara- sına — gömülüp kaybolmuşlardı. Bahçenin toprağı çakıl ve mo- loza kaplanmiştı. Halbuki bah- çıvanlık — hususunda — Ahmed'in kendine mahsus fikirleri vardı. Bütün bu taşları, bir gün kazma ile birer birer kazm ya başladı. Bahçenin bir "köşesine götürüp yığdı, Bu iş, onun bir haftas nt almıştı. Şimdi, as.l bah- çenin beyaz, çatlak ve kurak toprağı meydana çıkmıştı. Sonra, yine bir köşede, terkedimiş bir halde duran eski Romaldardan kalma susuz kuyuya musallat oldu. Kenarmdaki taşlara bağladığı bir iple günde belki yirmi defa bu kuyunun - içine girip çkıyor, her defasında, büyük bir kova ile bir sürü süprüntü çıkar yordu. Çünkü bu kuyunun — herhalde bir işe yaramak için yapılmış olduğundan — emindi. — Nitekim, birkaç gün sonra, herkesin işe *yaramaz diye terkettikleri bu kuyudan taze ve serin bir su fışkırmıya - başladı. Ömrünün on senesini, tembel tembel bu kuyunun kenarına oturarak — güneşte — ısınınaktan başka — birşey — yapmamakla geçiren —ihtiyar kâhya, —Al- medin bu muvaffakiyeti lzerine efendisinden acı bir azar işitti, Bu da, Ahmedin, teşekkür yerine tekrar ve birincisinden ha sunturlu bir dayak yemesini inm taç etti. Çünkü kâhyanın kanaa- tine göre, hiçbir. esir, ona ku- manda eden kimsenin kusurunu meydana vurmak hakkına sahip değildi. Maamafih bu hâdise de Ahmedin cesaretini kırmış görün- medi. Herhangi halis bir İtak yan, böyle bir muamele karşısında küreği, kazmayı bir tarafa alar ve ağrıyan kemiklerini dinlendir- mek için serince bir yerde uykuye yatardı. Fakat Ahmet öyle yapmadı. Ertesi gün, Şafakla beraber, tekrar kuyusunun içine dalmış, dibindeki çamurları ayık- lamakla meşgül oluyordu, Zaman, böylece geçti ve ya- vaş, yavaş, İşt yaramaz görünen bahçe öyle bif değişiklik hasl etmişti ki, bir müddet evvel seyahata — çıkarak — Ankonaya kadar giden Marki, dönüşünde, bahçesini adeta tamyamaz oldu. Taraf, taraf sebze tarhları çizik miş, burada kırmızı domates.er öbür tarafta soğan ve sarımsak- lar bakan gözlere ferah verici bir. manzara almıştı. Bütün bu mucizeyi meydana çetiren Ah- met ise, bahçenin diğer işçilerini eltrafına — toplayarak merkebinin hareketlerini takip ediyordu. İbtiyar bayvan, açaçtan ya- pılmış büyük bir çıkrığın etrafın- da muntazam bir devir yapa- rak - dolaşıyor, iple tutturularak bu çıkrığa bağlanmış deri torbala- ı kuyuya dalarak su ile doluyor, bu sular, büyük bir yalağa dö- külüyor, Oradan da, bahçenin muhtelif metlerine dağılr yordu. İhtiyar Marki, bu manzar rayı görünce, gayrı ihtiyari e- tavroz O akşam, kâhya ile beraber bütün muavinleri, Marki'nin bu- zuruna' çağırılarak hesapları gö- rüldü ve daha elverişli bir kapı bulmak Ümidile senelerdenberi alıştıkları yerlerinden uzaklaşırlar ken, güya tembel denilen hıristi- yanlara çalışkan addedilen bir müslümanı tercih ettiği için Mar- ki'ye ve yedi göbek ecdadına Tânetler — yağdırıyorlardı. C Arkası var ) rını Körletiyorlarmış Methetmekle ü Son Yaptıkları Üç Motörlü Tayyareyi Bitiremiyorlar Alâlmisema & yyacesi, hangarından çıkarıldığı sırada Fransız tayyarecilik âlemi se- l vinç içindedir. Çünki — Kuzine isimli ve benüz yirmi sekiz ya- şında bulunan bir mühendisin yaptığı Üç wmotörlü bir tayyare saatte 220 kilcmetre bir süratle Fransadan Cenubi — Amerikaya uçup gitti. Bu tayyarenin iİçinde Mermoz ve Kartiye isimli iki pilot, rasat memuru sıfatile Yüzbaşı May- yo,Manüel adlı bir telsizci, Moriyo ve Yus namndaki makinistlerle bizzat tayyareyi yapan Kuzine vardı. Bir sabah saat onda Paristen kalkan tayyare, saat 22,28 de Afrikanın Kap - Jübi isimli nok- tasna varmış bulunuyordu. Motör gruplarında görülen bazı ârızı- lardan dolayı tayyare, Afrikada yere indi, kısa bir tamir ve ye- niden benzin alınmasını müteakip atlantik Okyanosunu — geçmiye başladı ve kânunusaninin cn altr sında, parartesi saat dördü 48 geçe başlıyan uçuş 19,15 de Ok- yanusun """E. nihaye bulmuş oluyordu. Bu hadise, Fransızları sevinç- ten çıldırttı. Çünkü tek satıhlı, muhtelif motorlu ve birçok yolcu alabilecek tayyarelerin zeplin ba- lonlarına rekabet edebileceği fikri meydana çıktı. Her ne kadar zeplinlerdeki rahatlık ve konfor tayyarelerde yoksa da, Alayimie sema iİsmi verilen bu sonuncunun büyüklüğü, birçok istirahat sebep- Terini topliyabilecek bir mahiyet- tedir. Çünkü ağırlığı 14460 - kilodur. 8600 litre benzin almaktadır. Motorlarının beheri 800 beygir kuvvetindedir. Kanatlarile berar ber gövdesinin uzunluğu 30, mo- torlarından kujruğuna kadar olan mesafe 16,5 metredir. Benzin almadan tayyarenin ağırlığı tam 7 tondur. Bu tayyarenin birçok İyi vas #sıfları olmakla beraber Zeplin balonları ile rakabet edip edemk yeceği düşünülecek bir meseledir. çünki, havanın muhalefeti yüzün den birkaç defa hareketini tehir etmesine mukabil - zepelin balon- ları, fena havalarda gayet emni« yetle sefer yapabildikleri — gibi * havada kalma unoktasından bu tayyarelerle kıyas kabul etmiye- cek kadar tahammü'leri de var- dr. Bu İitibarla Fransızların se- vinci, bu ilk seferde, biraz erken Ki-İ görünüyor, l | 8) 30-İkinci KANUN 933 54 | TAKVIM — PEZARTESİ — Kasım | — / Gün Rumt ıssı |i7 < Zaci Kaaa - 1348 Arall 4 - Şaval Vakit (Exani | Ezanl; e| 1 55 1. 08 , ivasa'1 115 247 15 01 vaea 1 Akşanı | I2— Yala |1 S aat SON POSTA PELSAEE RES O MA SAA Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk gtrrtesi Jetanbulı Bek! Zaptiyer İdare: Çatalçeşme sokağı 25- Telefont İstanbul - 20203 Posta kutasut İstanbul - 741 'Telgratı İntanbul SONPOSTA ABONE FİATİ TÜRKİYE ECNEBİ 1400 Kr. 1 Sene 37008i 6 Ay Dânlardan — mes'uliyet alınmas cevap için mektupi ara (6) kuruşluk Gul Hüvasi Tazımdır. Ağres değiştirilmeni (20) kuruştur. Gazetemtide çıl malm ve yanılarız İ 17 20 SA İmsak Jazız| 5 52 İ Maraş'ta Önüne (î;çilmesi Lâzım Olan Fena B.r İtiyat Maraş, ( Hususi ) — Burada bir kısım halk arasnla çok fena ve muzir. bir iliyat başlamıştır. | Dişleri ve boğazı tahriş eden ve | bir nevi keyif vasıtaları addedilen bu itiyadın önüne geçmek için kat'i tetbizler ahınmalıcir. Bahse- dilen itiyat şudur: Maraş hak kının bir. kasını tütünü enfiye * balinde ince bir tez oluucaya kadar dövdükten sonra bu tozu bir miktar kül ile kar ştırmakta ve su ile hamur haline getirerek hap yaptıktan sonra ön dişlerinin dibine yapıştırarak emmektedir- ler Bu haplara ( diş otu ) denik mektedir. rıliınıli insana esrarın verdiği keyfi veriyormuş, halkın dörtte üçü bu berbat içkinin | müptelâsıdır. Kullanan'arın kâk | fesinin de dişleri çüröünekte we Boğazları yara olmakt..d r. R A& Gelibo u'da Kar Y ığıyor Gelibolu (Hususi) — Üç güm denberi kar olanca şildetile de- | vam etmektedir. Y ar kapane | anıştır, postalar çice emektedir. | Bexulan telgraf batıer nn temirl | için — çalışılmaktadır. — Vapurlar yollarma müşkilâla © vam ede- bilmektedirler. ÇAYT K EY İ YYr AA SAr p. ı!_v'ı YENYLDERTİ | | |

Bu sayıdan diğer sayfalar: