4 Sayfa Bilecik'te 17 Asırlık Bir Mezar Bilecik (Hususi) — Şehrimizde tarihi bir taş mevcuttur. Fuat Paşanın mutasarrıflığı zamanında getirilen bu İâhitten bir çeşme yapılmıştır. — Senelerdenberi su ihtiyacımızı tatmin eden bu 1Abit, bugün harap bir haldedir. 70 sene memleketin en şerefli yerinde bir âbide gibi dikilen bu çeşme urtık kurumuştur. Asırların bikâyesini tatlı bir şınmltı ile boşluklara Aanlatan bu çeşme 3 üncü asra ait olan bir Romen lâhdidir. Ve Medüz kafalarını taşımaktadır. Bu taşın bir eşi de halen Beşiktaş tabir edilen ve Bileciğe yarım saat mesafede olan mevkide bulunmaktadır. Es- ki tarihlerin kaydettiğine göre *“Ağrilyon, şehrinin burada olb- ması muhtemeldir. Zamanın kah- ramanlarına ait olan bu iki lâhit bunu ispat edemezse de ufak bir taharriyat — neticesinde bu ihtimal belki hakikat olabilir. Bilecik Tekfurunun yalçın bir tepe Üzerine mevzu olan şatosu ile bu lâhitlerin bulunduğu tepe k"'cll karşıya iki kartal yuvası ibidi Bileciğin şimdiye dadar iki ismine — tesadüf — ettim. Birisi “Ağrilyon,, diğeri de “Belokoma,, dır. Belokoma Tekfurun - hisarı, .Ağrilyon da bu tepe karşısındaki lâhitlerin bulunduğu m-vki olsa geroktir., Milâttan pek çe — evvel Trak- ya tarafından Asyaya — geçen akvam arasında 'Thyi,; “Mari- andiri,,, “Bebryces, “Dardani, “Mysi, “Meeöcen,, ler mevcuttu. Bilecik havalisinde — yerleşenler Thynilerdir. Mısır. — fiavunlarından — İkinci Ramazisin 9 sene süren fütuhatı esnasında — buralar — Mısırlılara geçmiştir. Bir aralık hududunu pek tevsi eden Lidya hükümdarı Krezüz Bileciği de hükmü altına almıştır. Sıra İle İrantler, Romalılar bu havalide icrayı saltanat etmiş- lerdir. Romalıların icrayı salta- natı zamanında muhtemeldir ki Ağrilyon şebri ihya edilmiş ve ahutta fütuhat esnasında ölen omandanlardan — ikisi — buraya defnedilaiştir.. Her mne olursa olsun 17 asırlık bir tarihi taşıyan bu taşın muhafazası lâzımdır. N. K, Soma'da Ağaç Dikme FÜKAC Mevsimi Soma (Hususi)— Ağaç dikme mevsiminin başlaması Üzerine So- ma kaymakamı Tahsin B. bütün mabiye ve köylere bir tamim göndererek ağaçların faydasını anlatmış ve ağaç dikilmesini teş- vik ederek dikilen ağaçların mu- hafaza ve büyütülmesi için neler yapılması İcap ettiğini bildir- miştır. ü Tamimin büyük faydaları ol- muştur. Foen memurları da köy- lüye icap eden malümatı vermek- tedir. Bütün köylerde hararetli bir ağaç dikme faaliyeti vardır. Hayvanlarda —şap — hastalığı zuhur etmiştir. Hastalığın başka köylere sirayet etmemesi için derhal tedbirler alınmıştır. İzmit'te Türkçe Ezan İzmit (Hususi) — Her yerde olduğu gibi şebrimizde de rama- zan başından itibaren ezan ve kamet türkçe okunmıya başla- muştr. V Pi Avani “SON POSTA Kaçakçılıkla Geçinen Bir Ada İhtisas Nl—â_îikemelerinin Teşekkülü Üze- rine Halk İşsiz Kaldı Ve Hicrete Başladı Andifili (Hu- sust) — Bu mek- tubumda hükü- metimizin kaçak- çılıkla — yaptığı mücadelenin ne- kadar — faidell neticeler verdi- ğinl ve komşu mem le ketler do nasıl akisler bı- raktığını canlan- dırmıya — çalışa- cağım: Kazamız Akdenizde İtalya'ya terkedilen Meis adasına çok ya- kın küçücük bir kasabadır. Meis Adasının merkezi Kas- tellerizo şehridir. Bu şehrin ahalisi balıkcılık, kayıkçılık ve kaçakçı: hk yaparlar ve bununla geçinir- ler. Nüfusu beş bindir. Gümüşhane'de Meyva Boldur Fakat İstifade Edilemiyor Gümüşhane (Hususi) — Mem- leketimizin iktısadi vaziyeti çok sönüktür. Bir senelik istihsalâtı- mizin ancak - pek cüz'i bir kısmı satılabilmiştir. Meselâ 19086500 kilo elmadan 158600 kilosu, 584600 — kilo armuttan 24500 ki- losu, 28862000 - kilo buğdaydan 25500 kilosu, 1728700 kilo arpa- dan 25800 — kilosu, — 20095000 yumurtadan — 1,637,8500 — tanesi, 446300 kilo tereyağından 51800 ki. su, 350600 kilo mercimekten 5200 kilosu, 220000 kilo fasulyar dan 15000 kilosu, 135400 - kilo vişnede 1200 kilosu, 150800 kilo cevizden 75600 — kilosu 241800 kilo baldan 1300 — kilosu, 1200 kile balmumundan 100 - kilosu satılabilmiş 200060 kilo kaysıdan bir kilo bile — satılamamıştır. Meyvalardan çoğu — vilâyetimiz dahilinde istihlâk edilmiş veyahut çürüdügü için imha olunmuştur. Gümüşhane meyva yetiştiren belli başlı vilâyetlerimizden biridir. Burada bir ispirto fabrikası açık . sa ve yahut bir konserve fabri- kası tesis edilse istihsal edilen meyva çürümiyecek ve heder olmıyacaktır. — M. Ş. Mardin'de Bereketli - Yağmurlar | Çiftçiyi Sevindirdi Mardin (Husksi) — Üç gün- den beri şehrimizin her tarafına bereketli ve nafif yağmurlar yağ- murlar — yağmaktadır. Kuraklık yüzünden çiftçilerimiz, koyun sa- hipleri ve halkı — telâşta idiler. Üç gün”::;;'ın sürekli yağ- murlar çiftçilerimizin yüzünü gül- dürdüğü gibi ııhir’îıılkmı':ı su buhbranından kurtarmıştır. Kuraklık yüzünden buğday fiatı bir yükseliş — göstermişti. Yağmur Üzerine tekrar düşmeye başlamıştır. Edremit'te Orta Mektebi Edremit, (Hususi) — Şehrimiz- debir Ortamektep açılacağı hak- kındaki karar teeyyüt etmektedir., Mele adasının umum? manzarası Bu Ada evvelce sahillerimize senede 5-6 milyon liralık kaçak mal ihraç ederdi ve hemen Ada halkı kaçakçılığı kendilerine mes- lek ittihaz etmişlerdi. Fakat ihti- vsas — mahkemelerinin — teşekkülü üzerine kaçakçılık durmuş, Ada ahalisi de işsizlik yüzünden Ati- na'ya ve İskem deriye'ye hicrete başlamışlardır. Kazamızın üç limanı — vardır. Bunlardan bilhas- sa “Üçağız,, de- nilen liman çok ehem mi yet lldir. Andifili — bütün Ihracat ve ithalâ- tını bu liman- dan yapmakta- dır. Limanda büyük bir kaya üzerine nakşedilmiş bir Türk bayrağı vars dır. Hamidiya Balkan harbinde Pireyi top ateşine tutup İtalya filolarının takibine maruz kaldığı zaman bu limana İltica etmiş ve © zaman mürettebatı bu bayrağı kaya nıeı-in.e nak şetmişlerdir. 'Adana Millet Mekteplerinde Muvaffak Olan 60 Ameleye Vesika Verildi Adana Zirast Bankası mensucat fabrikası amelesi Adana (Husust ) — Ziraat Bankası Adana mensucat fabri- kasının kendi amelesini yeni harf- larla okyap yazdırmak İçin açtığı millet mektebinin A dershanesinin imtihanları Maarif Müfettişi Asım Adaı_)_a_îîı'nda l Belediye Çok Gilzel, Bir Karar Aldı Adapazarı (Hususi) — Belediye fabrikadaki işçi kızların sabah karanlığından, gece saat yediye kadar çalıştırıldıklarını nazarı dik- kate almış ve kız İşçilerinin -sıhhatlerini — vikaye maksadile- sekiz saatten fazla çalıştırılma- larını menetmiştir. lıdııııırı Ticaret Odası İntihabı Ticaret ve Sanayi Odası inti- habatı bir türlü — neticelenme- mektedir. Bine yakin csnaf ve tüccar İntihabat temdit edilmiş olmasına reğmen gidip rey ver- memektedirler. — Bunun sebebi yalnız 48 birinci sınıf tüccarın intihap edilmek hkkımı baiz ok masıdıdır. Esnaflar — kendilerini temsil edecek zevatında intihap edilebilmesini istemektedirler. Adana'da Spor Adana (Hususi) — Günler- denberi beklenmekte olan Mersin İdman — Yurdu ve Seyhanspor maçı, nihayet evvelki gün yapık mıştır. Neticede Mersin İdman Yurdu 1-4 galip gelmiştir. Beyin ve Müdürlerin nezareti altında yapılmıştır. llik A devresinden 60 kişiye vesika verilmiştir. İki yüz kişi de gece derslerine devam etmek- tedir. X işaretli zat munallim lslâm Beydir. Tarsus'ta Kurtuluş Bay;;m Mera- simle Tes'it Edildi Tarsus ( Husust ) — Kurtuluş bayramı günü burada Fevkalâde merasimle tes'it edilmiştir. Milit kıyafetlerini giymiş yüzlerce atlı memleketin — kurtuluşunu — temsil ederek şehire girmişler ve doğ- ruca Duatepeye gitmişlerdir. Du- atepede Mektep Müdürü İsmet, Hükümet Doktoru Cafer Sadık Beyler birer nutuk irat etmişler- dir. Belediye akşam üzeri Duate- pe Mektebinde 'mücahitler şere- finde üç yüz kişilik bir xziyafet vermiş, bu ziyafette de nutuklar İrat olunmuştur. Malatya'da Bir Halı Hırsızı Yakalandı Malatya (Hususi) — Birçok sabıkaları olup İstanbul, Elâziz ve Malatya hapishanelerine girip çıkmış olan Hasan nam fiğır Reşit isimli ve Elâzizli bir adam Malatyada Şıkşık camiinden balı, kilim ve seccade çalarak Elâzize kaçırmıştır. Yabılan takibat ne- trcesinde Hasan Reşit çaldığı eşyalarla beraber Elâzizde yaka- lanmış ve Malatyaya mütevecci- —ben yola çıkarılmıştır. — Telif Hakkı Nurullah Ata İstanbul'un yazıcılar milleti he« yecan İçinde, biri memnun, biri mütecessir iki kısma ayrıldı ve bu iki kısım biribirine öfke ile de- ğil, “Bizim menfeatlerimizi hiç de düşünmez misiniz?,, der gibi si- temle bakıyor. Almanya ve Fransa ile yap- lan ticaret mukavele'eri mucibin- ce bundan sonra fransızcadan ve Almancadan tercüme, — adapte, iktibas edilen yanlar, o diller- deki kitaplardan alınan resimler için bir “telif hakkı , verecek- mişiz. Müteecssir olanları — Tercüme ettiğimiz roman« dan, adapte ettiğimiz piyesten kaç para kazanıyoraz ki bir de kalkıp telif hakkı diye aslın sahk bine bir ücret verelim? Onlar bu pa«s rayı İstemekten vaz geçmerse biz de bundan sonra tercüme kikî çıkmarz; kendi yazdiğımız yazılar pek az olduğu için, zaten sönük olan neşriyat hayatımız büsbütün sönüverir, Memnun taraf buna cevap veriyor: — Bundan sonra tercüme eser, telif eserden daha pahalı olacağı için artık kitapçılar, ga- zeteler bize müracaata mecbur olacak. İtiraf edelim: bizim kendi karihamızdan yazdıklarımız, Av- rupa dillerinden alınan romanlar, hikâyelerden daha acemice olduğu için onların rekabeti bizi eziyordu. Sevinelim, rekabetten kurtuluyo- ruz. Telif hakkı vermek mecbu- riyetl yerli edebiyatımızın rağbet görmesine, rağbet gördükçe de güzelleşmesine sebep olacak. — Acaba... Hiç zannetmeyiz. O rekabote rı:Fuıen şimdiye ka- dar daha iyileşmek hususunda hiç bir gayret — göstermediniz. Şimdi meydanı baş bulunca büs- bütün kendinizi bırak.vereceksiniz. —İnsaf edin ve bizim kendi yaz- dığımız kitaplarla sizin tercüme ettiklerinizi karşılaştırın. Biz, re- kabetin bizi ezdiğinden bahseder« ken ancak güzel eserleri kasde- diyorduk, Siz bunları değil, fena- larını tercüme ediyordunuz; bi- zimkiler — onlardan aşağı değil, hattA bazan da iyidir. Telif hak- kının bu memlekette neşriyat hayatını söndüreceğinden bahse- diyorsunuz. Öyle olduğunu far- zedelim. Siz telif hakkı vermedi- ğimiz zamanlardan istifade edip- de ne tercüme ettiniz? Maurice Leblanc, Gaston Leroux, Dekob- ra, victor Margueritte... Deği mi? Şöyle güzel eser diye sayacağımız tercümelerin adedi onu geçmez. — Ne yapalım? Halk onları okuyur. — Demek sırf ticaret gayesi ile o manasız romanları tercüme ediyordunuz. ve yine de etmek istiyorsunuz !... 4! O halde © romanların sahiplerine de para verin. İş böyle menfcat meselesine dökülünce, memnun tarafın hakkı vardır. Fakat yalnız © cepheden düşünmek doğru olmaz, O ter- cüme edilen beş on iyi kitap, telif hakkı vermek istemiyenlerin lehinedir. İ Ben bu telif hakkı meselesin- den korkmuyorum. Bir kere elbatte ki Fransa ile Almanya, bizdeki neşriyat şeraitini nazarı itibare alarak, nihayet kendi eser- lerinin türkçeye tercüme edilmesi kültürlerinin propagandasına hiz- met ettiğinden, mukavelelerin o maddesinden — vazgeçeceklerdir. Bu olmasa bile ayrı ayrı her muharrirle uzlaşılır. Hem müteces- sir taraf şunu da söyliyebilir: — Telif hakkı verildiği tak- dirde gazeteler, naşirler size mü- racaat edecek diyorsunuz. Her yazı, her resim, her havadis pabalıya malolunca bakalım gaze- teler çıkabilecek mi? İyi sandığı- nız , bizimki gibi sizin de dalınızı kesebilir. İ