tüĞ0E P ONYA : aŞ ? £ON . POKTA:? AM BT TT N —.. —— —— ——— * haş G SAE ve güzeldi. Tam benim ;:lrfl— gibi sarışın.. gözleri- bi v’h"dı bir şey vardı. Ne j _'""_ işte hoş bir şey.. güzel Törihmişti, sade fakat güzel.. *yoğlu caddesinden Taksime ai kıvrak adımlarla yürüyor- v _ım:n de aptal aptal peşinden * İ Yürürken bacakları kaldırım- â'dH lüstikleniyor -vücudunda Ssüki kıvrıntılar busula — getiri- Yordu. Hemen yazına sokulup, Yüzüne gülecek bir şeyler söylir Yecektim, * — Ahbhhhbh!.. Bu ah yedi H uzunluğunda ©nun , i derhal kolkola girmişlerdi erkek hiç te yakışıklı, biç te güzel değildi. * Erkek şapkasını çıkarıp başmı yerlere kadar eğerek pantolonu- nun paçaları bir endaze genişe | pardeslisünün — omuzları | liğinde baş ndan a yarım metre yüksekte birini selâınladı.. * Kadın sordu: b — Bu adamı niye bu kadar Ürmetle selâmladın? Erkek cevap yerdi.. — Berberimdir.. geçen sene | t ;"çl"lm içia bir ilâç satmıştı. ber tesadüf ettiğimde dolarr ğıni yüzüna vurmak - için B" larzda selâm verip saçsız AŞimı gösteririm, :.ı—l vuruyordu. Maarallah sevgi- göz koyduğum için benden buna benzer bir intikam onıı yolunu bulurdu. Joun — için soldan geri marş Taksimden Tünel istikametinde Artık kimsenin peşine düşmeden İ uslu yürüdüm. * | İnsanın kusurlarını yüzüne çok | “M — Hanımelandi nüfue tezke- | renizi gözebli r miyiml.. — Resmi bir dalrede herke- sin hususiyetile alâkalar şey- ler istomek ne kadar ay pl. Maniler Kuşlar yuva yapar a.. Salkımdır bu sazkar a., Kadınlar para bu sa, Hemen deve yapar al. Ya beyaz, ya kara, Şimşektir bu çakar a.. Göalümü sevki sardı; | Ateştir bu yakar ak. | Acıdan işte taşmış, taşmışta dağlar aşmış, Boşuna yalvarmışım « O yürek meğer taşmış. Ah bağlarım, bağlarıım; Hergün yanar ajğlarım, O kahkahay'a güler, Biz bağrimı dağlarımis Çolak oğ'u yazar a.. Yazarken de uzar a. Darılmaym kadınlar, Dayanamaz azar! — Otcmob'lin içine girince Insan dişarıdakilarini güremiyor. — Bu bir kusür değli ki,*dişarıdaklier İçerdekini gayet İyi BREEYENA e Si Yı.başında Yılbaşı gecesini bir dostun Sönde geçiriyorlardı. Karı koca önünde İdiler. “Kldm kocasını yavaşca İkaz — Ceplerine bir az piskövi Yemiş koymayı unütma! — İmkân yok bütün ceplerim darına kadar doldu. Yaman adamımış Terzi Pprova yapıyordu, milş- Seri tenbih etti. — Her zamandaki gibi yine ::l“leuuıı arkasına bir tabanca , M Yapacaksın, — Peki efendim... — Yalnız bu seferkl panto- D N dışına değil içine yap. banca ye Pten dört defadır. ta- mı Yaakesiciler çarpıyor. Rekabet — Memlekette — leblebicilik san'atı gitgide azalıyormuş.. — Olabilir. azizim.. Findik- çılıkla rekabet edemiyordur da onun - İçim., - -0 Manileri Davuleuyum işte örüm, Söyliyecek vardır sözüm; Şura buna bakinıyorum, Kadınlarda yalnız gözüm.. Ramazan Davulumun derlsl var, Gözl cin porisi vara Eğer güzel istersenİz, Şimd. Lende serisi vare Boyazıtta sergi yaydım, Geçen eri bit bir. saydımş Bir sar şın gü üverdi Ben esmerden çabuk caydım.. Mahya yızmış yerli malı Di<kat edip okumah. Başkaları çoklüur amımaş Ele geçmez biç kumralı..- Geceler hep güne benzer, Şebzade de gezen gezere Göz ederim kimi görsem; Bu İşlezi sezen #ezer. hiçbir şay için para Yılbaşı gecesini insan nası! geçirirse bütün sene ayal tarz- da yaşarmış.. Sen o gece sabaha kacar biç uyumamışlım.. — Ya Ondan sonral. Geceli gündüzlü uyuyoruml.. Hemşireler Tramvaya bindim. Önümdeki tgrada iki genç kız yan yana oturu; Biri esmer öteki sarışın.. Birinia boyu kısa ötekininki uzundu. Birinin saçları kıvırcık — öte- kininki düzdü., Biri güzel öteki çirkindi. Yani demek istediğim birl- birlerine biç benzemiyorlardı. Ben kendilerini ilk defa gö- rüyordum. Bunlar iki hemşire idiler. — Hemşire olduklarını nere- den anladın? Diye soruyorsunuz değil mi? — Hemşire dedimse kıt kar- deş demedim ki hasta bakıcı hemşire demek istiyorum. — Karım karikatlir yapmak merakına düşmüş kenülsile — Hayır canım daha kolay bir iş, © karikatür yaparken sen de karşısında oturacaksın!. Oynatan Gazetelerin ilân sabifelerinde okudum: Oynatan: Hâzım Bunu gazetelerle ilân etme- ğe ne luzum var?.. Doğrudan | doğruya Mazhar Osman Beye müracaat etsin.. Oyuncakçıda Hanım çocuğuna bir ayuncak otomobil al yordu.. Acaba çabuk bozulmarz mı?.. Diye sordu.. Oyuncakçının k oğlu atıldı: lılçü_ Hayır bözulmaz!.. — Sen nereden biliyorsun?.. — Ben bütün bu dükkândaki oyuncakları birer birer kendim tecrübe ettim.. Bozulmuyor kalan- lar da artık kolay kolay bozulmaz. — Kocan yılbaşında sana ne verdi? — Ne verecek? Bu buhran zamanında (lüzumlu, Wüzumsuz L diye bir konfarans vardiı. Dalgınlık Hayali Bey dalgınlığile şöhret almıştı. Geçen akşam bir lokan« tadan çıkarken garson vestiyerde pardesüsünü giydirdi. Eline başe tonunu ,şapkasımı verdi.. Hayali B. yürüyordu. Garson seslendi: — Beyefendi, herşeyiniz tas mam; yalnız bahşişi unuttunuz. — Dalgınlığıma gelmiş olacak,; Neredeyse onu da bulup getirin.. Müjdo Çocuk mektept. gırdı.. Evin içi o “u=cl.mi= fazla kalabal:ktı.. Hizme! sordu : Hkmı!:çl bir yabancı hanımi — Bak Ebe Hanım sana yeni bir kardeş getirdi. sevindi.. — ÜÖyle ise anneme de ben gidip müjde vereyim!.. Ehliyataame Şoför ehliyetnamelerini muae yene ediyorlardı.. Otomobili dure durup sordular: — Senin şoför ehliyetnamen var mı?... t — Yok, fakat beni ehliyete namesiz — otomobil — kullanmıya mecbur ettiler... — Ehliyetname mi?.., j — Vermişlerdi amma birkaç kere kaza yaptım diye geri al- #ermiyorlap — AT İşte emeline nal olmuş bir kadın, kendisin. Hütün ha- yatınca sadık ka.acaa bir koca bulmuş..