Harp Borçları — | Müstemlekelerle | Ödenebilir Mi? Ön beş kânunuevvel, başlıca Av- Tupa devletlerinin - Amerikaya orçlarını ödeme vadelerinden biri- dir, Yalnız İngiliz bökümeti, bu ta- tihte borcunun — resülmalinden —30 Milyon dolar, ayrıca umumi borcu İçin de 65 milyon dolar ki ceman milyon dolar ödemiye mecburdur. İng ltere hükümet bu parayı ödi- Yecek vaziyettedir. Fakat bir taraf- lan piyasada küfi derecede dolar ulunmaması, diğer taraftan İngiliz İirasının düşmesi, İngiltereyi zararlı Vaziyete sokuyor. Bunun içindir ki Amerikanın İngi'tereye karşı istisnal Muamale yaparak 30 milyon dolar Pesülimalin tediyesini — tehir ve milyonu almakla şimdilik ikti- fa etmesi çok muhtemeldir. Fakat ransa için kaziye Öyle değildir. Tansanın Avrupada azkeri bir hâs İmiyet tesiz etmekle meşgul ollu. #una dair Amerika halk kütleleri *rasında çok şiddetli propagandalar Yapılmıştır. Amerikan halkı, dünya- in gilâh yarışına girişmesinin yegâne Mes'ulü olarak hemen hemen Fran- Onun içindir ki Fran- a borcunun tediyes” hususunda herhangi bir. kolaylık gösterilmesi Bevzubahs değildir. Maamafih, son tamanda, bazı Amerikan mabafilin- &en şayı olan baberler borçlar mese- İtsini haliçin yenl bir tesviye şekli dü- Yünülmiyo başlandığını gösteriyor. Bu şekil, İngiltere He Fransanın | merika yakınlarında mevcut bazı | Müstemlikelerile borçlari ilfa etmek- lt ibarettir. Bu müstemlikelere mu- Pyen birer kaymet tahmin edilecek, VE kay nazarı dikkâte alınarak | ;'çlır üzerinden tenrilât yapılacak- olan 1 tanıyor. Amerikanın henüz resmi bir ma- Siyet almamış olan bu telâkkisine tebep şudurt Fransa ile İngilterenin Fakınlarında müstemleke, &n ada, deniz Üsaü b Tina h çbir lüzum yok tbemmiyet vermek deme ötlerin Amerikaya karşa gizli bir ikir sahibi olmaları manasına golir. un için borçlarla bu yerleri değ g- tmekte hiçbir. mahzur yoktur. Bu üsüsi fikre mukabil Fransa tfiltere herhangi bir. resmi erdetmemişlerme de * çeklini kabul e Ari zannı küvveti he hâkimiyet tesis ettiği bir araziyi Uşka bir devletin bâkımiyeti altına İtmesini kendi arzusile İstiyccek * devlet, ender ahval müstesa, Ümdiye kadar görülmüş değildir. | İngiltere ye Fransa gibi letler, ayrıca böyle bir arazi ter- ,."ı, nüfuz ve beynelmilel haysiyet- Tine de mugayır addetmektedirler. un için borçlar vaziyeti çok ka- Tanhk ve ka!ışık safbasından hilâ .;"'"ı dı.ılu e Amerika m h- durmalar Ba uraziye | bu dev- _1EFRİKA NUMARASI: 1 m SÖON POSTA Muazzau Bir »Sevgilimi Borç İng terenin Amerika'ya Olan Borcu 107 Ton Sıkletmde Bir Altıı_ı Kül çysıdır Londra, 4 — İngiltere'nin ver- | diği cevabi notaya rağmen, Ame- rika alacağını istemekte — israr edecek olursa bunun için İngi- tere'nin 107 ton sikletinde altın | vermesi icap etmektedir. İngiliz Başvekili M. Makdo- nal'dın borçlar mes'elesinde İngi- liz noktai nazarını müdafaa için Amerika'ya gideceği söylenmek- tedir. Hazır Ol Cenge Eğer... Paris 4 — Sosyalist kongre- sinde bir nutuk söyliyen Meb'us M. Viyeno demiştir ki: Sulh ve salâh iİstiyorsan cenge hazır ol, yahut sulh ve salâh istiyorsan sulh ve salâhı hazırla. Birinci fikir, silâhlanmağı, ittifak aktet- meyi, ve kuvvetli bulunmayı icap ettirir. Bu sistem, zarurl olarak biri- birine muarız ve düşman birta- kım kuvvetler meydana çıkarır ve harp ihtimalini arttırır. Beynelmilel tesanüt fikri, yu- kardaki birinci fikre murecaktır. | cahtır. Fakat tamirat ve harb borçları meselelerinin esasında da | bir haksızlık vardır. Harp borç- larile tamirat borçları arasında büyük bir irtibat vardır. Haki- katte Fransanın — hiçbir. b yoktur. Amerikanın bizim yacağını cu feci bizi Ümit ederim. n Giümüş Para Olarak Verilmesi Tekilll ve Bu müna, bir İagiliz yapmıştır. Borç Süvari — Dur bakalım hen ılı.. Fon Vaşingten 4 — Amerika mü- | nucvvelde Y"““'—&X' tediya- | ile yapılmasını Bu suretle mus- bubranın — önüne tın gümüş para teklif etmiştir. takbel iktisadi geçilecektir. 'Yunanistanda Komünist Wob'us- lar Tevkif Edildi Atina, 4 — Tramvay ve gaz amelesini greve teşvik eden T komünist meb'uş tevkif edilmiş- Ayrıca 14 memur edîlnıı GERİSİ “MİLLİ ROMAN, Mubarriri: Ağır ağır, İdüşüne düşüne u'K'Y!l'ıuf,, oteline doğru yürüdü. Saat sekizi beş geçe otelin Üne girdiği zaman Şeker zade “kkı Bey onu ayakta karşıladı. ü ıılılıulıuluıı bu maruf zengini ir kere levazım reisinin ya- :ı:'d' görüştüklerini derhal ha- ladı, Yemekten evvel birer nperatif ak için otel lokantasının bar Hu"lnı geçerlerken Şeker zade bi kı Bey öna bol bol teşekkür Yordu. — Burada “dm:ık ne bir saadet bana vatandaşa diyordu, İstanbuldan Görüşmemiz ğ"“tgmni t7 , Yermişlerdi. iyi oldu Faruk Bey. Diyordu, Bol gıdama, bol iİçkinin ve Paranın içinde yerini vevmiş Burhan Cahit bir 'âbaa büyüyen, yaprak- lanan göbeklenen bu üzeri bir kadın gibi elmas, ptr- lanta ve inci dolu idi, Kıravatının üstündeki iri bir kızılcık kadar vardı. Şeker zade yan cebinden zorlukla ç kardığı altın bir taba- kanın düğmesine bastı. En lüks havanalar sırma gibi göründü. yakut — Vermutla içilir, tanel (Berlin ) in bu en yüksek otelinde muharebenin her mene lekete duyurduğu mahrumiyetler hiç göze çarpmıyordu. Fraklı garsonlar İstenilen het şeyi derhal getiriyorlardı. Bühassa İstanbulun Şeker za- desi için burada çok derin bir hörmet gösteriliyordu, Memleketten, — muharebeden konuştular. 5 | firkasının tevkif | adamın | Alın bir | | Hitler bir nutuk söyliyerel şter ne zaman olsun iktidar mevkiüne geleceğini söylemişlir. X4 Londra, 4 — İngiliz gaze- teleri, Fon Şlayşerin Alman Baş- gelmesini | vekilliğine memnuni- | yetle k—ı şılamakla beraber yeni | Başvekilin kat'i rolünü beynelb- | milel sahada bilhassa konferansa | karşı oyuyacağını yazmaktadır- | lar. Gazeteler diyor ki: Fon Şlayşer, eğer Almanyayı C pevre | muıakı—ıuiıwa Bi başı Fanık. — Sinizler gevşiyor, | Hindenburgun — harp doğru çıkacak, Şeker zade havanayı | kemiklerine kadar emmek gibi — yanaklarını şişirdi, memnua, rahat, endişesiz lara mahsus bir sükünetle: — Ne yaparlarsa yapsınlar. Dedi, sulh için bir haber yok. | Umıt te yok. Kendisinin İstanbul- İ h:mell dedi. prensi nefis İster Sonra insan- ten memnun görünüyordu. Emdiği bavananıD dumanını binlerce elektrik 1şığile aydınla- nan tavana doğru Üfliyerek de- vam etti: — Siz demek karargâhına gideceksiniz. | Seyahatindeki — maksadı bu- | kadar iyi biten bu vatandaştan bir şey gizlemiye lüzum görmedi: dedi yarın — Alman | — Evet, | ediyorum. yarın hareket hald | haberler bekliy — Ne gibil | Şeker zade pek ileriya gitti- ğini anlamıştı. — Yemek yiyelim, dedi. Ora- da çene çalarız. sizdea ebiliriz. İngiltere ile Fransa harp borçlarının bir'nci taksitini 15 kânunuevvelde Amerikaya tediye mecburiyelindedirler, yom istiyor, fakat Amerika bu teklifi şimdiki hâlde reddediyor. gezetesi yukarda mıl etleri temsil eden beygirle süvarlsi olan harp borç- İarı arasında şu mükâleme geçmektedir: Beygir — Ben artık vardık zannediyordum ! y başladık. içlı â il yeni başladı! | onun için felâketlerin en büyü- Hitler Vazi vetten Emin | Hitler, Bir Nutuk Soylıyerek Er Geç | İktidar Mevkımv Gelecegmı Söyledi | M. Hruııı_ Adliyeye M. Görtner l dolu | len, taşan süs ve şatafat arasım | dan hareketi, ((Berlin) de indiği | otelin adresi ile yakmdan alâka- | dar olan bu vatandaş adeta harp- | | hatırlıyordu. mühim | gözlerinin önüme arasıra Ulukışla | rini göğe kaldırıp: Bu iki devlet bir ikincl morator- gördüğnüz karikatürü irak ettirecek olursa ortadan ecnebil e- ıiıı endişesini kaldıra- caktır. Yeni Kabinonin Azaları Berlin, Fon Şlayşer ka- binesi kat'i surette teşekklil et- Hariciyeye Fon Nöras, M. Brahs, Maliyeye gelmiştir. Fon Şlayşer hükümeti, Rayihş- tak'la beraber çalışmak arzusun: dadır. İsviçrede Hudut Harici Edilen Komünistler Bern, 14 — 100 komünist hadut harici edilmiştir, bunlar demiryolları ve postaya mewsup memurlardır. Palır iy_clcr,_ holden kış — çiçeklerile yemek — salonuna geçtiler. | Şeker zadenin bir | çiçek sergisi gibi — donanmıştı. | Billür kadehlerin arası bir bahçe | tarhı gibi süslenmişti. Genç Erkânı Harp bu dökü- masası da sıkıldiığını hissediyordu. Ka- labalık bir orkestra salonda yemek yiyen bu zengin adamla- rm hazmını kolaylaştırmak - ister | gibi ağır opera parçaları, sere- nadlar çalıyor. Beyaz eldivenli çarsonlar hiç ses çıkarmadan servin yapıyorlar. Binbaşı Faruk İstanbul kibar âlemlerinde — Avlon, — Kayzhof isimlerinin tekrar edildiğini duy- | müştu. Şimdi) (Kayzhof) un mükellef seldonunda yemek yerken İstan- | bulda dinlediği bu dedikoduları | Fakat — bu — Gün ve lüks içinde yemek yerken da gördüğü yoksurluk Tevhası da geliyor. Alil ihtiyarın kuru el — 28 hanelik köyde bir er kek bea kaldım! dıdııııı işitir gibi oluyordu. | rayım mı? Yoksa |Kaçırayım Mı? (Ne Dersiniz? V. Y. S. rümuzile mektap yazan genç, iki senedenberi bir kızı seviyor. Kız da o1ra çılgınca tutgun. Mesele aileye aksediyor. Kızın annesi bu işe muarız, Kr zının bu yaşta sevişmesine la- hammül edemiyor, Babası ise emri vakli kabul etmek istiyor. Kız sevgilisine kaçmıya da razı Gencin maişetini temin edecek kadar varidatı da var, Şimdi soruyor: Kızı ailesinden istesem alabilir miyim? Alamazsam kaçl- bir. müddet daha bekliyeyim mi? Ben olsam, madem ki kızın babası bu işe razıdır, ona mürs- caat eder, vaziyeti anlatır ve de- Mletini isterim. Bu işte fena bir fikir yok. Kızla evlenmek istiyar- sun. O halde bunu — babasına açıkça söyleyip kızı istemekte bir mahzur yoktur. Baba İsterse karısını - kandırabilir. O vakit mesele kendiliğinden balledilmiş olur. Bir anno ne kadar inatçı olur sa olsun nihayet kızının saadetim ister. Yavrusunu bedbaht görmek ğüdür. derhal kızın bulunduğu şehre gidiniz, babasr na çıkınız. Kızı isteyiniz ve karr sını kandırmak bususunda yardır mını isteyiniz. Herhalde muvaffak olursunuz. Onun için * “22 yaşındayım, iki aydanberi ve 5 çocuklu bir ilk sıralarda alay ederek konüşüyordum, şimdi ise ciddi konuşuyorum, acaba istik- balde bununla bir aile yuv kurabilirmiyim ? Soruyorum. Meohmet Öner Genç bir adamın beş çocuklu bir kadınla mes'ut bir yuva kur- masına — ihtimal — veremiyorum. Bugün bile tereddüdünüzü davet eden bu bal, yarın sizi bütün bütün bedbaht ededilir. * Boşiktaşta A. R. Beye; Daveti kabul ediniz. HANVI AT dul alâkadarım, Hanımla Beyaz ıldiver;li» garsonu biltür kadehe beyaz şarabı ağır ağır | akıttı. Orkestra, çardaştan güzel bir parça çalıyor. Nefis bir sülün kızartmasını beyaz şarabın yardımile midesine yolluyan Şeker zade Hakkı Bey etrafta —harıl harıl yiyen, içen, eğlenen bu zengin insanları tok sözlerile süzerek konuşuyordu : — Ha. Ne diyordum. Dü akşam İmpıntor da karargüha gitti. Herhalde mühim birşeyler var, Lüdendorf için bir haftadan beri odasında meşgul diyorlar. Binbaşı Faruk bu sivil adamın hbarp harekâtına bu kadar aşina oluşuna hayret ediyordu. Gülerekı — Sizi dinliyen bir tüccar değil, bir erkânı harp zannede- cek. Şekerzade bir yudum şarapla dudaklar.nı slattı : — Bizim bildiğimizi çok erkâni harpler bilmez! Dedi. Ve tevarua yarı guürür, yarı | benziyen bir gülüşle ilâve etti: — Tabil sizin için söylemiyorum Yemeğe devam ettiler. Şeker zade birdenbire dedi kit ( Arkası var )