ga T TELGHAFLAR Fransa'da Patlayan ı UONU: iŞle I Kârilerî; » Suallerine İngiltereBorcunu Verecek Mi İkinci Bomba Cevaplarım ...fî."""ğ'î,, ıı:. ı::i:.â..ı.ı ;Lvıl b::ı; “Sekiz aydır. bir kır” seviyo- yum, Seviyorum amma ne şimdiye Patladı ve Fransız « Brötanya - birli: kadar bir yerde buluştuk, ne de ar y ne temsil eden nefis bir san'at İngiltere'nin Hazırladığı Cevap Üzerine Pterini parça parça etti. Bu bomba, ,bir.iğin bilmem kaç — yüzüncü dönüm senesinin tesit edildiği yü lerde atıldığı için husus$ bir manası vardı. Brötanya'da, ötedenberi ayrıle MA va muhtar idare — cereyanları Mevcut olduğu iİçin ilk akla gelen tey, bu bombanın, ba cereyanları İdare edenler tarafından atılması Thtimoli idi. Şiddetli. araştırmalar Yapıldı, bir takım insanlar tevkif Olundu. Fakat bir metice elde edil— medi. Uzun bir zaman süren bir Mevkufiyet devresinden sonra moz- Bunların serbest bırakılması icabotti. Yine iki hafta kadar evvel buna HZer ikinci bir. tezahür daha ya- Pildi, Başvekil M. Heriyoyu Brö- fanyaya gölüren tren yolunun bir kısım rayları yerlerinden koparıldı. tansız hükümet Reisi Erötanyaya, Yine bu birliği temsil eden bir başka idenin yerine konma rasimesinde lunmak için gid yordu. Bu suretle Muvasa at Saati geckti, maamaf h Mukarrer merasim, biraz teahhurla fera olundu. Fakat hâdisenin tkabinde Fransız matbuatına * be- Yâz ve siyah , imzasile gönderilen Mektup'lar, esrsen bu nümayişla Sata kıymak makzadi'e yapılmadığı- ni Br altına düşü, tes'idile Bröten halkına İncirilegelen bakazet sillelerinin bir Ması İcsp eltiğine da Olduğunu bildiriyordu. Şu hale göre mdiye kadar eflâtuat bir mahiyeti kna Olan bu gibi tezahürlerin bundan ı_ıle bir nevi komiteci faaliyotine kılâp edeceği ihtar olunuyor de- Mektir. Fransa, lisan birliği ve mi'liyet duüygüsü - itibari'e dünyanm en mü- ddedilen memleketlerinden Garpta Brötanya, cenupta merkezde Dok, cenubu ovııuı bide Bask eyaletlerinde konuşu- bi ve bir nevi mahalli leh F'lın dlle iatisna edilirse Fransa'da Tansızca konuşulur. Almanca kulla- elf AlzaseLoren bu tasnifin hari- üdedir. _'qubıı le memlekette geniş tir dil ve duyğu vahdeti var demek- çç | Fakat “Brötanya'da — başlıyan Ptilma meylinin son zamanda al- Üğ ifratlı şeki', şimdiye kadar bu N hareketlerin ne olduğunu bil- toh n Fransada da Vilsonun attğı b fmun filizlenmekte olduğunu göz- İyor, Beşere, en kudsi hürriyet o meşhur beyannamesile ta- Bittğ iddiaenda bulunan Fransanın, a iflirak hareketi karşısında alacağı __'_" görmek, —İnsanda ciddi bir ak Uyandırıyor. — Süreyya addose ÖL TEFRİKA NU * A Amerika Kararını Değiştirecek Mi? Londra, 28 — İngilterenin Amerikaya olan harp borcu 492 milyon dolardır. Hükümetin 30 milyon dolarlık taksitin tediyesini tehir etmesi muhtemeldir. Bütün gazeteler hazırlanan İngiliz nota- sının Amerika * kongresinin! hattı hareketini değiştirecek mahiyette ikna edici delillerle dolu olduğu- nu yazmaktadırlar. Hatta Amerika mutahassıslarının her memleketin hususi, iktısadi - vaziyetlerini de pazarı itibara alacakları ilâve edilmektedir. Nazırlar toplanarak Amerikaya verilecek cevabi notayı tetkik etmişlerdir. Tan gazetesi, İnçlliz hüküme- tinin vereceği notanın diğer dev- letlezin hattı hareketleri üzerinde müessir olacağını yazmaktadır. Muazzam Bir Balon Yapıldı Frederihşafen 28 — Zeplin atelyelerinde inşa edilmekte bu- lunan ve Önümüzdeki sene içinde ilk defa olarak uçacak olan ka- bilisevk balon, dünyanın en bü- yük, en süratli ve en elverişli balonu olacaktır. Balonun tulü 250 ve kutru 40 metro olacaktır. Kamaraları birib'nin üstünde üç katta bulun- duğundan, uçan bir eve benzi- yecektir. Kont Zeplin balonunda beş motör bulunduğu halde yeni balonda dört bin beygir kuvve- tinde dört motör bulunacaktır. Fu motörle, balonun saaltte azami 150 kilometre kat'etmesini temin edecektir. MARASI: 6 BAD “MİLLİ ROMAN,, ĞUzARAN — Mubarriri: Yüzbaşı Faruk kendisini nasıl Slup ta merkezde — bıraktıklarına Yasiyerdu. Onun her akşam evea dönlü- Yüzb, heyecanla bekliyen (Narin) ği 'aşı Zekinin de cepheye git- Bu — düyünca müteessir - oldu. "B..:. bitmez muharebe dedi. .llm.d. askere alınmamış genç Mıştı, Hemen her evden ya bir oğul, BERU'laba,” / kardepi 'nekle' ol ni $tu. Geri kalanlar himayesizlik H:Wnlı içinde — didişiyor- Ekmek artık vesika İle nüfus hı._' dağılmıya başlamıştı. Zamanki şevk ve gurür Yavaş sönmüştü. Şimdi bu e.apdfld" ve ne zaman bite- tün © Belli olmıyan muharebe Zeçtikçe herkesin yüzünü Seta bi demirle kazır gibi Yavaş Burhan Cahit KDK barap ediyor, gözlere ümitsizliğin o ölümden beter sarı renği çö- küyordu. İşta etrafı kaplıyan bu elemli levhalar — içinde ( Narin) ana oldu. Harp ateşleri içinde memle- keti kasıp kavorurken Hisarın Yeşil yamacında dünyaya göz- lerini açan bu yavrunun adını ( Cengiz ) koydular. Yüzbaşı Faruk büyük Türk kahramanının hayranı idi. Askerlik tarihinde de büyük bir yer tutan ( Cengiz) adım dünyayı kana ve ateşe boğan bu müthiş harp içinde doğmuş bir yavruya ver- mek ona daha tabil göründü Bu (Cengiz ) avuçları kanlı doğmadı. Fakat dünyaya göz- lerini açtığı gün arz baştan başa kan içinde idi. ( Cengiz ) in doğuşa ( Narin ) Şimdiki Lond- ra belediye relsi- nin İsmi « Lord Mayor » dur. Her sene yeniden Ünti- bâp edilan — beledi- ye relsinin vazi: fesi çok mühimdir. Bolediyo roisi inti. hap edildiktex' son ra «Gullühall » da büyük bir x'yalet verilir, — Ziyafette bütün hükümet er- kâar, sefirlor, ümç- rayı askeriye — ve bahriye, meb'uslar lordlar ve — Lom- dranın — arlstokrat ailelörl hazır bu- lunurlar, Bu mt: nasebet'e Faşvekil &yast bir — nutuk irat edor. Resmimiz, «Gy- ildhalle ziyatetin. de «Lord Mayorsun sofrasını ve bazı duvetl Terini — göş- termoktedir, Esrarengiz Bir Mübayaa Gizli Bir Müessese, Londra'da Vasi Mikyasta Altın Satın Alıyor Londra 28 — Geçen ay esrar engiz bir şahıs, hüviyetini kıska- nırcasına gizliyen bir mücssese nam ve hesabına külliyetli mik- tarda altın satın almıştır. Hüviyeti henüz meydana çıkmıyan bu mübayaacı bir iki hafta durduktan sonra tekrar mübayaaya başla- mıştır. İstatistiklere göre Merkezi bankanın 24 buçuk milyon kıyme- tinde altın aldığı anlaşılmıştır. için büyük bir teselüi oldu, Ken- dini tamamile ona verdi. O ka- dar ki evlendikleri gündenberi âdet hal'ne gelirdiği şeyleri bile ihmale başladı. Hatta — akşamları — kocasımı bahçede Beklemeği de — bıraktı. (Cengiz ) onun bütün dakika- larını zaptediyordu. Dünyanın halinden habersiz uyuyan, gülen ve teneffüs eden Cengizin her şeyi Narin için bir meydan muharebesi kadar mühim. Zeynep Hanim çok defa onun kumral başını bebek karyolasının üzerine eğilmiş, uyurken görürdü, Genç kadının kadife gözleri sıbhatli yüzü Cengiz için feda ettiği uykularla sarardıkça Fa- ruk titizleniyor, iyi bir sütnine tutmayı ıek!if ediyordu. Fakat kızlığında o kadar hoppa, o ka- dar sportmen — görünen Narin şimdi öyle bir ana olmuştu ki bunun lâkırdısını bile ettirmiyor: — Ona benden başka kimse bakmaz! diye kesip atıyordu. Genç kadın sötninelerin ço- cu'dlara neler yaptığını çok gör- müştü. Bebeğin arabasını sokakta bırakıp — Aşıklarile zevke dalan sütnineleri çok İşitmişti. Zaten Husust şahısların yaptığı müba- yaalar da hesaba katılırsa, bu meçbul el nisan iptidasındanberi 12 milyonluk altın almıştır. Bu yüzden altın fiatı 25 teşrinisanide ons başına 127.8 şiline çıkarak rekor kırmıştır. Geçen haftadan- beri Avrupanın satın ald ğı altın yarım milyon lira olduğu halde bu meçhul şah:s bir milyon liradan fazla altın almıştır. bunları bilmese bile © çocuğunu kimseye emniyet edemezdi, artık akşamları evde yalınız iki şey konuşuluyordu. Biri kocasının getirdiği harp bavadisleri, öteki Cengizdi. Cen- giz köşkün patronu gibiydi. Hiz- metçiler, aşçı kadın, büyük ana bepsi ondan bahsediyor, onunla meşgul oluyor, onun için çalışı- yorlar gibiydi. Fakat bütün bu gayretler Cengizin oda kapısına — kadar geliyordu. O eşikten içeri girmek yalnız üç kişinin hakkı idi. Büyük ana, Faruk ve Narin... Gelen misafirlerle konuşulan şeyler hep (Cengiz) e aitti. Cengizin uyuması, süt alması, bez değişmesi hep birer mühim hâdise idi. Babasının koyu yeşil gözlerile anasının koyu kumral kaşlarını yüzünde toplıyan bu mahlük köşk halkı ile beraber bütün eşin, dostun da başlıca lâkırdı mevzuu oluyordu. : Alışamları yüzbaşı Faruk işin- den çıkarken ( Narin ) e telefon ederdi : — Yavrum. Ben çıkıyorum. Bir şey ister misin? biribirimize iki söz söyledik. Yak nız gözlerimizden biribirimizi sevs diğimizi zannediyoruz. O hergün , mektebe giderken kısa yoldan | gideceğine, benim evimin önün- den geçen uzun yolu tercih edi- yor. Beni gördükçe başını çevirip gülüyor, ilerileyince de dönüp dönüp bakıyor, amma işte hepsi okadar. Bize konuşmak için bir çare! , Çileli Beceriksizlere aşk dersi ve» rilmez ki oğlum, sana yol gö tereyim. * “Yaşım 20. Dörlü aydır bir kızla tanışıyorum., Kızı bir baş- kası istedi. Kız bana bunu haber verdi, ve kendisini ailesinden İistememi teklif etti, razı oldum, aileme söyledim. Kızı eve gelir- mek şartile razı oldular. Halbuki kızın ailesi buna razı olmuyor. Ben buna da razıyım, fakat ailem birtürlü muvaffakat etmiyor.., Feneri A, Ş. Evlenirken ailesinden ayrılar mıyan genç henüz bu hayata ğir- mek için bazırlanmamış demektir. Kıza evlenemiyeceğinizi söyleyin ve onu başkasile — evlenmekte muhtar bırakın. * *20 yaşındayım. Gençlerden hoşlanıyorum. Sevdiğim adam 35 yaşında. Arkadaşlarım ve ta» nıd.klarım bu yaş farkını çok buluyorlar va evlenmemin felâ- ket doğurabileceğini söylüyorlar, Benim yaşımda bir kız kaç ya- şında bir adamla evlenirse mes'ut olur?,, Feriha Kızım, gönüller — anlaşmışsa, bu yaş farkı başlangıçta görün- mez, Fakat iki taraftaa birinin erken — ihtiyarlaması, — herhalde ailenin geçimine tesir eder. İnsan kendinden çok yaşlı İnsanları sevmese daha ihtiyatlı hareket etmiş olur. Fakat bazan gönül emir dinlemiyor ki! HANIMTEYZE Ve genç kadın dalma şu ce- vabı verirdi : — Teşekkür ederim, ( Cen- giz ) seni bekliyor. Çabuk gel! Bir akşam yine telefon çaldı. Narin koştu. — Allb sen misin Narin. Cengiz nasıl! iyi mi, âlâ.. Şimdi bir ricam var. Benim yol çantamı hazırlat. Genç kadın telâşla sordu: — Ne var. Niçin! — Yarın erken (Şam) a bareket ediyorum. Akşam gö- rüşürüz. Anlatırım. Örevuar. Telefon kaâğpandıktan — sonra genç kadın ilk defa ciddi bir tecssürle durakladı. Muharebe bütün hızile devam ettiği halde yüzbaşı Faruk şim- diye kadar yerini değiştirmemişti. Yalnız Kolordu Erkânı Harbiye- sinden, Umumi Erkânı Harbiye- deki istihbarat şubesine geçmişti. Ailesi içinde zabit olmıyanların bile erkeklerini alıp götüren bu harp, bu asker yuvasında hiçbir hâdise yapmamış & Her ev bu harbe birkaç er keğini yollamıştı. Her ocak barp yüzünden tütmez olmuştu. Ek- meksiz, şekersiz kalmıştı. ÇArkası var |