15 Kasım 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Almanga Ne Z Yapacağını Pek Bilmiyor Gibi... Alman intikabatı bitüklen sonra da Almanyanın dahili vaziyeti karı- şıklığını muhafaza etmekte devam »diyor. Hoş, mevcut fırkalardan her- biri ekueriyet Kağanamadızı takdirde bunun böyle olacağı evrek den tahmin edilmiş bir netice İdi. Şu bale göre eski vaziyet devam ediyor damek, en doğru bir tavsif olur. Bununla hang beraber bu karışıklık #ramuda va biribirini tulmıyan riva yetlere rağmen e görünen hakikat lerin, Hitlerin ve merkez firkasının şiddetli mmuku İsferine rağmen Fon Papen hükümeti iktidar mevkiini elden bırakmak is . Bununla kalsa iy. Yeni skalliyatte kalmasına rağ- babat kanununda tadilât Yapmak İstiyor. Bu maksatla Alman Cümburiye- tini teşkil eden muhtelif hükümet“ İerin intimessillerini görüşmiya davet etmiştir. Hükümetin yapmak İste- diği tadil, bir nevi kanunu esasi değişikliği olacağı için, Millet Mec» lisinin üçte iki reyile yapılmak bir #arurettir. Fakat böyle bir ekseriyet temin etmek mümkün olmadığına göre, tadilâtın nasıl tahakkuk etti- rileceği cidden merak uyandıran bir hâdisedir, o Yapılacak (değişikliğin #sasları şunlardır i — Rey verme yaşını (20) den (25) e çıkarmak. 2 Aile babalarına, evlât nisbe- tine görs fazla rey hakkı vermek. 3 — İntihabatta, eski muhariplere bir himaye temin etmek, Bu son Iki maddeden çıkan mana Odur ki, Almanya, şimdiye kadar tatbik edegeldiği “umumi Âra, usu- lünden vazgeçeceklir. Bunun sebabi İse, muhafazakâr unsurlarını İintibabatta mÜsasir kılarak muvazenesizlik hu- tule getiren unzurlari roy sandıkları başından mümkün olduğu Okadar waklaştırmak. Fakat yukarıda da kaydettiğimiz Bibi bunun için meclis ekseriyetinin Üçte ikisi lâzımdır. Halbuki Hitler- tiler, merkez fırkası komünistler »ki meclisin en kuvvetli unsurlarıdır bugünkü hükümeti her ne paharına slursa olsun devirmek azminde bu- lunduklarına göra bu teşebbüsün muvaffak olması şüphelidir. Taki, İr müddettenberi Relsicümhur Ma- vaşal Hindenburgun kafasında yer *den bir temerküz kabinesi teşkiline imkân hâml olsun, bu takdirde, bagün, herbiri kendi fikrini terviç *ttirmek için uğraşan ve mevcut Anarşiyi husule getiren fırkalar, bu r9 yanaşsınlar, umumi bir memle- st menfaati formülü bulunsun ve İşler yolunu girsin. Yokun, bu halile İmanyanın vaziyetine endişeli gözle bakmamak mümkün değildir. ozal mile rsi EEE TEFRİK Roma 14 — Fransanın Talr didi Teslibat hakkındaki plânı Tahdidi Teslihat Konferansma bugünlerde verilecektir. Siyaset | sahasında müspet işler yapmak istiyen Italya, Fransiz plânını bir sistem dahilinde tenkit etmektedir. İtalya, bu plâm bir kül halin de ne kabul ne reddetmektedir. İtalya bu plânın baz: kısımlarının İtalyan noktai nazanna uygun olduğu mütaleasındadır. Piânda, mütecavizin hangi taraf olduğunun tefriki için hukukt bir vaziyet vii cude getirilmesi ve Milletler Ce- miyetinin, devletler üstünde bir devlet şeklinde telâkki edilmesi tenkit edilmektedir. İtalyan efkârı umumiyesi, de- niz silâlarının tabdidi meselesinde, mesele halledildiği takdirde bazı fedakârlıklar yapmıya mütemayir di. Efkârı umumiye, borçlar me- memleketin | selesinde, M. Musolinin Torinoda Amerikaya hitaben söylediği söz- leri kandisine düstur yapmıştır. Resto del Karlino gazetesi, Mu- söininin “Sünger çekmek, fik- rine ehemmiyet vermektedir. Fransız Piânı Ve Gaz Paris, 14 — Fransız ye Nazırı M. Pol Bonkür, söylediği bir nutukta, Fransız plânının sul- tutan konfransın faaliyetini cam İ Jandıracağın:, silâblanma yarışına İ mâni olacağını söylemiştir. Gazeteler, İngiliz ve Fransız notalazının metnini neşretmekte ve iki metin arasında mukaye- seler yapmaktadırlar. Pöti Pariziyen gazetesi, Fran- sız teklifini Amerika Reisicüm- itilâfını hiçe saymak, cihanı tekrar içine atmak demek yazmaktadır. Ruzveltin Reisiclimhur Olma- sının Sebebi Nedir? Paris 14 — Amerikadan dö- nen sabık Fransız Başvekil mu&- vini M. Pol Rayno, M. Ruzveltin Amerika Reisicümhuru intihabı hakkında demiştir ki: Bu intihap şimdi Amerikada tatbik edilmekte olan memnuiyet tarifelerine karşı uyanan nefretin bir ifadesidir. Yakında içkilerde küul derecesi artacaktır. Fakat omemnuiyetin tamamile (ortadan (kalkacağını olduğunu NUMARASI 128: ümit etmiyorum. ÇOCUKLUĞUM Meşhur Rus Edibi Maksim Gorkinin haya! romam Ninem çay filcanndan bir Yudum şarap aldı ve bir tutam ifiye çekti, Düşünceli bir çehre Si pencereden (o kurşuni göğe kıyordu; bi Ze Yanal. Biz babanla çok b #eçinirdik. Kanlarımız ayni ğ adan olmasa da rublarımız alındı 4 e anlatırken büyük babam aç defa içeri girmişti. Sansar atanı ileri uzatarak burnundan a” alıyor ve nineme şüphe ile "Yordu. Ninemin hikâyesini müddet dinledi ve kendi “dine yavaşça mırıldandı; —ü s i yrd ydur, uydur. Daima Türkçeye Çevirea: Mavaf/an Sonra Lirdenbire bana sordu: — Ninen burada şarap içti mi Aleksi? — Hayır! Diye cevap verdim. — Yalan söylüyorsun.. bunu gözlerinden okuyorum! Bir şeye karar veremiyerek kapıdan çıkıp gitti, ninem onun arkasından gözlerini (o kırpıştır yodu. Gülümsiyerek dedi ki: — Haydi, git git. Bizi ör kütmel.. Büyük bubum bir defasında odanın ortasında durdu, tavana bakarak yavaşca sordu: — Hey, valdel — Ne var?. bü tesis edeceğini, akamete yüz | huru M. Ruzveltin reddedemiye- | ceğini, böyle bir reddin Lozan | mali, iktsndi ve siyas! hercümerç | mektedir. e — Ne olduğunu farkediyor- l musun? İ bir asil kimseyi ların Tahdidinde Ne Düşünüyor Amerikada Mister Franklen D. Ruzvolt kahle bir ekseriyetle Reisicüm- | hur iwtihap edildi Bu muvaffakiyetin sobeple” rini, evvelâ M. Ruzvek tin halk tarafından se vilmesinde, sonra 199 senesinden beri hüküm süren buhTana sabık Re- isleümbür Huverin id reslnin biçbir çare bus lamamasında öranak Ii zim gelir. M. Ruzveltin | intihabı Avrupa dövlet- lerinin hepsini son dere | cede adar otmekte- dir. Her devlet 4 mart 1988 te teşekkül edecek yeni Demokrat idaresi niu siyaseti hakkında tebminlerde bulunmak» | tadır. Avrupayı en fazla alâkadar eden dört mes | ele mevcuttur; tahdidi teslihat, gömrük tarifeleri ve içki ihracatı, Borçlar vo ta İ da M.Rur- | "İn siyase- | tinden ayrılmıyacağı an- or. Gümrük tarife lerine gelince, demokrat rkası bunların indirilmesine taraftardır. eden Resmi Fransız Memurları F ransız Plânı İtalya, Plânı Nasıl Karşılıyor Ve Silâh- .. ? Içki memnuiyetinde de, şarap ihraç er Amerikada birer mabreç bulabileceklerüir. siz yeni Amerika Relsicümhuru M. Ru 5 Bütçe Muvazenesi İçin Maaşların Kesilmesine İtiraz Ediyorlar Paris 14 — Memurlar Cemi- | İ yeti bir kongre aktederek, bütçe | İ muvazenesini temin için memur maaşlarında tenzilât ( yapılihası etrafındaki tasavvura karşı şiddetli bir mücadele açmıya karar ver- | miştir. Başvekil M. Heriyo bu | —— ne Japon Ve Çin eshamı Londra 14 — Japon bütçesin- de mühim bir açık olduğuna dair çıkan baberler üzerine O Japon eshamı düşmüştür. Çin eshami memlekette büyük bir salâh ol duğunu göstermekte ve yüksel- — Tabil farkediyorum! — Bunun hakkında ns düştü nüyorsun?. — Talib, sfendil. Sen zaten damat — olarak istemiyormu idin?, — Evet, öylel, — E. O halde işte.. — Züğurdün biril — Bu onaait bir şeyl, Büyük babam dışarı çıktı. Havada bir fenalık hissediyor dum. Ninems #ordvm; —Ne üzerine konuşuyordunuz? Ayaklarımı elile uğarak ısıtır- ken sertce cevap verdi: — Her şeyi de öğrenmek istersin, Eğer hepsini şimdi öğ- renirsen, büyüdüğün zaman bir şey kalmaz!, Güldü, bir müddet sonra ba- şmı sallıyarak dedi ki: — Ah büyük babacık, bü- hususta demiştir ki: — Önüme çıkan birçok müş” küller arasında bir hükümet reisi sıfatile kendime düşen varifeyi yapıyorum. Vazifemin devleti müde- faa etmek olduğunu herkes bilir, Onu müdafaa ettim ve edeceğim, Bir Kadın Ressam Uzak Şark Seyahatinden Döndü Paris 14 — Meşhur ressam- lardan Matmazel Lafüji, Tibet çöllerinde Seylan, Hindistan ve Hindiçinide devam beş sene i eden seyahatinden (dönmüştür. yük babacık. Sen Allahın yanında bir toz tanesisinl. Sana birşey anlatacağım. Fakat, ağzını sıkı tutacaksın., Büyük ;baban tama- mile mahvoldu. O asil bir efen- diye binlerce liralık borç ver- mişti, Bu efendi iflâs ettil, Uzun müddet susarak oturdu. Kocamau * yüzü buruşukluklarla kaplı idi, derili bir ifadesi vardı, Ona: “Ne düşünüyorsun?, Diye sordum. — Sana anlatacağım bikâyeyil Dedi. — Akılı Yevstignejin hikâ- yesini alalım. Nasi olmaz mı?. Pek alâ öyle ise dinle: Evvel zamanda Yevstignej is- minde bir kilise hademesi vardı. Kendini oranın en akıllı adamı sanırdı. Nekadar yaşlı alim olsa da, biçbir papaz, hiçbir Boyar ondan üstün değildi, Ta- vas kuşu gibi kurumlu dolaşır, — a nn mana a olsa, nekadar | Ağız Koküsu LAyrılmıya Sebep Olur Mu? “Yeni nişanlıyım, Fakat nişan- lımın ağzı kokuyor. Bunu ken- disine hissetirmemek istiyorum. Fakat mukavemet te edemiyo- rum. Ağız kokusunu tedavi ile gidermek mümkün müdür? Değil ıs ayrılmak için ne yapayım? , $$. Şakir Evvelce, ağız kokus talâk için kâfi bir sebep addedilird. Çünkü bu kokuyu gidermek mümkün olmadığı kanaati vardı. Bugün ağız kokusunun Uç sebebi olduğu anlaşılmıştır. Biri diş ve diş etlerindeki bozukluk, ikincisi mide bozukluğu, üçüncüsü burun. İ Bu üç sebebin de bugün izalesi ve kokunun giderilmesi mümktn- dür. Doktora müracaat edip se bebi buldurunuz. İyi bir tedavi hem kın büyük bir kusurdan hem de sizi bir dertten kurtarmış olur. * Muhterem efendim: “ Ben sigara içmem, bilümum işret #lemlerile ve içki ile hiç alâkam yoktur. Kahveye pek ender giderim, İktısada fevkalâde riayet ederim. Sefahetten pek fazla çekinirim. Böylelikle hayata nasıl atılıp, insanlara nasıl kar şacağım? Diyarbekir, Çekirge Hayata atılmak, işret ve sef het âlemine girmek mi demektir? Bilâkis hayatta muvaffak olmak için bu fenalıklardan uzak bulun- mak lâzım. Daha gençsiniz. Ahlğ- k'mzı bozabilecek (o muhitlerden uzak yaşamak bilâkis lâzım ve şayanı tavsiyedir. Kendinizi neden kusurla buluyorsunuz. HANIMTEYZE -—— TAKVİM SAL Gün, 15- 26l TEŞRİN 931 Kasim $ Arabi Raal 15 « Rezep 2 <2 Teşrin Wi 1951 | Velet Şinasi Şenes Vek 1 55İ& Ağ kaşa 06(.1. 91 Yatsı 044). Gİ man: 11504 24 imdi İs Matmazel buralarda yaya ve at üstünde seyahat etmiş ve yaptığı resimleri satarak hayatını kazan- mışlır. rastladığı (o herşeyin (o kusurunu bulurdu: Kilise kâfi derecede yüksek değildi Sokak çok dardı. Bu onu kızdırıyordu. Güneş çok aydınlıktı, Elma kırmızı idi de, neden mavi değildi? Ne görse bu akıllı adam..... Hikâyenin bürasında ninem avurtlarını — şişiriyor, £ gözlerini açıyor, yüzüne gülünç, budala bir şekil veriyor ve nezleli bir İ sesle taklit ediyordu: —Pahl.... Bahse mi girişmek? Bunu daba iyi yapabilir miyim? Ne çare ki bugün vaktim yok. Yoksa buna memnuniyetle hazırım. Diyordu. Bir gece yarısı şeytanlar Yevstigneje yavaşça yaklaştılar. Ve dediler ki: — Burası senin hoşuna git miyor değil mi?.. Şu halde bizim teşrif eti, cehenneme ( Arkas var)
