4 Kasım 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

4 Kasım 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Siyaset Âlemi - kökleştirmiştir. 1914 Ve 1932 Hüyük harbın İngiliz Başvekili Loit Corç, son günlerde kendisinden #k, sık bahsettiriyor. Geçenlerde, Yazdığı bir makale ile dünya düze- Hinin bozukluğuna işaret eden İngiliz | Liberal fırkası reisi, şimdi de, Lon- drada toplanan Sulh Sevenler Cemi- yeti azalarına bir nutuk — söylemiştir Alman Buhraı Ziyadeleşti | | | ve bu nutkunda M. Loit Corç 1914 te | Slduğu kadar bugün de büyük bir | tehlike içinde bulunduğumuzu haber Veriyor, ezcümle diyorki: * 1914 te hiçbir devlet muhare- beyi istemiyordu. hmdan söyle- nen bu sözleri belki garip bulur- Bunurz. Fakat son zamanda gözden Keçirdiğim © vakite alt muhabere telgrafı ve evrakı, bende bu kanaati Şimdi, Kellog mi- Bakı ile harbi kanun — harlel bırakmış Oluyoruz. Bu mukaveleyi 56 millet imza #lıziştir. Fakat o gün bugün, barp Yolunda — sarfedilegelen — servetlerin Miktarı artmakta berdevamdır. Harp #lmamalıdır. Bu, doğrudur. Fakat harp için hazırlık ta yapılmamalıdır. * Ben, Versay Muahedesini imza'ı- Yan dört kişiden biriyim. Sırasında, #serimi müdafaa etmesini de bilirim. mantim şudur : Bu muahede uynen Muhafara edilmelidir. Fakat... Biz, Almanyadan, kendisine gösterdiğimi Şartlar dahilinde s'lahlarından tecer- Tüt etmesini istemiş, bu yolda ken- | disini takip edeceğimirzi de vadetmiş- | tik. Fakat bu vadimizi tutmadık. utanılacak bir hâdisedir. Muahedeyi — imzalıyınlar, — buna Tiayet etmiyeceklerini bilerek imza- mışlardı ve mürekkebi kurumadan Yeni yeni kolordular teşkili projele- tine daldılar. Bunun için borç paralar | Aldılar. Şimdi, Avrupayı tehdit eden — tühlike işte budur., — Süreyya Bir Rus Tayyaresinin Mahareti Moskova, 3 (A. A.)— Kokte- bel'den bildirildiğine göre, tay- Yareci Golovine motörsüz bir yare ile ve yanında bir yolcu olduğu halde 10 saat 53 dakika havada kalmış ve geceleyin 2 Adalten fazla uçmuştur. Mumsileyh Alman tayyarecisi mitd'nin 1926 senesinde tesis #tmiş olduğu dünya rekorunu | Bnat 53 dakika farkla kırmıştır. Yarınki Cumartesi güsü Beyazıtta — Elektrik Evinde 14,30 da İstanbul Havagazı Şirketi tarafından — verilecek olan Ameli Ahçılık Dersinde e. bazır bulununuz. TEFRİKAN UMARASI 1i7: | | | zarme ı | karşı açmış olduğu mücadeleye | de Bavyera, federasyon prensi- Merkez Kabinesi İle ”Bavyera Ara- sında Siyasi Münasebet Kesilmiştir Berlin, 3 ( A.A. ) — Havas Ajansı muhabirinden: Cenubi Almanya hükümetleri ile Almanya hükümeti arasındaki münasebetler, 1919 senesindenberi şimdiki kadar fena olmamıştır. Bavyera Başvekili M. Heinrich Held Stuttgartta irat etmiş olduğu bir nutukta, Fon Papen hükümetine | karşı açıktan açığa hakiki bir harp ilân etmiş ve mezkür hü- kümet, Bavyera ile diplomasi münasebetlerini kesmek suretile bıma mukabele eylemiştir. Filvaki Fon Papen kabinesi, Münih hükümetine 1919 senesin- de Versailles'ya giden Alman | heyetinin riyasetinde bulunmuş | olan ve birkaç aydanberi Alman- ya ile Cenubi hükümetler arasm- | da temas teminine memur edi- miş bulunan Baron Kurt Von Lersner'in M. Held . tarafından | Stuttgart'ın nutku hakkında AL- | manya hükümetline tarziye verik | mediği takdirde Münihe avdet etmiyeceğini resmen bildirmiştir. Bavyera — Başvekili, — tarziye vermedikten başka, Almanyaya dovam edeceğini ihsas eylemiştir. Bu niza, nekadar uzayıp gi- | decek? Bunu tahmin etmek müm- | kün değildir, Fakat Almanya hü- kümeti Prusyaya yaptığı gibi kanunu esasinin 48 inci- madde- sinden istifade ederek Bavyera- ya da bir komiser gönderebilir. Ancak bunu yapması - için biraz düşüinmesi icap eder, zira Prusya'ya vukubulan müdabale- den sonra Bavyeralılar, Bavyera- ya bir komiser gönderildiği tak- dirde komiserin Bavyera toprak- larına ayak atar atmaz tevkif edileceğini açıktan açığa ilân | etmişlerdir. j 1821, 1920 ve 1923 senelerin- bine nihayet vermek istiyen AL- manya'ya karşı ayaklanmıştır. Bugün her zamandan ziyade federasyon prensibine sadık olan Bavyera, Almanya tarafından is- kat edilmiş olan Prusya kabinesi ve Wurtemburg ile Bade'ın ta- | mamen Hiberal temayüllere sahip olan hükümetleri ile elele yürü- | mektedir. Bütün bu hâdiseler, Almı: İ Fransa Başvekili M. Heriyo. «Lojyon Donör» nlyanımıa büyük salibini İs panya Roisicümhuru olan M. Alkabr Zamoraya takdim etmek için Madride gitmiştir. Alman ve İtalyan gizli maksat atfetmoktedirler. matbuatı Fransız Başvekilinin bu soeyahatino Paris vo Madrit Hükümetleri iso iki Lâtin komgu demokrasinin sulh mefkürosine hizmet etmekten başka gayeleri olma- dığını resmi bir tebliğle bildirdiler. Rosmimiz sağda Fransız Başvokili M. Heriyo'yu, solda İspanya Reisioüm- huru M. Alkabr Zamorayı göstermektedir. : Vİktırsat K_()nfgı;aıisı Hazırlık Komisyonl;m Dün Kambiyo Meselesini Ehemmiyetle Tetkik Etti Cenevre 3 ( A.A. ) — Cihan İktısat Konferansının nakit ihzari komisyonu, kambiyoya müteallik müşkilâtın. tetkikine devam et- mektedir. Komisyon bilhassa — muhtelif memleketler — tarafından — ecnebi dövizlerinin kontrol edilmesi sis- temini tetkik etmektedir. Cenevre 3 (AA.) — İktısat ve para işleri konferansına ait hazırlıklarla meşgul komisyonun tâli komitesinin İtalyan mümessili M. Tassinari, beynelmilel müba- hükümetini heyecana düşürmüş- tür. Maamafih, bu hükümet, Prusyadaki — hareketine — devam | edeceğini ve kuvvete, Mareşal Hindenburgon nüfuzuna ve milli | müdafaa nrduınîıufı sadakatine dele sahasında tahdit ve memnu- iyetler ihdası usulüne — İtalyanın daima muarız olduğunu söylemiş- tir. beyanatı batırlattıktan sonra bü- tün memleketlerde ticaret mua- meleleri ve nakliyatı büsbütün zaafa uğramadan evvel bu kayit ve tahditlerin ortadan kaldırıl- ması İüzüumu hakkında Büyük Faşist Meclisinin verdiği ehemmiyetle kaydetmiştir. kararı istinat etmek suretile kanunu esasi islahatımı tahakkuk - ettire- ceğini ihsas eylemiştir. GAĞA FMT L SERLEE PU Harici Haberlerimiz burada bitmemiştir M. Tayssinari, Başvekilin bu | ' münasebetle evvelce yaptığı sarih ——nrun İşleri |AcıklıBir Vak'a İstanbula sekiz on saatlik bir mesafede askerdim. Uzun müd- det seviştikten sonra dokuz ay evvel — bir. kızla — nişanlandık. Onun bana karşı Fazla düşkün ve benim için her fedakârlığı göze aldığına kanaat getirdikten sonra buna muvafakat ettim ve ben de müruru zamanla onu daha fazla sevmiye başladım. Askerde iken eve geleme- dim. Onun bu müddet ara- sinda — şiddetli bir — hastalığa tutulduğunu, —kan tükürdüğünü, hatta hayatından ümit Iıeıildigi:i. fakat her an, her dakika ni beklediğini, blalıı ismimi çağır- dığım - işittim. ay evvel apat- dhlwııı“ıııııliyıî Şılıı,ık için nıpk.od hastanelerinden birine geldim. Onu gördüm. Hakikaten zayıflamıştı. Beni görünce çok sevindi. Buraya kadar iyi, değil mi Hanimteyzeciğim. Şimdi işin şa- şılacak tarafına bakın. Bu hâl iki ay evveline kadar ayni hara- retini muhafaza etti. Kendisinin öz olarak bir ağabeysinden başka kimsesi yok. Üvey anası, üvey babası ve bekâr üvey erkek iki de kardeşi var, Kendisi birkaç gün sonra iyileşti. Ayağa kalk- tıktan sonra hâlinde bir tebavvül oldu. Bana karşı çok düşkün olan bu kızın harekâtı tamamen değişti. Eski sokulganlığı ka- madı. Buna mukabil üvey karde- şile yalmız ve sık, sık gezmiye başladı. Bu sıralarda bir gün başka — bir gençle — başbaşa otururlarken ağabeyim görmüş. Ertesi gün de yüzüğü geri verdi- ler. Aradan iki ay kadar bir zaman geçti.Bu sıralarda ben de hastalandım. Şimdi o on beş yirmi gün evvel Adaya sanatoryuma gitti. Ben de birkaç güne kadar sanatoryuma gitmek mecburiye- tindeyim. —Oraya da gittiğim vakit onu — göreceğim ve ©o bunu — fırsat — bilerek ve her vesileden istifade ederek benimle konuşmak istiyecek, halbuki ben çok sinirliyim. Kadıköyi A, ©. Ayni sanatoyuma gider, orada beraber dertleşir, bersber ağlar- sınız. İnsanım hayatında çocukluk yaptığı anlar az mıdir? Hangi- mizin hayatında böyle ufak tefek hâdiseler olmamıştır. Zaten hasta olduğunuz müddetçe evlenmenize birleşmenize imkân yoktur. Öyle olduğu halde, neden kalplerinizi kırm.ya — lüzüum — görüyorsunuz. İkiniz de biribirinize karşı lâkayt değilsiniz. Tesadüf sizi ayni yere düşürüyor. Taliin ayağınıza getir- diği fırsatı tekmelemeyiniz. HANIMTEYZE T ÇOCUKLUĞU R Meşhur Rus Edibi Maksim Gorkinin hayat ramani S Türkçeyo Çevirc: Mavaffar j ç.tıhen Dae bir ziynet givi gö- "İıkırmılın, gözyaşları, çarça- buk nihayet bulan mütemadi kav- Yakt benim için alelâde yevmi alar lıı:::nıe girmişti. Ruhu- Yaplı tesir de — gittikı —"“'!oıdıı. LT mraları bunun sırrma — da ::" ettim. Ruslar hayatları- hu'dllet ve boşluğuna muü- | bir şey, bir. teselli olb için lâtife ve — ıstırapla :'::"Dr gibi oynamasını seviyor- Haj ıFellkıtlırinin mahcubiye- * tanımıyorlardı. Günün ı,.;.’i’:'ü can sıkıntılarına — ve "İııdııhu karşı ıstırap bir #enlik lik ve ateşin koru bir OK ve. mlnasız bir yürüm rünür.. ç Bu hâdiseden sonra annemn tekrar eski hâkim ve emniyeti ifade eden tavrını takındı. Evin efendisi o olmuştu. Büyükbabam ikinci plânda kalmıştı. Eski bali- ne nazaran daha çok — düşünceli ve sakin olmuştu. Artık büyükbabam — hemen hiç dışarı çıkmıyor, daima aşağı katta yalnız başına oturuyor ve (Babamın hatıraları) isimli esra- rengiz bir kitap okuyordu. O bu kitabı bavulunda — kilitli olarak muhafaza — ediyordu. Onun bu müştüm. olmakla beraber - çok — kalındı. | K hverengine çalan deri bir kahı | vardı. ıç yaprağında solak süslü | bir el yazısı ile şu — cümleler. yazılmıştı: *Pek — muhterem — Vassiliy samimi bir minttaarlık hatırası, altında çok garip bir aile ismi yazılmıştı ve imzanın kuyruğuna — uçatı bir. kuş resme- dilmişti. Ş Büyükbabam kitabın sert ka- baımı dikkatle açar, gümüş göz- lüğünü burnuna itina ile yerleş- tirdikten sonra bu hatırayı göz- den geçirirdi. Ona birkaç defa bunun nasl bir kitap olduğunu sordum. - Sesine tesirli bir ton | vererek cevap verdi: — Bu sana lâzım değil. Bekle, öleyim de mirasına ko- narsıni. Ayı poslunu da sana bırakacağım! — Büyükbabam an- kitabı almadan evvel ellerini yıs | nemlej mülâyimetle ve az konu- kadığını mütcaddit defalar gör- şuyordu. Agnem bir şey söyler- Kitap küçük kıt'ada | '_l;ı;nr_dikkntlı ı;i;liyor. l;oter ıı';ıcı gibi gözlerini kırpıştırarak ho- murdanıyorduü: — Eh, hadi öyle olsun, nasıl istersen öyle yapl. Sandık ve bavullarında her pevi ziynet eşyası, hüreden kadın hırkaları, Üüstü atlas geçirilmiş göğüslükler, — gümüşle — işlenmiş ipek çepkenler, her neviden kıymettar kadın. hotozları, rem- gârenk büyük atkılar, boncuklar, küçük paraları dizerek yapılmış ağır gerdanlıklar ve renkli - taş- lardan bilezikler bulunuyordu. Bunlardan bir yığın alarak annemin odasına götürür, parlıyan bu serveti masanın ve sandalye- lerin üstüne sererdi. Annem bu eşyaya — karşı hayret ederken derdi ki: — Ya, bizim zamanımızda da- ha çok güzel ve zengin elbiseler taşınırdı. Hayat fakat daha sade ve tabil idi. Bu zaman geldi geç;i ve bir daha da artık : gelmez. Hadi, süslen de bir bak '| tecrlibe e! Annem bitişik odaya gider, birar — sonra — altın — işlemeli mavi bir çepken içinde ve başının üstüne — inciler — oturtulmuş bir hotozla — tekrar çıkar — gelirdiş büyükbabamın!” önünde — yerlere kadar eğilir ve sorardı: — Böyle güzel mi beybuba, hoşunuza gidiyor muyum? Büyükbabam bir hayret #sa- dası çıkarır, bütün yüzü —meser- retten parlıyarak hayran hayran kollarını iki yana açarak etra- fında dönerdi; sonra parmaklarını çıtlatarak, rüyada imiş gibi mı- rıldanırdı: — Ah Varvara bu kadar zew- gin olsa idin ve etrafındaki in- sanlar da basit ve sade olsa idileri. Annem evin ön kısmındaki iki odayı tefriş etmişti. (Arkası var) İiĞL c Şizir vi

Bu sayıdan diğer sayfalar: