4 gayfa L 'ı'l'/cm/eke! Manzaraları Ü LT z l Gümüşane Bir Meyva Şehridir Gümüşane ( Hususi ) Memleketimiz ( Haşüt ) çayı ke- narlarında meyva bahçeleri ara- | sında inşa edilmiş cennetasa bir yerdir. Şehre on on beş kilomet- re mesafeden meyva başlar ve yolun iki tarafını yem- yeşil kesif ağaçlı serin bahçeler tezyin eder. Şehir uzun bir dere içine yapılmış ve çok dağınık bir şekildedir. Memleketin pek uzak- larında ve şehirle aralarında fa- sıla bulunan birçok — mahalleleri mevcut olup bu mahalle aralarını da vâsi bahçeler doldurmaktadır. Burada halkın bahçeciliğe ve iyi moyva yetiştirmeğe çok merakı vardır. Bilhassa bu mevsim Gü- müşanenin en işlek zamanıdır. Herkes — bahçelerinde — yetişen meyvalariı toplamak onları cins cins ayırıp istif etmekle meşgul- dür. Burada bahçesi olmıyan ev yok dersem yalan söylememiş olurum. Esasen — Gümüşanenin yegâne ihracaltını da yetiştirmek- te olduğau bu nefis meyvalar teşkil etmektedir. Bu sene çok bereketli olan elma ağaçlarının dalları rengâ- renk elmadan gözükmüyor. Mem- | leketimizin armut ve şeftalisi de | çok meşhurdur. On on beş cins armut yetişmektedir. sulu şeftaliler pek Buranın kabuk olup makbul olan cevizide mute- nadır. Meyva — beldesi memleketimizde bu bollağa olmakla beraber fiatleri de çok ucuzdur. En — nefis elma — armut ve şeftalinin okkası beş nihayet on kuruşa meşhurdur. olan — yeşil satıldığı gibi toptan bu fiatten | bla Tüheda' nizeeaesiki. ve daba çok ucuza da almak kabil- dir. Şehrimiz hava ve su itibarile de çok iyidir. Trabzon ve Erzu- rum yolu Üüstünde olduğu için şehir çok kalabalıktır. Bilhassa şimdi inşa edilmekte olan Trab- zon ve Karaköse yolunun amele- leri burada olduğundan bu kesa- fet artmıştır. Yalnız memleketi- miz, Türkiyenin en maruf ve haşmetli dağlarından olan Kop ve Zigana gibi iki büyük dağ arasına sıkışmıştır. Bu dağlar kışın seyriseferi imkânsız kılmak- tadır. Kışın kızak ve diğer vesa- itle yapılan seyrüseferlerde her sene ölümle neticelenen kazalar vukubulmaktadır. Bu ölüm tehli- kelerinin önüne geçebilmek ga- yesile her iki dağın tepelerine büyük kıt'alarda — çanları havi cankurtaranlar — yapılmıştır. nunla beraber atin — gayet vatan köşesidir. şirin yarattığı bir ** Ceviz Kütüğü Ağaçların Kesilmesi Doğru Değildir Bartın, Safranbolu, Gerede ve Adapazar havalisinde ceviz kütüğü ticareti almış yürümüştür. Halk, ceviz kütüğü ticareti yap- mak için en mahsuldar ağaçları devirmekten çekinmemektedir. Milli servetin mahvile netice- lenecek olan bu ticarete mâni olunması için bir istida ile hükü- mele müracaat edilmiştir. Çünki kesilen ağaçların yerine mahsul verecek bir başka ağaç yelişti- rilemiyecektir. bahçeleri | Yarma ve | ve İç zarı ince | | servetle sene meyva | $imdi Hapishanel Umumt olan tarihi “Silslle,, gün Aksaray ( Hususi ) — Aksa- devirlerin en nadir eser- ini ihliva eden tarihi bir şe birdir. Münkariz “Kabadüky kıt'ası üzerinde en ehemmiyetli ve en kiymetli bir mevki işgal eden bu kasaba Türklere, insanı hayretlere boğacak bir medeni- yet ve hududu bulunmıyan bir intikal etmiştir. — Türk ırkının ezeli medeniyetinin en sarih ve itiraz kabul etmez vesi- kaları bu memlekette mevcuttur. Tarihi ve coğrafi ehemmiyeti dolayısile Aksaray birçok millet- lerin eline geçmiş, birçok hüküm- darların âmaline hizmet etmiştir. İzanlılar, Mısırlılar, Romahlar kılıç sallamışlardır. Tarihin üç güzide hükümdarı Keyhusrev, İskenderi Kebir ve Mehrüdat burada hü- | küm sürmüşlerdir. Mağrur ve kuvvetli hükümdar Mihridatın şevket ve azametini | hazmedemiyen Romalılar zaman zaman Mihridadı arazide meskün tehdit ve bu ahaliyi - tazyik Bu- | Gümüşane tabi- | Çankırıda Memleket Hastanesi Tevsi Ediliyor Çanları, (Hususi) — Memleket hastanesinin — tevsii ve 27 ya- taklı yeni bir paviyon ve pansi- yon inşası tekarrür etmiştir. Bu bina için 27 bin lira sarfedile- cektir. Mobilyesi için de 13 bin lira — verilecektir. — Hastanenin inşası için münakasa açılmıştır. Havzada Korulan Lâdik Panayırı Kapandı Havza, (Hususi) — Havza ve Lâdik pahayırları her sene oldu- ğu gibi bu sene de kurulmuş, dört gün hayvan 'alım satımı, bir gün de yarış ve güreş yapılmıştır. Panayır belediyenin zararı ile kapanmış, yarış ve güreşlere de belli başlı pehlivanlar ve şöhret kazanmış atlar girmemiştir. Adanadaki Mahkümlar Adana (Hususi) — Şehrimiz- deki mevkuf ve mahkümların miktarı 300 dür. Bunların 32 si kadın ve 28zi çocuktur. etmişler ve nihayet bir Mihridadı mağlüp ederek mülkine tevarüs eylemişlerdir. ki: | retle İmparator Arhalais bu mın- takaya kendi ismini verdirmiştir. Bir hayli müddet Arbalais ismini taşıyan bu memleket Türk büyüklerinden Kılıç Aslan tara- fından zaptedildikten sonra kendi Bu su- nam mevkide beyaz ve muhteşem bir saray — yaptırı- mıştı. Ba sarayın beyaz duvar- Tarının yıkıklarına tesadüf edi- mektedir. Aksaray, Niğde, Kırşehir ve havalisinde, Asuriler ve Hititler medeniyet yaratmışlardır. Eerğli kazasının İvariz mev- kinde çok kıymetli Hitit asarı medeniyesine tesadüf — edilmek- tedir. İskender tarafından raptedilen bu kasabada toprak altında saklı irili ufaklı heykeller ve abideler vardır. Koçhisarın Kuluköyünde bulunan bir kırık heykel, bir taş — Tokatta Millet Hastanesinde Halka Bakılıyor Tokat (Hu- susi)— Millet Hastanesi son zamanlarda | halk için çok faydalı olmya başlamıştır. | Hastanede ayakta tedavi usulünün de tatbikine baş- a lanılmış, polikünik günleri yapıl- mıştır. Hastanenin Operatörü Talât Kadri Bey yorulmak bilmez bir azimle çalışmakta, — kazalardan, nahiyelerden, — köylerden — gelen birçok hastarın hayatını kurtar- makta, hatta birçok bastaların aıhhi vaziyetlerini evlerine gidip takid etmekte, bunlardan ücret ve masraf istememektedir. Balıkesirde At Koşuları Balıkesir, (Hususi) — Sonba- har at koşuları için hazırlıklara başlanıldı, koşulara . çok - maruf l atlar iştirak edecektir. namına izafe edilen Kılıç Aslan | gayet | de yaşamışlar, devlet kurmuş ve | medresasi levha bunu ispat etmiştir. Elyevm umumil hapishane bu- | lunan “ Medresei Silsile ,, veyahut Zincirli medrese namlarını taşıyan medresenin dış kapısındaki tez- yinat, ve iç kapısındaki asarı san'at insanları hayretlere boğ- maktadır. Bu medresenin tam ortasında Bursada metfun Dinkoz babanın hafitlerinden ikinci bir baba metfandur. Bu kıymetli eserler kıymetsiz | insanlar tarafından tahrip edik mekte, caniler, katiller - taşları kırmakta süsleri bozmaktadırlar. Şehrin haricinde, havadar bir yerde, on beş dönümlük bir arazi Üzerinde yeni bir hapishane bi- nası yapılmaktadır. Bina 140 metre tulünde 100 metre arzında ve dört metre irtifaımdadır. Taş- tan — yapılmıştır. Birkaç metre uzak yerden bakıbrsa duvarları eski hisarları andırır, dört tara- fında 13 metre irtifamda dört tane kule vardır. — Osman Zeki Adanada Fuhuşla Mücadeleye Devam Ediliyor Adana ( Husust) — Zabıta f “aşla mücadeleye devam etmek- te ve mahalle aralarındaki randa- vu evlerini kapatmaktadır. Birçok uygunsuz kadınlar —şehrimizden uzaklaştırılmaktadır. Fuhuş tellâl- lğı yapan on beş kişi de şehirden hudut harici edilmiştir. Viranşehirde Doktor G;ldı_ Amrıa Henüz Ebe Yok Viranşehir, (Hususi) — Dok- torsuz ve ebesi kalmiış olan şeh- rimize hükümet tabibi olarak doktor Sami B. gelmiştir. Ebe de tayin edilmiş isede belediye bütçesinde para olmadığı için harcirahı verilememiş ve henüz ebe gelmemiştir. Adanada Hayvan Sergisi Adana, (Hususi) — Şehrimiz- de 4 teşrinisanide açılacak olan hayvan sergisi hazırlıklarına baş- lanmıştır. Dinkoz | |Gelişi Güzel Aksaray Mgeniyet Eserleri Türkler, İranlılar, Mısırlılar, Romalılar Burada At Oynatmış, Kılıç Sallamışlar Musahabe Meşhur adamların gazetelifi çıkan resimlerine dalr.- Gündelik gazetelerde — çıkt! resimlere dikkat eder misiniz? Hayatımın bir kaç senesi bi teviye, makine yağı, mürekkep V? kâğıt kokan gazete idarehanele' rinde geçtiği için ben bunlarfâ dikkat etmekten kendimi alami' mıştım; hâlâ da alamam. Bu resimlerde bazan mürettip” hane yahut Musahhih Bey, beci" yişler yapar ki ömürdür. Mesell ayni günde ayni sahifaya konu' lacak iki resimden birisi dünyf güzellik kıraliçesi seçilmiş olafi Matmazel “bilmem no,, dir; bi risi de İngiltereye götürülüp sirk” lerde teşhir edilen Zaro ağadılı Zaro ağanin buruşuk, fakat, asif görmüş suratınm altına matmi' zelin yümuk, narin, çıtır pıtır İsı yazılır, öte tarafta matmazelifi gergin, körpe, pembe çehresiniti uzun kirpikli tesirli gözlerinin & na da şu cümle girer; “ Dünyanın en ihtiyar siması.,, Şapka inkilâbı yapıldığı — ve herkes bere, kasket; melon, fölr Allah ne verdiyse, giydiği zamali gazete sütunlarında çıkan resim” ler baştan ayağa kadar garabet nümuünesi olmuştu. O sırada ressamların fırçasi himmetile bir çok sarıkların me* lon şapka, bazı feslerin ve kak pakların fötr, hatta bir mevlevi sikkesinin silindir şapka yapıldı* ğını hatırlarım. Bu resimlerdeki zarafet, artık onu medenileştiren, — asrileşlireli ressamın maharetine bağlı idi. Bu çevirme resimler içinde bir tane meb'us resmi hatırımâ geliyor ki başındaki kalpak me- lona çevrilmiş, fakat ressamıfi müvelfalayetsisliği yüzünden" bü serpuş bir melon şapkadan çok fazla bir tencereye benzemişti. Mühim — şahsiyetler arasında gazetecilere resmini aldırmamak için elinden geleni ardına koymı- yanlar da vardır. Meselâ şimdiki halde diplomatlık yerine Heybes liadada — balıkçılıkla — uğraşan Traçki Âle, İhracat ofisi şefi Ce- mal Bey onlardandır. Ne Troçkinin sakalsız, bıyık- sız buruşuk çehresi, ne de Cemal Beyin bir türlü ağarmak bilmiyen bıyıkları gazete fotaoğrafçılarının adeselerine girmeyi istemezler. Onun için Troçki hâlâ sakallı bıyıklı resmile gazete sütunlarına geçer; Cemal Beyin resimleri de ekseriya, eski zaman kıyafetinden bozma serpuşlarla basılır. Meşhur şahsiyetler aras nda resminin gazetelerde çirkin ve fena — basılmasına — sinirlenenler çoktur. Edebiyat, siyaset, içtima- iyat sahalarında şöhret kazanmı$ kadınlarımızın bu — sinirlenenler arasında en ön sırayı tuttuklarına tabil şüpbe etmezsiniz. Erkekler de az değildir. Gazete idarehanelerinin for toğraf kolleksiyanlarını karıştıra cak olursanız, oralarda: — Efendim, resimlerim çok fena çıkıyor. Onun için şu resmi önderiyorum. —Lâmm — oldukça guııu kullanırsınız! Mukaddemesile bazı resimlere tesadül edersiniz. Bu resimlerin çoğu on, on beş sene evvel çıkarılmış şeylerdir. Herhalde gazetelerde çıkan resimlerinden memnun olanlardati birisi Liman Şirketi Müdürü Hamdi Bey dostumuzdur. Hangi gazeteyi açsanız, hangi gazetenin “Asma köprü,,, “Limanın wulah «» *“Sanayiin devletleştirilmesi,, gibi bahislerini okusanız, ©o yazının yanıbaşında Hamdi B.in manidar bakışlı, süzgün resmini görürsü- nüz. Bu mazhariyet, evvelâ Liman Müdürümüzün fotojenik olmasın” | dan, sonra muhtelif gsıefclwrf retüşlü, düzgün resim gönderebi- | lecek vakte ve nakde sahip bu- l lanmasındandır, Topluiğns önderilmiş