15 Ekim 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

15 Ekim 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| |) A OE v — Tesrinievvel Nİ “SON-POST A P —115— İMURLENK Muharriri: X Timur Arap Ordusunu Fillere Çiğnetti — Müteakiben bu iki elemli ka» | neler konuştuklarını tabmine ini Bu tahmine göre Çulpan Kime, mutlaka ümitsizdi. Ve gesine : “ Aldırmıyacak, göre- ge ki aldırmıyacak. O, yalnız adini düşünüyor ,, deyip duru- e Fakat Tevekkül, aksini dia ediyordu, Çulpan Hatuna Mit Vermiye savaşıyordu. nur, bu hayali muhakemeye “kadar daldı ki kendini! Moğolis- » © Tevekkülün yanında Hap mek derecelerine ; geldi. k ta bir aralık Yahşi Ecenin rik bir billür. tnnetini taşıyan geri bile işitti. O ses, Çalpan teminat veriyordu: Üzülme gülüm, Ulu Hâkan Senide sevindirir. © Timurun Halep ve Şam İş Çulpan Hatunun bu mek- ve daha doğrusu Tev»'kü- © vehmi sözleri Wzerine rr etti. Aksak Cihangir, To- B ve Amasya üzerine yürümeyi, a kadar gitmeyi bıraktı, teveccüh etti. de Pvvelce de söylemiştik, Şimdi © tekrar edelim: Timur, gönül li aile işlerinde de mutlaka dev- Siyasetile muvazi bir yol takip erdi. Evlâdına göstereceği şel- dal bile devlet siyasetine fay- m) bir hareket halinde tecelli | Mesini isterdi. Tevekkülün hâ- Tasına riayet, Çulpan Hâtünun bi una inkıyat gösterdiği böyle iy ede de ayni düşünceyi rm etmiyordu, orduyu Beyazr int Üzerine götürmeyip te Halep ZA ikametine çevirmekte © askeri Siyasi faydalar arıyordu. Bu faydalar, onun görüşüne mevcuttu. Bir» kere ©Y, © uşta casus henüz Be Tâporunu göndermemişti. Bu, e aleyhine yapılacak kat'i mlenin henüz vakti gelmediği- vi bir delil idi. Sonra Beyazıdın, eder, hâdisesinden intibah hasıl Yan, veya korkarak uzlaşmıya di aşması muhtemeldi. O'takdir. a3, vu Karanlik olan kanlı bir m önüne geçilmiş ve cihan- mi şerefi tehlikeye düşürülme- i Olacaktı, Binaenaleyh teenni Yor a tiyat göstermek lâzımgeli- a. tubu e Timur, sevgili Tevekkülünü RK Y *vmi, Siyasi, Havadle ve Halk gazetesi dara; nen Esi Zapiti Çütalçeşme sokağı 28-1 şam am : İltanbul - 20203 Lema kutusu: Jstanbül - 744 “igrafı İstanbul SONPOSTA ABON Türkn> E FİATİ Telefon eş lardan mesuliyet alinmaz VAP İşin mektuplara (6) karuşluk ld, pul ilâvesi lâzımdır. “0 değiştirilmesi (20) kurujtar. bean Şıkan resin ve sittiz, .. İM en İK Çulpan Hatun yanında yükselt- mek ve Çulpan Hatunu da mem- nun etmek için Mısır sultanına bir darbe indirmeyi kabul eder- ken bu noktaları da teemmül etmişti. Yani Jailevi ve: kalbi zaruretleri devlet -menfaatlerile telif etmeyi becermişti. Bu se beple memnundu, kumandanları" na Halep istikametini göstererek kendisi de atlanmıştı, Suriyeye doğru yol alıyordu, Şimdi Sıvas, geride kalmıştı, Moğolistan: daba geride idi, Be- yanıt ta mühimsenmemiş bir. düş“ man gibi olduğu yerde bırakık maştı. Timur at üstünde, otağda, yatakta ve her yerde Tevekkülü düşünerek dağları aşıyor, nehire leri geçiyor, oOkumsal ovalara doğru adım adım ilerliyordu. Yolda Malatyayı almıştı, Behesniyi teslime mecbur etmişti. Antep- te üç, beş gün konaklamıştı. Hiç- bir şey, yürümesine mâni teşkil edemiyordu. Dağlar, sanki iğilip ona yol veriyorlardı. Sular - gö- ğüslerini açıp - ayni şeyi yapı yorlardı. Onun ismi, ordusundan daa kuvvetli idi ve kaleler, hü- cum beklemeden, o isme hürmet gösterip kapılarını açıyorlardı. Ancak Halep önündedir ki büyük bir Mısır ordusu, Türk şaiaşahını karşıladı. Yıllardanbe- ri o çöllerde ve Araplar arasında aslân hayatı geçiren Misir ordusu mağrur bir atılışla bu davetsiz misafirleri hırpalamak istemişler- di. Askerine bizzat kumanda eden Timur, onların pek düşün- cesiz (davrandıklarını (görünce gülümsedi: — Çeri rahatsız olmasın, de- di, filleri salın! Bu emir üzerine yüzlerce fil, Mısır ordusunun üzerine saldırık dı. Onlar, yakaladıkları askeri bortumile havaya fırlatıyorlar ve yere düşünce ayaklarile eziyor- lardı. Mısırlılar, bu korkunç mu- bacimlerin savleti önünde kaç- maktan başka çare bulamadılar, /Panik halinde koşmıya koyuldular, Maksatları, şehre kapanmak ve bu suretle dânlarını kurtarmaktı, Fakat filler, kendilerini kovala- dığı için hendeklere atıldılar, biribiri' üzerine yığılarak geniş ve “derin çukurları kenarlarına kadar doldurdular. O A. H. Beyefendi, Evvelâ Siz Susunuz! ( Baştaraı 1 inei sayfada ) buğdayına karşı, diğer taraftan fiat sukutuna karşı, himaye eder- ken, siz de bizimle beraber sevi- niyorsunuz, değil mi? Bunun gir bi daha birçok himayelerle köy- lünün hükümet tarafından düşü- nüldüğünü tasdik edersiniz, de- gil mi? O halde hükümet kor tenjân uretile evvelâ parasını ve dolayısile sanayini himaye ederse, çok mudur? Kontenjan mahdut bir bhimayedir. Fakat meselâ liman inhisar, Liman işlerinin Türklerin elinde bulunması için kat'i ve radikal bir çaredir. Mahdut bir himaye, buyurduğu” muz gibi, şişirtecek kadar semere veriyorsa, birkaç senelik radikal himaye Liman şirketini memleketin altn hazinesi haline koyması lâzımge- mez mi? Liman şirketi blânco- sunu parlak mı buluyorsunuz ? Beyefendi bono ödediniz mi? Mekine tamir ettirdiniz mi? Re- kabetle mücadele edip yüzlerce sile reisine para yetiştirmek için müşteri ve banka kapılarında çırpındınız mı? Bunları yaptınız ve © anda cebinizden aynayı çıkarıp yüzünüze baktınız ise, işte o zaman sanayicinin yüzünü görmüşsünüzdür. Böyle bir mücadele neticesi sene sonunda bir kazanç elde edilirse, bu para gayrimeşru mu- dur? Yoksa sanayicilerin fazla kâr mı elde ettiğine zahipsiniz ? Eğer evet ise, biraz İstanbulu dolaşınız. Taksim meydanında ve sanayicilerin ensesini diğer semtlerde mantar gibi bit miş bir sürü apartıman görürsü- nüz, Lütfen sorunuz, bunları fab- rikatörler mi yaptınyorlar? Eğ- lence mahallerine gidiniz, tahkik ediniz, acaba halkın ekserisini fabrikatörler mi teşkil ediyor ? Bankalara gidiniz, shbaplarınız- dan müdürlere müracaat ediniz: Kredilerin kısmı azamı O acaba fabrikalar lehine mi küşat edil miştir, yoksa diğer milessesat mı her hususta tercih o edilmiştir? Lütfen anlaymız ve kanaat geti- Bugünün Meselelerinden | Almanyada Siyasetin Gir- “ON BSağtir 49 mediği Tek Bir Kasaba Bürâda Kadının İşini Erkek, Erkeğin İşini De Kadın Yapar Pazarlara eşya salmıya giden kadınlar Berlinden yazılıyor: Almanyanın bir ka- sabası vardır ki, bu- raya kadınsız şehir kü gündüz, herham- gi bir saatte bu şeh- re gidecek gözünüze tek bir ka- dın görünmez. Ka dınlara ait işleri hep erkekler görür. Bu kasaba, Rön eyaleti dahilinde Dalherda kasa- basıdır. Dalherda, tahta üzerine yapılan hak işlerile büyük şöb- ret kazanmış bir san'at merke- zidir. Fakat bu san'at O halkı geçindirmediği için bu kasabanın halkı ayni zamanda çiftçidir de, Denilebilir ki Dalherde halkı dört şeyle uğraşıyor: 1 — Ağaç oyuculuğu, 2 — Çiftçilik, 3 — Ev işi, 4 — Esnaflık. “ Oyma eşyayı, kasabanın ka- dınları söpetlere koyarak şehir şehir, köy köy dolaştırır, satarlar. Kadın satıcılar, pazartesi sabahı yola çıkar, cumartesi öğleden sonra evlerine dönerler. Bu müd- det zarfında yemek pişirmek, di- kiş dikmek, ev işlerine bakmak, çocuklarla meşgul olmak varife- leri hep erkeklere aittir. Denilebilir ki, siyaset mücade- leleri arasında hararetli zamanlar geçiren OAlmanyanm O siyasetle meşgul olmıyan yegâne noktası burasıdır. Kahveye çıkan erkek- ler arasında, falan fırkanın filân namzedinin Okazanınası mevzuu- bahs olmaz. O gün yapılan ye- mek için kullanılan pirincin cinsi konuşulur, dikilen! bir çocuk el- bisesinin kıvrımları ve biçiş şekli münakaşa edilir. Haftanın bir gününde bu kasabanın diğerle- rinden farkı yoktur. O da pazar günüdür. Çünkü e gün, kasabanın ka- dınları evlerindedir, sokaklarda- dır, istasyonun elektrikler altında e en Fakat bir e son ra, bir güvercin u iç herdanın kalllam . mim mücadelesine atılmak üzere yu- valarından uçarlar, bir hafta son- ra dönmek ve dönerken geçine- se şeyleri o beraber getirmek M — Reçetesiz İlâç Etıbba Odası Teşebbüste Bulunacak Bazı eczacıların, hatta içinde zehir bulunan hazır ilâçları bile ogi satmakta oldukları gö b yararak odası bu işle ii mezdlade e eden , rn reçetesiz ilâç satamamaları lâzımdır. Kanun sarih olarak ilâç tertibini münha- semi bırakmıştır, reçetesiz. tertip o edi, am ni da bu şekil de reçetesiz ilâç satışı mümkün RADYO — 15 Teşrinievvel Cumartesi İstanbul — (1200 metro) 16 Bükreş —(394 metre) 20 radyo pas zetesi, 20,40 Çe 21 keman kon- ik seri, 21,90 iki kişilik komedi, 21,50 orkestra, Belgrat — (490 metra) 20,90 Mili şarkılar, 21,90 askeri” bando, 25 gü Dün haberleri, solo orkesira, Roma —! 441 metro) 21,45 İlkbas bar havasi isminde bir operet, Prağ — ( 488 metr» | 20 kor irana, $0,l5 konser, Zi Pratislavadan nakil, Viyana — (517 metres 19 şen öm siki 21,30 “Sonu iyi gelen herşey iyi- dir» İsminde bir komedi. 22,10 konsör, Peşte — ( 550 metre) 20,25 opera dan nakil, Varşova — (1411 metro) 90,43 radyo gazetesi, 2İ hafif konser, 23,05 Şopen konseri. Berlin — (1035 metre ) 20 Frans $ızca döre, 21,05. Proslavdan - nakil, 23,90 günün haberlerinden sonra danş , havaları, ünl

Bu sayıdan diğer sayfalar: