15 Ekim 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

i—w a < En TELİ Lik ERİ o askı vii He bel WE Kv e Ae A a | Vası/ Genç #iştirmelidir? Üniversite bir 8. neler iye ve neler telkin eder? düz > ölfünunun ıslahı düşünül cek ç Şu sırada bu suale verile- evabin «ehemmiyeti vardır. İerinder ika Darülfünun müdür- beya birinin Üniversitenin tayin a etiği ve gaye olarak oldu, “Si şeyin fikri istiklal ld, an söylüyor, o Yani üne düşün, Kalebesi müstakillen baş esini bilmelidir, fikren | Pala bilme ig, esiri olmaktan kur- | Fihalsi hea ilhakika bir gence kendi ir tahsil ve terbiyenin Yoktur. Kafaya bir takım bay, sokmuş olmanın faydası 3 mahduttur. İdüşüncede tesadüf istiklâle olunur. Dü- dey, ie $ocukluktaki © tesirler erin, - *yarak, muhitin, hâdise ,, “iyetin icaplarına tabidir. Yahşi ve bir Eskimu biz- a türlü düşünür. Tibet- ye, > amanın düşünüş tarzı ten Mubi , başkadır. Dünya nadi- king g tinin ve hâdiselerin fev bilg, * “ârak müstakilen düşüne- Porniy, sanlar yetiştirmiştir. Ko- Fakaş €ewoton gibi, taki pe Darülfünun gence müs- tir, Ge rühmenin anahtarımı ve- İlrenmei, tenis oynamak, hesap Para, için nasıl idman ya- ve ; Serbest ve müstakil düsün- oluy hayat Da ağam çıkan gençlikte ak 7 # sil lm ar i âp devrinin gen Yan “inkılâbı benimsiyen, Ül fikirden © fiil sahasına Türki geçlik olmalıdır. böyle idmanlar yapar. fikri istiklâle | sahip Terini darülfününü “bu iki vazi- b taki d Yapamamıştır, ve ne “ Zengi, sönen, ne de inkılâpçı Yyetiştirememiştir. il Tüy, Bursada b ertici Müthiş Ri te Facia Oldu *bing, — Bugün Ziraat mek Sok feçi i ii —i eci bir ölüm hâdi- Binin star. Mektep müstahde- unlar, Al usta müessesenin bek bi, “çktrekle müteharrik bıçkı il keserk nen lim başa ra . bi i bölün- di ölmüş allmuş ve ve rl are Ağadi Prg yeniden 3 İngiliz “yi i Ca giliz lirası a Eelmiştir, Kudret Hanım Stil sym gizlice İngilizlere Meke, iz masindan endişe et Onun adresini bilmiyorum, m yetmiş yaşındaki t Ağayı İngilteteye ve Zaro Ağayı büra- ceğim “demektedir. düşünmek © kabiliyeti | an ailesi Kudret | SON POSTA i Son Postanın Resimli Makalesi iğ; , İ 1 — Şu insanların seciyeleri çok | tuhaftır. Beyendikleri ve istedikleri | şey üzerinde karar kılamarlar. —— 2 — Yanın hattâ soğuk sıcaklarında — serin, ünlerin hasretini du- yet ederiz. SON TELGRAF HABERLERİ Devletler Konferansı Seciye a | 3 — Kış gelince de soğuktan şi- kâyetçi oluruz. “Ah. Bir yaz gelse de. , derir. Fransa, İngiltere, Almanya Ve İtal ya Arasında Neler Görüşülecek? Paris, 14 (A.A.) — Fransa hariciye nezaretin- den tebliğ edilmiştir: Fransız ve İngiliz nazirları, Fransız - İngiliz Ak man - İtalyan konferansını Cenevrede toplandırmiya karar vermişlerdir. İhzari venimresmi bir mahiyette bulunacak olan konferans müşterek mesaiye tekrar başlamak çare- | leri arayıp alâkadarların tasvibin arzedecektir. Londra, 14 (A. A.) — M. Heryo gazetecilere şunları söylemiştir: “ İngilizlerle miştir. da hiçbir taraf Göni Ti : mutlak bir itilâfa varmak husu" sunda hiçbir zorluk çekmedim. Yazık ki, Sir Jhon Simon tarafından dün derilen davetnamelr ancak İtalya tarafından kabuledil- Roma ve Berline gön- Almanya konferansta bulunmaktan imtina edi- yor. Bence bu meselenin iyi bir ciheti vardır. O taciz etmeksizin doğrudan sizler gilizlerle) meseleleri tamik fırsat ve imkâ- İ mımın zuhur etmiş olmasınır. İktisat Vekâletinde Faaliyet Devletlerle Ticaret Münasebatının Islahı İçin Ankara, 14 — İktisat Vekâleti devletler bey- nindeki ticaretimizin inkişafı için” esaslı tetkikatına Meclise arzedilecek bazı kanun lâyihalarını hazırlamakla meşgul bulunmaktadır. Bu meyanda Teşviki Sanayi Kanunu ile i ve kredi bankası ve ofisi kanunları arasındaki devam etmekte, Diyarbekirde Kadın Yüzünde Bir Cinayet İşlendi Diyarbekir ( Hususi ) — Pos- tahane önünde Mehmet isminde bir adam karsun kaçırmış olan Abdülkerim (isminde diğer bir adamı tabanca kurşunu ile ök dürmüştür. oCinayet oesnasında sersesi > kurşunlardan O birisi de Mehmet Emin isminde bir za- vallıyı ağır surette yaralamıştır. Katil kaçarken yakalanmıştır. Tarsusta İnşast Tarsus, (Husus) — Geçenler- de vuku bulan yangında yanan evlerin yeniden inşasına başla- İ rılmıştır. Bir Otomobil. Kazası işer. Dusseldor 14 (A.A) — Ak | kâlet doğrudan Uzunköprüde Yangın Çıktı Uzunköprü 14 — (Hususi) — İ Habip Hoca mahallesinde dün akşam yangın çıkmış, bir ev, dört ahır, 6 samanlık tamamen, beş samanlık, ta kısmen yanmıştır. Edirne itfaiyesi yangına imdada gelmiştir. Adanada 107 Mevkufun Muhakemesi Talik Edildi Adana, 14 — Muradiye hâ- disesi suçundan. mevkuf (yüz e kişinin © muhakemelerine ağırcezada devam olnnmak is- i tenmiş, fakat bu suçtan de layı tevkif edilerek yola çıka- Çareler Aranıyor tezatların izalesine çalışılmaktadır. Mütehassıslardan bütün devletlerle olan ticari münasebetlermir üzerinde tetkikat yapmaktadır. Bu tetkikat neticesinde ve- mürekkep bir komisyon doğruya her memleketle temas ve müzakerelere geçecektir. Muallimler Bundan Sonra Aylıklarını Tam Vaktinde Alacaklar Ankara, 14 — İdarei Husu- siyelerden maaş alan munllimle- rin teşrinisaniden itibaren maaş- larının odiğer memurlar (gibi muntazaman < verilmesi (o temin edilmiştir. Şimdiye kadar maaş ver miyen 20 vilâyetteu on beşi derhal tediyat- yapmıştır. Diğer beş vilâyet te tediyat yapmak üzeredir. Yeşil Bursa ar (Hususi) — Halk Evi tarafın yaptırılan Yeşil Bursa filmi, m) edilmiştir Film ga- t zel ol ; Dü ra Yakında Kartalda Bir Cinayet Kartalda o bahçıvan Mustafa man ediplerinden Herbert Eulen- ;| rılan © beş : kişinin z henüz | bir borç ödemek meselesi; berg bir otomobil tarafından dev. | şebrimize getirilmedikleri anla” | ortağı Nuriyi tabanca ile p rilerek tehlikeli surette yaralan- ;| şıldığından (o ayın. yirmi, beşine | surette (yaralamıştır. © Mustafa kalmıştır. © daima) yil , yakalanmıştır. İSTE R leri bakkında. şunları yazıyor: veriyor! İNA İstanbulda iyi süt meselesi ezeli bir dert halinde- dir. Beleciye bu derdi kökünden söküp atmak »emile çalışmıya başladı. Bu münasebetle bir sütçü süt hile- | — Sötün, kremasını almak, 2 - Süte su katmak, 3 - Karışık süt, 4 > Süte bazı maddeler ilâve etinek., Bu sütçü #$ üncü madde hakkında şu tafsilât JSTER JNAN, N, İSTER Sütü koyulaştır. unu, arpa unu, yu Türk yavrularının Bunlar için bir “ Alçı, tebeşir, (hayret ediyorsunuz değil mi bunlar sütün rengini, kesafetini muhafaza ee »ö Görüyorsunuz ya birçok hileler zavallı minimini ASTER INANMAİ İNANMA! mak için hileler: Buğday unu, pirinç laf unu ilâve etmekle olur. midelerinde toplanıyor. şey yapıldığı yokl, - ve ll . | özün: Kısası A İİ Ke Başa Ml < Sayfa 3 e i Şimşir İ Tarak | — aa N, 5. | | Geçen gün bir bildikle çene yarıştırıyorduk. O, durmadan dert yanıyordu. Bir aralık: — Hele, dedi, son günlerde ne rahatım kaldı, ne keyfim... Canım eve girmeyi istemiyorl.. — Evin bir kısmını uygunsuz bir ye mi kiraladın? yari. — Mahallede hırsızlar mı pey- da oldu? — Değill.. — Yoksa evlendin mi? — O Tamam alti uzan sene oluyor. Alıştım da acısını duy- i müyorum artıkl,. — E, ya nedir yahu? Kayna- nan hastalandı da ölmedi mi?.. — Onun cenaze namazım kılalı üç yüz doksan bir gün oluyor!.. — Eve radyo aldın da rahatın, keyfin ondan mı kaçtı? — Hayır birader, hayır, eve radyodan daha kuyruklu, püsküllü bir la yim elektrik... — Ya, şaştın değil mi?... An- latayim da dinle... Eskiden fakir- hanede beş numara ufak el lâmbası yakıyordum. Ortalık kiş- miri bir esmer aydınlıkla beze- niyordu. Yatak odasında babadan kalma bir idare kandili kullanr yordum. Onun odaya verdiği akşamın ilk karanlığı kadar hafif soluk şık bize Oyetiyorduda artıyordu bile... Bir dost söyle- di, bir diğeri teşvik (etti. Karı kışkırttı, ahbap O körük- ledi. Biz de körşeylanın kaondı- rıcı havasına tempo tuttuk, eve elektrik aldık. Almaz olaymışım. Bir defa, on defa, hayır hatta yüz defa, yüz defadan da fazla bin defa pişman oldüm. Başıma ne işler açıldı, ne işler... Eskiden içine rabat rahat gö- müldüğüm bir koltuk, bir kana- pe vardı. (Zaten gündüzleri de iyice ışık görmiyen evde elektrik ortalığı wn boğunca bir de ne göreyim. Koltuğun bir tara- fından borçlu dili gibi samanlari fırlamış, kanapenin yüzü son mo- da kadın tuvaletlerinin kuyruk- ları gibi (1) yırtık pırtık... Ve- remli benzi gibi de soluk... Hem üzerinde dık besli besli tahtakuruları, başı boş âşıki lar gibi habire piyasa ediyor- lar... Bittabi derhal koltuğu san- dık odasına defnettik... Eh, ayak- ta dolaşıp dikilecek değiliz ya, tuttuk, yaradana sığındık, kol! yeniledik. Bu sefer sıvaları dö- külmüş duvarlar yer yer sararmış, kararmiş lekeli suratlarile; — Ya, petrol lâmbasınin kirli mp bizlerin dei ukluğu gözleriniz açıyor- du. Mağdur kaldık. Badana edi. mek isteriz... Der gibi tatsız tat- sız sırıttılar. Çare yoktu. badana ettirdik. Hahdaki yırtıklar eskiden gö- zümüze görünmüyordu. Şimdi fena fena ta gözbebeğimize batmıya başladı. Masalarda çatlaklar, boya dökülmüşlükleri, perdelerde man- da' gözü, manda gözü lekeler; ampul boyu ampul boyu yırtıklar belirdi... Eskiden insanın hiç gözüne batmıyan bir sürü es kilikler, o kirlilikler, | kırıklıklar, yırtıklıklar meydana çıktı, Onu yenileye, bunu yenileye, ötekini çivilete, berikini odemirlete ne kesemde derman, ne maaşla hayır kalmadı. Keyfim kaçtı, rahatım kaldı, sabrım tükendi, evim bana aydınlık bir zindan oldu. yani evimin aydınlığı bana zindan oldu azizim 1. Sözün kısası: Şimşir tarak ısmarlamadan evvel kelliğe çare bulinalıdır. Ve bazı şeylerin, bazı yerlerin aydınlığa boğulma larına, karanlık kalmalarını tercih eimek çok defa hayırlıdır.