15 Ekim 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

uY aManyanın büyük bir Iktsat ve y get buhranı geçirdiği muhakkak- —_lkııııdl sıkıntı, ?:ıını. fena hesaplı * b !:pııı_'_—.q, malzemesi toplanmak mesinden ileri gelmiştir. mdi, memlekel mali- Idaresinden, bi h Cemiyeti Akvam namına tet i::'_'“' heyeli, bu devletin iktı- Ti z Xhi hl!l::d:_ı"ı vermiya uğraşıyor. komlsyonla hükümet Arasındı mağı dt hâlâ bir anlaşma yapıla- Aî"'upanm Sancıları L_'S:yıı. sıkıntızına gelince: Büyük u““'ll“ sonra Rusyanın kanlı bir öi * altılmasından istifade eden Anya, Rusyamın Basaratya' kıt” —'; İşgal etti. İki devlet arasında ' Ruy,, *Pilmasına — rağman — Sovyet ah ” BU İşgali tanımadı. - Hattâ “,h.—ülnlulnı iştirak eden ,.."u“' bile, uzun müddet, Roman- meyi Pu hareketini reddedip etme- Sok düşündüler. Ruay Arabiya, — fülvaki — ötedenberi biş (* İle Romanya arasında ihtilâflı Wip OPtak olarak - görünür. Fakat mah;, döNberi Rus işgalindedir. ve Romy et itibarlle Ruslaşmıştır. Fakat ı“,::"nın_ Karadenizle serbert su- » l'i:'llı edebilmesi için, Roman- hususi bir ehemmiyeti vardır. ni Ka disiğim Göna Yapıllla bir ademi tecayür misakı Tiştır. Lehistan, Romanyanın ki pi kidir. Romanya zanuediyordu den ÖY İle bu misakı imza etme- Ruyy, ÇÜY Lebistan, Basarabyanın ha tarafından Romen toprağı olarak e J;u'"“ tstiyecektir. Gün geçtik- keyj, ; P''sa daha artan Alman tehli- c.k Leh hükümetini acele harekete mepi 7 ttüliştir. Çünkü Leh hükü- tingi Almanya ile olan münasebetle- dinş ” Pransadan beklediği gibi yar- Yayı ç Memiştir. Bu hâdise, Roman- da, Rusya ile ötedenberi giriş- İîrı:m“ müzakerelerini neticelen- —,-:e *evketmiştir. Bu karar, Ro- Akra 'tin Londra sefiri ve Cemiyeti Tleleie Turahbası Tituleskoyu va- Birk, 'en İstifaya mecbur etmiştir. Veti Ç CS€ defa nazırlık yapan, küv- k g. Romen siyasi şahsiyeti 01- Dühüm *re tamınan bu zatin istifası İîş.ı.'ku' hâüdise teşkil eder. Çünkü leri hıo. Rus - Romen münasebet- | Btliği _H"'dı Fransaya — müracaat Teti man bugünkü Fransız hükü- Yap aç hiç te beklemediği bir ce- Anlaş, O6 Romanyanın Rusya - ile ha Ağltt favsiye olunmuştur. Bu W .u' ki garpte, Almanya küyük N bir ihtilâfa düşen Fransa, Tndaki ütteliklerinin şark hudutla- Viye ç, Pürüzlerini bir an evvol tes- âl ve Almanya karşısında istiyor. — Fransa '-:::,'_"*' ne kadar çakiniyorsa, Rihi * Romanya, Çekoslovakya Öyle — Şöttefikleri de — Rusyadan Fenmsiz “Emaktadırlar. — Bu — hal, e8i Ç Hifak — slateminin — gev- İ taşı, Öretinde tefsir edilir. Talâk- Bühim ';: Olursa — olaun; Avrupa, heşdiselere gebedir ve bu Yacaktış, ” Palde bir fare doğurm- | aktır. — Sürorya İ ee KA el R ee üD ÜĞ üŞit elakilkkderkreğyaiker ee ilee Z S EöRei FFRİKAN UMARASI: SÖON POSTA Kara Bulutlar Dağılıyor! İki Başvekilin Konuşmalarından Mühim Netice Londra, 14 — M. Heryo saat 18,30 dan biraz sonra Başvekil M. Makdonaldın dairesinden ay- rılmıştır. O vakte kadar yapılan görüşmelerde ne gibi terakkiler elde edildiğini soranlara “Çok bir terakki husule gelmedi,, cevabını vermiştir. Buna mukabil İngiliz mebafili dünkü günün ve yapılan mülâkat- ların çok dostça ve memnuniyeti mucip olacak surette cereyan et- tiğini söylemektedir. Salâhiyettar İngiliz — mehafili tarafından verilen izahata göre bu görüşmelerden maksat, silâh kuvvetlerinin azaltılması hakkında Cenevrede yapılan müzakerelerin karşısına dikilen çıkmazı vücude getiren sebepleri ortadan kaldır- maktan ibarettir. Halbuki, alâ- kadar hükümetlerin mümessilleri arasında karşı karşıya geçilerek fikir teatisinde ve bazı görüşme- lerde bulunmaksızın - böyle bir neticeye ulaşmayı ummıya imkân yoktur. İstihdaf edilen gaye, tahdidi teslihat konferansının faaliyetinde devam etmesini mümkün kılmak- tır. Dünkü içtima ve mülâkat iki taraftan her birini öteki tarafın fikirlerini aramasma imkân hazır- Tamiş ve karşılıklı bir - kavrayışı kolaylaştırmıştır. : Şimdiye kadar yapılan mülâ- katlar müzakereden ziyade görüş- me mahiyetini haiz bulunmuştur. İtimatname Takdimi Pacis 14 — İtalyanın - Paris sefirliğine — tayin edilen — Kont Pignotti Moreno di — Custazo, itimataamesini — Risicünmhur — M. Löbröne takdim etmiştir. Brezilyada Rio De Janeiro 14 — Santos Limanının ticarete yeniden açıl- ması — münasebetile — Nevyorka gönderilmek — üzere — gemilere 50000 kilo kahve yükletilmiştir. Irlanda - İngiltera Londra 14 — İrlanda murah- has heyeti Londraya gelmiş, müs- temlekeler nazırı M Thomas tarafından karşılanın ştur. ÇOCUKLUĞUM Meşhur Rus Edibi Maksim S — © ı“' bu ş.kuyüıunden onu hiç | brini :: B :;:—ı :;ı:ııiuiın. Da- işıkla uyurdu. Bü- y:: :b— buna kızardı: “Peter tin! ' gün evimi tutuşturacak- Terek derdi. O gözünü döndü- mukabele ederdi: Gorkinla hayal ronan Türkçeye Çeviren — Muvaffak Nenemin eğlenti akşamlarına da gelmez olmuştu ve kimseye frenk üzümü marmelâdı sürülmüş ck- mek dağıtmıyordu. Yüzü kuru- muş ve çizgileri daha derinleş- mişti. Hasta bir adam gibi sa- lanarak ve bacaklarını sürüyerek yürüyordu. Hafta ortası idi. Bir sabah- leyin büyük babamla gece adam- akıllk yağan kart süpürmiye baş- lamıştık. Kapı kilidinin kolu fev- - ler Çıkacak Gibidir Conubl Fransanın Bahriselit sabilindeki memleketi son günlerde Teye zanların tahribatına maruz kalmıştır. Fasılasız sağnaklar nehirleri kabart müş, köyleri, kazabaları su altında bırakmıştır, bu yüzden şimendiler, telgraf, tolefon hatları bozulmuş ve muhaberat bir müddet durmuştur. Su baskınına oğrıyan bu mıntaka sayfiye ve seyyah gebri olduğu: soyyahlar hemon şehirleri ve köyleri terketmişlerdir. Maksla kasabamı gazinosunun su altındaki hall görünmektedir. Tan Gazetesi Yine Endişe mmdan, — buralardaki Resmimizde, Sent Etmiye Başladı Çünkü “Yeni Almanya,, İmparatorluk Munihte söylediği nutka tahsis âgqi Hh.ııhluh— sonunda iyor ki: 'Mııı_yı_dı h:t teşrinisanide apılacak - intihal büyük siyasi fırkalar vasıtasile harekete Pağiara babef - Serlği Yarlikş < Papen'in r ü veçi - ı(.':.uıınide değişiklikler yap- mak gibi cüretkârane bir teşeb- büse kırq Iı»oyıııiı azmettiğini, 'M. Çiçerin Siyasetten Çekildi Berlin ( Husust ) — Senel_u— den beri Savyet Rusya - Hariciye Komiseri — iken nihayet siyasi büroda mühim bir vazifeye tayin edilmiş olan maruf Rus diplomatı Çiçerin — yoldaş — nihayet - siyasi hayattan uzaklaşmıya karar- ver- miştir. Çiçerin yoldaşın islifası kabul — olunmuş ve — kendisine ölünceye kadar bedava oturacak bir ev ile ayda 375 ruble aylık | bağlanmıştır. | kalâde bir gürürltü ile havaya | kalktı ve içeri bir polis girdi. Kapı önünde — durarak büyük babama Kalın siyah parmağı ile yanına “gelmesi için işaret etti. Büyük babam ona yaklaşınca uzun burunlu yüzünü oaa doğru eğerek yavaşça bir şeyler anlatmı- | ya başladı. Büyük babamın: “Nasıl? | burada mi? Aman Allabım !.. Ne zaman? diye bir sürü sual sor- duğunu işitiyordum. Birdenbire sanki bir yerini birşey 1sırmış gibi olduğu yerde sıçradı: — Aa bize Allahım... mümkün müdür ? Polis sert sert: “Bu kadar bağırma! , dedi. Büyük babam etrafına bakındı, beni orada gö- rüacu seslendi. Bu Benziyormuş! yoksa diktatörlük karşısında bo- yun eğip çekilmeğemi razı olaca- gını bize ektir. Ancak :ıh“Pıpoı'lı şlıo | bildirdiği ve ha verdiği “Yeni Almanya,, İmperatorluk devrinde- ki Almanyaya o kadar benziyor ki, bütün dünyanın hâlâ pek elim bir suretto acısını çektiği büyük harp felâketini doğuran bir tec- rübeye avdet gibi bir vaziyete Avrupanın - ilimat göstermesine imkân yoktur. iAlmanya;İa Komünist Mücadelesi Berlin, 14 — Leipzig âli mah- kemesi müddeiumumisinin talebi üzerine siyasi zabıta Berlinde ve Prusyanın diğer bütün büyük şehirlerinde komünist - teşkilâtına ait merkezlerde ve matbaalarda taharriyat yı?:ıı_ç.' halkı :."n.î biyanete teşvik için gayri kanumi ıu’;el!e bammıı risaleler bulunup bulunmadığını aramıştır. Bu araştırmalar - neticesinde | birçok yazılı kâğıtlar, küçük vi Almanyasına Piris 14 — Tem o güsitell, | Alman Başvekili Fon Papen'in | sa'leler ve nutuklar ele geçmiştir. - — Kürekleri kaldır, eve gö- türl Bir köşeye gizlendim. Onlar arabacının odasına doğru yürü- düler. Polis sağ elinin eldivenini çıkardı. ve bununla sağ — elinin avucuna — vürüp — şaklatarak de- di ki: — O muhakkak burada ol malıdır... Arabayı ve atı olduğu gibi bırakmış.. Buraya — saklan- mıştır! - Gördüklerimi ve işittik- lerimi nineme anlatmak için mul- fağa koştum. Ninem bamur tah- tasında hamur yoğuruyordu. Ver- diğim haberi duyunca Üstüne un serpilmiş olan Başını salladı ve kemali — sükünetle: * Her halde bir taraftan birşey çalmış — ola- Sayfa (Kimler 'Hizmetçi 'Kullanabilir? Geçende M. P, rumuzile bir okuyucum karısının çalışmaması: dan şikâyet eder bir mektup y zmıştı. Ben de kendisine kadın hizmetçi olmadığını söylemiştim. Bu okuyucum bana şu ceva- bı gönderiyor: * Ben size karımın, kendi hu- | sus! hizmetimi değil, evin işlerini yapmadığından şikâyet etmiştim. Ev işlerihi yapmak için de evin hanımını ikaza ihtiyaç var mıdır? Bir ev kadım, evin temizliğini ve diğer işlerini yapmarsa, neye yarar? Bu işleri gördürmek İçin hizmetçi mi tutalım? Paramız yoksal ,, Bu mektubu okuduktan sonra hakikaten mühim bir alile mese- lesine temas ettiğini anladım. Bizde her evlenecek — genç kızın hayalinde güzel bir yuva bir hizmetçi ile birlikte” canlanır. Küçük hanim soğan doğrayamaz, elleri kokar; evi süpüremez, üstü başı toz olur; çamaşır yıkayamaz, kuvveti müsail değildir. Vesaire vesaire.. İster ki evlenirken ka- pıdan onu kocasile beraber hiz- metçisi de karşılasın. Ama ko- casının kazancı buna — müsaitmiş veya değilmiş. Bu onun ehemmi- yet verdiği şey değildir. Halbuki evde kadının işi ne- dir? Erkek dışardaki işlerini gör- dürmek için naşıl hizmetçi tut- mıyorsa, kadın da evdeki işlerini gördürmek için yardımcı almağa mezun - değildir. Amerikada ve Rusyada hiz- metçi yoktur. Horkes kendi işini kendi görür. Hatta kadın hariçte çalıştığı halde, — evde hizmetçi beslemez. — Biz yalnız ev işi ile meşgul olmayı bile fazla ve hay- siyet kırıcı birşey sayıyoruz. i * M. Kemal Böye: Bahsettiğiniz kızla evlenme- nizde mahzur yoktur. Derhal kendisini istiyebilirsiniz. HANIMTEYZE AA a ea ( ETAMİMK CUMARTESİ gi Gün-14- 10i TEŞRİN 932 e: 162 Rumt -Eylül 261 KM î Vak'ı vasa't| Vakıı Erv ı[ııı_ıı_ Güne) | 1216 (6 tolAkşam (i —> ( IZ 32 Öğe (6 27|ik Co| Vat Ji '.olwu Kcali | 9324 |i5 or| snsaı W ss |4 31 cak.. Git işine, bununla meşgul olma! , dedi. Tekrar koşarak Şavluya çıktım. Elinde serpuşu abüyük babam kapının önünde duruyor, semaya bakarak - haç çıkarıyordu. Gözleri korkunçtu. Bir ayağı da titriyordu. — Eve git diyorum sana, — işitmiyor musun ? Diye bana haykırdı. Bir aya- ği ile yeri döğüyordu. Mutfağa girdim. O da beni takip etti. Nineme: “ Valde biraz buraya bak!,, diye hitap etti. Onlar yandaki odaya çekilerek uzun müddet fısıldaştılar. Ninem tek- rar mutfağa gelince gayet kor- kunç bir hadisenin olması lâzeme (Arkası var ) A YÇ ç ea îl Gönül İşlerî— j