Almanyanın İddiaları Ve İngiltere Fon Papen Hükümeti, Fransaya notanın cevabint aldı. Bu t, nolasında şunu diyordu : Versay Muahedesi — Almanyayı silâhlarından tecrit etmiştir. Fakat ayni muahede, diğer devletlerin de silâhlarından tecerrüt etmeleri için Almanyanın vaziyeti onlar İçin nü- munelik bir misal — addedilecektir. Fakat bu gayeye erişmek için devam edegelen tahdidi tesa'ihat konferans- ları tam bir akamete uğramıştır. Binaenaleyh ayni muahedenin bir icabı olarak silâhlanacağız. ,, Şimdilik yas kın bir tehlike teşkil etmemekle be- “sraber, ilerde büyük bir barbin esas se- bebini teşkil edebilecek olan bu ddi zannedildiğinden çok daha dikkat edil« mek lâzımgelen bir mevzudur. Onun Içindir ki bu ba Özlerinin kıymeti olan devletlerin vaziyetlerini bir serl halinde tetkik edegeldik. Bugün sıra, ingiltarenindir. İngiliz Hariciyesinin, Fransız no- tasındaki fikirlere iştirak etmemesi gösteriyor ki, Büyük Britanya hükü- meti, bu bahiste, Fransa gibi düşün- müyor. İngilterenin bu — vaziyet'ni Fransa ile ihtilâf balinde bulunma- #ına alfedenler mevcut olduğu kadar İngilterenin heaüz sarih bir karar vermemiş — olmasına bağışlıyanlar da moevcuttur. Fakat Ingiltere gibi hariciye me- kanizması bir saat İntizamı ile işli- yen cihanşümul menfaatli bir. devle- tin böyle bir meseleyi henüz fikren öldürmemiş olmasına ihtimal v mez. Fakat arada sarih bir - ihtilâf noktası da bulunmadığına göre, İngil- terenin bu ketumiyetini an'anevi ihti- yatkârlığına — vermek — daha doğru olur. Çünkü Hlânı harp ettiği daki- kaya kadar Almanyaya kararını sez- dirmiyen bu devletin Franzanın yanın- damı, yoksa Fransanın karşısında m harbedeceğini — vaktile kararlaştırıp kararlaştırmadığı elbetteki mevzü- bahis edilemez. Fakat geçen gün bulâsasımı neşret- tğimiz Times — gazetesindea sonra Lord Beaverbroseb'un Sunday Ekspres te neşrettiği aşağıdaki satırlar teem- müle değer şeylerdir: “1922 denberi Fra 80 deniz altı gemisinin İnşasını ka- nunlaşlırmıştır. Şimdi bu — devlelin elinde 54 tahtelbahir vardır. 6S ta- neside İnşa ediliyor. Halbuki Alımaa- ların elinde 23 tahtolbahir mevcut- tur. Tezgühlardakilerin adedi İse 151 geçmiyor. di Fransa, bugün, büyük muharebe- de Almanyanın yaptığından — daha tabripkâr bir tahtelbabir muharebe- tine girişebilecek vaziyettedir.,, Ingiliz lordu, bu yazısile ber halde İngiliz bahriyesinin hissine tercüman oluyor. — Sireyya İrlandada Vaziyet Dublin, 16 — Ticaret Nazırı muhtar devlet limanlarının ekse- risinde Büyük Britanyadan gelen gemilere bahsedilen tonilâto farkı lehindeki rüsumun ilgasını talep etmekte olduğunu Dublin liman makamatına bildirmiştir. —— d TEFRIKA NUMARASI:TI verdigi hüki Parlâmentosu Almanya Karar Verdi: Terki Teslihat Konferansına İştirak ğini Resmen Bildirdi Etmiyece Berlin 16 — Wolf Ajansından: Terki teslihat konferansı riyaset divanının içtimamna dair olarak Alman kabinesi, dün konferans reisi M. Hendersona hitaben bir mektup göndermiştir. Mektubun bugün —mumeileyhe tevdii ve ahzını müteakıp — muhteviyatının Cenevrede neşredilmesi muhte- meldir. Gazeteler, bu mektubun, Ak manyanın terki teslihat konferan- sına işlirak etmiyeceği hakkında teblişatı ihtiva etmekte olduğuna hemen hemen kat'iyetle emin bu- l.ıınduklınnı yazıyorlar. İtalya Nazırlar Meclisinde Roma, 16 — Nazırlar Meclisi atideki kararnameleri tasvip ey- lemiştir: 1 — Trablus ile Misir. ara- sındaki hudutları tahdit eden 1925 itilâfına ait bulunan karar- name. 2 — 1929 senesinde Tahran- da imza edilmiş bulunan İtalya- İran muahedesinin tasvibine dair olan kararname,. Japonyanın Mançurideki Menfaatleri Tokyo 16 — Rengo Ajansı dün Şang-Şungta yeai Mançuri devleti tarafından imza cdilen protokol metnini neşreylemekte- dir. Bu brotokol mucibince Yeni Mançuri devleti, Jaronya ile Çin arasında mün'akit itilâflar ve Ja- ponya Çin tebanları meyanında aktedilen umumi veya hususi mukaveleler ahkâmma tefvikan Japonyanın Mançurideki - hukuk menabiine hürmet etmeğe teah- büt eylemektedir. Japonya ile yeni Mançuri dev- leti millt emnüselâmelin muhafa- zası için bir iştiraki mesai siyase- ti takip edeceklerdir. Bu maksat için vücutları lü- zumlu bulunan — Japon Mançuri arazisinde bulunabilecek- lerdir. Protokol bugünden iliba- ren mer'iyet mevkiine girmektedir. ÇOCUKLUĞUM Meşhur Rus Edibi Maxsim Gaork..... hayat! rondu Ş Türkçeye Çeviren — Ne için gidiyor böyle ken- dine dayak atlırıyorsun? Evde nekadar uslu ve sakinsin, sokak- ta ise seni tanımak mümkün de- ğil! Utanmıyor musun ?. Büyük babana söyliyeceğim, bir daha #eni dışarı salıvermesin |.. Büyük babam da yüzümdeki çü- tükleri görürdü, fakat hiç çıkış- Maz yalnız homurdanırdı: — Yine medalyalarını takmış- tın ha ? Bir daha sokağa çıka- Yim demeyesin, anladın mı ?. Mavaffak Sokak sessiz olunca beni hiç kendine çekmiyordu. Fakat neş'- eli çocukların haykırmaları duyu- lunca büyük babamın sıkı yasak- larına rağmen avludan sokağa kaçardım. Çürükler, bereler, tu- mık yaraları beni hiç mütcessir etmiyordu. Fakat buna mukabil oyun esnasındaki kabalıklara son derece hırslanıyordum. Çocukların köpekleri veya tavukları biribir- lerile tutuşturarak — ve kedilere eziyet ederek eğlenmeleri, Yahu- kıtaatı. | Vd-ıîenn keçi lerin SON POSTA Alman Başvekili Fon Payon bugün Almanyaya hâkim bir vaziyette görü- nüyor. STT AT Böyle olmakla beraber bugünkü Alman kabinesi iki şeyden hayli endişe duymaktadır. Bunlardan biri, Hitlerin hücum ordusu, diğeri de komü- nistlerdir. Fakat, yüz bin askerlen ibaret bulunaa Alman millt mildafaa ordu- &Üc miktarı bir hayli yekün tutan mpolis orı Nazırmı Fon bilhassa Alman Millt Müç şiiphe edilmemektedir. Bu resimde A 1 Fon Gayli bir geçitroşm l 8 sunun Alman Litvanya Hududunda Ca- suslarla vMüsademe Oldu Bir Kadin Ve ğîrr Eı;kğk Casus Yakalandı, Casusun Biri Oldü Riga, 16 ( Hususi ) — Kısmı siyasi memurları Rusyadan gizlice Zilupski mınlakasında Litvanya dududunu — geçmek - istiyen 50 yaşlarında Madlen Vayronok - is- minde bir kadını tevkif etmiş- lerdir. Üzerinde bulunan kâğıt- lara nazaran bu kadının Sovyet Rusyanın O. G. P. U, teşkilâbına mensup bir casus olduğu anlaşıl- m.ştır. Gene bu vesikalar arasında bulunan bir tezkereden, yakın günlerde ayni teşkilâta mensup ve bu taşkilâtın baştercümanı edilmiştir. Bunun üzerine bu ada- min hududü geçerken yakalan- ması için tertibat alınmıştır. Fa- kat tercüman zannedildiği gibi kolay kolay teslim almamış ve yakalanacağını anlayınca polisle- re ateş açmıştır. Bu vaziyet kar- şısında polisler de ateş açınıya mecbur olmuşlar ve tercümanı öldürmüşlerdir. Litvanya zabıtası bu hâdise üzerine hudutta sıkı bir tarassut hareketine geçmiştir. ——— 4 . aa —— Denizde Bir Müsademe Landra, 16 — Filo kumandanlığı Eski Muhariplerin Paraları Nevyork 16 — Amerikan lej- H-33 tahtelbahirinin akşam saat 'yonu milli konvansiyonu eski mu- 17 de Portlan Bil açığında Dun- | dalk mayin gemisile müsateme etmiş olduğunu bildirmiştir, Tahtelbahir — bafifçe uğramıştır. Telef olan ve yarala- nan yoktur. hasara kovalamaları, sarhoş dilencilerle alay aetmeleri, meczup ( İgoşa ) ile yalancıktan kavgaya — tutuşmaları — ruhumda nefret uyandırıyordu. İgoşa — iri yapılı, kuru bir adamdı, sanki hemen şimdi kurumlu bir baca- dan çıkmış gibi görünüyordu. Sırtında taşıyordu. Saçları püskül gibi sarkıyordu. Yüzü kemikli ve de- mir pası ile sıvanımış gibi Garip tarzda yarı bük- lüm ve iki sallanarak yürür, süküt eder ve yere bakardı. Onun küçük, mağmum gözleri ve demir yüzü bana bir nevi hürmet telkin ediyordu. Bu adamın ciddi meselelerle meşgul olduğu, — bir şey aramakta olduğu ve onun bu işine mâni bir yana ağır bir koyun postu | idi. | hariplere ait olan ve 2 milyar 250 milyon dolara baliğ bulunan bonoların - tediyesini talep eden takriri 109 muhalif reye karşı 1267 reyle tasvip ve kabul etmiş- tir. M. Hoover, kabinesine ve ayşero sadakat göstereceğinden gvekili Fon Papon ile Dahiliye arken görüyorsunuz. Litvanyaya gizlice gireceği anla- şılmış ve geçeceği yer tespit bu tediyata mü- | temadiyen muarız bulunmaktadır. | Gönül İşleri (Çocuk Seven Erkek “Beş senelik evliyiz. Çocuğu- muz olmadı. Halbuki kocam ço- cuğa bayılıyor. Son taşındığımız evde, komşumuzun üç küçük çocuğu var. Kocam bunları çok seviyor. Bu vesile ile çocuklarıa genç anneleri ile de görüşüyor. Çocukların ve kadının günden güne kocamı Ffazla meşgul ettiğk ni görüyor ve onu elimden ka- çırmakta — olduğumdan korkuyo- rum, Ne yapayım? ,, Necibe Yapacağınız birincl şey ço- cukları evinize çağırmak, ve ko- canızın çocukları sevmek vesile- sile komşuya gitmesine mâni olmaktır, Fakat daha radikal bir tedbir olmak üÜzere mahalleyi değiş tiriniz. Bir erkek — çocuk severse, onun bu ihtiyacını tatmin etmek lâzımdır. Bunun için de ya bir evlâtlık almalı, yahut evde köpek bakmalıdır. Erkek köpekle oya- lanır, çocuğu unutur. * “Kardeşimin evinde — yaşıyo- rum. Kardeşim evli, ben bekarım. Benim evde bulunuşum, birçok kıskançlıklara sebebiyet veriyor. Çünkü işi icabı kardeşim vakti- nin çoğunu dışarlarda geçiriyor. O zamanlar evin erkeği olmak sıfatile kadın benim fikrimle ha- reket ediyor. Kardeşim bunu kıskanıyor, evden çıkmayı düşü- nüyorum. Fakat çıkarsam bu rahatı bulamam, onlar da benim eve yaptığım yardımdan mahrum kalırlar. Ne yapayım?,, Süleyman Umumun selâmeti için yapr lacak şey evi terketmektir. Çün- kü bu kıskançlık büyüye büyüye evin yıkilmasına kadar gidebilir. Lüzumsuz yere bir evi yıkmalk- tansa biraz mahrumiyete katlan- mak elbette müreccahlır. * “Evlendiğim zaman çok gü- zeldim. Kocam beni güzelliğim için aldığımı söyler dururdu. Bu sene bastalandım ve güzelliğimi kaybettim. Şimdi kocamın mu- habbetini kaybedeceğimden kor- kuyorum, ne yapayım?,, HBamide Erkek evlenirken güzel arar. Fakat zaman bu güzelliği onun gözünden siler. O vakit erkek kadının güzelliğinden ziyade me- ziyetlerine hayran olur. Ona ken- dinizi sevdirecek meriyetleriniz varsa mesele yoktur. HANIMTEYZE olmamak lâzım geldiği fikrinde idim. Çocuklar onun — arkasından koşarlar, kambur sırtına taşlar fırlatırlardı. O uzun müddet onları ve fırlatılan taşların tevlit ettiği acları farketmemiş, duymamış gibi görünür, fakat nihayet olduğu yerde durur, tüylü — kalpağile | beraber başını arkaya iter, asabi bir. hareketle kalpağımı düzeltir ve yoni uyküdan uyanmış gibi Üstüne —başına bakardı.. zocuklar arkasından: “ İzoşa ce- binde Ezrail varl. İgoşa nereye gidiyorsun?, Bak canmım, Azrail cebinde!... , diye haykırışırlardı. O eli ile cebini yakalar ve sonra süratle yere iğilerek bir taş parçası veya odun, bir kuru toprak tezeği alır uzüa - kolları N ile meharetsizce bunları savurur ve kendi kendine bir küfür mırıl- danırdı.. O daima üç tane âdi küfür kullanıyordu. Çocuklar ona nazaran bu noktada daha çok bilgili idiler. Bazan topallıyarak çocukların arkasından koşar fakat uzun, ağır postu — koşmasına mâni — olur, diz Üstü düşer, kuru dallara ben- zeyen kara ellerile yere dayanırdı. Çocuklar onu arkasından, ya- nından taşlarlar ve en terbiye- sizleri ta yanına sokulur, başın- dan aşağı avuç avuç toz ser- per ve kaçarlardı. Sokağın benim üzerimde te- sir yapan ikinci ve belki daha acı verici şabsiyeti, dilenen ustar başı Grigorij İvanoviç idi. o tamamile kör olmuş, ev ev do- d Iışıyoı' T ( Arkası var )