TİMURLENK Tımur Heybetlı Endamını * 4 Muharriri : Teşhir Edecekti. Fakat.. Timur, tavrını bozmadı, sözünü dinlettirmeyi bilen bir adam eda- | sile cevap verdi: ! — Çok gezen çok bilir. Ben İrandan geliyorum. terseniz — frengistandan gelin, tartılı konuşmayı öğrenme- mişsiniz. — İrandan Moğolistana ge- lenler, — Semerkande — uğrarlar. Küçük Hanıma bunu anlatmak istemiştim. — Semerkantte, — düşüncesiz | konuşmak için size ferman mı verdiler? — Hayır - efendim, — sadece Tevekkül Hanımın evleneceğini töylediler. — Tuhaf, çok - tuhaf, haberimiz olmadan kızımız - evle- niyormuş ha.. Bari damadımızın kim olduğunu da söylediler mi? Sahipkıran Timur Han Hazretleri! Şöyle birer tarafa ilişip otur- Muş ve bu muhavereyi hoşnut- suzlukla dinlemiye koyulmuş olan diğer üÜç hanım gibi Tevekkülle annesi de hemen ulcaştılar, derin birer reverans yaptılar. Türklerde büyük bir adamın adı anılınca | ulcaşmak — ve ayağa — kalkmak âdetti. Hızır Hocanın dört kar- sile kızı bu âdete ittiba ediyor- lardı. Fakat nahoş bir bahsın sonunda o büyük ismin dile alınmasından memnun - olmadık- ları da yüzlerinden belli idi. Tevekkülün anası, eşyasını İyi Fatlerle salmıya savaşacağı yerde kızının evlenmek - üzere bulundu- ğunu ileri süren cür'etkâr taciri adamakıllı azarlamak, paylamak istiyordu. Halbuki onun Timur ismini yadetmesile vaziyet deği- şivermişti. Zira bahsın yersiz ol- duğuünu iddin etmek ve kambur taciri tekdire kalkışmak — artık mümkünsüzdü. Böyle bir hareket güzel kızı sahipkıran Timur Hân Hazretlerine lâyık görmemek gibi bir mana ifade edebilirdi. Kız anası, kendilerinin ve Te- | vekkülün yanında sellemehüsselâm | evlenmekten dem vuran saygısız taciri azarlıyamamaktan müteces- sirdi. Bahsı kapasa kambur bir erkeğe karşı mağlüp olmuş sayı- lacaktı. Kapamasa, Timur isminin bahsa verdiği ciddiyeti bozmak tehlikesine uğrıyacaktı. Bu se- Bizim SON POSTA ve Halk Havalı gazetesi Yevmi, Siyasi, .- İstanbul: Eski Zaptiye M' Çatalçeşme sokağı 25 'Teletön İstanbul - 20203 Posta kutasu: İstanbul 741 Telgraf İstanbul SONPOSTA ABONE FiATİ TÜRKİYE Bonebi 1400 Kr 1 Sens ST00 Kr. 00 SY y 1400 » ÖL e BCa 809 » vW » Ü- 3J0 » — Gelen evrak geri verilmez. Udalardan — mes'aliyot ak inmaz cevap için mektüplara Ö kuruylu& | üzülüp — büzülmes nden Put lüyesi Jâşımdır. Adeei değiştirila ni (231 kasaptar, beple ezalı bir telâş içinde yut- kunup duruyordu. Ortakları olan hanımlar, onun bu halinden memnun oluyorlardı. Kızın Timura varacağım haber veren adam, onların da hoşuna gitmemişti. Çünkü bu hâberin sahih çıkması, artaklarının çok yüksek bir mevkie fırlaması de- mekti. Böyle bir yükselişi şim- diden kıskanıyorlardı ve hanımın zevkalı- yorlardı. İşte bu sırada tevekkül Hatam söze karıştı. Mağrur ve müstehzi bir bakışla kambur taciri süzdük- ten sonra anmesine döndü: oş gör, anacığım, dedi, şu adama bir iki söz söylemek isterim. Ve cevap beklemeden tacir kı- lıklı İmperatora yüzünü çevirdi, şu sözleri terennüm elti: — Moğol kızları ancak be- | ğendikleri kişiye varırlar. Semer- kantte galiba bunu bilmiyorlar. Dönüşünüzde — söylerseniz. mem- nuün olurum. Timurlenk, az kalsın kambu- runu atıp heybetli endamını teş- hir edecekti ve haykıracaktı: — Semerkantte de istedikleri kızı alacak yiğitler vardır! Bunu yapmadı, fakat sakit te kalmadı, gözlerini güzel Tevek- külün azametli iltimalar püsküren gözlerine dikti: — Moğol kızlarının sahipkı- ran hazretlerini beğeneceklerini zannediyordum. Yanılmışsam beni af buyurunuz. — Kendi namıma yanıldığı- nızı söyliyebilirim. Ben han haz- retlerinin, her Türk ve her Moğol gibi duacısıyım. Fakat kendilerile evlenmeyi ne düşündüm, ne de düşünürüm! Timur, bellibelirsiz sarardı ve son darbeyi vurdu: — Muhterem babanızın mülâ- hazaları pek başka türlü olacak ki Semerkanttc sizi sahipkırana vaadettiğini söylüyorlardı! Şimdi bozulmak, kızarmak ve için için terlemek sırası Tevekkül Hanıma gelmişti. O, babasının Timura yazdığı kâğıtlan ve al- dığı cevaptan haberdar değildi. Nitekim anası ve analıkları da © teşebbüsü işitmemişlerdi. Çünki | Hrur Hoca, çayı görmeden paça sıvamayı sevmiyen bir adamcı. İşin — tamamile kat'iyet kesbet- mesini bekliyordu ve kadınlara niyetinden hiçbir şey sezdirmi- yordu. Binacnaleyh kambur taci- | rin damdan düşercesine verdiği haber, hepsini ve bühassa Te- vekkül Hanımı şaşırtmıştı. Güzel kız, Semerkantte dillere düşen bu rivayetin ne suretle zubur ettiğini bir türlü takdir edemiyordu. Acaba Hakan Haz- retleri, kendisini almak tasavvu- runa düşüp te nedimlerinden birine gönüllerini mi açmışlardı ve © nedimin boşboğazlığı yüzünden bu mahrem tasavvur sokaklaramı yayılmıştı?.. Bunu, pekte kabul etmek istemiyordu. Cünki Timur gibi bir cihangirin evlenmek hususunda şununla bununla isti- şare etmesini müsteb'at buluyor- du. Kambur tacirin yalan söyle- mesini de havsalasına sığdıramı- yordu. Zira sebep ve münasebet yoktu. ( Arkası var ) Fen âlemi bir müddettenberi şa- yanı dikkat bir hâdisenin tetkiki | etrafında hararetle meşguldür. | Bu meşguliyete sebep, elyevm | Felemenk hükümetinin — idare- sinde bulunan Sumaltra adasın dan alınan bir haberdir. Bu htbere göre meşhur. İngiliz — âlimi Darven tarafından insa- nın maymundan geldiği- ne dair ortaya atılan iddia te eyyüt etmekte- dir. Çünkü Su- matra adasında | bir nevi insan | bulunmuştur. ki bu mahlük, ha- kiki —insan ile V" maymun arasın: | da bitiştirici bir 4 h" toşkil otmekte imiş. Bu haberin fen —adamlarını | ne dereceye ka- dar alâkadar edebile- ceğini — ilâveye hacet yoktur. Bunun üzerine Felemenk Fen akade- misi hesabına taharri- yata — girişilmiş — ve birçok — zahmetli dan sonra nihayet bu mahlü- ktan bir tanesi ölü olarak elde edilmiştir. Bir Av Macerası Sumatra adası, dünyanın pek az tetkik edilmiş noktalarından biridir. Bu adada öyle ormanlar | vardır. ki daha oralara — insan | ayağı basmamıştır. Bu adanın bir kısmı Roko ismini taşımaktadır ve bir mihracenin idaresindedir. Bu mihrace de Felemenk hü- kümetinin himayesi altındadır. Felemenk — hükümetinden IIĞİ'I talimat üzerine Roko Mihracesi, Sumatranın insan ayağı basma- dığı ormanlarda uzun boylü ta- harriyat yaptırmış, uzun sürek avları tertip etmiş, nihayet bu garip malüklardan bir tanesini elde etmiye muvaffak - olmuştur. Yalnız bu mahlük diri olarak ele geçirilememiş, tüfekle vurul- muştur. Henüz cins ve nev'i kat'iyetle tesbit edilemiyen bu insan veya hayvana orman adamı manasına gelen Orang - Utang'ın zıddı nlııık küçük adam manasına gelen — Orang - Pendek — ismi verilmiştir. | Roko mihracesinin adamlarına '.'ıımrdıi mahlük bir dişidi: —a M. Kemal Paşada Halk Bir Ortamektep Tesisini Arzu ırzu Ediyor M. Kemal Paşa (Hususi) — Bu sene kazamızdaki — ilkmektepler- den (50) talebe mezan oldu. Burada bir ortamektebe şiddetle ihliyaç hissedilmektedir. | derühde etmek — arzusundadır. | Çünkü ilkmektebi bitiren çocuk- lar, örtamektep - olmadığı — için tahsillerine devam edemiyorlar. M. H araştırmalar- | Halk | | bu mektebin masraflarını kısmen | Sumatra Adasında Tasdhın Aslı(ıı Buldular İlim Adamlarını İki Zümreye Ayıran Bu Mahlük Bir Nevi Cücedir Bu Küçük Mahlüka Orang Pendek İsmi Verilmiştir Insan İle maym.nun bir mukayesesi Yoni keştecilen llk Insanın ten adamları taraftından çizilmiş bir krokisi Bunun uzunluğu 43 kadındır. Başında gayet gür kül rengi saç vardır. Boyun namına bir şey yoktur. Başından i bu -ıh— Bir. Ayının 'Yaptıkları Orhaneli (Hususi) — Bu ci- vardaki Mürseller köyünde oturaa bir köylünün başından çok şayanı dikkat bir hâdise geçmiştir. Bu | adamcağız geçen gün Uludağa çıkmış, orada kocaman bir ayıya tesadüf ederek hayli korku ge- çirmiştir. Fakat ayı gayet sakin bir tavırla köylünün yanma yak- laşmış, adamcağızı hiç ısırmamış, | yalnız köylüyü kafasile ite ite köyüne kadar götürmüştür, santimdir. | Bütün azası tamam, küçülmüş bir | lükun vücudende kıl da görülme- miştir. Bunun Üzerine, insanla may- mun arasındaki - birleştirici hattı teşkil eden mahlüku buldukları için sevinen âlimler, bir- denbire sukutu — hayale uğramışlardır. Çünkü bu mahlükun — vücudünde kıl bulunmaması, bu- nun cüce bir insan ola- bileceği — fikrini uyandırmıştır. Maamafih bu husustaki müta- lealar — muhtelif noktalarda ayrık maktadır. — Bir kısmına göre bu mablük, insanla maymun arasıne daki orta kısmı teşkil ediyor. Bir kısmına göre ise bu mahlük doğ- rudan — doğruya insandır. Fakat cüce bir kabileye men- suptur. Bir Mühendisin Buluş Bu mahlükun başka bir eşini ele geçir- mek için taraf taraf araştırmalar yapılırken yine Su- matra adasında, Paolanga deni- len mevki yakınında bunlardan bir tanesi daha görülmüştür. Bu sefer bu garip cüce nümunesini gören, bu — havalideki — altın madenlerinin baş — mühendi- sidir. — Bu zatın ifadesine göre başı çok saçlı, vücudü tamamen beyaz ve erkek olduğu zannedi- len bir mahlük koşarak gider- ken — kendisi — tarafından gö- rülmüştür. Bunu — yakalamak için Felemenkli mühendis hemen peşine düşmüş ise de garip mah- lük mühendisi görür görmez sık bir ağaçlığa dalmış, bir daha bulunamamıştır. Maamafih biribi- rini teyit eden bu iki hâdise, bu —garip —cüce — kabilesinin meydana — çıkarılması — merakını uyandırmıştır. Bir taraftan Fele- menk Meb'usan Meclisi, insan olmak sıfatile bu mahlükatın av- | Tanmasını — şiddetli — bir ka- | nunla menederken, bir taraftan | da birtakım — ilim — heyetleri Sumatra adasına müteveccihen yola çıkmışlardır. Bu heyetler, aslımızın. maymundan gelip geb |mediğini, temenni edelim ki, kısa | bir zamanda bize öğretsinl —— ee — — MEMLEKET HABERLERİ A ,Kredi Kooperatifleri Heyeti Vekileye Müracaat Etti İzmir, 17 (Hususi) — Kredi kooperatif teşkilâli şimdiye ka- dar İktisat Vekâletine merbuttu. Yeniden ihdas edilen Ziraat Ve- kâleti, bu teşekkülün isminden de anlaşılacağı üzere (zirai kredi | kooperatifleri) teşkilâtının Ziraat Vekâletine devri için Heyeti Ve- kileye müracaat etmiştir.— Âdnan 4 î i l döle ü döldünezin duns a eei üüi d ddd