Siyaset Âlemi İspanya İsyanının Sebebi Nedir? İspanyada kırallık devrilip yerine cümhuriyet geçeli çok olmadı. Mem- leket, yeni rejimin İcap ettirdiği yeni esasları koruyor. Yapılacak işler | okadar çok ki, biribirini takip eden hü- kümetler, bu rejimi yaşatacak olan temellerin ancak ana hatlarını at- makla — meşgul — olabildiler. sarhoşluğuna bile henüz doyamadı. Bugüvkü hükümeti hedef tutan İsyan hareketi iki merkezde birden patlak Faka!, hükümet e hareketin vukuunu bekliyordu. Malü- matı vardı. Derhal - bastırdı. Z layan bareketine teşebbüs edenler de muvaffakıyeti temla edecek tedbir- hiçbirini almamışlardı. Me- selâ — Valansiya'da hükümeti — ta- nımıdıîmı ilân — eden Hözeral San Jürjeo —Posta —ve — Telgrat idatesini serbest bıramış, Madrit hü- kümeti, bu şehirle muhabere İmkâ- nini bulmuştu. Madritte kıyam edenler ordudan çıkarılmış eski zabitlerdi. Maksatları lerin kan dökmek değildi. Silâh namına | fzerlerinde sadece tabancaları vardı. Şu hal, bu bareketin munhamran İspanyol — cümhuriyetine mütevccih olmadığını gösteriyordu. Zaten Jene- ral San Jurjo, maksadının hükümeti devirmek olduğunu ilân etmişti. * Buvünkü Başvekil M. — Azana, Cümk yt ilân edildiği zaman Har- biye nazırlığına getirilmişti. İspan. yada Cümburiyetin —ilânını — temin eden başlıca adam da Jeneral San Jurjo idi ve o zaman #sivil muhafız- Tarın kumandanı idi. Onun cümhuriyet taraftarlarına iHltihakı üzerinedir ki Kıral On Üçün. €ü Alfons İspanyayı terke karar verdi. M. Azana, varzifesine başlar başlamaz orduda müthiş bir tensik Bu suretle 700 milyon tasarruf etti. Onun fikri kadroyu daraltmak, fakat malzemeyi ku” vetlendirmekti. » Para bulamayınca sadece tensik işini | yapmakla iktifa etti. Ordu siyasete alet ediliyordu. Franko İsminde bir tayyareci, Erkânı Harbiye Relsine ters bir cevap vermesine rağmen cezaya — bile uğratılmadı. — Ad- liye Nazırı, umumiyetle askerlerden Münasip olmıyan bir lisanla bahset- | mişti,Bundan şikâyet eden bir jeneral | hapsolunmuştu. Bu bal, orduyu mü- teczsir etti ve netice Jsyan hareketi dayandı. Fakat İspanyada umumlyet- | le bu gibi hâdiseler dolayısile karşı- laşan kuvvetler arasında çarpışmak üdet — değildir. İki taraftan — biri Gbürüne — iltikak eder. Bu defa M. Azananın taraftarları — muvaf- fak — oldular. Fakat — vaktile bu sütunlarda kaydettiğimiz gibi Jenaral San Jürjo bir muammadır. ve görü- hüşe göre, ne o, hükümetin siyasetine karşı mukave- metleri hergün bir parça daha artan mutedil! sınıf halk son sözünü söy- lememiştir. Çöünkü Azana hükümeti, bagün, sadece müfrit sol cenahçılara, komünistlera, anarşistlere va sozya- Yiştlere istinat etmektedir. — Süreyya “TEFRİKA NUMARASI:39 Halk, | uzun seneler susadığı bu İdarenin | ne de büğünkü | Berlin 16 — Alman kabinesi, Hitlercilerle yapılan müzakerele- rin akim kalması üzerine bir hattı hareket tesbiti için dün akşam toplanmıştır. Fon Papen kabinesi Hindenburg'un fikirlerine | tevfikan iktidar mevkiini deruhde ederken teşebbüs ettiği — pro- gramda ısrar edecektir. Hükümet mehafili, kabinenin parlâmento ile çalışmak için hiçbir — fırsatı ihmal etmiyeceği ve Rayihştağ kanunu esasisi ile mali ve içtimal bir ıslahat projesi hazırlayacağı kanaatindedir. Hindenburg'un gazetesi olan Tag gazetesi hü- kümete bazı tavsiyelerde bulu- narak diyor ki: “ Hükümet parlâ- mentoda — yapılması — lâzımgelen ekseriyeti elde etmediği takdir- de icap eden tedbirleri almaktan çekinmemelidir. Hattâ icabında - yukardan yapmaktan kaçınmamalıdır. , Nümayişçilerin Muhakemesi Breslav 16 — Tethiş hare- ketleri #!eyhinda neşredilen Re- isicümhur kararnamesi mucibince 45 kişinin muhakemesine baş- lanmıştır. — Hitlercilerle cümhu- riyetçiler arasında vukua gelen, 2 Hitlercinin ve 30 kişinin — ölü- mile neticelenen nümayişleri ter- | tip edenler maznun mevkün- dedirler. Şlezvik Holştayn — eyaletinde infilâk ecici maddeler kullanan 3 Hitlerci tevkif edilmiştir. Bun- ların arasında bir de — doktor vardır. 'Alman - Fransız Düşmanlığı Paris, 16 — Birkaç gün evvel | bir nümayiş esnasında bir nutuk söyliyen Alman Jeneralı Fon Kluzun sözleri Fransız matbua- tında büyük akisler yapmıştır. Figaro gazetesi bu nümayişi ha- tırlatarak diyor ki: “Sulh için çahşalım. Fakat pazar günü 50 bin muharibin tam bir intikam yeminini — tekrarla: diklarını da unutmuyalım. ,, Eko dö Pari gazetesi bu nut- | kün, sulh lehinde söz söyliyen Fransız Reisicümhür ve Başveki- line bir cevap olduğunu yazmakta | ve vaziyetten endişe etmektedir. Bu gezete askerlikten tecrit edi- len bir mintakada intikam arzu- ÇOCUKLUĞUM Meşhur Ru* Edibi Maksim Görkinin hayat Fromanı Yarı uyur bir halde kalkar Miği yakarım ve yere iğilerek ara Tım, Böceği derhal bulmak müm- kün olmazdı. Bazan da hiç bula- Mazdım. “Hiçbir tarafta bulamadım!,, derdim. O başını yorganının altına sokmuştur, haraketsiz bir halde durur. ve ancak duyulabi- lecek bir sesle: “Hayır, hayır burada! Ara yavrum, onun bura- da olduğunu kat'iyetla biliyorum!,, derdi. Ninem bunda asla hata | etmezdi. Türkçeye Çeviren: Muvafakf Hahikaten bir müddet sonra böceği, yataktan uzak bir yerde yakalardım. — Öldürdün mü? Allah sana razı Teşekkür ederim yavrum! Yorganı başından çeke- rek genişçe nefes alır ve gülerdi. Eğer böceği hiç bulamazsam uyayamazdı. Gecenin bu derin sükütu içindeki en ufak bir ç- tırdıdan — vücudünün — titrediğini hissederdim. Nefesini tutarak fı- sıldadığını işitirdim: olsun ! Çalışmak İçi gelen bir ihtilâl - | rans hakkında Asompsiyon 16 — Bolivya- Paraguvay arasındaki — ihtilâf ve huduttaki mücadele ve müsade- meler devam etmektedir. Bolivya kıt'aları öon beş gün evvel zabtet- dikleri Bogerom istihkâmının ci- varındaki cavüz etmişlerdir. Taarruz vaffakıyetle neticelenmiştir. Faraguay Boyun Eğmiyecek Asompsiyon, 16 — Yeni in- ——— İspanyada 60 Kişi Tevkif Edildi Madrit 16 Hükümetin devrilmesi — ve krallığın iadesi için yapılan ihtilâl dolayısile şim- diye kadar tevkif edilen kuman- | dan ve zabitlerin miktarı altmışa varmıştır. Mevkufların hepsi ih- | tilâttan menedilmişlerdir. mü- tekrarlantasının vahim bir ihtar tindedir. ıınd;ğın | altına doğru gidiyor. — Hamam böceğinden ne için bu kadar korkuyorsun? Diye sordum. — Çünkü dünyada bu siyah mahlük niçin bulunuyor aklım | ermiyor . Diye cevap verdi. — Pis hayvanlar her tarafa sokulurlar. Allah —her küçük hayvan için bile bir vazife tayin eylemiştir. Meselâ tesbih böceği evde rutubet olduğunu gösterir, tahtakurusu duvarların kirli ol- duğunu söyler. Kimde bit bulu- nursa az zamanda hastalanır. Bü- tün bunlar gayet açık, Fakat hamam böceklerinde ne gibi bir kuvvet var, ue için dünyaya gel- mişlerdir kimse bilmiyor! ——— n sunun 50 bin muharip tarafından ... | kumanda ediyor, büyük babam Fon Papen Ne Yapacak ? Alman Hüki'imeftirlîâr);îhştaklâ Beraber n Bir Proje Hazırlıyor Ottava konferansı yarın bir heyeti nmumiye içtimaı aktedecektir. Konfe- hazırlanan resmi raporlara umumt — prensiplor Rüchan usulleri hakkındaki rakamlar, buslara ait kanunların #slâkadar par llıııı':ıly!lr tarafından kabulünden sonra tasrih edilecektir. Paraguvay Boyun Eğmiyecek onacaktır. Paraguvay Reisicümhuru M. Ayala Hakkımızı Arayacağız Diyor tihap edilen Paraguvry reisicüm- huru M. Ayala harbibir budala- hk olarak telâki ettiğini fakat Paraguvayın, Boliya önünde bo- yun eâğeceğini ve hakkından geç- aledar he 4 | miyeceğini söylemiştir. HLi Muhtelif hükümetlerin yaptık- ları teşebbüs ve - tavassutların müsbet netice vermesi, vo ihti- Mâfın artadan kalkıması muhte- meldir. Lindbergı'r—ı Bir Çocuğu Oldu! Nevyork 16 — Geçenlerde çocuğu kaçırılan tayyareci Lind- bergin zevcesi Madam Lindberg dünyaya yeni bir erkek evlât ge- tirmiştir. D ea Harici Haberler | Buradu bitmedi. Lütfen 8 inci sayfada okuyunuz Bir gece, ninem henüz diz çökmüş, kalbinin bütün samimi- yetile sevgili Allahı ile has- bihal - ediyordu. Büyük babam' yatak odasının kapısını şiddetle açtı ve kısık bir sesle bağırdı: — Ey, valde! Allah evimizi ziyaret etti. Yanıyoruz! Büyük annem: “ Ne söylüyor- sun! ,, diye haykırarak yerinden doğruldu. İkisi de odadan dışarı fırladılar. Ninem: “ Yevğenişa resimleri indir! Natalya sen de çocukları giydir! diye sert ve kat'i bir sesle Gönül İşleri F rengili Bir Adam Evlenmeli Midir? T. M. isminde bir gençten bir mektup aldım. Bu genç 22 yaşındadır. Güzel bir kızla ni- şanlıdır. İki taraf silesi düğün hazırlığı — yapmakla meşguldür. Fakat bu sırada genç, ummadığı ' bir. kadından (frengi hastalığı almış, ve kendisini bir doktora tedavi ettirmiye başlamıştır. Ta- bil vaziyetin Fecaatini tahmin edersiniz. Şimdi bana soruyor: *“1 — Kanımın, tahlil netice- sinde, menfi çıkmasına ve toda- vimin ilerilemiş bulunmasına naze ran düğünümü daha — nekadar müddet tehir edeyim? 2 —Bu mel'un hastalığın evlât ve zürriyet Üzerinde Lesirl olacak mıdir? 3 — Yoksa evlenmekten büs- bütün vazgeçeyim mi?,, Doğrusu, hiç böyle bir vak'a karşısında kalmamıştım. Frengi deyince tüylerim Ürperir, korka- rım. Bizim zamanımızda bu çir- kin ve iğrenç hastalık tedavl edilemediği için, bende pek fena tesir bırakmıştır.. Onün — İçin frengili bir hasta görünce ürke- rim. Filvaki bugün frengiyi bir daha nüksetmemek Üzere tedavi ediyorlar. Hatta evlâtlara geç- mediğini temin ediyorlar, Doktorların bu — teminatına rağmen, ben sana evlenmeyi tav- siye etmem oğlum. Zararın nere- sinden dönülürse kârdır. Vaziyeti ailene anlatır. nışanı bozarsınız, Bir kızın hayatını zehirlemek, yarın sarsak ve sersem çocuklara baba olmak, öyle vicdan azabı tevlit eden şeylerdir ki, size bü- tün hayatınızı haram edebilir. Halbuki düğün ve evlenme endişesinden kurtulduktan sonra İyi tedavi edilirseniz, bütün bütün bu hastalıktan kurtulabilir. ve rahat edebilirsiniz. * Bursada marangoz Salih Ef.yet İstediğinizi yapmak - elimizde değildir. Müracaatinizin samiml! olduğuna şüphe yoktur. Fakat bu işler bizim programımıza da- hil değildir. HANIMTEYZE -— TAKVİM — | ÇARŞAMBA 31 Güs- 17 Ağustos - 932 Arabit Rumt |13- Rebilllahar- 1381 | 4-Ağusltos-sare- 1913 | Vaktt JEzan? ivasatt| Vaktı (Ezant |vasvit | Güneş |10 4 |5 12lakşam liz — | 1 47 | Öğle O5otifiz 18 | Yatsı Di a | 20 50 | Ttadi |0 01 İtö. 07| bmaak 80İEİ 3 19 tabanları tutuşmı İ — oraya, buraya sıçrayor ve bağırıyordu: —Bunu Mihaelden başka kimse yapmamıştır !.. Sonra da kaçtı ha !.. Ninem: “Sesini kes köpek ! , diye haykırdı ve onu öyle itti ki az kaldı yere yuvarlanıyordu. Camlardaki buzların arasından, boyahanenin — çatısının — yandığı ve içinde ateşin çılgınca savruk duğu görülüyordu. Rüzgâr yoktu; duman hemen yükselmiyordu. Yalnız yük- kara bir bulut salla- hi seklerde nıyordu. ise yavaşça sızlanıyordu: "Aay..,, Dışarıya, mutfağa — koştum. Ayvluya bakan pencereler kıpkızıl parlıyorlardı. Döşemenin üstünde sarı ziyalar kayıyor, titriyordu. He. nüz giyinmekte olan Yakof amca Karlar pembe bir venk almış, parlıyor, binanın duvarları titri- yor, sallamıyor, sanki, — ateşin gittikçe — çoğalıp —her — tarafı sardığı köşeden avluya doğru yıkılmak - İstiyorlardı. YAKT