T K » SON POSTA Sayfa 11 -—7 Kiyotin Önünde İşkence : İdam Mahkümlarına Ezi- Garip Olan iyetEtmek Doğru Değildir! Fransız Reisicümhurunu öldü- 5 Ağustos İşten El Çekmiş Bir Hırsızın Hatıraları: Sdgar Pip Dirildi Anlı Bir Katil - Nekar Minnettarım Bilseniz - İhtiyatkâr Olmalısınız - Ydi Banknotların Numarası - Ebedi Bir Menfi Muharrir! Arnold Göolopen -ÜTa Rişar Ston sordu: — Fakat gemiden ayrılacağı- nız sırada kendisine ne söyliye- ceksiniz? — Mürettebat arasında azılı bir katilin bulunduğunu zannetti- ğimi, fakat bilâhare bir müşa- behete kapıldığımı gördüğümü söyliyeceğim ! — Peki sonra ne yapacak- sınız ? — Hiç, derhal Landraya dö- neceğim. Eğer Brezilyada tesar düfen İngiliz gazetelerini okur- sanız İngiliz bankasının kaybettiği paradan yüz elli bin İirsını istir- dat ettiğini görürsünüz ! — Güzel! Fakat bana bırak- mak ulüvvücenabında bulunduğur nuz elli bin Hiranın eksikliğini nasıl izah edeceksiniz? — Gayet kolay! Denize atık madan evvel parayı şurada bu- rada İsraf ettiğinizi söyliyeceğim! — Oh! Mister Dikson, size nekadar minnettar — olduğumuzu mümkün değil bilemezsiniz! Şayet günün birinde Brezilyaya gele- cek olursanız bizi unutmamanızı rica ederim! — Bundan emin olabilirsi- niz. Zira size karşı kalbimde bü- bir dostluk — hissettiğim muhakkaktır. Temenni edelim ki bu dostluk hissinin bana yaptırt- tığı hareket aleyhimde bir neti- ce vermesin! Her ne ise. Far kat unutmadan söyliyeyim: Bun- dan sonra çok ihtiyatkâr Bulun- manız ve yakayı ele vermeme- niz İâzımdır. Zira İngiliz bankasında kay- bolan 200 liralık banknotların numaraları — bulunması - ve ilân edilmiş olması çok mümkündür ! Ston benim bu bususta hiş- settiğim endişeyi bir cümle ile izale etti: — Hayır, ben bu noktadan korkmuyorum. Zira İngiliz Banka- Fiçin sında bu banknotların numaraları mevcut değildir! — Emin misiniz? — Elbette! Çünki bu vazifeyi bizzat ben ifa ederdim | Muhaverenin bu — noktasına geldiğimiz zaman güvertede te- lâşir telâşlı ayak sesleri işitilmiye başladı, derken bir zincir gıcırtısı duyuldu. Anlaşılan gemi harekete hazırlanıyordu ve benim karaya çıkmaklığım zamanı da gelmişti. Rişar Ston ile karısına: — Allaha ısmarladık, dedim. Nasihatlerimi harfiyen takip ediniz ve en küçük bir ihtiyatsızlığın bile sizi mahva kâfi gelebilece- ğini unutmaymız! Fotoğraf Ta&!ı!L Eugo_nu istiyorsanız Tabiatinizi — üğrenmek fotoğratımın 5 adot kupon ile- bir- likte günderiniz. Fotoğrafınız SICAYA tâbilir ve Jado edilmez İsim, meslek Veya san'at? Bulunduğu — | momlaket Fotoğrat intişar | edecek mi ? Fotoğrafın - klişesi BO kuruşluk Pul mukabilinde gönderilebilir. Bu takdirde sizi kurtarmak yapabileceğim — hiçbir şey yoktur. Rişar Ston sordu: — Şimdi İngiltereye mi dönü- yorsunuz? — Evet, hem de mümkün olduğu kadar süratlel — ©O halde çok mes'at bir adamsınız, zira tekrar vatanımızı göreceksiniz. Buna mukabil biz ebediyen dönmemek üzere menfa yolu üzerinde bocalıyacağız! — Doğru, fakat bidematı şakka bu vaziyetten daha fena değil midir? Ston ile karısı heyecanla elimi sıktılar, artık ayrılık zamanı gek mişti: — Tekrar ediyorum, ihtiyat- kâr olunuz #€ bilhassa kaptandan çekininiz! Tam dışarıya çıkacağım - sıra- da Ston kolumdan tutarak: — Ya öteki? diye sordu. — Hangi ötekil. — Gemideki esrarengiz yok | cudan bahsediyorum! — Ha. mesele! Merak etmeyiniz. Onu da birlikte gö- türüyorum ! Yeni Endişeler.. (Zengibar) m beni beklemek- te olduğu mutfağa gidecek yer- de doğruca güverlteye çıktım ve gemiyi rıhtıma bağlayan iskeleyi geçerek ( Martı ) yelkenlisini ebe- diyen terkettim! Artık serbesttim, hem de ce- bimde yüz elli bin liralık bank- not ile bir bu kadar değere malik olan bir elmas bulunduğu halde serbesttim! Şüphe yok ki, bütün dünyanın olmasa bile Kanarya adalarının en zengin adamı idim. * Gemiden ayrılır ayrılmaz şeh- rin sol tarafında yüksekçe bir te- penin üzerine çıktım. Bulunduğum nokta bütün limana hâkimdi. Bi- nacnaleyh Martı gemisinin bütün harekâtını tetkik ve takip ede- bilirdim. İçinde imişim gibi görü- yordum: Mürettebat — güvertede koşuşuyor, alt yelkenler açılıyor, limandan çıkmıya hazırlanılıyordu. Aradan yarım saat, bir saat — BAHRİSEFİT | Felemenk Bankası İSTANBUL - ŞUBESİ merkezi: AMSTERDAM Mezun sermayesi: | 25,000,000 F L. Tediye edilmiş sermayesi: 5,000,000 İdare İhtiyat akçesi: 3,250,000 F L. Galatada — Karaköy palasta Telefça: Bey- oğla 3711-5 İstanbul — tâli — şubu “Merkez Postanesi — itisalinde han ,, Telefan ; İsi 563 Altalemci Bilümum — banka muamelâtı EMNİYET KASALARI İCARI Güreş Müzabakaları: Türkiye Himayel Etfal Cemiyetinden: Ceniyetimiz bu sene 7/8/9 tarihinde İzmirde, 14/15/16 taritinde Jstanbulda ve & karada güreşler miştir. tadaki TW yanı m Başta 0 lira t yerilecektir. sden — pehlivanları- imz gürüşlere iştitak otmek üzere yu- karda göksteriler tarihlerde bu yerler- de bulunabilirler. aG eee GAĞ geçti. Gemi hâlâ yerinde İdi. Acaba ne olmuştu. Meraka düşp tüm, kendi kendime: — Yoksa Ston aldatıldığının farkına mı vardı? Diyordum, Fakat bu mümkün değildi. Ayni suretle hâdiseyi kap- tana anlatmış olmasının ihtimali de yoktu. Menfaati bunun aksini icap ettirirdi. Fakat o halde ne- den gemi el'an yerinde duru- yordu (Arkası var) ——— —— Resminizi Bize Gönderini: . * * Size Tabiatinizi Söyliyelim Nurettin Et; Müdekkiktir. Faz. la sokulgan ve atak — değildir. İntizamı sever, zevkiselimi var- dır. Birdenbi: re parlamaz, parayı israfla sarfetmek temez. — Şahsı- na ehemmiyot verilmesini is- ter. Dajima neşeli bulunmaz. is- All Rıza Bi maz, tuhaf hi- küyeler, fıkra- lar — nakleder. Eğlenceden mahrum — kak mak — hayatın — zevklerinden uzak bulunmak istemez. — Ça buk konuşur. — | Çabuk samimi el olur. Gürürü yoktür. - Kolaylıkla asabileşir. İğbirarı kinsiz ve de- vamsızdır. Tarzı telebbüse, intiza- ma Tiayet eder. (oş sohbettir. Sık- & b p / SE Coşkun B.: (Fotoğrafının der- gini istemiyor.) — Sokulgandır. İ- lerinde, muamelesinde, Müşkülpe- sent olmaktan ziyade idareciliğe temayül eder. Parayı sarfeder. Pek kanaatkâr değildir. — Eğlenceden mahrum kalımak - istemez. Arka- daşlığı sıkmaz. Askerlik Daveti Eminönü Şebesinden: 328 lilerin son | yoklama müddeti hitam bulmakta olduğundan gerek bu doğumlu- lardan ve gerekse ahvali sıhhiye veya tahsil dolayısile bu doğum- lularla muamele gören — diğer duğunılu!ıııu ceza görmemeleri için hemen müracaatları. ge Eskişehir İcra Riyasetinden: Eskişebirin Hayriye mahallesinde mu- kim ve mabifaluracı esvafından Kadir sade Ahmot Necati EL — tarafııdan teçdi kılıman istidada ve Wflâs dnuntoun 278 c maddesi mucibin- ce kongordato hükümlerinden istilade etmek arzıustında butunduğunu ve bu husuata İcap eden bilânço dahi tan- sim ve raptedilmiş a h Ahmet Nocati Ef ndikte alacaklarını dahi süratle tahsil edeme- diğini binaenaleyb — alacaklıların »i beyan etmiş v muvahık görülerek nin kabulüne ve mobil Htasına ve b tasarruflarına nezaret — cünek — üzere birinci dera memuru Şevkoet beyin de komiser tayirine karar verilmiş oldur gu alâkadariarının malüma — olmak üzore ilân olunur ıda HRiz e b l ren Gorgülof idama mahküm edildi ve mahkeme salonundan çıkar çıkmaz hapishanede - ölüm cezasını çekmeye namzet olan- lara muhassas höcereye kapatıldı. Bir sabah alaca karanlıkta ( ki- yotin ) in önüne gideceği zamana kadar orada kalacak ve kafasını duvara — vurarak pal ması için geceli gündüzlü daimi bir nöbetçinin mezareti altında yaşayacaktır. Bu müddet ne kadar sürecek- tir, belli değildir, fakat herhab de bir aydan az olmayacağı tah- min edilmekte ve bu da bir kısım Fransızlar tarafından çok, hem de pek çok görülmektedir. Fakat yanlış anlatmıyalını: Bir kısım Fransızları bu düşünceye sevkeden his, katile karşı duy- makta oldukları intikam arzusu- nun şiddeti değil, Fakat bir idam mahkümunun geçireceği zamanın uzunluğu ve bir işkence telâkki edilmesidir. Bir Fransız muharriri diyor ki: * Şeni bir cinayet irtikâp etmiş olan Gorgulof'a karşı hu- susi hiçbir. merhamet duymuyo- rum, Mensup olduğu fırka, be- yaz, kırmızı veya yeşil, ne olur- sa olsun, fakat yaptığı cinayet çok fecidir. * Bu adam ister deli, ister akıllı, ister mes'ul, ister gayri mes'al olsun, şimdi bir ölüm mabkümudur. ve bir ölüm mah- kümana acı çektirmek gayrünsani bir şeydir. *“Halbuki, mevcut kanunlarımız bu adamın mukadderatının ancak bir aya kadar teayyün edeceğini göstermektedir. *“Filhakika temyiz mahkemesi mahkümun istidasını ancak ağus- tosun 15 inde ret veya kabul edecektir. Eğer kabul ederse dosye Cinayet İşleri Komisyonu- na gidecek ve bu komisyon da ağustos — nihayetinde — kararını verecektir. ŞÜKÜFE İTRİYATI Kibar tabakanın alâmeti farikasıdır. Nefasel Wibarile hiç bil ecnebi markası ŞÜKÜFE müstahzaratınn talevvuk edemez, ——— —— — —— ——— ——— — İdam mahküâmu Gorgulof *Şu halde Gorgülof eylül ipti- dasından evvel idam edilemiyecek, yani tam otuz gün ölümü bek- liyerek yaşıyacak demektir. Kanunun hükmü budur ve bu kanun bütün mahkümlar - için böyledir, fakat acaba bu kanunun tadili, müddetlerinin - kısaltılması istenilemez mi? Meselâ temyizin ve cinayet işleri komsiyonunun işle- rini bitirmeleri için bir hafta ki- fayet edemez mi? e “Eransız kanunları işkenceyi kaldırmıştır. Fakat bu vaziyette — filen edame ediyor değil'midir.?,, — Biz burada kısaca kaydedelim ki dünya hukukçuları bu fikirde değildirler, bilâkis müddetin uza- masını iltizam edenler pek çoktur. Bu münasebetle Fransız gaze- telerinde görülmüş bir cümle : Gorgulof'un muhakemesi es- nasında vekili Metr — Jeronun önünde bir kitap vardı, baktım, bu bir kanum değildi, serlevhasını okudum: ğ “Jeneral Galyeninin hatıraları,, idi. Celse fasılası esnasında ikin- ci vekil de: (Napoleon) isimli bir eser okuyordu. el Tabiat çiçekleri, çiçeklerde Şüküfe Losyonlarını Yarattı ! Bütün Şüküfe Losyon, ekistre, parfünlerinin esası tabii çiçek esanslarıdır. İstanbul Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğünden! Altı Açıkdeniz motörlerine yaptırılacak tente, bezi idareden verilmek şartile yalnız imaliyesi pazarlığa vezedilmiştir. Yevmü ihale 7 Ağustos 932 pazar günü saat 14 te icra edilece- ğginden isteklilerin *6 7,3 teminatlarile Müdüriyette bulunmaları.