4 SON POSTA —T M l Siyaset Âlemi l Ottava â Kanferansı Niçin Endişe Veriyor? Beynelmilel âlemi teşkil eden milletler biribirine sıkı bağlarla bağ- lanmış olduğu jçin, dünyanın gözü, şimdi de Ottava Konferansına çev- ilmiştir. " ';ı: konferansta, — İngiltere İle İngilirz İmparatorluğunu teşkil eden dn:ı:ıinyıınııı. biribirine karşı takip etmeleri lâzimgelen iktısadi siyasetin esaşın) kuracaklardır. heyeti umumiyesinin, te: sini munhasıran — İngiltere üzerine günun iki için kuralan bu meclis, yeni değildir. Daha evvel de buna benzer İçtima- lar yapılmıştır. Fakat bu defaki top- lanlıya verilen ehemmiyet, biraz da bugünkü buhranlı vaziyetten doğ- maktadır. Ingiliz dominyomları, son zaman- “ga iktısadi istiklâle doğru yürümek hevesine düşmüşlerdir. Fakat coğra- fi vaziyetleri, —herbirini kuvvetli bir devletin bir lokması haline geti- rebileceği —için, bu — temayüllerine fazla kuvvet vermemişlerdir. Bunlar, kısmea ziraatçi, kısmen de zanayici memleketlerdir. Konâda gibi, Avus- turalya gibi hem sanayici, hem zira- atçi olanları da vardır. Ziraatçi dominyonların — ellerin- de fazla buğday stoku mevcutlur. Eski mahreçlerini kaybettikleri için bu buğdaylara bir piyasa bulunma- sım istemektedirler. İngiltere Hükü- , serbest mübadele esasındau dıği için, şimdi bu buğdayların satılmasını müm- kün görüyol Bundan başka, Rus- yadan alınan balık, buğday ve odun ile Arjantinden her sene İngiltereye ithal edilen etlerden vazgeçilmesi, yine dominyonların başlıca emelle- ridir. Buna mukabil, onlar da İngiliz sanayi eşyasına imtiyazlı muamele yapmayı teklif etmektedirler. Fakat Ingilterenin gerek Ruaya, gerek Arjantin piyasalarında yatırıl- ayı ingiliz piya: gi e ola- bileceğini aklına getirdikçe tereddü- de düşmektedir. Ayrıca, muhtelif dominyomların para kıymetini birleş- tirmek, bu olmazsa, aralarında muh- telif eşyalar için bir fiat birliği tez- bit etmek te yine konferansın vazi- felerindendir. Eğer konferans vazifesinde mu- yaffak olursa, birçok piyasalar, bir- çok milletlere kapanmış olacak ve bu da umumi — sıkıntıyı arttıracaktır. Bundan dolayı, herkesin gözü şimdi Ot€tavaya dikilmiş bulunmaktadır. Sürroyya Kröger Rezaleti Stokholm 3 — Kibrit kıralı Kröger vefatından evvel babasına ve kız kardeşine bir gazeteye ait 14 bin hisse senedi hediye et- mişti. Gazete bu hisse senetleri- ni bir milyon 750 bin koron mu- kabinde satın almıştı. İflâs masası bu hisse senetle- rinin iadesi için Krögerin babası, kız kardeşi ve gazete aleyhine dava açmıştır. TEFRIKA NUMARASI:26 1_ Hitlerin Bin Bir İtina İle Kurduğu Bi- nanın Çatırtısı Yakında İşitilecek Mi ? Berlin 3 — Hitler erkânı har- biyesini teşkil eden zevat ara- sında noktai nazar ihtilâfları baş göstermiştir. Bu ihtilâfların yakın bir istikbalde şiddetlenmesi muh- temeldir. Hitlerin bin bir itina ile kurduğu binanın çatırtısını yakında işitmek te ihtimal da- hilindedir. Naziler hükümeti kendi arzu- larına rametimek - için Hitlere bir murahhas göndermiştir. Alman hükümetinin azası, arasına bir iki Hitlerci unsur alması muhte- mel değildir. Hükümet Prusyanın idaresini de Hitlercilere terket- miyecektir. M. Braht müstakbel Prusya Başvekili olacak, Dahiliye nezaretine Nazilerden M. Frik, Babriyo nezaretine de Nazilerden Gobel gelecektir. Hitlercilerin Tethiş Hareketi Berlin, 3 tethiş hareketine iştirak etmekle maznun olarak 40 — kişi tevkif edilmiştir. Bir benzin deposunu | yakmakla maznun olarak iki Nazi tavkif edilmiştir. Mevkuflar müf- rit milliyetperverler hücum kıtaatı reişlerinden birinin teşvikile ha- reket ettiklerini söylemektedirler. Hitlercilerin — tethiş — hareketleri devam etmektedir. Müfrit Müliyetperverler Mari- yenburg sol cenahına mensup üç memura rovelverle ateş etmişlerse de isabet etmemiştir. Motosikletli bir adam Linyit Sindikası bina- sına bir el bombası atarak kaç- mıştır. Yeni Prusya hükümeti tarafından — tekalide - sevkedilen sabık Sosyalist valiye 3 el silâh atılmıştır. Bavyerada bir komü- nist cebren evinden çıkarılmış ve -kayışla dövülmüştür. Hitllerciler Bomba Kullanıyor Berlin, 3 — Sağ cenah müf- ritleri Şlezvik Holştaynın bazı mahallelerinde Sosyalist ve Ko- münist binalarına infilâk edici maddeler — atmışlardır. — Atılan bombalar büyük hasarlara sebep olmuştur.Oldemburgda iki Hitlerci kıt'asından birinin, diğerini ko- münist kıt'ası zannetmesi Üzerine Hitlerci kıt'alar biribirlerine ateş etmişlerdir. Bir Hitlerci bir polis memuru ağır sürette yaralan- mıştır. Berlin, 3 — Kasel şehrinde Hitlercilere ait bir zıhlı otomobil bulunmuştur. Hitlerciler otomobili müsadere etmek istiyen polise karşı mukavemet göstermişlerse de polisler yaş döktürücü gazler kullanarak —otomoabili müsadere otmişlerdir. Bu hâdise Fon Papen ve Jeneral Slayşerin Hitlercilere de müzahir olduğunu göstermesi itibarile şayanı dikkattir. ÇOCUKLUĞUM - Meşhur Rus Edibi Maksim Gorkinin haya'” romanı — Allahım Allahım her şey nekadar güzel! Bu kalbinin sadası, hayatının biricik teseliisi idi. Umumiyetle gamsız ve neşeli olan amcamın feryatları, gözyaş- ları bana çok — tesir — etmişti. Nineme, onun böyle ne için dövünüp kendisini tekdir ettiğini vo ağladığını sordum. Âdeti olma- dığı halde bu sefer homurdandı: | * Sen de her şeyi öğrenmek is- tersin! , dedi. * Bekle biraz. Türkçeye Çeviren: Muvaffak Böyle her şeye *burnunu sokacak kadar daha büyümedin!,, Bu sözler merakımı büsbütün arttırmıştı. — Boyahaneye sormak için Vaynayı aradım. O da bana cevap vermek istemiyordu. Yavaşça güldü. Yan gözle ustabaşıya baktı, beni kapıya doğru iterek bağırdı: — Rahat bırak beni! Yoksa seni kazana atar, maviye boya- rim! Ustabaşı geniş ve alçak ocağın önünde duruyordu. Oca- — Könisbergdeki | | Nazırı, Paraguvay ile yapılacak indim; . | Romanyada ya- pilan son — İntihas batta Milli - Çiftçi Fırkası, ekseriyeti İlse geldi. Yirmi senedenberi — Ro- manyayı İdare eden Liberal Fırkası mağlüp oldu. Kıral İkincl Karol bir Ağustosta — Parlâ. mentoyu — küşat etti. — Ekalliyette kalan Liberal Fir- kası azaları nüma- yiş olmak üzere, Kıral Meclis — sa- Tonuna girdiği za- man — başlarında Fırka Reisi M. Duka olduğu halde Meclis — salonunu terkettiler. KA Parlâmentonun küşadından sonra Başvekil M. Vayder Voyvod istifa etmiştir. Kıralın Mült - Çiftçi Firkasm memuür etmesi çok muhtemeldir. Resmimiz Paraguvay Bolivya Harbi Arifesinde Raraguvay, 3 — Santiyago dö ' Şili ile Boliyya arasındaki kanlı mücadele devam etmekte ve her- gün biraz daha tevessü etmek- tedir. Paraguvay Reisicümhuru orduya hitaben bir beyanname neşrederek, bütün askerlerin cen- gâver ecdatları gibi çarpışmala- çını temenni etmiştir. Bolivya Asker Topluyor Sapay 3 — Bolivya Harbiye bir harp ihtimaline binaen 22 ile 29 yaş arasındaki bütün erkek- leri silâh altına davet etmiştir. Sulhün İadesi İçin Vaşington 3 — Harp başla- ması ihtimali Üzerine telâşe dü- şen Meksika, Küba, — Kolombia, Oruguvay — hükümetleri — sulhün iadesi ve devamı için teşebbüs- lere girişmişlerdir. Bu hükümet- ler Amerikanın da bu teşebbüse müzaheret etmesini istemişlerdir. Tayyareler Bombardıman Ediyor Assompsiyon, 3 — Bolivya tayyareleri, bu taraflarda oluran Merinonitleri yeniden bombardı- man etmiştir. Konsepsiyon şehri kadınları kendi aralarında bir süvari tabu- ru teşkil etmişlerdir. Uzlaşma T: Santiyogo dö Şili hükümeti, mücadele halinde bu- eisi M. Maniyuyu kabineyi teşkile ıral İkinci Karolü göstermektedir. Bir Kadın Yakılırken Dirildi! Bombay, 3 — Vasiyetnamesi | mucibince yakılmasını istiyen bir kadın, husus! fırınlara atıldığı zaman hayat ve hareket eserleri göstermiye — başlamıştır.. Kadın derhal alevler arasından - çıkarıl- mış ve hastahaneye kaldırılmıştır. Kadının ölü olmadığı anlaşılmiş- tır, fakat bütün tedavilere rağ- men kadın ertesi gün ölmüştür. Ottava Konferansında Ottava 3— Ottava konferan- sında Dominyonların himayesi hususunda bir itilâf elde edik miştir. * Musolini Sefirleri Kabul Ediyor Roma, 3 — M. Musolini Ha- riciye Nezaretine gelir gelmez, başlıca devletler mümessillerini kabule başlamıştır. M, Musoliniyi ilk defa Papanın vekili ziyaret Bana Bir Çare ulunuz 27 yaşındayım. Beş senedir Ankarada memur bulunuyorum, Kazancım bir aileyi geçindirebilir. Ayrıca babam da bana muave- nette bulunur. Çalıştığım dairede gördüğüm — dakikadan — itibaren ciddiyet ve ağır başlılığına hayran olduğum bir hanım kız vardır. Bu hanım kızla evlenip mes'ut bir yuva kurmak için Ankarada bulunan kızın ağabeğisine üç sene evvel moktupla müracaat etmiştim. Aldığım cevapta: Mu- vakkat bir zaman için Ankarada bulunduklarım, — yakında mem- leketlerine gideceklerini, bu se- beple kardeşini evlendirip garip bir memlekette bırakamayacağın yazarak teklifini reddetmişti. Aradan üç sene geçtiği halk de Ankaradan — ayrılmadıkları gibi kız da evlenmemiştir. Hâlen bulunduğum dairede çalışmakta- dır. Bir gün evvel evlenmek saadetine — kavuşmak İstiyorum. Fakat bu kızı gözümün önünde gördükçe bütün iradem kay- boluyor. Kızla konuşmak ve hislerimi izhar etmek isterim. Fakat na- muslu bir kadınla; masum bir hanım kızla konuşmağa terbiyem mânidir ve vicdanım razı olmuyor. Ne yapayım; ne suretle ha- reket edeyim?,, AA B Kıza bir mektup yazarak ev- velki müracaatınızdan, o vakit- tenberi kendisi hakkında beşle- diğiniz muhabbetten — bahseder ve tekrar ailesinden kendisini istemek — niyetinde — olduğunuzu söyliyerek müsaade talep edersi- niz. İhtimal o vakit talebinizin eiddiyetinden —emin değildiler. Geçen zaman içinde kız sizi ta- nımış ve fikrini değiştirmiş ola- bilir. Kızdan alacağınız cevap Üzerine tekrar ağabeğisine müra- caat ederek - talebinizi tekrar edersiniz. Zannederim ki bu yol sizi istediğiniz gayeye götürebilir. HANIMTEYZE etmiş, onu İngiltere ve Amerika | e ——— sefirleri takip etmiştir. Avusturya İstikrazı Viyana, 3— Milli Meclis, Büyük Almanlar fırkası tarafından Lozan istikraz protokolu aleyhine verilen ademi tecavüz tahrimi reddet- miştir. c AAA lunan Bolivya ve Paraguvay hü- kümetlerini barıştırmak için tarz- yik göstermiş ve her iki hükü- mete karşıda bitaraflığını muha- faza edeceğini temin etmiştir. -— TAKVİM —— PERŞEMBE Bi Güa- 4 Ağustoa - 932 kusr 91 Arabi Rumt 30-Reblülervel: N1 İi Temmuz-sere- 1348 veajan Müadi D& SOİNS, MA kasak | 7. 3602 50 ğgin içine Üç büyük kazan gö- mülmüştü. O bu kazanları uzun siyah bir değnekle ka- rıştırıyor, — arada bir — çıkarıp tahtadan boyanın damlamasına bakıyordu. Ocağın koru, parlak bir alev çıkarıyordu. Bu alev bir papazın Âyin elbisesi kadar ren- gârenk olan göğüslüğünün cebi üs- | tüne aksediyordu. Kazanlarda fo-r kurdıyarak renkli bir mayi kaynı- | yordu. Keskin kokulu kesif bir | duman kapıya doğru tütüyordu. Ustabaşı gözlüğüünn arkasından, ! kırmızı, fersiz gözleri ile bana bakarak Vaynaya sert sert ba- | ğgırdı. — Odun getir! Odunun kak madığını görüyor musun!. Çingene yavrusu avluya doğru koşup gittikten sonra Grigori sandal ağacı dolu bir çuvalın üstüne oturdu ve beni yanma çağırdı: — Buraya gel yavruml! Beni kucağına aldı. Yumuşak sıcak sakalı boynuma değiyordu. Bana esrarengiz bir çehre ile hemen anlatmıya başladı : — Amcan, karısını öldürdü. Ona bütün ömrünce, öldürünciye kadar eziyet verdi. Şimdi ise vic- danı onu rahat birakmıyor. An- | hyor musun? Herşeyi anlamayı öğrenmelisin yavrum! Yoksa mah- volursun!, Grigori ile aram ninemle ol duğu gibi çok iyi idi. Yalnız bir şey canımı sıkıyordu. Onun siyah gözlükleri arkasından her şeyi gördüğünü zannediyordum. | * Onu nasıl öldürdüğünü öğ- renmek ister misin?,, Diye hiç acele etmeden de- vam etti. " Beraber yattıktan sonra yorganı başına sarmış ve sıkmış ve kafasına bütün kuvve- tile vurmuüş. Fakat bunu ne için yaptı? Kendisi de bilmiyor...., Bir kocaman odunla gelmiş olan Vanyaya ehemmiyet vermiyerek ocağın ateşi önünde — çömeldi. Ellerini ısıttı, ikna edici bir sesle devam etti: — Belki de onu, kendinden iyi bir insan olduğu için kıskanı- yordu ve bununiçin öldürdü. Ka- şidis ailesi yavrum iyiyi sevmezler, onu mahvetmek için uğraşırlar. Ninene sor bir kere ! Babana neler yaptıklarını — anlatsın I, ( Arkası var )