4 Ağustos 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

4 Ağustos 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ŞST SON POSTA öaraylılar Nasıl Evlenirlerdi Evlenmek İstiyen Bütün Sara_)'lılar Hacı Mahmut Efendiye Gönderilir, Hepsine Munasıp Birer Koca Bulunurdu - yüzüne | Muharriri XW Her Hakkı Mahfuzdur —86— Araba saltanat — kapısından çıkarken tiz bir boru sesi işitilir. Bu, (hazırol) borusudur. Bu anda selâmlık mevklinde bulunan kıt'aların hepsl (hazrol) vaziyeli alır. Artık bütün o mın- takada, bir sinek bile kanadını kımıldatamaz. Avlunun kumlarini hışırdata hışırdata yürüyen araba, ellerile selâm duran yaverlerin önünden yavaş yavaş geçer. Tam saltanat kapısına gelir gelmez, ikinci bir boru sadası akseder. — Selâm dur!... O zaman kapının tam yanında at Üstünde — duran — Pilevne taburunun iri cüsseli kumanda- nı ( Kaymakam Mehmet Bey) ayaklarını üzengilere basar, sağ elile kılıcını çekip sol yumruğunu dizine dayar, gür sesinin bütün kuvvetile verdiği: — BSelâââm,. duuurerl.... Kumandası, dalga dalga ha- vaya yayılarak, uzaklarda akisler yapardı. Bu anda, Hamidiye camisinin minaresinde ezan başlar. ( Hün- kâr müezzini, Arap Selim)in oy- nak nağmelerle müessir ve yanık sadası, HÜz ve tannan —mev- celerle yükselir, yükselir.. Ayni zamanda — (Marşı Hamidi) yi çalan seksen - kişilik bandonun, ahenk İle malâmal, sert mu- sikisi Üstünde, ilâhi bir kud- retle semalara doğru yükselirdi.. Abdülhamit, namazdan sonra askerin kışlalarına avdetini em- reder, kendisi de bizzat idare ettiği iki atlı bir brikle saraya dönerdi. Bu merasim esnasında en çok yorulan ( Hacı Mahmut EfFendi ) olurdu. Fakat 0, memnun ve müftehir bir halde senelerce bu vazifeyi ifa etmekle beraber daha birçok işlere de koşup yetişi- yordu. Onun iştigal ettiği işlerden biri de saraydan çıkarılan) ( sa- raylı )ları evlendirmekti. Abdül- hamit, kocaya varmak isteyen saraylıların arzusunu derhal is'af ederdi. Buna da sebep, korku idi. Vaktile genç saraylılardan biri, birkaç defa saraydan çika- rak evlenmek — istemiş. Fakat bu ricasmı — kabul ettireme- miş. — Nihayet bir. gece ha- rem — dairesinin bir köşesine ateş vermiş; Abdülhamit te bun- dan bir hayli korku geçirmişti... Bu hâdiseden sonra, hünkâr bu gibi ricalara ehemmiyet veriyor ve meseleyi derhal Hacı Mahmut Efecudiye havale ediyordu. Hacı Mahmut Efendi evlendi- rilecek kızın güzelliğini, saray- daki mevki ve derecesini nazarı- dikkate alarak gerek kendi ma- iyetinde bulunanlardan ve gerek' yine saraya mensup olanlardan münasip bir erkek seçtikten son- Saray Muhafızı bir Zuhal neferi ra kızı, sarayın yanındaki kona- ğına aldırır. ve orada nikâhlarını yaptırırdı. Nikâh, bazan (İstinye) de, vapur iskelesine muttasıl olan yalısında da icra olunurdu. Bu suretle hacı Mahmut Efedinin evlendirdiği kızların adedi, iki yüzü mütecavizdir. Saraydan çıkan — kızlardan, hünkârın gazabına uğrıyanlarını evlendirmek epeyce güç bir işti. Bir defa Mahmut Efendi çok müşkül bir vaziyette kalmıştı. Küçüktenberi sarayda büyüyen ve büyüdükçe de Abdülhamidin nazarı dikkatini celbeden (Dür- rüyekta ) isminde bir kız vardı. Bu kız güzel olduğu kadar zeki ve malümatlı idi. Hünkâr günün birinde onu ( gözde) yapmayı düşündüğü için tahsiline de itina etmişti. Nihayet bir gün geldi ki, artık Abdülhamit, arzusunu ye- rine getirmek istedi. Fakat kız, buna şiddetle muhalefet gösterdi. Hattâ, — Abdülhamidin karşı : — Evet, ben bir Çerkezim.. | Bir halayık parçasıyım.. Fakat, (gözde) liği asla kabul etmem. Eğer beni nikâhla almak istiyor- | sanız, bunu da istemem., Çünkü sakallı erkeklerden nefret ederim. Benim en büyük gayem, genç ve güzel bir erkeğe varmaktır. Diyecek kadar cüret gösterdi. Abdülhamit, bu hakarete kız- dış tahammül edemedi. Acı bir intikam almak istedi. Derhal Ha- a Mahmut Ef. yi çağırttı. Mese- leyi anlattı. Sonra: — Bu kızı, artık evimde (1) istemiyorum. Yarın sana gönde- riyorum... Buna, koca sakallı, iri yarı bir adam bulup onunla ev- lendireceksin. Dedi., Ertesi gün kıza birçok eşya ve çeyiz verildi. Mahmut Efendinin hanesine gönderildi. Mahmut Efendi paçaları sıvadı. ( Arkamvar () Abdülüşmnit harem dordi. dairesine daima ( bizim ev ) İlân İstanbul Tramvay Şirketi İstanbul Tramvay şirketi, Kü- çükçekmeceden saat 18.25, 19.16 ve 19.42 de hareket eden tren- ler ile gelecek yolcuların nak- lini — kolaylaştırmak — maksadile, Cuma ve Pazar günleri Sirkeci istasiyonunda kâfi miktarda tram- vay arabsı bazır bulundurulaca- ğını mühterem ahaliye İlân eyler, Gece saat 19. 15 ile 22,05 arasında vapurlardan köprü üze- rine çıkacak yolcular dahi emir- lerine amade tramvay arabalari bulacaklardır. İstanbul 21 Temmuz 1932 Müdiriyet —- -— e seise eee AA AAA AAA AAA AAA AAA KAT AAA AAA LA AAA YA BAA AA AA AAA İstiy o? RADYO ? * #rİsesa eee e sessesALARARAA YEKERARA AAA AA AAA DA BAA AA 4 Ağustos Perşembe Istanbul — ( 1200 metre ) 18 Gra- mofon, 19,5 alaturka saz - Vedia Rıza ve Connet Hanımların İştiraklerile, 2v,5 gramofon 21 alaturka saz Vildan Ni- yazi Bey ve Fikriyo Hanımın iştirakile, 88 orkestra . Bükreş — Bori, 20,20 sen 1 metro) 20 Şarkı kon: ) 20,80 Or- * dans havaları. Roma — ( 441 metra ) 20,15 Mem- leket habherleri, 21 gramolon, 21,45 akşam könseri. Prağ — (488 metre ) 20 Halk şarkı- lsrı, 21,10 Karlabattan — nakil Viyana — (Ö17 metre) 21 hayatı isminde bir- komedi, akşam haberleri . Peşte — ( 550 metre ) - 20, A) Konfo- rans, 21 opera orkestram, 22,45 piya- no orkestrası, 23,30 cazbant. Varşova — (1411 metre) 19,20 Dans havaları, 21 balif musiki, 23 dans havaları. Berlin — ( 1685 metre ) 20 siyaset İ 410 Königabergden nakil, küçük bit komedi, 23,45 dans hııxhn 5 Ağustos Cuma İstanbul — (1200 metze ) 18 gra- mofon, 19,5 alaturka konsar Vedia Riza va Counet hanımların iştiraklerile, 20,5 gramofon, 21 alaturka- konser İnci ve Belkis hanunlar - tarafından, 29 orkeştra, Bükreş — ( 804 mötco ) 20,45 halif müşiki, orkestra, - Rosen Von Fi tinden parçalar — (420 matre) — 20,285 Balzburg — müs: ettiği 8. Roma — (441 metre) 20,15 gramofon, 21,45 senfoni, 24 dans bavaları. Prağ (488 metre) 20 cavbant, 21 konforans, 21,40 şarkı konaari, Viyana — (617 metra ) 21 Salzburg salonundan naklon Straus'un Üüçüncü konseri, Peşte — (ö50 metra) 20 Macar şarkı- ları, 21 Salxburg salonundan — naklen Strans konsori. Varşova — (1411 motre) 19,90 dans havaları, 91 Salzbürg salanutıdan nak- len Straus konseri. Barlin — (1635 motro) #1 Salzburg- dan nakil, 29,40 dane havaları, Ağustos 4 | En Kazançli Meslek Hı;;ıgısıdır? İlk Cevabı Maarif Vekili Esat Bey Verdi Baş tarafı 1 inci — sayfada ) Vekil Bey bu ilk cümlelerden sonra umuml! olarak şu sözleri söyledi : “ — Ben umumi olarak söy- lemek isterim ki, liselerimizi mu- vaffakıyetle bitiren gençlerimize Türk iktısadiyatını, Türk sanayi ve ziraatini hakkile inkişaf ettire- cek, Türk kültürünü yükseltecek mektep İâzımdır. “Türkiyenin yakın biri stikbak de dünya terakki sahasında mü- him bir rolü oynıyacağı, inkılâp- larımızın — küvvetile ve icraatile ölçülmektedir. Şu halde gençle- rimiz, bu terakkilerin kuvvetli birerer âmili olabilmek için şim- diden kendi istidat ve fıtratlerinin göründüğü yolda yürümelidirler, “Lise mezunu olan herhangi bir gencin şüphesiz bir mesleğe, bir ilim şubesine karşı arzu ve hevesi vardır. Gençlerimiz, is- tikbalde pek büyük işler başa- racakları mesleklere seve seve atılmalı ve yüksek tahsile devam etmelidirler. Ben umumi olarak söylediğim bu sözlerle kat'iyyen bir meslek mektebini diğerinden ayırt etmek istemem. Çünkü bü- tün mekteplerin idarecisi mev- kiindeyim ve bence gençlerimizin istikballerini hazırlıyan mekteple- rin hepsi birdir..,, Gelecek Muharebenin Dehşetinden Korkmalıyız :Almanlar. Havadaki Tabii Bulutları Dağıtmanın Çaresini Buldular Tayyarelerin duman salıverme manevraları İstikbalde vukua gelecek mu- harebelerin çok müthiş olacağını bilen milletler, bunun önüne geç- mek için çalışıyorlarsa da şimdi- lik elde edilmiş bir netice yoktur. İstikbal harbinin deha ziyade bir hava harbi olacağı İddim olunu- yor. Tayyarelerin bu harpte en kat'i ve müessir rolü oynıyacak- ları bildiriliyor. Hemen herkesin kanaati, bu noktada müttefiktir. Fakat niha- yet buna da bir çare bulmıya çalışanlar, sun'i duman — husüle getirmek suretile tehlikenin de- recesini azaltmış oluyorlar. Tay- yareler ve harp gemileri, kendi- lerini düşmanın gözünden kaçır- mak için hususi gazler salıveri- yorlar. Bu gaz; bava ile temasa gelince gayet kesif bir duman çıkarıyor ve görülmek istemiyen gemi ve tayyare, bu dumanın içinde kayboluyor. Almanyadan gelen bir haber, bu muhafaza çaresinin de ehem- miyetten düşürülmekte — olduğu- nu dildirmektedir. Çünkü Ham- burg rasat merkezinde çalışan profesör Vigand, tabil bulutları kolaylıkla dağıtmanın — çaresini bulmuş, şimdi de sun'i bulutları imhası çarelerini aramaya başla- l mıştır. Bu profesör bulutların ve birçok kazalara sebep olan sisin nasıl hakkından gelmiştir ? Mesele basittir: Profesör Vigand'a göre tabil bulutlar ve sisleri teşkil oeden habbeler Fazla miktarda elektrik taşımaktadırlar ve bu elektriğin mahiyeti hep aymdır, yani ya müspet veya menfi, binaenaleyh böyle aynı cinsten elektrik taşıyan sis tabakasina, aksi cins elektrik ithal edilebilirse, bulut veya sis tabakası derhal suya inkılâp eder. Profesör Vigand'ın yaptığı tecri- beler, 200 metre derin ve 100 metre geniş satıhlar üzerinde yüzde 90 iyi netice vermiştir. Alman profesörü, şimdi de sun'i bulutları dağıtmanın çaresi- ni arıyor. Yeni Neşriyat Turfanda karanfil — İstanbul isi hatırası assısı — ve vi Arif Bey tarar noşredilmiş amt çiçekçilik kotteksiyonunun 8 Üncü — kitabıdır. 'Turfanda va en büyük çiçekli karan fil yetiştirilmesinden, karanfilin tarih ve mübhtelif nevilerinden, — taanifinden we amoli usullerinden muhtasar, mü- fit olarak bahseder resimlidir. İstan- bul Şatmlı Üa No. 10 2 ikinci — bahçıvanlık e

Bu sayıdan diğer sayfalar: