T Abdülhamide Ait Efsaneler Hünkârın Saraydaki Esrarengız Hayat Ve Yaşayışının Hususıyetlerı Nelerden İbaretti Üzkerrire a L lerdi. Abdı.llıııııl dognıeı yatak #Her Hakkı Mahfuzdur Karyolasında öyle bir tertibat varmış ki, bir. düğmeye ba- sar — basmaz — her — tarafına mitralyöz — gibi ateş — püskü- rürmüş... Etrafımı Arnavut kız- larından mürekkep bir ( Kadın silüâhşorlar) müfrezesi beklermiş... karyalasının bulunduğu yerde bir manivelâ varmış; — tehlike mamuda bunu çevirir çevirmez, karyolanım etrafı derhal bir. çe- lik levha ile çevrilirmiş.. Kap- larda ve pencerelerde elektrik cereyanı varmış, — geçilmezmiş.. Kendine alışkın bir büyük yılan varmış, geceleri odasına koyve- rilirmiş... zar Bunların hepsi birer efsane- den ibarettir. Ahdülhamit, ilk zamanlarda ( Başkadın dairesi ) denilen binanın ikinci katındaki köşede yatardı. Sonraları bu da- irenin karşısındaki arsaya bir bina yaptırdı ve burada daha sakin bir hayat yaşamağa başladı. Bu binanın kapısına, üç basamaklı mermer — merdivenle — çıkılırdı. Kapıdan girilince mermer döğşeli, tavanları allın yazdızla meneviş işlemeli küçük bir taşlığa girilir- di. Bu taşlığın sağında ve solun- da küçük birer oda vardı. Bu odaların arasmda bulunan iki - basamaklı nanın — bütün — tulüne uzun bir salona geçilirdi. Bahçe tarafına nazır olan bu salon, Ab- dülhamidin yatak odasıydı. Bu salunua nihayetlerinde de biri sağa, diğeri sola açılan iki kapı vardı . Bu kapılardan sağ taraftaki bir koridora açılır ve bu korido- run nihayeti de (Küçük Mabeyn) denilen dairenin yanındaki ha- mamlhı dairede nihayet bulurdu. Sol taraftaki kapı da, yine kü- çük bir keriderla ( nöbetçi hazi- nedar usta ) ların yattığı odaya merbuttu. Gerek bu odada ve gerek bu oda civarında yalnız hazinedar ustalar bulunup diğer dı. Bazan gece yarılarına kadar, (küçük mabeyn) ve yahut (dairci- mahsusa) denilen binanın Üst ka- tında sağ taraftaki köşeyi teşkil eden biribirine” geçme odalarda çalışır, © günün işlerini bitirdik- den sonra, (dairei humayun) de- nilen yattığı daireye çekilirdi. Hünkâr dairei humayuna ge- lirken musahip haramağaları ta- rafından (nöbetçi hazinedar usta- lara) haber verilirdi. almaz koridora yakın yerde bek- lerler; ve Abdülhamit tarafından ( zil) çekilmesine intizar eder- ) odasına girer. | yer, 'Fransada 107 Ya- bir kapıdan bi- | müsavi | Zili çeker. Gelen nöbetçi haznedarların ve ekse- riya, pek çok sevdiği refikası ( Müşfika — Kadınefendi ) nin yardımile soyunur. Beyaz keten- den dikilmiş kısa geceliğini gi- dikişli harkasını arkasına alır. Kadınlarla beş on dakika konuşur ve sonra, sağ taraftaki koridorun — zilini çekerdi.. Bu zili çeker çekmez, kadınlar sol taraftaki koridora girer kayba- kurlardı. O zaman önünde sık ka- fesli bir paravan bulunan sağ taraftaki kapı aralık edilir; Müsa- hip haremağalarından birinin ince ve titrek ses duyulurdu: — Ferman buyurun efendimiz. Hünkâr, kısa bir emir verir: Ya; — İsmet Beye haber verin. Ve yahut: — Hacı Mahmut — Efendiyl çağırın. Derdi. O akşam, bunlardan | hangisi nöbetçi İse sessizce içeri girer. Paravanın arkasında kü- çük bir masa İle bir sandalyo vardır.. Masanın Üstünde, bir şamdanla birkaç kitap bulunur. AAA şında Bir Matmazel Kendisini Kralın Borazan- cısının — İstediğini, Fakat Evlenmediğini Söylüyor Fransamın en ihtiyar kadını 107 yaşındadır. Bu kadın Fran- sanın cenubunda Hot - Garon vilâyetinde Lez kasabasında doğ- muştur. Hâlâ orada yaşamak- tadır. 4 çocuklu bir çiftçi ailesinin en büyük kızı olan Matmazel Kasteran doksan üç yaşına kadar evinin bütün hizmetini kendi görürdü. O vakit bir göz hasta- lığına tutulâmuş ve gözleri görmez olmuştur. Matmazel Kasteran gençliğinin hikâyelerini anlatmayı pek se- ver. Kendisini 107 yaşımı ik- mal ettiği için, tebrike gelen bir —gazeteciye, — kral — Lüi - Filip'in — borazancısının kem- didini istodiğink fakat işsiz genç askerin izdivaç talebini reddettiğini söylemiştir. — İhtiyar kadın Ispanya Kralı Don Kas- losun askerlerinin Fransız topra- ğına nasıl iltica ettiklerini de an- latmıştır. Matmazel Kasteranın torununun torunu Lez kasabası- min belediye reisidir. SON POSTA Okunacak kitap, hünkâr tarafın- dan intihap olunur. Hünkâr, kar- yolasına — uzanırken İsmet Bey veyabut Hacı Mahmut Efendi sandalyeye oturur. Abdülhamit: — | — Teşekkür ederim, kâfi... Deyinceye kadar ©o kitap okunurdu. (I| Abdülhamit bazan kitaptan geçen bir fıkradan do- layı yattığı yerde dağrulur, kita- bi okuyanla münakaşada ve ya- hut teatii efkârda bulunür, en aşağı yirmi dakika süren bu okumanın bazan üç çeyrek, bir saate kadar devam ettiği de | olurdu. Hünkârın; — Kâfi... Demesi üzerine, okuyucu der- hal kitabı kapar. Her şeyi oldu- ğu gibi bırakarak ayaklarının ucuna basarak odadan çıkardı. O zaman Abdülhamit, karyolası- nn yanına sarkan sol taraftaki zilin kordonunu çeker, İçeri Nö- betçi hazinedar girer. Ayakları- nın ucuna basa basa sağ taraf- taki kapıya gider. Kapıyı ki- | lider. Geri döner, gsessizce sol | taraftaki kapıdan çıkarak salo- Alacaklı Temmuz 30 ——— Devletlere Ders Veren Bir Bakkal 150 Bin Liralık Alacağım Bir Kalemde Deftçrmden Sılıverdı —0 Mam ae ea Nevyork, 24 (Hususi) — Dev- letler arasındaki harp borçlarının çetin bir müzakere mevzuu teşkil | ettiği şu sırada, zengin bir Ame- rikah, para meselelerinde bu derece fena bir zihniyetle hare- ket eden hükümetlere bir ders vermiş olmak için bütün alacak- larından vazgeçmiştir. böyle bir umumi hesap tesviye- ihtiyacı bulunduğu kana- ati ile alacaklarının Lamamından bu Amerikalının adı Dünyanın sine | yükseldiğini 150 bin Türk lirasına gören M. Hennum ve karısı, borçlulara müteaddit defalar müracaat ederlerse de her defasında — itizar cevabı alırlar, Bir nevi borçlu devletlerin parasızlıktan- borçlarını vereme- melerine benzettikleri bu vaziye- ti gayrikabili tahammül görür- ler ve nihayet topyekün alacak- larından vazgeçerek eski hesap- ları silmeyi düşünürler ve borç- hulara şu mektubu gönderirler: cağının nu terkederdi. Sağ taraftaki koridorun münte- ha olduğu sofanın yanındaki oda- da yine nöbetle, ya Hacı Mah- mut Efendi veyahut İsmet Bey yatar. Sofada, nöbetçi musahip ağa ile en şayanı itimat olanlar- dan bir tüfekçi ve (Söğütlü bö- lüğün) den bir nefer bulunurdu. Gecenin herhangi saatinde olursa olsun mühim bir meseleden dola- | yı Abdülhamidi uyandırmak caizdi. ( Arkazsı var ) | () Bu suretle kitap ökümak eç velkca yalnız Hacı Mahuinnt. Elendi ile İsmet Beyin vazilesi İdi. Hacı Mahmmut — Etendinin vefatından sonra bir müddet İkinci esvapçı İlyas Bey | daha sonraları da şifre kâtibi Asım B, ve'en sonra da Şerif Paşanın — katibi | bu İşe memur olmuştu. | a —— RADYO — | 30 Temmuz Cumartesi İstanbul — ( 1800 metre ) 18 Gra- 19,5 Lirinai kısım alaturka kon- ver, 20,5 gramolon Si İkinci — kısım alaturka konaer, S2 örkesira, 20 Halk Nluq — Cöğ metze ) çi 80 şen müsiki, 0,45 (429 motre) 20,20 gazeta Belgrat — haborleri, Roma — ( 441 metra) Tolsiz tolgrar deraleri, 21,4 bir perdelik bir operat, Preğ — ( 488 metre) £©0 Şen musi- kİ, 21 konser, Z1,80 şen- göce. Viyana — (ST metre ) 21 Kabarg gecesi, 25,45 dana bhuvaları. Peşte — ( 500 motre ) 20,N0 Cimba- lum konseri, 21 oporet havaları. Varşova — (1411 metzo) 20,45 Mem- Teket babisleri, S1 hafif musiki, 23,05 Şopenden parçalar. Berlin — (1635 metre) Tiflanot is- mizde musikili bir dram,22,40mu — va- vazgeçen M. Hennum'dur. Jcnıii Vilâyeh'uîn « Defterlerimiz mucibince.... mik- merkezi olan Atlanta şı:hrîrı— tara baliğ olan lınıııııı zu bilâ taviz K ; z tayyetmiye karar verdik. Halin ve de büyük bir bakkaliyo mağaza- SI y YESR ğ Ve pımızın İlbamlle karar verdiği- sının sahibidir ve karısile birlik- miz bu tarsı hareketi tasvip edeceği- te çalışır. Uzun zaman veresiye | gizi ümit eder, işlerinizin daha iyi muamelelerile — müessesenin ala- | gitmesini temenni ederiz. » - —a n HARİCİ HABERLER 'Almanya |Aleyhinde Nümayişler Varşova, (Hususi) — 25.000 harp malülünün iştirakile Varşova- da büyük nümayişler yapılmıştır. Bu nümayişlerde Almanyanın Le- histan aleyhindeki siyaseti hak- kında şiddetli protestolar yağdı- rılmiş ve hatipler tarafından çok ağır sözler söylenmiştir. Bu hâ- dise, yatıştığı zanmolunan Leh-AL- man münaferetinin zaman zaman alevlendiğini ve her zaman — pat- lak vermek istidadında bulundu- gunu göstermektedir. Fransa Hariciyesinde Paris, 29 (A. A.) — Alâ- kadar mehafil, ahiren matbuatta intişar eden ve Fransanın Madrit sefiri M. Jan Herbetin M. Ber- telo'nun yerine Hariciye nezareti umumi kâtipliğine tayin edilece- ğgine dair olan haberin asıl ve esastan ârl olduğunu beyan et- mektedir, Sıhhatinin müsaadesizliği ha- sabile muvakkaten hariciye neza- retinden ayrılmış olan M. Ber- | telo, eylül ayında vazifesine tek- rar başlayacaktır. (Son Posta: M. Bertelo Fran- sa hariciye nezaretinin çok mü- him erkânından biridir. Fransa- nin bütün haric? işleri seneler- denberi — bu zatın elinden geç- habe, sonra Çigan orkestrası, miştir. ) lF ransada l ı Rusyanın Mahkümiyeti Paris 29 ( A.A.) — Şalyapin davasına bakan istinaf mahke- mesi — Şalyapinin — hatıralarının gayrikanuni — surette — neşrinden dolayı — Soövyetler — ticaret mü- messilliği aleyhine ikame etliği davayı intaç ederek Şalyapine 10 bin frank tazminat verilmesi hakkında ticaret mahkemesi ta- rafından ita edilen hükmü tasdik etmiştir. İstinaf mahkemesi bu kararında Şalyapinin hatıralarının siyasi bir maksatla tahrif edildi- gini tasrih etmiştir. Fransanın Teessürü Paris, 29 (A.A.) — Bahriye nazıri M. Leyg, Fransanın Ber- lin Ataşenavalini Alman bahri- yesinin Niobe mektep gemisinin garkı dolayısile duçar olduğu bü- ik matem münasebetile Fransız ahriyesinin taziyetlerini beyana memur etmiştir. z İngilterede İntihabat Londra 28 (A.A.) — Pederi Kont Dudli'nin vefatı Üüzerine lortluğa tayin edilen muhafaza- kâr ont Ednam'dan münhal avam kamarası azalığı için yapı- lan intihabatta amele fırkası nam- zedi Banfield intihap olunmuştur. M. Mellon Vaşingtonda Vaşington, 28 (A.A.)— Ame- rikanın Londra Sefiri M. Mellon Vaşingtona vasıl olmuştur. Mu- mailey hazine nezaretini, Hazine Nazırı M. Öggen Millsi ve Hari- ciye Nazırı M. Stimsonu ziyaret etmiştir.