Celalettın Pş. Hâl(kmda jurnallar... Sultan Murat Bir Buhran Esnasında Kendi Kızlarından Küçük Bir Sultanı Boğmuş, _Öldürmüştü Muharrirt X4 Her Hakkı Mahfuzdur —1 — Ahmet Celâlettin Paşa, he- nüz dünya evine girmemişti. Şehza- de Selim Efendi ile gizli gizli Kâ- tane âlemleri yapıyor, gençliği, güzelliği, parlak üniformasile, bü- tün kadınların hisleri üzerinde tatlı izler bırakıyordu.. Şu halde, sanki şu mümtaz iki şahsiyeti bir araya getirivermek mümkün olamaz mıydı?. Mahmut Paşa, bunda iki fayda görüyordu. Bu izdivaç vuku bul- duğu takdirde, evvelâ, Ahmet Celâlettin Paşaya güzel ve zen- gin üvey kızını vermiş olmakla ona karşı vicdan borcunu öde- miş olacak. — Sonra, aralarına yabancı bir damat sokulmıyacak, daha sonra, hususi — bendesine — kayınpeder olmak suretile hünkârın iltifatına mazhar olacak. Ve daha sonra da.., Allah: — Yürü, kulum.. Dedikten sonra, artık durup dinlenmek kabil olur mu.. İnsan- lığın, doymayan hırsı, hiç tatmin olunur mu?.. * Mesele, Abdülhamide arz ve istizan edildi. Hünkâr, bu izdiva- ci büyük bir memnuniyetle tas- vip etti. Debdebe ve haşmeti, dillere destan olan bir düğünden sonra iki eski dost, kayınpeder, damat olmuşlar, artık biribirlerine kop- maz ve kırılmaz bir bağ ile bağ- lanmışlardı. Mahmut paşa, zevcine verdiği din! terbiyeyi, üvey kızı “ ... , Ha- nimefendiye de teşmil ettiği için, Celâlettin paşa sakin ve mütevek- kil bir zevce ile karşılaştı. Büyük bir servet ve saman içinde her türlü Üzüntü ve ihtirastan azade, memnun ve müsterih bir hayat geçirmeğe başladı. Paşa, artık tam mânasile ik- bal ve saadetin şahikasına çık- mıştı. Ezelf kanun — mücibince bundan sonra, şüphesiz bir iniş başlıyacaktı. Nitekim de başladı. Celâlettin Paşa, bir taraftan #alih ve mukadderatın bu mucize- vi lütfuna şükrederken diğer — ta- raftan da yine velinimeti, Ab- dülhamidin — hizmetinde — kusur etmiyor.. yine serhafiye marka- sını taşıdığı halde, yine ma- sum ve mazlumları müdafsaa edi- yor, Yıldız sarayını bir tezvir ve mefsedet yuvası hâline getiren- lerle pençeleşiyordu. Lâkin. Onun bu ikbal ve ihtişamını hazmedemiyenlerin ade- di gittikçe —artıyor, aleyhinde bünkâra verilen — jurnalların ye- künu, hergün biraz daha kabarı- yordu. * Celâlettin Paşanın mevki ve ikbaline göz diken ve onu Ah- dülhamidin gözünden düşürmek İst - içinde bir kişi vardı Abdülhamidin bir | | sonta dans havaları, ki; tam bir erkânıharp gibi evvelâ bir mücadele sahasi hazır- hyor ve sonra İnce hesaplarla © sahada zaferyap olmiya - çalışı- yordu. Bu da bizzat Celâlettin Paşanın husust — kâtibi Çerkes Kadri Beydi. Abdülhamit, Celâlettin Paşa hakkında verilen jurnalların ço- ğuna dudak — büküp atıyordu. Çünkü kısa bir düşünce ve tah- lilden sonra, Paşaya atıf ve isnat olunan şeylerin, onun tarafından yapılınış — ihtimali olmıyacağını anlıyordu. Fakat Kadri.. Bu yaman adam şeytani — zekâsile Abdülhamidin en zayıf damarlarını keşfediyor, ve o damarlarda gezen evham ve endişeyi harekete getirmenin yolunu buluyordu. Celâlettin Paşa, ayda bir kere Çırağan Sarayına gider, Abdül- hamit namına Şultan Muradı zi- yarel ederdi. Bu vazife o kadar mühim ve mahiemdi ki, Abdül- hamit, bunca candan bendegânı arasında|Celâlettin Paşadan daha emin kimseyi bulamamış, doğru- dan doğruya — şahsına — taallük eden bu işi, ona tevdi etmişti. Kadri evvelâ bu — meseleyi parmağına — doladı. Şu şekilde jurnallar vermiye başladı: GZERADYO — 16 Temmuz Cumartesi İstanbul — ( 1200 metre ) 18 Ura- mofon, 19,5 alaturka saz, Hafız Ahmet heyeti tarafından 20 alaturka sar, Hafız 4 fından 88 orkostra. Bükreş — (594 metre) 20 Keman 20,5 iki kişilik komedi — 20,50 Rumen musikisi, Belgrat — ( 429 motro) SÖ Yugos- lüvya şarkıları, 20,5 konferans, B1 radyo oörkestrası, 22 şen gece, 20,15 Halk (Polinta, ismindeki operası, Prağ —(488 metre ) 20 5 31 Brünodan nakil, 22 ge Viyana — ( 817 metre iy ,15 üç perdelik bir. Kon 23,15 akşam konseri. Peşte ( 550 metre ) 20 Ürkestra 21 Macar öperet gecesi. Varşova — ( 141 müsiki konseri, 322 1mux ikinci kisım Berlin be 282 Stut vı Halif 22,15 20 Musuhar komedi, 5 metre, an — füklen “YUNUS,, ve “SUFER YUNUS,, Çimentoları müstehlikleri (Her daima) Çuvallar ürerinde Tabrika markasını müş'ir bulunan mühürlü ve süpersiman için: “SUPER-YUNUS,, markasını zikreden kırmızı etiketi ve faturalar üzerinde “ YUNUS , veya “SUPER YUNUS,, meşruhatını talep ediniz Anadolu çimentoları T.A.Ş: KARTAL (İstanbul Vilâyeti) *_ Abmet Celâlettin Paşa kulları her ne kadar zatı şahanelerine karşı sadık ve merbut görünü- yorlarsa da, bilâkis gözü Murat Efendi?! dedir. Efendimizin ken- disine gösterdiği emniyeti, sulis- timal ediyor. Sultan Muradı ziyarete - gitti- gi günler, kendisine cebinde ilâç- lar götürüyor, bu suretle, onun iadei afiyet etmesine çalışıyor. (...Hakanı sabık Murat Efyi iclâs etmek için teşekkül eden bir komite, büyük bir meblâğ mukabilinde — Ahmet Celâlettin Paşa kullarını satın almıştır. Paşa bu komite ile Murat Efendi arasında münasebet — tesis et- miştir... ) (... Mahmut Celâlettin Paşa kulları, Murat FE. ile her temas ettikçe zatı şahaneleri hakkında garazkârane beyanı mütaleat et- mekte ve aralarında daima hal iclâs hbakkında müzakereler cereyan eylemektedir... ) Kadri, bu şekillerde verdiği jurnallarla Abdülhamidin evham ve edişesini tahrik ederken, Çer rağan sarayında bir facia oldu. Vakit vakit en şiddetli cin- net nöbetlerine tutulan Sultan Murat, bir gün yine bir buhran arasında — kendi kızlarından kü- çük bir — Sultanı boğmuş, öldürmüştü. Yapılan tahkikatta bu meselenin hakikati anlaşmak- la beraber, bu da ayrıca bir jur- nala zemin teşkil etti: ( Hakanı sabık Murat Efen- di, Ahmet Celâlettin Paşa kulla- rile mühim ve mahrem bir mü- zakerede — bulunurken — merhum Sultan her nasılsa — yanlarında bulunmuş ve bu mülâkata şahit olmuştur. Murat Efendi, bilâhara işin farkına vararak ve sultanın ifşaatla bulunmasından korkarak çocuğu boğmuş, öldürmüştür..| ve Mealinde bir jurnal daha ve- rildi. Abdülhamit, bu jurnallarcan gittikçe kuşkulanmakla beraber Ahmet Celâlettin Paşaya bir şey hissetlirmemeğe çalışıyor; Lâkin Paşa hakkındaki emniyet — ve itimadı da yavaş yavaş azalıyordu. Nihayet bir gün, sarayda kulaktan kulıgı yayılan bir ha- vadis, herkesi hayret ve dehşet içinde bıraktı: — Ahmet Celâlettin Paşa, tevkif edilmiş... — Sebep ?... Sebep, çok mühim. Yine Kadri tarafından Abdülhamide müthiş bir jurnal verilmişti. Jur- nal, şu mealde idi: ç. İliklerine ve kemiklerine kadar nanü nimetinizle perverde olan Ahmet Celâlettin Paşa, efendimize azim bir ihanet ha- zırlamaktadır. ( Arkası var ) | deniz seyahatine ——— D 7 Teıııı: 16 Amerıkada İntıhabat Mucadelesı 'Reisicü hur Namzedi Ruzvelt İstirahate Çekildi —— Hususi Yatımda İsürahat Edeyim Derken, Gazetelerin Hücumuna Uğradı Amerika, fi- len değilse bile, hükmen Reişi- cümhur intihabı devresine dabil olmuş — demek- tir. Elyevm A- merikada — ik-« tidar — mevkü, cümhuriyetçi fır- kanın elinde bu- lunuyor. —Onun © muarızı — olarak demokrat parti- si, az bir. müd- det sonra baş- hyacak olan — reisicümhur inti- habına tam hazırlıklı girmek maksadile, bu makam — için göstereceği namzedi, ge- çenlerde, büyük bir kongre balinde toplanarak seçti. Bu namzet, bu sütunlarda da ya- zıldığı gibi meşhur eski Cümhur Reislerinden Miralay Ruzveltin oğlu Franklen Ruzvelttir. Amerikada, Cümhur Riyaseti intibabatı çok çetin olduğu için, bu yorucu devreye girineden ev- vel müstakbel cümhur reisi nam- zedi, bir hafta süren kısa bir çıkmıştır. Bu müddet zarfında dinlenecek ve iktidar mevküni şayet ele alırsa, fırkası namma tatbik edeceği esasları düşünecektir. Fakat her- hangi bir tacize uğramamak için, M. Ruzvelt, küçük bir yatla bu seyahati yapmıya karar vermiş ve yatta — çalışacak olan tay- faları da bizzat kendi ailesi efradından seçmiştir. Tayfaların adedi dörttür. ve dördü de M. Ruzveltin oğullardır. Hâdiseyi öğrenen gazeteciler, derhal M. Franklen Ruzvelti Demokratların Relsicümhur namzedi Franklen Ruzveltin istirahat etmek istediği yatı abluka etmiş, kendi bindiği ya- ta almasa bile, hiç — olmazsa hususi gemilerle kendisini deniz üzerinde takip etmelerine müsaa- de etmesi ricasında bulunmuşlar- dır. M. Franklen Ruzveltten bu müsaadeyi almak pek kolay ol- mamıştır. Fakat gazetecilerin nihayet bulmiyan israrları üzerine demok- rat fırkanın namzedi, bizzarur is- tenen —muvafakat cevabını bir şartla vermiştir. O şart şudur: Gazeteciler, Reisicümhur namzedinin bindiği küçük yatı, ancak iki mil mesafeden takip edebileceklerdir. M. Franklen Ruzvelt, buna sebep olarak şu sebepleri gös- termiştiri: — “Yatta, oğullarımla bera- ber yalnızım. Yolculuk esnasında kendi yemeğimizi kendimiz pişi- receğiz ve çamaşırlarımızı yine kendimiz yıkayacağız. Böyle bir vaziyette resmimin almmasını işe temiyorum da onun için gazeteci- lerle teması muvakkaten kesmek hl'ıyorııııı.. Yunanıstan Mektubu Yunanistanda Si Siyasi Va- ziyet Çok Gergindir (Baş tarafı | inci sayfada) sürüklediği — sefaleti tenkit ve muaheze ederek hükümet fırka- sı aleyhine cereyanlar — uyandır- miya - çalışıyorlar. Muhalifler en çok — Garbi Trakya ve bilhassa Makedonya havalisinde büyük faaliyetler sar- fediyorlar. Makedonya bu gibi intihap propagandalarına müsait bir sahadır. Çünki Makedonya- hlar umuml vaziyetten ziyade mahalli menfaatleri nazarı dik- kate alarak ona göre meb'us çıkarmak gayretindedirler. Bu suretle müstakil bir Ma- kedonyalılar grupu - teşkilini ko- laylaştırmak, Venizelist - fırkasını toplu bir meb'us kümesinden mahrum etmek — muhalifler için hayli faydalı bir netice olacaktır. Çünki karşılarındaki — cephenin kuvvetini zayıflatmış olacaklardır. Bu sebeple bu seneki intiha- bat mücadeleleri diğer senelere | edersiniz. t | nazaran çok daha şiddetli teza- hürata maliktir. DA Atina Ticaret Odası, iİthalâ- tın tahdidi meselesi hakkında tanzim ettiği raporu Maliye ve Millt İktısat Nezaretlerine tevdi eylemiştir. Bu rapor Yunanista- na hariçten ithal edilen ti- cari emtianın senevi yekünundan 7 milyon İngiliz lirası tenzil esası üzerine tanzim edilmiştir. Hükü- met raporü tetkik — edecek ve ona göre kararını” verecektir. Yunanistanda bu sene mah- sul — vaziyetinin — çok iyi olduğu tahmin ediliyor. Memleketin her tarafından gelen haberler hep bu vaziyeti teyit etmektedir. Bu sayede şimdiki darlığın nisbi bir salâh kesbedeceği ümit olunuyor. Hele meyva bolluğu birçak senedenberi emsali görül- memiş derecededir. Bütün Alıııı sokaklarında her adım başında bir seyyar meyva satıcısına tesadüf **