Kulağımıza Çalınanlar Yaşını Bulmuş.. Bir Arkadaştan dinledim: — Tanıdıklardan dul var. Güzel, çok güzel bir kadındır. Kocasından ayrıldıktan sonra birkaç talip çıktı, hiçbirini beyenmedi. Son defa izdivaç teklifinde bulunan adam, zengin, geç bir —- lüks yaşar, kadın kıymetini bile- VOŞT VT TRTEN ÇAMT D AÇA MLARE ” İ cek yaşta bir erkekti. Niçin — reddettiğine şaştık. Geçen — gün genç dula: — Bu kısmetinizi olsun, tep- miyecktiniz. dedim, niçin reddet- tiniz? Omuzlarını kaldırdı: — Yaşlı adama varamam. Sordum: — Kaç yaşında var? — Tamam kırk beşinde.. — Size koca olacak erkek kaç yığındı olmalı? — En fazla otuz beş.. Güldüm : — Nasıl olsa © da on sene sonra kırk beşine gelecek de- ğil mi? Bari, bu hazırca o yaşı hepimiz bir aralık bulmuş.. Daha ne istiyorsunuz ? | Para Onu Sevmiyor Hasistir, parayı çok sever. Fa- Fakat işleri, bir türlü yolunda değildir. Kazancının azlığından daima şikâyet eder durur... Geçenlerde yine bu hasls dostun bahsı geçiyordu. Birisi dedi ki: — Parayı bu kadar kimse, pek az bulunur.. Ben atıldım: — Parayı sevmekle iİş bitmi- yor ki.. Muhabbet iki baştan olur, O parayı seviyor amma, para Onu sevmiyor.. İki Yakamız Bir Araya Gelmiyor .. Terzide taksitle yeni elbise yaptırmış: Nasıl olmuş? diye bize göz- terdi. Hatır için beyenmiş gibi göründük. Yalnız bir arkadaş, mühim bir kusurunu buldu! — Yüz kere söyledim, terziye elbise yaptırma Yakayı bir türlü oturtamıyor İş- te.. Elile elbisenin yakasını çe- kerek, ilâve etti: Bak, yakanın biri aşağıda biri yukarıda,, Elbise sahibi, içini çekti: — Azizim, buna ne yapsın? İki yakamız bir araya gelmiyor ki.. Karamanda Belediyenin Kararlarına Şoförler İtiraz Ediyor Karaman ( Hususi ) — Bizim belediye son zamanlarda şoförle- rin alacağı Ücretleri yeniden tes- bit etti. Fakat şoförler bu lcret- lere itiraz ediyorlar, aldıkları para ile benzin masrafını bile çıkara- madıklarını söylüyorlar. Belediye şehir dahilinde oto- mobillerin beş — kilometreden fazla sürülmemesine de karar vermiştir. Şoförler bu karara da İtiraz ediyorlar. Şimdi burada köşe başlarında “ şehir dahilinde beş kilometreden fazla sürme , Abareli levhalar vardır. seven şu terzi M L Uşakta Kooperatifçilik Uşak, (Hususi) — Vilâyetimiz dahilinde kooperatifçilik teşkilâtı inkişaf etmektedir. Elyevm dört kooperatif — faaliyet halindedir. Halk kooperatiflere büyük bir alâka göstermektedir. Şeker fab- rikasında Memurin Kooperatifi bilhassa ilerlemektedir. diye... i | | | yalar da oldukça | kesilen mühim miktarda Temmuz 'SON POSTA Bitliste Ucuzluk Taze Meyvalar Çok Ucuzdur, Bütün Bitlis ( Husu- st ) — Bizim | kasabanın dutu çok meşburdur. Şimdi tam mev- simidir. Bol bol dut yiyoruz. Bu- rada dut para ile satılmaz, be- davadır. Esasen dut mahsulünün mühim bir kısmi ağaçlar üzerin- de kalır ve ku- ruyup ider. Yalnız bir kısım köylüler dutku- rusu — yaparlar. Diğer mey- ucuzladı. Fakat şeker, kahve ve çayı el'an pahalı alıyoruz. Bu mektubumda bazı temen- nilerimizi de kaydetmek istiyo- | rum. Meselâ bir kısım yollarımiz tamire şiddetle muhtaçtır. Sonra şehir dahilinde bakal, aşçı ve kahve dükkânlarının sıksık kon- T ekifdağında Karpuz S ğ Merasimi Tekirdağı, (Hususi)— Vilâyeti- mizde ilk bostan mahsulü istihsal edilmiştir. Papazlı çiftliğinden kavun ve karpuz İstanbula gönderilmiş- tir. İlk mahsulümüz vapura bin- dirilirken merasim yapılmış, mah- sulün bereketli olması ve para etmesi temenni edilmiştir. Harman faaliyetine hararetle devam — edilmektedir. — Şimdiki hâlde arpa üç buçuk, buğday beş buçuk kuruştur. Belediye, köylüyü —madrabazların elinden kurtarmak — ve malların değer fiatle satılmasını temin etmek maksadile şehirde pazar yerleri teslü Totmlştir. Haftada iki — defa pazar yerlerinde hararetli satışlar oluyor. 3f Halk Evinde kayıt mua- melesi devam ediyor. Evin reisli- ğine Ekrem Bey seçildi. 36 Vali Fahrettin ve Belediye Reisi Ekrem Beyler yakında Bul- garistana bir tetkik seyahatine çıkacaklardır. 34 Evkaf İdaresi Kurnalı cad- desinde asri bir fırın ve dükkân- lar inşa ettiriyor. Halk - tarafın- dan da inşaat yıphrılmnkîtdır. N. Bal;kesirde Bir Tren Kazası Oldu, Üç Kişi Yaralandı Pazar günü Balıkesirde bir tren kazası olmuş, Üç kişinin yaralanmasile neticelenmiştir. Ve- rilen malümata göre, — pazar sabahı Balıkesir — istasyonunda manevra yapan bir tren, o sırada yoldan geçen bir yük arabasına çarpmıştır. Arabada bulunan 55 yaşında bahçıvan İbrahim Ağa ile oğlu Mehmet ve kızı Feride yaralanmışlardır. Hayatları tehli- kede değildir. açılan | trol edilmesi lâzımdır, Dükkânların önleri sulanmalı, sokaklar daha iyi bir şekilde temizlenmelidir. Un fabrikası ve elektrik tesisatı projeleri henüz tatbik edilmedi. Bunların da bir an evvel teminini bekliyorur. Son zamanlarda havalar çok Beypazarı, (Hususi) — Bizim kasabanın irili ufaklı altmıştan fazla köyü vardır. Bu yekünda bavalide ziraate elverişli olan arazi bir milyon dönüm kadar- dır. Fakat bu geniş toprak par- çasının ancak yarısı ekilmiştir. Yarım milyon dönüm kısmı şim- dilik boş duruyor. Bizim tarafların hakikf servet ve gelir membar tiftik ve yapa- godır. Bu iki malımızı eyi — sattı- ğımız senelerde burada başkala- rıni kıskandiracak derecede - bir bolluk husule gelir. Fakat geçen sene tiftik mabsulümüzün satış ve ihracı Ümit ettiğimiz dereceyi bulmadı. Bu sebeple bu iki mad- Afyon Hapishanesinde Alfyon, & (Hususi) — Hapis- hanede mahkümlar arasında bir menenjit vak'ası görülmüş, der- hal bütün mahkümlara aşı yapı- larak tehlikenin önü alınmıştır. Aiyon Tasarınf Sandığı Afyonda bundan bir müddet evvel teşkil edilmiş olan Memu- rin Tasesruf Sandığının tasfiye- sine karar verilmiştir. Bitlisin Posta ve Telgraf memur ve müvezzileri bir arada (X) işmretli zat müdlür Süleyman Beydir. Sebze Ve Meyva 'Şimdi Beypazarından Her nabiye teşkilâtı da dahildir. Bu | l İ iyi gidiyor. Ye şil Bitlisin şimdi her tarafı gün- lük, güneşliktir. Havalar düzeldi- ği içindir ki pos- ta seferleri inti- zama girdi. Şim- di İstanbul pos- tasını dört gün- de alıyoruz. Ya- ni İstanbul ga- zetelerini — artık dört gün sonra okuya bili yo ruz. Bu — hususta posta — müdürlü Süleyman Beyin göslerdiği gay- reti takdir ile karşılamak lâzımdır. Bizim Müdür posta intizamının temini için bizzat çalışıp uğraş- maktadır. Bu sayede en şiddetli kış günlerinde bile posta tevziat ve irsalâtı mükemmel bir şekilde icra edilmektedir. Niyasi Yılmaz Diyarı Beypazarının umum! manzarası C | de ile uğraşanlar biraz sıkıntıya | miye, alkışlanmıya muvaffak olar; düştüler. Önümüzdeki sene için hü- kümetin tedbir —alacağını ve tiftik — ibracatıım — bu sayede ehemmiyetli bir yekün tutacağını haber alıyoruz. Eğer bu iş başa- rılacak olursa yüzümüz gülecek ve sevineceğiz. Şimdiki halde şehrimizden civar kasaba ve şe- hirlere külliyetli miktarda meyva ve sebze ihraç edilmektedir. İhracat hergün on kamyon kadar tutuyor. Bereket versin ki bizim meyva ve sebzeler öteden- beri şöhretlidir. Bu şöhret saye- sinde diğer şehirlerde iyi bir fiatle alıcı bulmak mümkün oluyor. Wi üüi ğği Tekirdağda Para Bulundu Tekirdağı (Hususi) — Burada stanbul kapı civarında bir mik- tar para bulunmuştur. Paranın sahibi on beş gündenberi polis serkomiserliği tarafından aranmak- ta isede hâlâ bulunamamıştır. Aydında Resim Dersleri Aydın Halkevinde heveskârlar için bir resim kursu açılmasına | karar verilmiştir. denilecek | e 7 | Tiyatro :—T—— Aktör Ve 'Mümessil | rosunun | için mi? Nurullah Ata Geçen gün Kemal Emin | Beyin “Kıral Edip, tercümesin. den bahsederken aktör hakkında düşündüklerimi yazacağımı söy- | lemiştim. Harpten evvelki Fransız tiyat- meşhur — aktörlerinden pek azini gördüm. Bunlardan bir tanesini, bir nevi dehâ sahibi olan M. de Max'ı bir türlü unutamıyorum. İyi olduğu Hayır; — bilâkis — onu, fena demiyeceğim, fakat muzur aktör tipinin baş nümunesi diye hatırlıyorum. O sahneye bütün piyes mahvolur, ortada yalnız kendisi — kalırdı. O ka- dar karikulâde hareketleri, söz söyleyişleri, — susuşları vardı ki artık ona bakmaktan öbür san- atkârları dinlemeğe imkân olmaz- dı. Bir akşam Racine'in “Britan- nicus,Ünü oymyordu; bu traje- dinin dördüncü perdesi İmpe- ratoriçe — ÂAggripina'nın oğlu Nerona uzun uzün sitemleri ile başlar; Neron susup — dinler. Fa- kat kadının söylediği mısralardan hemen hemen hiçbirini dinlemek kabil olmadı. Çünkü Neronu © meşhuür aktör oynuyordu. Seyir- ciler Racine'i değil, onu görü- yorlardı. Aslı Romanyalı imiş; ölünciye kadar Fransız sahnesinde mem- leketinin şivesini muhafaza etti. Niçin? Fransız şivesi ile konuş- mayı beceremediğinden mi? Hiç şüphesiz — hayır; — ferdiyetindeti feragat etmediği için, kendini oynadığı —eserin — zaruretlerine, yani mesleğine feda etmediği için. Bıyığını, sakalını traş ettirmeyip Romalı rollerine de sakal, bıyıkla çıkan Mounet « Sully ve Albert Lombert gibi M.. de Mase da disiplin tanımaz bir aktördü. Spor münekkitleri bir “futbol- cu, yu tenkit ederken: “ Şahsi oynadı ,, sözünü en ağır sitemler- den biri olarak küllanıyorlar. Ne kadar da hakları var! O işleri iyice — bilmem, —fakat — anladr çıktığı — zaman ğıma göre “ Şahsi oynıyan ,, bir futbolcu, takımının mağlübi- yetine sebep oluyormuş. Tiyat- roda da öyledir; “şahst oynıyan,, bir aktör belki kendisini göster- fakat oynanılan eser anlaşılamaz, mahvolur, Tiyatroda — “Yıldız - vedette,, denilen Aaktörler de bunun için muzürdur. İnsicamı bozar. Bir piyes oynanırken bütün aktörle- rin orta halli birer san'atkâr ol ması, iki Üçünün büyük olmasın- dan - hayırlıdır. Son zamanlarda tiyatroda gö- rülen en mühim salâh — işareti “ rejisör ,, e verilen ehemmiyettir. Onun da eseri kendine — göre tefsir etmesi elbette kabildir; fa- kat yine zarar yok, çünkü bu takdirde de yine insicamlı bir eser görürüz. Halbuki dünkü t- yatroda her aktör kendi haya- sında idi, ayrı ayrı tellerden ça- | lıyordu. Bir aktörün iyi bir mümessil olup olmadığını en iyi gösteren biri, “rejisör,, fikri karşısındaki vaziyetidir. — "Reji- sör,ü kabul —etmiyen — aktör, “şahsi oyun, unun parlaklığı ne olursa olsun, muhakkak fena- dir. Feragati bilmiyor demektir; refagatsiz de san'at olmaz. şeylerden —e